Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/342 E. 2021/189 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/105 Esas – 2021/190
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/105 Esas
KARAR NO : 2021/190

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 18/04/2020
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 18/04/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait … markasının tanınmış marka olduğunu, 1998 yılında tüketicisi ile buluşan … … markasının da 21.05.2009 tarih T/03334 kod no ile tanınmış marka statüsüne alındığını, davacı markasının yurtdışında da tescilli olduğunu, davalının 29, 30 ve 31. sınıflara bağlı mal ve hizmetlerde tescilini istediği “…” markasının, davacının tescilli fiili kullanımla ayırtedici hale gelmiş ve SMK 6/4 ve 6/5 anlamında tanınmışlık kazanmış … markası ile SMK 5/1.ç anlamında ayırt edilemeyecek kadar benzer ve 6/1 anlamında da benzer olduğunu, davacının “…” ibareli markalar üzerinde gerçek hak sahipliğinin bulunduğunu, “Ay” ibaresinin davalı markasına ayırt edicilik katmayan tali bir unsur olduğunu, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin kesinleşmiş emsal kararlarıyla “….” markalarının 29 ve 30. sınıflarda hükümsüzlüğüne karar verildiğini, “… …” şeklindeki kullanımlar aleyhine açılan davaların da davacı lehine sonuçlandığını, davalı markasının tescili halinde, davacının itibarından, davacı markasının tanınmışlığından ve müşteri kitlesinden faydalanmak, haksız kazanç sağlamak için davaya konu başvuruyu yaptığını, emsal yargı kararlarında … markasının tescilli olduğu tüm mallar bakımından ayırt edici nitelik kazandığının, … ibaresinin süt ürünleri açısından ortak renk olmakla birlikte, tüketici zihninde ürünün bir özelliği olarak algılanmadığını, cins ya da nitelik belirtmediği, … ibaresinin üst marka olduğu, … ibaresinin ön plana çıktığı ve esas unsur olduğunun kabul edildiğini ve 26.11.2011 tarihli karar ile … … markasının tanınmış marka olduğuna hükmedildiğini, TPMK’nın da pek çok kararında davacı markasının tanınmışlık düzeyine vurgu yaparak davacı muterizin itirazlarının kabul edilmiş olduğunu, davalı şirketin … ibaresini anılan şekilde kullanımını haklı kılacak hiçbir dayanağı olmadığından başvurusunun davacı markasının tanınmışlığından faydalanmak amacına yönelik kötü niyetli bir başvuru olduğu gerekçelerini öne sürülerek, 18.02.2020 tarih … sayılı YİDK Kararının iptali ile tescili halinde … sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 14/05/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “…” ibareli başvuru markası ile davacının … ibareli itiraza mesnet markalarının aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaması sebebiyle davacının SMK 5/1.ç hükmüne dayalı dava gerekçesinin mesnetsiz olduğunu, SMK 6/1 uyarınca … ibaresinden oluşan davalı markasının parçalara bölünerek incelenemeyeceği ve genel izleniminin itiraza mesnet markalardan farklı olduğunu, … ibaresinin yaygın olarak kullanılan orijinal olmayan zayıf marka olduğunu, müvekkili kurum değerlendirmesinin EUIPO ortak mutabakat metni md.5.3 ve 5.4 hükmüne uygun olduğu, markalar arasındaki farklılıkların benzer unsurlara göre daha belirgin olarak ortaya çıktığı ve taraf markalarının karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, … markası tanınmış dahi olsa ayırt ediciliği düşük olduğu için farklı mal ve hizmetlerde korunamayacağını ve başvuruda kötü niyetin ispatlanamadığını öne sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı … Tarım Ürünleri Hayvancılık Kuyumculuk Nakliyat Gıda Turizm San. ve Tic. Ltd.Sti, davaya cevap dilekçesi ibraz etmediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü gereği, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait … nolu “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli markalar arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacının gerçek hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, davalının marka başvurusunda kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin kök ve ek rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin “…” ibaresinin 29, 30 ve 31. sınıflarda bulunan “29/ Nohut, mercimek, Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30/ Mısır irmiği, mısır unu, bulgur, Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 31/İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu.” emtialarının