Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/113 E. 2022/4 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/113 Esas – 2022/4
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/113 Esas
KARAR NO : 2022/4

DAVA : Marka Hakkı İhlali-Tasarım Hakkının İhlali- Haksız Rekabet
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkı İhlali-Tasarım Hakkının İhlali- Haksız Rekabet davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 20/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 2005 yılından bu yana temizlik ve hijyenik ürünler sektöründe faaliyet gösterdiğini, günde yaklaşık 1500 ton deterjan üreterek sadece Türkiye’nin değil aynı zamanda Ortadoğu, Afrika, Balkanlar ve Türki Cumhuriyetler ile birlikte 100’e yakın ülkeye gerçekleştirdiği ihracat rakamları ile dünyanın sayılı deterjan üreticileri arasında yerini aldığını, müvekkili şirketin kuruluşundan bu yana TPMK nezdinde tescilli “….” gibi tanınmış markaları altında, toz deterjan (matik & elde), sıvı deterjan, yumuşatıcı, kireç önleyici, yağ sökücü, sıvı ve jel bulaşık deterjanı, çamaşır suyu, genel amaçlı temizleyiciler gibi ürünleri piyasaya sürdüğünü, müvekkilinin “….” ürününün 2019 yılı sonu, 2020 yılı başından itibaren piyasaya sunulması, ürün reklamlarının görsel, dijital ve sosyal mecralarda yayınlanmaya başlamasının (2020 Nisan ayından itibaren sosyal medyada ve 03.12.2020 tarihinden itibaren de özellikle TV’lerde yoğun biçimde yayınlanması ve tüketiciden yoğun ilgi görmesinin) hemen ardından davalı tarafından “…” ürününün piyasaya sürüldüğünü, davalı yanın yakın tarihte, 04.04.2021 tarih ve 2021/054560 numara ile, müvekkili şirketi ürününün marka sınıflarını da içine alır şekilde 03, 05, 16, 35.sınıflarda “….” marka tescil başvurusunda bulunduğunu, anılan başvurunun inceleme aşamasında olduğunu ve tescil edilmediğini, davalı marka başvurusunun tescil edilmiş olması halinde dahi bu tarihten önce müvekkili marka ve tasarımlarının koruma altına alınmış olması karşısında SMK hükümleri uyarınca davalı markasının savunma aracı olarak ileri sürülmesinin mümkün olamayacağını, davalının müvekkili şirketin marka ve tasarımlarına renk, şekil, ebat, mizansen, yazı karakterleri, renkleri ve genel kompozisyonları dahil taklit boyutunda birebir benzerlik teşkil eden ürünleri müvekkili şirketin izni ve onayı olmaksızın üretip piyasaya sunduğunu ve hızlı bir şekilde reklam ve tanıtım kampanyaları başlattığını, davalı şirketin şişe tasarımından etiket tasarımına, şişe üzerindeki kabartma yazı ve boğumlarının, kapak, sprey başlığı, deterjan-şişe rengi, yazı karakteri ve renkleri dahil müvekkili ürününe benzediğini, aynı sınıfta, aynı raflarda yer alacak ürünlerin ortalama tüketici nezdinde karıştırılacağını, e-satış siteleri ve kullanıcı yorumları üzerinde yapılan taramada, tüketicilerin davalı şirket ürün-tanıtım görseli altına müvekkili şirketin marka adını “…” yazarak yorumda bulunduğunun tespit edildiğini, ürünler arasındaki karıştırılmanın ihtimalden öte olduğunu, her iki şişede de etiket ve kapak arasında kalan kısımda şeffaf kabartma eğimli yazı ile ürün adının yer aldığını, her iki şişe etiketinde ürün kodlarının birebir aynı yazı karakter ve renklerde olduğunu, “…” ve “…” ibarelerinin kırmızı eğimli ve küçük harflerle, “… GÜÇ” ve “… …” kelimelerinin ise siyah, kalın ve büyük harflerle yazıldığını, her iki etiket fonunun … olduğunu, ortak kelimenin de siyah, büyük bold yazı karakteri ile … olduğunu, her iki şişe tasarımının bombeli ve yuvarlak hatlara sahip olduğunu, sprey göbeği kapağın kırmızı, sprey tuşu ve püskürtme kilidinin yine kırmızı olduğunu, müvekkili şirketin farklı trigger kapaklarının bulunduğunu, davalı yanın şeffaf başlığının