Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/351 E. 2021/334 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/351 Esas – 2021/334
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/351 Esas
KARAR NO : 2021/334

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 22/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin 26.12.2019 tarihinde TPMK’ya … tescil numarası ile başvuruda bulunduğunu, mezkûr başvurunun yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine haiz olduğundan tasarımların 24.02.2020 tarihli 335 numaralı bülteninde yayınlandığı ve tescil kararı verildiği, tescile davalı firma tarafından itiraz edildiğini, TPMK YİDK’nın 03.11.2020 tarihli ve … sayılı kararı ile çoklu tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne karar verildiğini, davalı firmanın iddiasına aykırı olarak müvekkili tarafından hem Türkiye’de hem yurt dışında marka ve tasarım başvuruları gerçekleştirdiğini, tasarımların müvekkili tarafından özgün bir şekilde oluşturulduğunu, tasarımların davalı firma tarafından haksız bir şekilde ele geçirildiğini, müvekkilce Eskişehir 3. Asliye Mahkemesi nezdinde … Esas numaralı dosya ile Tasarım Başvurusu Gaspı davası açıldığını, yine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde davalı firma hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin ilgili tasarımlar hakkında davalı firma tarafından TPMK’ya başvuru yapıldığını (… ve … sayılı tasarım başvuruları) 30.03.2020 tarihli ihtarname ile öğrendiğini, davalı firmanın tasarımların yayımını erteleterek, üçüncü kişilerin özellikle de müvekkil şirketin bu tasarımlardan haberdar olmasını engellemeye çalıştığını, müvekkili firmada satın alma müdürü olan …’in daha evvel davalı firmada çalıştığını, … Tanıtım tarafından müvekkili firma için hazırlanan tasarımların baskı onayı için Propak Ambalaj tarafından yollanan epostanın …’in davalı firmada kullandığı eposta adresine atıldığını, davalı firmanın müvekkili tasarımların her aşamasından bu yolla gizlice haberdar olduğunu, hukuka aykırı ele geçirdikleri tasarımlar ile TPMK’ya … ve … sayısı ile tasarım tescil başvurusu yaptıklarını, davalı firmanın başvurularına yapılan itiraz neticesinde TPMK YİDK’nın … sayılı kararı ve … sayılı kararları ile davalı firmanın tescil taleplerinin ayırt edici olmama ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımı gerekçeleri ile hükümsüzlüğüne karar verildiğini, dava dilekçesinde tüm sürecin kronolojik olarak anlatıldığını, TMPK’nın YİDK kararları ile davaya konu tasarım hakkını kimseye atfetmediğini, her iki tarafın taleplerini reddederek tasarım hakkını ortada bıraktığını, davalı firmanın tasarım başvurularında bulunduğu görsellerde dahi müvekkili firmanın ambalaj bıçak izlerinin dahi bulunduğunu, davalı firmanın tasarım başvurularından başkaca bir delil sunmadığını, davaya konu olan tasarımları hangi tasarım ajansı ile ve nasıl oluşturduğu konusunda ufak bir bilgi veya açıklama yapmadığını, dava dışı … tanıtım firmasının başkaca firmalar ile çalışmasında bir sakınca bulunmadığını, fesih edilen sözleşmede gizliliğin ihlali konusunda bir ibare olmadığını, davalı firmanın yasal hak iddiası ile kötü niyetini gizlemeye çalıştığını, İstanbul Anadolu 2. FSHHM … D.iş sayılı dosyası kapsamında alınan raporun davalının sunduğu tek taraflı bilgilendirme ile hazırlandığını, yargısal bir mesnet taşımayacağını, davalının İstanbul Anadolu 2. FSHHM … D.iş sayılı dosyasında delil tespiti başvurusunda bulunduğunu, dosya kapsamında alınan rapor kapsamındaki iddiaların mesnetsiz olduğunu, beraber çalışılan firmaların sektörde bilindik olduğunu birçok firmanın bu firmalar ile çalıştığını belirterek; TPMK YİDK’nın 03.11.2020 tarihli ve … sayılı kararın iptali ile … başvuru numaralı tasarımın tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 28/01/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu yapılan YİDK kararıyla davaya konu …/1, 2, 3 ve 4 numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe gösterilen … sıra numaralı tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibari ile yüksek oranda benzer olduğu, bu konunun davacı tarafından da kabul edildiğini, davacının sair iddialarının yerinde olmadığını, kötü niyeti iddia eden davacının bu konuda delil sunmadığını, yayın erteleme talebinin tek başına kötü niyet olarak değerlendirilemeyeceğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Kuruyemiş Gıda Aktariye Kimyevi Maddeler Tarım Ürünleri San. Ve Tic. A.