tescili amacıyla 16.01.2019 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 12.02.2019 tarih ve 318 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 11.04.2019 tarihinde 2008/55255, 2011/110606, 2000/04179, 2011/110596, 99/004862, 88/103490, 98/013222, 99/004781, 2001/05921, 2011/110650, 2011/110645, 2011/110653, 2011/110657, 2011/110663, 2005/37670, 2009/04690, 2011/110675, 2016/39889 sayılı markalarını mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın m.6/1, 6/3, 6/5, 6/6 ve 6/9 hükümleri kapsamında itirazda bulunduğu, davalı şirketin 17.06.2019 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, yayına yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca reddedildiği, bu karara karşı davacı şirket tarafından 20.12.2019 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 20.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka başvurusu 13.07.2020 tarihinde tescil edilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 5.maddesinin 1/ç fıkrasına göre; Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler, marka olarak tescil edilemezler.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Davacının itiraza mesnet gösterdiği 2005/37670 sayılı marka tescili (en geç 17.10.2017’de) yenilenmemiş olduğundan, 99/004862 ve 2011/110606 sayılı marka başvuruları ise, hiç tescil edilmediği/başvuru aşamasında müddet kaydıyla hükümden düştüğünden mal ve hizmet mukayesesine ilişkin incelemede dikkate alınmamıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere;
Davaya konu marka başvurusuyla tescili istenen “29/Nohut, mercimek, Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri” emtiaları, davacının itiraza mesnet 2000/04179 sayılı ”… …” ibareli markalarının kapsamında olan emtialarla AYNI MAL niteliği taşımaktadır.
Davaya konu marka başvurusuyla tescili istenen “30/Mısır irmiği, mısır unu, bulgur, Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” emtiaları da, davacının itiraza mesnet 2008/55255 sayılı “…” ibareli, ve 98/013222, 99/004781 ve 2001/05921 sayılı “… …” ibareli markalarının kapsamında olan AYNI MAL niteliği taşımaktadır.
29 ve 30. sınıflara konu bu mallar; günlük tüketime yönelik, ekonomik değeri düşük olduğundan bir anda satın alınabilen, satın alma anında yüksek özen derecesi gerektirmeyen, her cins, yaş, meslek, sosyal ve ekonomik düzeyden, dikkat, ihtimam ve özen derecesi düşük veya ortalama düzeyde bulunan vasati tüketici grubuna hitap eden gıda maddeleridir.
Davaya konu marka başvurusuyla tescili istenen “31/İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan)” emtiaları, davacının itiraza mesnet markalarının kapsamında bulunmamaktadır. Ancak, farklı sınıflarda yer alan mal veya hizmetlerin de benzer olarak değerlendirilmesi mümkündür (Yargıtay 11.HD. 27.03.2008 649-3957; Yasaman Marka Hukuku Cilt 2, sh.779). Buna göre; “31/İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan)” malları, davacının itiraza mesnet markalarının tescili kapsamındaki 29, 30 ve 32. sınıflara konu gıda maddeleri/yiyecek ve içecek malları ile hammadde-yarımamül-mamül ürün ilişkisi içerisinde olan, aynı/gıda sektörüne ilişkin olan, çoğunluğu aynı amaca/yiyecek ve içecek maddesi üretimi için tarım ve besicilik faaliyetlerine yönelik olan, birbirini tamamlayan ve birlikte kullanılabilen mallardır. Diğer yandan; davacının itiraza mesnet 2011/110596 sayılı ”….” ibareli markaları “35/Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tarım ürünleri, bahçecilik ürünleri ve tohumlar.Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar.Hayvan yemleri ve tıbbi amaçlı olmayan katkıları.Malt (insan tüketimi için olmayan).Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler.Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatların bir araya getirilmesi hizmetlerini”, yani ormancılık ürünleri de dahil olmak üzere 31. sınıfa konu aynı emtiaların 35. Sınıfta toptan/perakende satışı HİZMETLERİNİ de kapsamaktadır. Davalının üretimini yaptığı 31. sınıfa konu malları, işin doğası gereği 35. sınıfta ayrıca tescile ihtiyacı olmaksızın doğrudan pazarlayabileceği dikkate alındığında, bu mallar ile davacın adına 35. sınıfta tescilli aynı emtianın perakende veya toptan satıcılığı hizmetleri bakımından tarafların müşteri kitlesinin, satış ve dağıtım kanallarının müşterek hale gelebileceği dikkate alınmalıdır.