da müvekkili tarafından kullanılan trigger çeşitleri arasında olduğunu, her iki ürünün içeriğinde naniyotik aktif madde, amfoterik aktif madde, parfüm (limonen), boya (CL.19140, CL.59040) bulunduğunu, davalı yanın, müvekkili şirket ürününe içerik olarak da yakınlaşmaya çalıştığını, ürünlerin etiket görsellerinde yatay ve eğimli film şeridi mizanseni ile kullanılan resimlerin dahi –motorsiklet, gömlek, ocak vb- birbirine çok yakın olduğunu, her iki etiket desen ve çerçevesinin, alt şeritin kalınlığının, şerit rengi kırmızı ve üstündeki yazıların … oluşunun dahil birebir aynı kompozisyonda olduğunu, davalı yanın, müvekkili şirketin itibarı, şöhreti ve ürün başarısından faydalanmak amaçlı kötü niyetle hareket ettiğini, davalı yanın “… express … …” ürününün reklam ve tanıtımlarını, pandemi sürecinde halkın çoğunlukla evde olduğu ve rağbet ettiği televizyon kanallarında reklam filmi olarak, televizyon program ve dizilerde sponsorlu olarak, ayrıca şirket web sitesi ve youtube kanalında, sosyal medyada ve e-ticaret sitelerinde yoğun olarak yaptığını ve yapmaya devam ettiğini, “… …” ifadesinin müvekkili şirketi ifade eder nitelikte olduğunu, müvekkilinin çatı markası olan “…” kelimesinde geçen “X” harfi ile davalı şirket kullanımındaki “x” harfinin yine yazım ve telaffuzu ile müvekkili şirketin “…” markasını çağrıştırdığını iddia ederek; “… express … …” temizlik ürünlerinde kullanılan ürün etiket ve şişe tasarım, tanıtıcı işaret, yazı ve görsellerin müvekkili şirket tescilli marka ve tasarımlarına benzerliğinin tespitini, müvekkili marka ve tasarım haklarına tecavüz ve yaratılan haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i ile tüm olumsuz maddi sonuçların tespiti ve giderilmesini, davalı şirket ürününe ilişkin mevcut reklam video ve tüm içeriklerinin, yazılı, sesli görsel, radyo-TV ve dijital ortamlardan kaldırılmasını, 6100 sayılı HMK ve 6769 sayılı SMK uyarınca müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın miktarının belirlenmesini teminen delil tespiti talebinin kabulü ile davalının gerçekleştirdiği marka ihlali ve haksız rekabetle ilgili belgelerin davalı şirketçe dosyaya ibrazını, davalı ticari kazancının ve müvekkili şirket zararının tespitini teminen şirket fatura, vergi, gümrük, pazarlama ve muhasebe kayıtlarının celbini, mahkemenin olası kabul kararının (masrafı davalıdan alınmak üzere) Türkiye genelinde ilan edilmesini, işin aciliyeti ve dava süresince oluşabilecek müvekkili zararının da nazara alınarak 6769 sayılı SMK ve 6100 sayılı HMK uyarınca ihtiyati tedbir olarak; davalı şirketin gerçekleştirdiği tecavüz ve haksız rekabetin teminatsız yahut makul bir teminat karşılığında önlenmesi ve durdurulmasını, davalı şirketin “… express … …” ürünü ile ilgili tüm materyallerine Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil bulundukları yerde el konulmasını, saklanmasını, toplatılmasını, masraflarının davalı şirkete ait olmak üzere el konulan ürünler ile ilgili materyalin şekillerinin değiştirilmesini, silinmesi ve/veya imhasını, yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesini, ilgili ürünlerin -ambalaj, etiket, basılı her türlü materyal dahil- üretiminin, sergileme, satış, depolama ve dağıtımının, ithalat ve ihracatının, her tür reklam, tanıtım, sponsorluk, pazarlama, her türlü ticari faaliyetinin önlenip durdurulmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 15/12/2021 tarihli ihtiyati tedbir talep dilekçesinde özetle; Mahkemece aldırılan bilirkişi raporu sonrası ve ibraz edilen emsal kararlar da dikkate alınarak somutlaştırdığı hususlar bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı, davaya cevap dilekçesi ibraz etmediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü gereği, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı SMK m.29 ve m.149 hükümlerinden kaynaklı marka hakkı ihlali, 6102 sayılı TTK m.54 vd hükümlere göre açılan haksız rekabet ve 6769 sayılı SMK m.81 ve m.149 hükümlerine göre tasarım hakkı ihlali sebeplerinden kaynaklı hukuki korunma istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalının, davacıya ait marka hakkı ihlali ve tasarım hakkı ihlali ile haksız rekabet oluşturan eylemlerinin bulunup bulunmadığı, varsa bu eylemlerin tespiti, men-i, ref’i, hükmün ilanı istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı yasal süre içinde cevap dilekçesi vermediğinden dilekçe teati aşaması tamamlanmış, davacı tarafın sunduğu deliller alınmış, marka ve tasarım tescil belgeleri celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Marka hakkına tecavüz, 6769 sayılı SMK m.29’da düzenlenmiştir.
6769 sayılı SMK m.29/1 hükmüne göre; Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
SMK m.29/1-a bendinin yollamada bulunduğu m.7 hükmüne göre;
(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.
Haksız rekabet; rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar olarak tanımlanmıştır. (TTK m.54)
TTK m.55/1-a-4 hükmüne göre; Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemleri almak, haksız rekabet hallerinden biri olarak düzenlenmiştir.
TTK m.56/1hükmü uyarınca; haksız rekabet nedeniyle menfaatleri zarar gören veya zarar görme tehlikesi ile karşılaşabilecek kimsenin, fiilin haksız olduğunun tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabetin oluşturduğu maddi durumun ortadan kaldırılmasını isteme hakkı bulunmaktadır.
Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller 6769 sayılı SMK m.81 hükmünde düzenlenmiştir.
SMK m.81 hükmüne göre; Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır:
a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak.
b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
c) Tasarım hakkını gasp etmek.
(2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir.
(3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz.
(4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.
6769 sayılı SMK m.155 hükmüne göre; Marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez.
Davacının iddiaları, davalının davaya cevap vermeyerek HMK m.128 hükmü uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr ettiği varsayımı, marka tescil belgeleri ile tasarım tescil belgeleri, taraflara ait fiziki ürün örnekleri, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacının dayanak tasarımları; 2019/04505 ve 2020/02864 sayılı tasarımlardır.
Davacının dayanak markaları; 2011/38529, 2018/113735, 2020/43207, 2021/057242, 2021/057246 ve 2021/034696 sayılı markalardır.
Davalıya ait 2021/054569 sayılı marka tescil başvurusu bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafın davaya konu yaptığı davalıya ait ürün; “… Express … …” ibareli yağ ve kir temizleyici temizlik ürünüdür.
Davacıya ait “… … GÜÇ” ibareli ürün ile davalıya ait “… Express … …” ibareli ürünün birer örneği dava dosyasına ibraz edilmiştir.
Davacı yan, davalının yukarıda yer verilen ürünü internette ve özellikle TV reklamlarında tanıtarak kullanmaya başladığını ileri sürmüş ve buna ilişkin sosyal medya ve youtube ekran görüntülerini sunmuştur. “https://www……Kozmetik” linki bilirkişi marifetiyle incelendiğinde; davalı ürününe ilişkin tanıtım reklamının 30.03.2021 tarihinde yüklendiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından dosyaya sunulan, davalıya ait ürün örneğinde ise üretim tarihinin 01.03.2021 olduğu görülmektedir. Bu kapsamda dava konusu ürünün en erken 01.03.2021’de piyasaya sürüldüğü dosya kapsamı ile sabittir.