Ş. vekili 28/01/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İptali talep edilen YİDK kararına konu… numaralı tasarım başvurusunun müvekkilce gerçekleştirmiş olduğu önceki tarihli 2019708033 ve 2019/08137 numaralı tasarımlar karşında yeni ve ayırt edici olmadığını, somut olaya konu tescil başvurusunda kullanılan görsellerin müvekkili başvuruları ile neredeyse aynı olduğunu, müvekkile ait 2019/08137 başvuru numaralı tasarım hakkında verilen … sayılı YİDK kararının iptali için Ankara 1 FSHHM’ne … başvuru numaralı tasarım hakkında verilen … sayılı YİDK kararının iptali için Ankara 1 FSHHM’ne … E. dosya numaraları ile dava konusu edildiğini, müvekkili tasarımların yapıldığı dava dışı … Tanıtım Hizmetleri ile davacı firmadan daha önce çalıştığını, ticari sırlarını bu firma ile paylaştığını, müvekkili firmanın eski ortaklarınca kurulmuş olan davacı firmanın müvekkili tasarımlarını haksız ve hukuka aykırı şekilde ele geçirdiğini, davacının … Tanıtım Hizmetleri ile müvekkili şirketin çalıştığını bildiği halde bu şirketten hizmet almasının bu durumu teyit ettiğini, davacı firmanın müvekkili şirkette çalışan pek çok kişiyi bünyesine kattığını, davacı firmada satın alma müdürü olan …’in eski eposta adresinin bilinçli olarak kapatılmadığı ve açık tutulduğunun abes ile iştigal olduğunu, müvekkili firmanın … Tasarım Hizmetleri firması ile 01.05.2018 tarihinde tasarım hizmeti satın alma sözleşmesi yaptığını, firmanın davacı firma ile irtibatının riskli görülerek bu sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilce yayın erteleme talebinin yapılmasının yerleşik bir şirket uygulaması olduğunu, rakip şirketlerce tasarım aleyhinde yaratılabilecek olumsuz bir durumun önüne geçilmesinin amaçlandığını, müvekkilce yasal hakkın kullanıldığını, müvekkilinin yasal haklarını kullanmasının davacı yanca haksız rekabet olarak nitelendirildiğini, davacı aleyhine talep edilmiş ihtiyati tedbir talebinin kötü niyetli olmadığını, davacının hukuka aykırı eylemlerini önlenmesinin amaçlandığını, müvekkilinin İstanbul Anadolu 2. FSHHM … İş sayılı dosyasında delil tespiti başvurusunda bulunduğunu, dosya kapsamında alınan rapor ile müvekkilin haklılığının ortaya çıktığını, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … nolu soruşturma kapsamında hazırlanan 01.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı eylemlerinin 6102 sayılı TTK m.55 m.62 ve m.63’e göre haksız rekabet suçu oluşturduğunun belirtildiğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı hususuna ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 26.12.2019 tarihinde 2019/08551 sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, tasarımların 24.02.2020 tarih ve 335 sayılı Resmi Tasarım Bülteni’nde yayımlandığı, davalı şirketin 07.04.2020 tarihli yayına itiraz dilekçesi sunduğu, davacının 13.05.2020 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, itirazı değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun … sayılı kararı ile itirazın kabulüne ve …/1, 2, 3 ve 4 sıra numaralı tasarımların tescilinin hükümsüzlüğüne karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 04.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur.
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır. 6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “yeni” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, Türkiye’de dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, itiraza mesnet gösterilen tasarımlar, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre;
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K), YİDK karar tarihi itibari ile mevcut hukuki ve fiili durum nazara alınarak yargılama yürütülmüştür. Bu nedenle dava konusu tasarım başvuru dosyası kapsamında kalan bilgi ve belgeler ile sınırlı olarak yargılama yürütülmüş olup, tasarım başvuru dosyasında yer almayan ancak dava aşamasında ileri sürülen bilgi, belge ve iddialar değerlendirme dışı tutulmuştur.