Sonuç olarak; davaya konu marka başvurusuyla tescili istenen “29/Nohut, mercimek, Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri” ve “30/Mısır irmiği, mısır unu, bulgur, Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” mallarının, davacının itiraza mesnet 2008/55255 sayılı “…” ibareli, 2000/04179 sayılı ”….” ibareli markalarının kapsamında olan AYNI MAL niteliği taşıdığı; davaya konu marka başvurusuyla tescili istenen “31/İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan)” mallarının ise, hem davacının bahsedilen tescilleri kapsamındaki 29. ve 30. sınıfa konu mallarla hem de 2011/110596 sayılı ”…”, 2011/110645, 2011/110650, 2011/110653, 2011/110657, 2011/110663 sayılı “… …” ve 2011/110675 sayılı “… …” ibareli markalarının kapsamındaki 35. sınıfta “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tarım ürünleri, bahçecilik ürünleri ve tohumlar.Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar.Hayvan yemleri ve tıbbi amaçlı olmayan katkıları.Malt (insan tüketimi için olmayan).Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler.Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatların bir araya getirilmesi ve pazarlanması hizmetleri”nin hammadde-yarımamül-mamül ürün ilişkisi içerisinde olan, aynı amaca, yani yiyecek içecek üretimi için tarım ve besicilik faaliyetlerine yönelik olan, birbirini tamamlayan, birlikte sunulabilen, dağıtım kanalları müşterek hale gelebilen ve markalar ya da işletmeler arasında idari ya da ekonomik bir bağ olduğu algısı yaratarak karıştırılmaya yol açabilecek BENZER MAL VE HİZMET niteliği taşıdığı kanaatine ulaşılmıştır. Davaya konu markanın tescil edildiği “31/ Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” malları ise davacının itiraza mesnet markalarının kapsamında olmadığı gibi, bu markaların kapsadığı mal ve hizmetler ile ayniyet veya benzerlik taşımayan FARKLI MAL niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu … sayılı marka incelendiğinde; “Ay” ve “…” kelimelerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş markayı temsil eden esas unsurun “…” ibaresi olduğu tespit edilmiştir.
Davacının itiraza mesnet 2000/04179 ve 2011/110596 sayılı markalarının asli, baskın ve ayırt edici unsurunun ”….; 2008/55255 sayılı markasının ise “…” kelimesi olduğu; davacının “… …” kelimelerinden oluşan 98/013322, 2001/05921, 2011/110650 ve 2011/110657 sayılı markalarında da; bu markaları eş düzeyde temsil eden asli, baskın ve ayırt edici unsurlardan birinin “…” kelimesi olduğu;
Davacının 99/004781, 2011/110645, 88/103490, 2011/110653 ve 2011/110663 sayılı markaları, “peynir kutusu paket dizaynından oluşan şekil unsuru” içermekle birlikte, şekil unsurunun daha geri planda ve sönük kalan, yardımcı unsur olduğu, bu markalarda “…” ibaresine çatı marka olarak yer verildiği ve “…” kelimesinin, konumu ve boyutları itibarıyla marka kompozisyonunun ortasına, daha büyük boyutlarda ve geniş yer kaplayacak şekilde yerleştirilen, marka kompozisyonunda bağımsız rolü bulunan, asıl korunmak istenen, özel vurguyla ön plana çıkartılan, markayı temsil eden, hakim, asli, baskın ve ayırtedici unsuru olduğu;
Davacının 2016/39889 sayılı “… …” ibareli markasında da, “…” kelimesinin markayı eş düzeyde temsil eden asli, baskın ve ayırtedici unsurlardan biri olduğu;
Davacının 2009/04690 ve 2011/110675 sayılı “… …” ibareli slagon markalarında “…” ibaresinin “…” kelimesini niteleyen bir sıfat olarak kullanılması ve asıl vurgunun … kelimesinde olması sebebiyle, bu markaların da … ibaresiyle temsil edildiği kanaatine varılmıştır.