Davacı yan, “… … GÜÇ” markalı ürünü, 2020 yılı Nisan ayından itibaren sosyal medyada, 2020 Aralık ayından itibaren ise TV reklamlarında tanıtarak kullanmaya başladığını ileri sürmüştür. “https://www.instagram.com/…/” sosyal medya hesabı bilirkişi marifetiyle incelendiğinde; davacı ürününe ilişkin ilk tanıtımın 08.04.2020 tarihinde yapıldığı görülmüştür.
Sonuç olarak; davacıya ait “… … GÜÇ” isimli ürün, davalı yanın “… Express … …” isimli üründen daha önce kamuya sunulmuş ve ticari etki doğuracak şekilde kamuya tanıtımı yapılmıştır.
I-Marka Hakkı İhlâli Bakımından Değerlendirme:
İlk olarak; davalının “Şekil+… Express … …” şeklindeki kullanımında yer alan marka sözcüklerinin bir kısmını kapsayacak şekilde 04.04.2021 tarihli, 2021/054560 sayılı ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğu açıktır. Bu kapsamda öncelikle davalı kullanımının, tescil başvurusuna konu ettiği marka kapsamı içinde kalıp kalmadığı hususu irdelenmelidir.
Davalıya ait “… Express … …” ibareli markası; davacının 08.04.2021 tarihli, 2021/057242 sayılı “… … GÜÇ+Şekil” ve 08.04.2021 tarihli 2021/057246 sayılı “… … GÜÇ” ibareli markalarından daha önce başvurusu yapılmış bir marka olduğundan, davalının mezkur kullanımının, 2021/057242 ve 2021/057246 sayılı davacı markaları karşısında, önceki markanın haklı kullanımı niteliğinde olup olmadığı öncelikli olarak tespit edilmelidir. Zira davalının eylemli kullanımı, önceki tarihli markanın kullanımı mahiyetinde ise, bu kullanımın davacının marka haklarını ihlal ettiği kabul edilemeyecektir. Ancak davalı kullanımının, tescilli markanın haklı kullanımı sınırlarını aşan ve davacı markalarına yaklaşan bir kullanım olduğu belirlenirse, bu durumda marka hakkı ihlali gündeme gelecektir.
Davalının “Şekil+… Express … …” şeklindeki kullanımı, 2021/054560 sayılı “… Express … …” ibareli markasını içermekle birlikte; eylemli kullanıma konu ürün etiketinde “… …” ibaresi, davacının 2021/057242 ve 2021/057246 sayılı markalarındaki gibi siyah renkte yazılmış ve ibarenin altında daha küçük boyutlarda kırmızı renkli “ULTRA YAĞ VE KİR TEMİZLEYİCİ” ibaresine yer verilmiştir. 2021/057242 sayılı davacı markasında da aynı anlama gelecek şekilde İngilizce “ULTRA DEGREASER CLEANER” (Ultra Yağ Çözücü Temizleyici) ibaresi mevcuttur. Yine davacı markasında, “gömlek, motosiklet, sandalye, ocak ve ızgaralı tava” görseli bulunmaktadır. Davalı kullanımında da benzer şekilde “motosiklet, araç motoru, gömlek, ocak, tava, perde” görseli mevcuttur. Davalının eylemli kullanımı bu haliyle, tescil başvurusuna konu ettiği markanın haklı kullanımı sınırlarını aşan ve davacı markasına yaklaşan bir görsel kompozisyonu haizdir. Dolayısıyla davacının, davalı marka başvurusundan sonraki tarihli markaları da iltibas değerlendirmesine esas alınmalıdır.
Buna göre, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; davalının kullanımına konu “temizlik ürünü” ile davacının 2011/38529, 2018/113735, 2020/43207, 2021/057242 ve 2021/057246 sayılı markalarının kapsadığı 03. sınıftaki mallar “AYNI TÜR” mallardır. Bu kapsamda iltibasın ilk şartı olan emtia benzerliğinin somut olayda gerçekleştiği değerlendirilmektedir.
Somut olayda davalının eylemli kullanımı “Şekil+… express … …” şeklindedir. Davacının 2011/38529, 2018/113735, 2020/43207 sayılı markaları ise “…, …+ şekil, … GÜÇ” şeklindedir.