Dava konusu başvurusu reddedilen tasarımların yeni ve ayırt edici olup olmadığı hususu, özel veya teknik bilgi ile çözümlenmesi gereken bir sorun olduğundan, mahkememizce bu hususa ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Somut olayda dava konusu tasarımlar kuruyemiş ambalaj ürününe ilişkindir. Bilirkişi raporunda örneklendirildiği üzere; ülkemizde tüketimi yaygın olan ay çekirdeği ve ambalajı konusunda geniş bir çeşitlilik ve seçenek özgürlüğü olduğu görülmektedir. Ambalajlarda içerik emtianın hali resmedilmekte bu ürünlerin gerçek resimleri olduğu kadar sentetik ve ikonlaştırılmış halleri de olabilmektedir.
Somut uyuşmazlıkta dava konusu tasarımlar “kuruyemiş ambalaj” tasarımları olup; bu ürünler kolay alınan ürün niteliğinde olup, ilk görüşte, sık sık ve karşılaştırma gibi çaba harcamaksızın satın alınan mallardır. Bu tür ürünlerin marka, ambalaj ve etiketi satışlarında önemlidir. Satışları için özel çaba gerekmez. Çoğunlukla seç-al yöntemiyle satılır. Bu tür ürünler herkesin aldığı ürünler niteliğinde olduğu için bilgilenmiş kullanıcı tahayyülü market ortamında ürünü arayan veya ürüne denk geldiğinde satın alma kararı veren nihai tüketici olabilir.
Dava konusu …/1, 2, 3 ve 4 numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe gösterilen … sıra numaralı tasarımlar karşılaştırıldığında;
Davacı tasarımları farklı ay çekirdeği tiplerine (Ala ay, Dakota vb.) dönük tasarımlar olup ortada dökülmüş şekilde çekirdek fonu ile önde kalp içinde kara sevda yazısı ve altta içeriği tarif eden ibare bulunmaktadır. Tasarımların her iki yanında ürün bilgileri, uyarı ve besin değerleri gibi bilgi yazıları yer almaktadır. Davalı firma tasarımları ise davacı tasarımının 1 ve 4 numaralı tasarımlarında yer alan görsellerinin birebir aynısı olup arka fon daha geniş bir şekilde seçilmiştir. Yani davacı firma görseli davalıya ait görselin kırpılmış halidir. Kısaca her iki tasarımlarda kullanılan fon görsel, yazı karakter, rengi ve kompozisyon birebir aynı olup tek fark davacı tasarımındaki sağ ve soldaki bilgi alanı, davalı tasarımında ise üstte marka alanı ve düz renk fondur. Kaldı ki zaten davacı tarafından mesnet tasarımların davacı tasarımlar ile aynı olduğu savunulmaktadır. Bu açıdan bakıldığında dava konusu …/1, 2, 3 ve 4 numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe gösterilen … sıra numaralı tasarımların bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olarak algılanacağı ve dava konusu …/1, 2, 3 ve 4 numaralı tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığı kanaati oluşmuştur.
Dava konusu …/1, 2, 3 ve 4 numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe gösterilen …. sıra numaralı tasarımlar karşılaştırıldığında;
Davacı tasarımları farklı ay çekirdeği tiplerine (Ala ay, Dakota vb.) dönük tasarımlar olup ortada dökülmüş şekilde çekirdek fonu ile önde kalp içinde kara sevda yazısı ve altta içeriği tarif eden ibare bulunmaktadır. Tasarımların her iki yanında ürün bilgileri, uyarı ve besin değerleri gibi bilgi yazıları yer almaktadır. Davalı firma tasarımları ise davacı tasarımının 1 ve 4 numaralı tasarımlarında yer alan görsellerinin birebir aynısı olup arka fon daha geniş bir şekilde seçilmiştir. Yani davacı firma görseli davalıya ait görselin kırpılmış halidir. Kısaca her iki tasarımlarda kullanılan fon görsel, yazı karakter, rengi ve kompozisyon birebir aynı olup tek fark davacı tasarımındaki sağ ve soldaki bilgi alanı, davalı tasarımında ise kara sevda ibaresinin daha altta olması, kalp içinde olmaması ve üstünde marka ibaresi yer almasıdır. Kaldı ki zaten davacı tarafından mesnet tasarımların davacı tasarımları ile aynı olduğu savunulmaktadır. Bu açıdan bakıldığında dava konusu …/1, 2, 3 ve 4 numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe gösterilen … sıra numaralı tasarımların bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olarak algılanacağı ve dava konusu …/1, 2, 3 ve 4 numaralı tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığı kanaati oluşmuştur.