Taraf markaları bir bütün olarak karşılaştırıldığında; Markalar arasında SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca iltibas bulunmadığı, zira dava konusu markanın “…” kelimesinden ibaret olduğu, davacı markalarının “…” kelimelerini içinde barındıran seri markalardan oluştuğu, SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca markalar arasında aynılık ya da ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğundan söz edilebilmesi için, emtiaların hitap ettiği ortalama tüketici nezdinde, hemen ve ilk bakışta, başkaca bir araştırma yapılmasına gerek kalmaksızın markaların aynı ya da ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu yönünde bir algının oluşması gerektiği, ancak davalı markasında yer alan “Ay” kelimesinden kaynaklı olarak markalar arasında hemen ve ilk bakışta, ortalama tüketici nezdinde, aynılık veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğu yönünde bir algı oluşmadığı, ancak aynı sonucun SMK m.6/1 hükmü uyarınca yapılacak değerlendirme bakımından söylenemeyeceği, dava konusu “29.SINIF: Nohut, mercimek, Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.SINIF:Mısır irmiği, mısır unu, bulgur, Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 31.SINIF:İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan).” emtiaları bakımından karşılaştırılan markalar arasında benzerlik bulunduğu, markalarda müşterek olarak bulunan “…” kelimesinin davaya konu emtialar bakımından doğrudan tasviri-tanımlayıcı bir anlamının bulunmadığı (Aynı yönde bkz; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 31.03.2008, 2007/2336 E 2008/4155; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 02.07.2013, 2013/9794 E 2013/14086), dava konusu markanın esas unsurunun bir bütün halinde “…” ibaresinden oluştuğu, gerek “AY”, gerekse “…” kelimelerinin anlamlı ibareler olması nedeniyle marka içinde yer alan “…” kelimesinin kavramsal bağımsızlığını kaybetmediği, “…” ibaresinin bir bütün halinde “Ay renginde …” yani “Soluk …” şeklinde kavramsal algı oluşturduğu, bu algıya göre de; markada yer alan “…” kelimesinin markayı oluşturan esas unsurlardan biri olduğunun söylenebileceği, zira “AY” kelimesinin kavramsal olarak “…” kelimesini nitelediği ve ortalama tüketici nezdinde “…” kelimesinin müstakil algısını değiştirmeye yeter derecede bir farklılığı bu markaya katmadığı, dolayısıyla; davacının “…” kelimesinden ibaret 2008/55255, esas unsur olarak “…” kelimesini ihtiva eden 98/013322, 2001/05921, 2011/110650, 2011/110657, 99/004781, 2011/110645, 88/103490, 2011/110653, 2011/110663, 2009/04690, 2011/110675, 2016/39889 sayılı ve ”…” kelimesinden ibaret 2000/04179 ve 2011/110596 sayılı markaları daha önce gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan, makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı, markaları her zaman bir arada görme imkânından yoksun, markaların detaylarını analiz etmeyen, önceki tarihli markaların detaylarını hatırlamayan, gözünde ve kulağında kalan izi ile hareket eden ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “…” markasını, davacı markaları kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer olan davaya konu “29.SINIF: Nohut, mercimek, Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.SINIF:Mısır irmiği, mısır unu, bulgur, Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 31.SINIF:İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan).” emtiaları üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu emtialardan faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı davacıya ait markaların serisi niteliğinde bir marka zannedebileceği, bu şekilde zihninde oluşan algı nedeni ile tüketim tercihini belirleyebileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi, marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, bu nedenle yukarıda belirtilen emtialar bakımından markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Nitekim;
… markası arasında, iltibas tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu marka kapsamında yer alan “31/ Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” malları, davacıya ait itiraza mesnet markalar kapsamındaki mal ve hizmetlerle benzer olmadığından, bu emtialar bakımından karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/4 hükmüne göre; Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
