Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/474 Esas – 2021/109
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/474 Esas
KARAR NO : 2021/109
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 31/12/2019
KARAR TARİHİ : 05/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 31/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2018/47175 sayılı marka başvurusunun davalı kurum kararı neticesinde 08 ve 21. Sınıf emtialar bakımından reddedildiğini, verilen kararın hatalı olduğunu, müvekkilinin “…, “…”, “… HOME” gibi markaların sahibi olduğunu, ayrıca müvekkili markalarının tanınmış marka olarak kabul edildiğini, davalıların müvekkili başvurusuna karşı itiraz gerekçesi gösterilen 93/005440 ve 2014/87994 sayılı markaların kullanılmadığını, bu markalar bakımından kullanım ispatı talebinde bulunduklarını, kullanılmayan markalara rağmen itirazların ileri sürüldüğünü, müvekkili şirketin markalarının her şeyden evvel “…” ibaresini taşıdığını ve önceki markalarının serisi niteliğinde olduğunu, bu anlamda ret gerekçesi her iki markanın da müvekkili başvurusundan farklı nitelikte olduğunu, bütünsel algılarının benzer olmadığını, YİDK kararının eksik incelemeye dayalı olarak verildiğini, hiçbir şekilde markaların bütünsel olarak ele alınmadıkları gibi kullanılmama halinin de incelenmediğini, müvekkilinin çok sayıda önceki tarihli markası bulunduğunu, dava konusu markanın da bu markaların devamı niteliğinde olduğunu, müvekkilinin “sofranın incisi”, “… … serisi”, “… + şekil” gibi daha evvel de markalarının bulunduğunu iddia ederek; … sayılı YİDK kararının iptalini talep ettiği görülmektedir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 03/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen 2014/87994, 144025 sayılı markaların benzer olduklarını ve kısmen aynı/ aynı tür malları kapsadıklarını, müvekkili Kurum tarafından alınan kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek; davadaki taleplerin reddini talep etmiştir.
Davalı … PORSELEN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ vekili 20/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “… porselen” isimli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davacının müvekkilinin “pearl/…” ibareli markaları ile iltibas yaratacak şekilde marka başvurularında bulunduğunu, daha evvel Bakırköy 1. FSHHM’de 2017/371E sayısı ile davacı yanın markaları aleyhine hükümsüzlük davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, yine Ankara 4. FSHHM’de 2018/251E, Ankara 1. FSHHM’de 2017/422E, Ankara 4. FSHHM’de 2019/99E sayılı davaların derdest olduğunu, bu davalarda davacı yanın “pearl/…” ibaresi taşıyan markaları ile müvekkili markaları arasında karıştırılabilecek düzeyde benzerlik bulunduğunun tespit olunduğunu, somut olayda da taraf markalarının kapsadıkları emtiaların aynı olduğunu savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … vekili 12/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “…” markası ile olan faaliyetlerini 2004 yılından beri sürdürdüğünü, … ve İntaş markaları ile faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin halen faal olan toptan ve perakende hizmet veren “… home” markasını taşıyan mağazalarının 2007 yılında açıldığını, müvekkilinin 81 ilde 400 noktada hizmet verdiğini, müvekkilinin tescilli markalarının bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkili markaları ile benzer olduğunu, tescili halinde müvekkilinin hem ticaret kanunu kapsamındaki haklarına, hem kişilik haklarına hem de sınai mülkiyet kanunu kapsamındaki haklarına tecavüz teşkil edecek nitelikte olduğunu, taraf markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzer olduklarını, müvekkilinin “…” şeklinde markaları varken “… …” şeklindeki başvurunun müvekkili markalarına zarar verecek nitelikte olduğunu, dava konusu markada “…” kelimesinin ön plana çıktığını, müvekkilinin markalarının da esas unsurunun “…” olduğunu ve bu marka etrafında seri marka yarattığını savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının davacının itirazlarının reddine ilişkin kısmının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait 2018/47175 sayılı “… …” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait 144025 sayılı marka, davalı şahsa ait 2014/87994 sayılı marka arasında, davaya konu kısmen reddedilen emtialar bakımından SMK m.6/1 hükmü bağlamında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacının ileri sürdüğü kullanmama def’inin yerinde olup olmadığı, davacının önceki tarihli tescilli markalarından kaynaklı müktesep hakkının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, maddi vakıalar bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacı şirketin “… …” ibaresinin 08, 11 ve 21. Sınıfta yer alan emtiaların tescili amacıyla 11.05.2018 tarihinde gerçekleştirdiği 2018/47175 sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 12.06.2018 tarih ve 302 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davalı şirket tarafından 24.07.2018 tarihinde SMK m.6/1, 6/3 ve 6/9 hükümleri kapsamında 93/005440, 91/003841, 2000/10838 sayılı markalar redde mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, akabinde davalı şahıs tarafından 25.07.2018 tarihinde SMK m.6/1 hükmü kapsamında 2011/105618, 2014/87994 sayılı markalar redde mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, davacı tarafından 15.10.2018 tarihinde itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz edildiği (… Porselen’in itirazına yönelik), dilekçesinde 93/005440 sayılı markaya ilişkin 21.sınıfta yer alan emtialara dair kullanmama def’i ileri sürdüğü, davacının 15.10.2018 tarihli karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği (… Kuru’nun itirazına yönelik), davalı … Porselen’in kullanım ispatına ilişkin olarak 14.11.2018 tarihli kullanım ispatı formu ibraz ettiği, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca SMK m.6/1 hükmü gereği “08.sınıf: Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. Kesici ve dürtücü silahlar. Güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil aletler: tıraş, epilasyon, manikür, pedikür aletleri, saç düzleştirme ve kıvırma amaçlı el aletleri, makaslar. Makine, cihaz ve taşıt onarımı, inşaat, ziraat, bahçecilik ve ormancılıkla ilgili elle çalışan (elektrikli olmayan ve motorsuz) aletler. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. Her türlü malzemeden mamul alet sapları 21. sınıf: Elektriksiz temizlik aletleri ve gereçleri: boya fırçaları hariç fırçalar, çelik talaşları, süngerler, çelik yünleri, üstüpüler, tekstilden mamul temizleme ve silme bezleri, bulaşık eldivenleri, elektrikli olmayan cilalama makineleri, halı süpürgeleri, sopalı yer paspasları. Diş fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları, taraklar. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler, elektriksiz pişirme aletleri. Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, elbise askıları. Ev hayvanları için kafesler, akvaryumlar, vivaryumlar, terraryumlar. Camdan, porselenden, seramikten, kilden süs ve dekorasyon eşyaları: heykeller, biblolar, vazolar ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Fare kapanları, haşerat tuzakları, sinek ve haşeratı kovucu veya yok edici elektrikli cihazlar, sinek yakalayıcılar, sinek raketleri. Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular. Püskürtmeli hortum başlıkları, sulama süzgeçleri için başlıklar, sulama aletleri, bahçe sulama süzgeçleri, musluklara takılan uçlar. İşlenmemiş cam, yarı işlenmiş cam, dekorasyon için cam mozaikler ve cam tozları (inşaat için olanlar hariç), cam yünleri (izolasyon ve tekstil amaçlı olmayan).” emtiaların başvurudan çıkartılmasına karar verildiği, redde mesnet olarak 93/005440 (144025) ve 2014/87994 sayılı markaların dayanak tutulduğu, bu karara karşı davacı şirket tarafından 28.03.2019 tarihinde karara itiraz edildiği, yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 31.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’ nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K) Eldeki dava da salt YİDK kararının iptali istemini barındırdığından YİDK karar tarihi olan 21.10.2019 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak değerlendirme yapılmıştır. Marka işlem dosyasında yer almayan ancak dava aşamasında ibraz edilen bilgi ve belgeler değerlendirme dışı tutulmuştur.