Davacının “…, …+ şekil, … GÜÇ” ibareli markaları ile davalının “Şekil+… express … …” şeklindeki kullanımının gerek marka işaretlerinin genel kompozisyonu, gerekse de marka sözcükleri bakımından farklı olduğu ve karışıklığa yol açmayacağı değerlendirilmektedir. Şöyle ki; davacı markalarından ilk ikisinin ayırt edici, esaslı unsuru … kelimesidir. Diğer davacı markasının ayırt edici, esaslı unsuru ise … GÜÇ ibaresidir. Davalı kullanımında ise “… EXPRESS … …” şeklinde markasal bir kulanım mevcuttur. … ibareli davacı markaları ile davalı kullanımı arasında marka sözcüğü bağlamında herhangi bir örtüşme ya da yakınlaşma yoktur. Bu anlamda davacının 2011/38529 sayılı … ve 2018/113735 sayılı …+ şekil ibareli markaları arasında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının 2020/43207 sayılı … GÜÇ ibareli markası ile davalı kullanımındaki … … ibaresi arasında kısmi bir örtüşme bulunmakla birlikte, … ibaresinin renk tasviri olarak kullanımının davacının tekelinde olmadığı ve “Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet, efor” anlamındaki GÜÇ kelimesi ile “Hayatı ölümsüzleştirme, madenleri altına çevirme vb. olağanüstü etkileri olduğuna inanılan sıvı.” anlamındaki … (iksir) kelimesi arasında görece anlamsal farklılık bulunduğu dikkate alındığında; marka işaretlerinin bütünsel kompozisyonları ile davalı kullanımındaki diğer ayırt edici sözcük ve unsurlar sebebiyle marka işaretlerinin yeterli düzeyde farklılaştıkları sonucuna varılmıştır. Her ne kadar … GÜÇ ve … … şeklindeki markasal kullanımlar, 03. sınıftaki çekişme konusu temizlik emtiası bakımından ima yoluyla birbirine yaklaşmış olsa da, bu durumun markaların bütünsel imajı uyarınca tek başına iltibasa yol açmayacağı değerlendirilmektedir. Başkaca görsel yakınlaşmaların ise bu benzerliği perçinleyebileceği muhakkaktır.
Açıklanan nedenlerle; davalı kullanımının, davacının 2011/38529, 2018/113735 ve 2020/43207 sayılı markalarından doğan haklarını ihlal etmediği ve bu eylemlerin, söz konusu markalar karşısında 6769 sayılı SMK’nın 7 ve 29. Maddeleri kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davacının 2021/057242 sayılı “… … GÜÇ ULTRA REGREASER CLEANER+Şekil” ve 2021/057246 sayılı “… … GÜÇ” ibareli markaları bakımından ise durum farklıdır. Zira davalının “Şekil+… express … …” şeklindeki kullanımı, özellikle “… … GÜÇ ULTRA REGREASER CLEANER+Şekil” şeklindeki davacı markasının görsel unsurlarını, tasarım konseptini ve bütünsel kompozisyonunu aynen içermektedir.
Her ne kadar marka sözcükleri farklı olsa da, “… GÜÇ/… …” şeklindeki çağrışım ve dolaylı örtüşme ile markaların ilk bakışta tüketici algısında birbirleri ile bağlantı kurulmasına yol açacak düzeydeki görsel yakınlığı karşısında, davalı kullanımının davacı markalarını taklit eden bir imaj taşıdığı açıktır. Bu kapsamda, davalı kullanımı ile karşılaşan ortalama bir temizlik ürünü tüketicisinin, davacı markasının ya da ürününün yeni bir versiyonu ya da muadili ile karşı karşıya olduğu yanılgısına kapılması veya marka işaretleri ya da marka sahipleri arasında bir ilişki kurması kuvvetle muhtemeldir.