SMK m.6/5 hükmüne göre; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
SMK m.6/4 hükmü bağlamında tanınmış marka koruması için; toplumun her kesimince bilinme gerekli olmayıp, toplumun ilgili kesimindeki bilinilirlik düzeyi dikkate alınacaktır. Toplumun ilgili kesimi; markanın tanındığı iddia edilen ve kaynak ülkede markanın tescilli olduğu ve kullanıldığı sektörü ifade eder. (Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4.Baskı, İstanbul 2018, s.344-345) Bir markanın Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka olarak kabul edilebilmesi için, bu markanın Türkiye’de tanınmış olmasının ya da kullanılmasının gerekip gerekmediği hususu bakımından; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13.02.2019 tarih 2017/3943 Esas 2019/1154 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Türkiye’de tescilli olmayan markalara tanınmış marka koruması sağlanabilmesi için, söz konusu markanın, itiraza konu marka başvuru tarihinden önce Türkiye’de ilgili sektörde tanınmış marka olduğunun dosyaya sunulan objektif delillerle ispat edilmesi gerekir. (Aynı yönde Y11HD; 18.09.2019 tarih, 2018/790 E 2019/5512 K; Y11HD; 20.11.2018 tarih, 2017/1345 E 2018/7216 K)
SMK m.6/5 hükmü uyarınca; önceki tarihli tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış olan bir marka, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle, aynı veya benzeri sonraki tarihli marka başvurusunun, aynı veya farklı nitelikteki mal ya da hizmetlere ilişkin tescil talebinin reddini talep edebilir. Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için;
A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi,
B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi,
C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir.
Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır. Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez. Burada önemli olan husus; her somut olayda, yukarıda yer verilen kıstaslardan da yararlanarak, global bir değerlendirme yapılması, bunun sonucunda tanınmışlık vasfı ve varsa bu tanınmışlığın etki alanının belirlenmesidir.
Tanınmış markanın itibarından haksız yararlanılmasından söz edilebilmesi için; tanınmış markanın iyi şöhret ve itibar sahibi olması, ilgili tüketici kesimi nezdinde markanın olumlu bir imajının olması gerekir. Bu nedenle imaj transferine konu olabilecek sonraki tarihli marka başvurusunun, tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma tehlikesi doğurabileceği söylenebilir. Burada önemli olan, sonraki tarihli markayı gören tüketicinin, önceki tarihli tanınmış markanın kendi zihninde oluşturduğu olumlu imaj ile sonraki tarihli marka arasında bir bağlantı (link) kurması, imaj transferi ihtimalinin bulunması, böylece tanınmış markanın olumlu imajının sağladığı kolaylıktan yararlanarak sonraki tarihli marka başvuru sahibinin ticari avantaj sağlama ihtimalinin bulunmasıdır. Böylece, sonraki tarihli marka başvuru sahibi, tanınmış marka sahibinin uzun uğraşlar sonucu oluşturduğu kalite ve güven birikiminden parazitvari yararlanarak, kendi lehine haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Tanınmış markanın itibarına zarar verilebilmesi için; Tanınmış markanın, arzu edilmeyen olumsuz imaj tehlikesine maruz kalacağı bir hal olasılığı içerisinde bulunması gerekmektedir. Tanınmış markanın itibarının zarar görme tehlikesi altında bulunup bulunmadığı incelenirken, tescile konu mal ve hizmetlerin kapsamı dikkate alınmalıdır. Örneğin; tanınmış bir içecek markasının, aynı veya benzerinin tuvalet temizliği emtialarında marka olarak kullanılması halinde, böyle bir olumsuz imaj tehlikesi söz konusu olabilir.
Tanınmış markanın ayırt etme gücünün zedelenmesi için; Sonraki tarihli marka başvurusu nedeniyle, tanınmış markanın ayırt etme gücünün zayıflaması ve bu suretle markanın reklam değerinin düşme ihtimali bulunmalıdır. Tanınmışlık derecesi ve karşılaştırılan markaların hitap ettiği mal veya hizmetlerin birbirleri ile yakınlığı arttıkça, markanın ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali de artmaktadır. Bu durumda, markanın muhatap çevresi, sonraki tarihli marka nedeniyle, önceki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve onun ürünlerine ait olmadığı kanısına varmaktadır.