Dava konusu 2018/47175 sayılı marka başvurusu kapsamından çıkartılan ve eldeki davaya konu edilen “08.sınıf: Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. Kesici ve dürtücü silahlar. Güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil aletler: tıraş, epilasyon, manikür, pedikür aletleri, saç düzleştirme ve kıvırma amaçlı el aletleri, makaslar. Makine, cihaz ve taşıt onarımı, inşaat, ziraat, bahçecilik ve ormancılıkla ilgili elle çalışan (elektrikli olmayan ve motorsuz) aletler. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. Her türlü malzemeden mamul alet sapları 21. sınıf: Elektriksiz temizlik aletleri ve gereçleri: boya fırçaları hariç fırçalar, çelik talaşları, süngerler, çelik yünleri, üstüpüler, tekstilden mamul temizleme ve silme bezleri, bulaşık eldivenleri, elektrikli olmayan cilalama makineleri, halı süpürgeleri, sopalı yer paspasları. Diş fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları, taraklar. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler, elektriksiz pişirme aletleri. Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, elbise askıları. Ev hayvanları için kafesler, akvaryumlar, vivaryumlar, terraryumlar. Camdan, porselenden, seramikten, kilden süs ve dekorasyon eşyaları: heykeller, biblolar, vazolar ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Fare kapanları, haşerat tuzakları, sinek ve haşeratı kovucu veya yok edici elektrikli cihazlar, sinek yakalayıcılar, sinek raketleri. Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular. Püskürtmeli hortum başlıkları, sulama süzgeçleri için başlıklar, sulama aletleri, bahçe sulama süzgeçleri, musluklara takılan uçlar. İşlenmemiş cam, yarı işlenmiş cam, dekorasyon için cam mozaikler ve cam tozları (inşaat için olanlar hariç), cam yünleri (izolasyon ve tekstil amaçlı olmayan).” emtiaları ile davalı … …’ye ait 2014/87994 sayılı marka kapsamında yer alan “08.sınıf: Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. Kesici ve dürtücü silahlar. Tıraş, epilasyon, manikür, pedikür, güzellik amaçlı kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil alet ve cihazlar (saç düzleştirici ve kıvırıcı cihazlar, makaslar dahil). Makine, cihaz ve taşıt onarımı, inşaat, ziraat, bahçecilik ve ormancılıkla ilgili elle çalışan (motorsuz) aletler. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. 21.sınıf: Elektriksiz temizlik aletleri gereçleri (boya fırçaları hariç fırçalar, çelik talaşları, süngerler, çelik yünleri, üstüpüler, tekstilden mamul temizleme ve silme bezleri, bulaşık eldivenleri, elektrikli olmayan cilalama makineleri, halı süpürgeleri, sopalı yer paspasları, makine parçası olmayan elektrikli fırçalar dahil). Diş fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları, taraklar. Ev hayvanları için kafesler ve malzemeler, evlerde kullanılan bitki ve hayvan yetiştirme yerleri (akvaryumlar, vivaryumlar, terraryumlar). Fare kapanları, haşerat tuzakları, sinek yakalayıcılar, sinek raketleri, tuvalet taşı delikleri için kapaklar (sinek ve haşeratı kovucu veya yok edici elektrikli cihazlar dahil). Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular. Püskürtmeli hortum başlıkları, sulama süzgeçleri için başlıklar, sulama aletleri, bahçe sulama süzgeçleri, musluklara takılan uçlar. İşlenmemiş cam, yarı işlenmiş cam, dekorasyon için cam mozaikler ve cam tozları (inşaat için olanlar hariç), cam yünleri (izolasyon ve tekstil amaçlı olmayan). Spor müsabakalarında verilen kupalar.” ve davalı … Porselen’e ait 93/005440 (144025) sayılı marka kapsamında yer alan “Düz tabak, çukur tabak, çorbalık, kayık taban, komposto kasesi, çay, kahve, fincan ve tabakları, tuzluk, biberlik,vazo, sosluk, sütlük, çaydanlık,demlik, yumurtalık, kürdanlık.” emtiaları ile aynı, aynı tür, benzerdir. Zira; bu emtiaların ortak tüketici kitlelerine hitap eden, birbirilerini tamamlayıcı, birbirleri ile rekabet halinde olan, benzer ihtiyaçlara dönük, satış, sunum ve dağıtım kanalları benzer nitelikteki emtialar oldukları değerlendirilmiştir.