Normal koşullarda; davalı yanın “Şekil+… express … …” şeklindeki markasal kullanımının, davacıya ait 2021/057246 ve 2021/057242 sayılı marka haklarını ihlal ettiği kabul edilebilirse de, somut uyuşmazlıkta, davalı yanın, davaya konu “Şekil+… express … …” şeklindeki markasal kullanımının tespit edilebilen ilk tarihi yukarıda ifade edildiği üzere; 01.03.2021’dir. Oysa; davacıya ait 2021/05742 ve 2021/057246 sayılı markaların başvuru tarihi 08.04.2021’dir. Görüldüğü üzere; davalı yanın eylemli markasal kullanımının ilk olarak meydana geldiği tarihte, davacıya ait numaraları belirtilen marka başvurularının mevcut olmadığı, dolayısıyla, davalının, davacıya ait bu iki marka başvurusu bakımından önceki tarihli tescilsiz markasal kullanımı bulunduğu, bu durumun, marka hakkı ihlali iddiası bakımından davalı lehine hukuka uygunluk sebebi oluşturduğu, dolayısıyla, bilirkişi raporunda belirtilen görüşün aksine, davalı yanın, davaya konu markasal kullanımının oluştuğu ilk tarih itibariyle davacıya ait 2021/057246 ve 2021/057242 sayılı marka başvurularının mevcut olmaması nedeniyle, davacı tarafın bu marka haklarının ihlal edildiği söylenemez.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; davalı eylemlerinin, davacı yanın marka haklarını ihlal etmediği kanaatine varılmıştır.
II-Tasarım Hakkı İhlâli Bakımından Değerlendirme:
Dava konusu davacı tasarımlarından biri “şişe”, diğeri “etiket” tasarımıdır. Bütüne bakıldığında çekişme konusu ürün ise “sprey pompalı temizlik ürünü ambalajı”dır. Temizlik ürünlerini ihtiva edecek şişeler ve şişelerin üzerlerine konumlandırılacak olan etiket tasarımları açısından ve iki parçanın birbirleri ile birleşimi açısından tasarımcının seçenek özgürlüğünü kısıtlayan herhangi bir unsur bulunmadığı kanaatine varılmıştır. “Sprey pompalı temizlik ürünü ambalajı” tasarımları bakımından seçenek özgürlüğünün geniş olduğu hususu, bilirkişi raporunda yer verilen sair tasarım görünümleri ile desteklenmiştir.
Somut olay konusu tasarımlar temizlik ürünü ambalajı tasarımı olup; ilgili ürünleri satın alan, satın almak için araştırma yapan kişilerin bilgilenmiş kullanıcı olarak ele alınabileceği değerlendirilmektedir.
Davacıya ait 2019 04505 sayılı “Şişe Tasarımı”nın tescil tarihi 22.07.2019, 2020 02864 sayılı “Etiket” tasarımının tescil tarihi ise 21.04.2020’dir. Davalı ürünün ise en erken 01.03.2021 tarihinde piyasaya sürüldüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davalı kullanımına konu ürün, davacı tasarımlarından sonra kamuya sunuşmuş ve yenilik incelemesine konu olabilecek mahiyette üründür.
Dava konusu “Şekil+… EXPRESS … …” ibareli davalı ürünü ile davacı yana ait mesnet gösterilen 2019 04505 sayılı şişe tasarımı karşılaştırıldığında;
Dava konusu ürün ve davacı tarafından mesnet gösterilen tasarım temizlik ürünü şişesine aittir. Her iki tasarımın da dış hatları, boyun bölgesinde ve tabanın hemen üstündeki alanda yer alan girinti hatları benzerdir. Her iki tasarımın da oransal yapıları benzerdir. Tasarımlar arasındaki fark; davacı tasarımında şişenin üst kısmında marka kabartmasının yer almasıdır. Tasarımcı için seçenek özgürlüğünün bu denli geniş olduğu bir alanda tespit edilmiş benzerlikler karşısında tespit edilmiş olan farkın davalı ürününe yenilik niteliği kazandırmayacağı ve davalı ürününe bilgilenmiş kullanıcı gözünde davacı tasarımı karşısında ayırt edici nitelik de kazandıramayacağı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu “Şekil+… EXPRESS … …” ibareli davalı ürünü ile davacı yana ait mesnet gösterilen 2020 02864 sayılı etiket tasarımı karşılaştırıldığında;
Dava konusu ürün ve davacı tarafından mesnet gösterilen tasarım temizlik ürünü etiketine aittir. Davalının etiket tasarımının; davacı etiket tasarımının görsel unsurlarını, tasarım konseptini ve bütünsel kompozisyonunu benzer şekilde içerdiğinden bahsetmek mümkündür. Bu açıdan davalı etiket tasarımının davacı etiket tasarımı karşısında yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşımadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; davalı yanın “Şekil+… EXPRESS … …” ibareli ürününün görünüm olarak davacı yana ait 2019/04505 ve 2020/02864 sayılı tasarımları bakımından, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, davalının, davacı tasarımları ile karıştırılabilecek davaya konu ürünü ticari amaçlı kullanması eyleminin SMK m.81/1-a hükmü uyarınca davacıya ait mezkur tasarımlara tecavüz oluşturduğu kanaatine varılmıştır.