Somut olayda yapılan incelemede; Davacının itiraz aşamasındaki dilekçeleriyle 2002 ila 2008 yıllarına ait pazar payı analizleri, kamuoyu araştırmalarına ilişkin MINDSHARE 16.07.2008 tarihli analiz raporu, 2006 yılına ait ADWATCH analiz raporu, 61 adet 2013-2017 dönemine ait … … markalı malların satışına ilişkin mal satış faturaları, markanın fiili kullanımına dair broşür, afiş, gazete ilanı gibi reklamlara ait görseller, markanın tanınmışlığı görüşünü açıklayan Ankara FSHHM 2006/84 sayılı dosyasına sunulan 02.11.2006 tarihli bilirkişi heyet raporu, muhtelif TPMK ve Yargı Kararları, yurt dışı marka tescil listesi belgelerinin sunduğu görülmektedir. Dava dosyasına da 2 klasör ve 1 cd olarak; davacının yurtdışı tescil belgesi örnekleri, 2000- 2009 döneminde başta … gibi yayın kuruluşlarına yapılan yüksek meblağlı ödemelere ilişkin “… … yayın bedeli” açıklamalı faturalar olmak üzere reklam ve promosyon harcamalarına ilişkin faturalar, markanın fiili kullanımı ve reklam çalışmalarını gösteren çok sayıda broşür, afiş, gazete ilanı gibi reklamlara ait görseller, markanın tanınmışlığı görüşünü açıklayan çok sayıda bilirkişi heyet raporu, muhtelif TPMK ve Yargı Kararları ibraz edilmiştir. Davacının … markasına T/00116 sayı ile tanınmışlık statüsü zaten verilmişken, … ibaresi için yaptığı anlaşılan 21.05.2010 tarihli başvuru üzerine TPMK’nın 26.22.2010 posta tarihi kararla … … markasına T/03334 sayı ile tanınmışlık statüsü verildiğini davacıya bildirdiği görülmektedir. TPMK web sitesinden davacının yeni bir tanınmış marka başvurusu yaptığı, 12.09.2018 tarihinde tanınmışlık başvurusunun kabul edildiği kaydının düşüldüğü anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sunulan deliller ve özellikle ibraz edilen yargı kararları çerçevesinde dava konusu marka başvurusunun yapıldığı 16.01.2019 itibarıyla Davacının “… …” markasının tanınmış marka olduğu/tanınmışlık düzeyini koruduğu kanaatine ulaşılmıştır. Hemen belirtilmelidir ki; davacının “… …” markası “PEYNİR” emtiaları bakımından tanınmışlık mertebesine ulaşmıştır (Bkz aynı yönde; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 02.11.2020, 2020/146 E 2020/4617 K). Nitekim davacının “… …” markasını fiili olarak yoğun kullandığı emtiaların; peynirlere ilişkin olduğu, bilirkişi ek raporunda da açıkça ifade edilmiştir.