Davacı taraf, dava konusu çoklu tasarımların kendisi tarafından oluşturulduğu, davalı firmanın bu tasarımları kötü niyetli olarak ele geçirdiğini, zaten kötü niyetli olarak daha önce tescil başvurusuna konu edilen bu tasarımların YİDK kararları ile hükümsüz kılındığını ileri sürerek SMK m.57/2 hükmü uyarınca dava konusu tasarım başvurularının yeni ve ayırt edici olduğunu ileri sürmektedir.
SMK m.57/2 hükmüne göre; koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki 12 ay içerisinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması halinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edicili niteliğini etkilemez.
SMK m.57/1 hükmüne göre; kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Yukarıda yer verilen hüküm ışığında tasarım işlem dosyasında davacı tarafından ileri sürülen 13/05/2020 tarihli karşı görüş dilekçesi ve içeriği incelendiğinde; her ne kadar davacının ilk olarak 10/09/2019 tarihinde dava dışı tasarım ajansı tarafından kendilerine gönderilen ve davacıya ait olduğu ileri sürülen tasarım görseline yer verilerek, bu tarihe müteakip davaya konu tasarım görselleri ile aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer görsellerin 30/09/2019, 08/10/2019, 18/10/2019, 31/10/2019, 11/10/2019 tarihli davacı ile dava dışı kimseler arasındaki yazışmalarda görsel kaydı bulunmuş olsa da, SMK m.57/2 hükmü uyarınca, davaya konu YİDK karar tarihi itibari ile davalı firmanın davacı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu redde mesnet markaların tescil başvurusuna konu edildiği hususunu ispatlar somut bir delil bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafın gerek hukuki gerekse cezai olarak davalı firma aleyhine takibatta bulunduğu dava dilekçesinde ifade edilse de, yukarıda belirtildiği üzere YİDK kararının iptali istemli davalarda tasarım başvuru dosyası ile sınırlı olarak inceleme yapılması gerektiği, YİDK karar tarihi itibariyle davalı firma hakkında yürütülen hukuki ve cezai takibatın neticelenmediği, bu nedenle davalı firmanın kötü niyetli olarak redde mesnet tasarımların tescili müracaatında bulundukları hususunun eldeki YİDK karar tarihi itibariyle ispatlanamadığı, ayrıca tasarım başvuru dosyası dikkate alındığında, davacının dava dışı üçüncü kişilerle arasında geçen yazışmalarda davaya konu tasarım görsellerine yer verilmesi eyleminin SMK m.57/1 hükmü uyarınca kamuya sunulma olarak nitelendirilemeyeceği, yine davacının EUIPO nezdinde 018140067 sayılı ve yine USPTO nezdinde 88719628 sayılı … ibareli sırası ile 18/10/2019 ve 09/12/2019 tarihli marka başvurularında bulunduğu anlaşılmışsa da, dava konusu tasarım başvurularında bu marka başvurularının görünümleri haricinde ambalaja dair görsel kompozisyon bilgilendirme hususlarının da bulunduğu, ayrıca davacının 12/12/2019 tarihli linkedin paylaşımı kamuya sunma olarak nitelendirilse bile bu tarihin redde mesnet 2019/08033 sayılı tasarım başvurusundan sonraki tarihli olduğu, yine davalı şirketin dava konusu tasarım başvurusunun reddine mesnet tasarımları kötü niyetli olarak davacıdan ele geçirdiği hususu tasarım işlem dosyası kapsamında ispatlanamadığından SMK m.57/2 hükmü koşulunun somut olayda gerçekleşmediği, bu nedenle davaya konu YİDK karar tarihi itibari ile dava konusu çoklu tasarımların yeni ve ayırt edici niteliği haiz olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davaya konu YİDK kararının iptalini gerektirecek nitelikte hukuka aykırı bir yön bulunmadığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 132,00 TL posta, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.348,60 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Kuruyemiş Gıda Aktariye Kimyevi Maddeler Tarım Ürünleri San. Ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan 25,50 TL vekalet harç sarfiyatı ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Kuruyemiş Gıda Aktariye Kimyevi Maddeler Tarım Ürünleri San. Ve Tic. A.Ş. ‘ ye verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı kurum vekilinin ve davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021