III-Haksız Rekabet Bakımından Değerlendirme:
Davacı tarafından dava dosyasına sunulan, tarafların fiili ürün örneklerini gösterir, dava konusu “Şekil+… EXPRESS … …” ibareli davalı ürünü ile davacı yana ait mesnet gösterilen “… … GÜÇ” ibareli ürün karşılaştırıldığında;
Davalının, gerek ürün şişesinin formu, gerek etiketteki renk ve figür tercihi, gerekse de genel ambalaj kompozisyonu itibariyle davacının “… … GÜÇ” markalı ürünü ile karıştırılmaya yol açan önlemler aldığı ve hatta taklit kastı ile hareket ettiği görülmektedir.
Yukarıda ifade edildiği üzere; davacı yanın eylemli ilk kullanım tarihi 08.04.2020 tarihi olup, davalının eylemli ilk kullanım tarihi ise 01.03.2021’dir. Buna göre; davacı yanın, davalıdan daha önceki bir tarihte, davaya konu “… … GÜÇ” ibareli ürünü kamuya tanıtarak kullanmaya başladığı, davalının daha sonraki bir tarihte, davacı yanın ürün görünümünü taklit ederek davaya konu “Şekil+… EXPRESS … …” ibareli ürünü kullanmaya başladığı, davalı yanın bu eyleminin, TTK m.55/1-a-4 hükmü uyarınca davacı aleyhine haksız rekabet oluşturduğu kanaatine varılmıştır.
Marka hakkı ihlali, tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabet iddialarından kaynaklı olarak yukarıda yer verilen değerlendirmeler doğrultusunda, davacı tarafın 15/12/2021 havale tarihli ihtiyati tedbir istemi hüküm ile birlikte değerlendirilmiş olup, davacı tarafın, tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabet iddialarının sübut bulması nedeniyle;
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin takdiren 20.000,00 TL (yirmibintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunun kararın talep eden vekiline tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde ibrazı şartıyla KABULÜ İLE;
Davacıya ait 2019/04505 ve 2020/02864 sayılı tasarımlar ve davacının “… … GÜÇ” markalı ürünlerinin sunuş şekilleri ile iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer şekilde üretilen, reklam ve tanıtımı yapılarak satışa sunulan “… Express … …” ibareli temizlik ürünlerinin üretimi, reklam ve tanıtımını ve satışını önleyici ve mevcutlarının davalıya ait bilcümle üretim mahalleri, depoları ve sevkiyat için bulunduğu her yerden TOPLATILARAK yed-i emin nezdinde MUHAFAZA EDİLMESİNE,
Ayrıca; https://www.yesililgazkozmetik.com/tr/urun/…-express-sari-…-1000ml ve https://www……com.tr/…-sari-…-6li-10kat-ultra-guclu-temizlik-yag-kir-leke-arac-ve-ev-zorlu-yag-kirler-icin-ozel-1000ml ibareli URL adreslerinde “… … …” tanıtım işareti ile yapılan yayınların DURDURULMASINA, bu sitelerde “… … …” yayınlarına erişim durdurulmadığı takdirde bu yayınların KALDIRILMASINA, https://www….. URL adresinde yer alan youtube sayfasında “… … …” tanıtım işaretini içerir kullanımların ENGELLENMESİNE,
https://www.hepsiburada.com/…-sari-……. URL adreslerinde “… … …” isimli ürünlerin satışının DURDURULMASINA, karar verilmiştir.