Somut olayda iltibas tehlikesi oluştuğu tespit edilen dava konusu emtialar haricinde kalan ve davacı markaları kapsamındaki mal ve hizmetlerle benzer olmadığı tespit edilen “31/ Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” malları bakımından, davacı tarafın peynir emtiaları üzerinde tanınmış olduğu tespit edilen “… …” markasından kaynaklı olarak nispi tescil engelinin bulunup bulunmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
Mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyetinde sektör bilirkişileri de yer almakta olup; 16/03/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere; “31/Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” malları ile davacının tanınmış “… …” markasını fiilen kullanarak tanınmışlık sağladığı PEYNİR, yani süt ürünleri ve hatta davacı markalarının fiili markasal kullanımı da ispatlanmamakla birlikte tescil kapsamındaki diğer gıda, tarım, bahçecilik malları arasında hiçbir bağlantı/ilinti bulunmamaktadır. Dolayısıyla; Davacı tarafından sadece peynir emtiası üzerinde kullandığını ve süt ürünleriyle sair gıda, tarım ve bahçecilik ürünlerin bakımından benzer bir markayla ilişkilendirme ve bağlantı ihtimali bulunduğu ispatlanan tanınmış … … markasını bilen tüketici kesiminin, … ibareli bir markayı gıda, tarım ve bahçecilik ürünleriyle tamamen ilgisiz “31/Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” malları üzerinde görmesi halinde, bu markayı … … markasıyla ilişkilendireceği; bu nevi bir bağlantı/ilişkilendirmenin yaratacağı olumlu izlenim ve çağrışımla satın alma tercihlerine yön vererek evcil hayvanlarının altına serilecek mallar veya kedi kumu için … markalı olan malları seçeceği ve böylece davalı markasına imaj transferi doğarak haksız menfaat temin edilmesi veya tüketicinin … markalı “Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler ve kedi kumu” mallarında beklediği kaliteyi bulamaması halinde peynir emtiası/süt ürünleri maddelerinde kullanılan içeren … … markasını hatırlayacağı ve oluşabilecek olumsuz düşünce ve algısını davacı markasına tahmil etmesi/yöneltmesi veyahut “31/Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” malları için … ibareli bir markanın varlığının … … markasının itibar veya ayırt edici karakterine zarar verilmesi ihtimalinin bulunduğuna dair somut olgu ve delille rastlanmadığı, bu nedenle belirtilen emtialar bakımından SMK m.6/4 ve m.6/5 hükmü koşullarının mevcut olmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötü niyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir.
Somut olayda; davaya konu marka ile itiraza mesnet markaların bir kısım emtialar bakımından iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmalarının haricinde davalı şirketin kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu ileri sürülmediğinden kötü niyet iddiası yerinde bulunmamıştır.
SMK m.6/3 hükmüne göre; Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
Marka başvurusunun bu sebeple reddi için marka başvurusundan önce ve markaya konu işaretin aynısı veya benzerinin yoğun ve sıkı kullanımı sonucu işarete belirli bir düzeyde ayırt edicilik kazandırılması gerekir. (Y11HD; 08.10.2019 tarih, 2018/4855 E 2019/6316 K)
Somut olayda yapılan değerlendirmede; Davacı tarafından itiraz ve dava aşamasında, tarih ihtiva eden fatura ve benzeri yazılı delillerle … … markasının en geç 2002 yılından bu yana PEYNİR, yani süt ürünleri bakımından zaten fiilen markasal olarak kullanıldığı, hali hazırda davacının tescilli markaları ile iltibas tehlikesi oluşturduğu düşünülen dava konusu marka kapsamındaki emtiaların, davacının fiili olarak peynir, yani süt ürünleri bakımından aynı/benzer oldukları ve yukarıda yapılan iltibas değerlendirmesinde SMK m.6/1 hükmü uyarınca nispi tescil engelinin bulunduğunun saptandığı, bunun haricinde kalan davaya konu emtialar bakımından davacı tarafın dava konusu marka ile benzer tescilsiz bir işareti, önceki tarihli yoğun ve sıkı kullanımı bulunmadığından SMK m.6/3 hükmü koşulunun somut olayda gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; “29.SINIF: Nohut, mercimek, Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.SINIF:Mısır irmiği, mısır unu, bulgur, Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 31.SINIF:İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan).” emtiaları bakımından … sayılı YİDK kararının İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Dava konusu … sayılı markanın “29.SINIF: Nohut, mercimek, Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.SINIF:Mısır irmiği, mısır unu, bulgur, Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 31.SINIF:İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan).” emtiaları bakımından HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-6769 sayılı SMK m.27/6 hükmü gereği hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen TÜRKPATENT’e gönderilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kısmen reddolunması ve davalı TÜRKPATENT’in kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine,
7-Davanın kabul ret oranının takdiren 9/10 olarak kabulüne,
8-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 54,40 TL peşin karar ve ilam harcının tamamının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 62,90 TL başvurma ve vekalet harcı, 1.628,75 TL posta, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.691,65 TL yargılama giderinin 9/10 u olan 1.522,49 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 169,16 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iade edilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/05/2021