Yukarıda yer verilen gerekçeler dolayısıyla davanın nihayetine ilişkin olarak dava dilekçesinde ileri sürülen talep sonucu değerlendirildiğinde; davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı tarafından üretilerek piyasaya sürülen “… Express … …” temizlik ürünlerinde kullanılan ürün etiket ve şişe tasarım, tanıtıcı işaret, yazı ve görsellerin davacıya ait 2019/04505 ve 2020/02864 sayılı tasarımlara benzer olduğunun TESPİTİNE, davalının, davacıya ait tasarım haklarına tecavüz ve aynı zamanda davacı aleyhine haksız rekabet oluşturan eylemlerde bulunduğunun TESPİTİNE, bu eylemlerin MEN’İ ve REF’İ ile olumsuz maddi sonuçlarının GİDERİLMESİNE, davalı ürününe ilişkin mevcut reklam, video ve tüm içeriklerinin yazılı, sesli, görsel, radyo-tv ve dijital ortamlardan KALDIRILMASINA, karar kesinleştiğinde masrafı davalı yandan karşılanmak suretiyle hükmün ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede İLAN EDİLMESİNE, davacının marka hakkı ihlalinden kaynaklı olarak ileri sürdüğü fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı tarafından üretilerek piyasaya sürülen “… Express … …” temizlik ürünlerinde kullanılan ürün etiket ve şişe tasarım, tanıtıcı işaret, yazı ve görsellerin davacıya ait …sayılı tasarımlara benzer olduğunun TESPİTİNE, davalının, davacıya ait tasarım haklarına tecavüz ve aynı zamanda davacı aleyhine haksız rekabet oluşturan eylemlerde bulunduğunun TESPİTİNE, bu eylemlerin MEN’İ ve REF’İ ile olumsuz maddi sonuçlarının GİDERİLMESİNE, davalı ürününe ilişkin mevcut reklam, video ve tüm içeriklerinin yazılı, sesli, görsel, radyo-tv ve dijital ortamlardan KALDIRILMASINA, karar kesinleştiğinde masrafı davalı yandan karşılanmak suretiyle hükmün ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede İLAN EDİLMESİNE, davacının marka hakkı ihlalinden kaynaklı olarak ileri sürdüğü fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
2-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin takdiren 20.000,00 TL (yirmibintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunun kararın talep eden vekiline tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde ibrazı şartıyla KABULÜ İLE;
Davacıya ait 2019/04505 ve 2020/02864 sayılı tasarımlar ve davacının “… … GÜÇ” markalı ürünlerinin sunuş şekilleri ile iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer şekilde üretilen, reklam ve tanıtımı yapılarak satışa sunulan “… Express … …” ibareli temizlik ürünlerinin üretimi, reklam ve tanıtımını ve satışını önleyici ve mevcutlarının davalıya ait bilcümle üretim mahalleri, depoları ve sevkiyat için bulunduğu her yerden TOPLATILARAK yed-i emin nezdinde MUHAFAZA EDİLMESİNE,
Ayrıca; https://….URL adreslerinde “… … …” isimli ürünlerin satışının DURDURULMASINA,
3-İhtiyati tedbir kararının uygulanması bakımından; Ankara İcra Daireleri’nin veya tedbire konu nesnelerin bulunduğu yer icra dairelerinin görevli veya yetkili kılınmasına, icra aşamasında mahkememize ibraz edilen 23/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul ret oranının takdiren 3/4 olarak kabulüne,
7-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 59,30 TL peşin karar ve ilam harcının tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı ve 17,00 TL vekalet harcı, 66,00 TL posta-tebligat masrafı ve 1.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.842,30 TL yargılama giderinin 3/4 ü olan 1.381,73 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 460,57 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2022