Marka işlem dosyasında davacı, davalı … Porselelen’e ait 93/005440 (144025) sayılı markanın 21.sınıfta yer alan emtialar bakımından kullanılmadığını def’i yolu ileri sürdüğünden söz konusu def’inin irdelenmesi gerekmektedir:
Somut olayda davalı şirkete ait 93/005440 sayılı markanın tescil tarihi 05.10.1993’tür. Anılan marka ile ilgili davalı tarafça işlem dosyasına sunulduğu görülen deliller incelendiğinde;
…..com internet sitesindeki tarihsiz ürün görsellerini,
– 03.02.2016 tarihli “… 24 parça yemek set” konulu faturayı
– 03.08.2015 tarihli “… “ ürünlerine ilişkin faturayı,
– 03.08.2015 tarihli “…” ürünlerine ilişkin bir diğer faturayı,
– 04.08.2015 tarihli “…” ürünlerine ilişkin faturayı,
– 04.08.2015 tarihli “…” ürünlerine ilişkin bir diğer faturayı,
– 12.11.2015 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– 13.03.2017 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– 14.04.2017 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– 14.07.2015 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– 15.06.2016 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– 16.01.2017 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– 16.11.2016 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– 17.06.2015 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– 19.07.2017 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– 20.12.2016 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– 26.05.2016 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– 29.05.2016 tarihli “…” ürünlerini de kapsayan faturayı,
– Muhtelif tarihlere ait ancak yılları anlaşılamayan … AKTÜEL broşürleri
gibi delillerin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Sunulan bu delillerin bir kısmı tarihsiz olduğundan değerlendirmede dikkate alınması mümkün olmamış ise de özellikle 2015-2017 yılları aralığına ait çok sayıda faturada davalı yanın “…” markasını ve ayrıca “…” markalarını taşıyan “yemek – sofra servis takım ve sair parçaları” emtialarında kullanımları gösterir delillerin varlığı tespit edilmiş olup, mezkur delillerin 93/005440 sayılı markanın, ilgili emtialarda, kullanımını ortaya koyan deliller oldukları değerlendirilmiştir.
Son olarak her ne kadar davacı yan, ret gerekçesi markalardan 2014/87994 markası bakımından da yalnızca işbu dava dosyasında kullanım ispatı def’inde bulunmuş ise de anılan markanın tescil tarihi 13.06.2016 olduğundan, dava konusu markanın başvuru tarihi itibariyle söz konusu markanın kullanmama def’i itirazı kapsamında kalmadığı aşikardır.
Davacıya ait “… …” ibareli marka başvurusunun hiçbir görsel unsur taşımaksızın, salt kelime unsurlarından oluştuğu, “…” ve “…” ibarelerinin bağımsız iki ayrı sözcük olarak kullanımı ile oluşturulduğu görülen markada, “…” ibaresinin aynı zamanda davacı yanın ticaret unvanının da kılavuz unsuru ve davacı taraf “çatı” markası olduğu görülmektedir. Dava konusu markada yer alan “…” kelimesi de uyuşmazlık konusu emtialar bakımından ayırt edici vasfı bulunan, somut bir anlamı haiz, Türkçe bir kelime olup anılan kelimenin yazım biçimi itibariyle de “…” ibaresi ile eş büyüklük ve önemde konumlandırılmış olduğu görüldüğünden davacı yanın markasında asli korunmak istenen ibarenin “…” sözcüğü olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı … …’ye ait 2014/87994 sayılı “… Mutfakta Bir …” ibareli markasında, gri bir fon üzerinde “…” kelimesinin tek başına ve markanın üst kısmında vurgulu siyah renkle yazıldığı, ilk sıradaki “i” harfinin çizgisinin, kelimenin sonunda yer alan ikinci “i” harfine kadar sözcüğün alt kısmında uzatıldığı, logonun alt bölümünde ise “mutfakta bir …” şeklinde bir slogana yer verilirken, bu slogan içerisinde de “…” kelimesine yer verilmek suretiyle anılan ibarenin iyice vurgulandığı görülmektedir. Bu çerçevede anılan markanın esas unsurunun “…” kelimesi olduğu değerlendirilmektedir.
Davalı şirkete ait 93/005440 sayılı “… Porselen” ibareli marka ise; “…” ibaresinin bu markada da asli ve baskın unsur konumunda olduğu, “porselen” ibaresinin, anılan marka kapsamındaki emtialar açısından cins, vasıf bildirir niteliğinin bulunduğu görülmüştür. Dolayısıyla bu markanın esas unsuru da “…” ibaresidir.
Taraf markaları bir bütün olarak karşılaştırıldığında; markalarının kapsamlarındaki emtiaların yüksek düzeyde benzerlik taşıdığı, markaları oluşturan işaretlerin ortak olarak “…” ibaresini içerdiği, bu ibarenin tescil kapsamındaki emtialar açısından ayırt edici vasfı bulunan bir ibare olduğu, taraf markalarının ortak oldukları emtiaların niteliği gözetildiğinde ortalama tüketicinin bu ürünü alırken dikkat ve özen düzeyinin yüksek olduğundan söz edilemeyeceği, bu emtiaların makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesimine hitap ettikleri, dava konusu markada “…” ibaresinin çatı markanın yanındaki tek ayırt edici unsur olduğu ve bu ibarenin her iki davalı markasının da asli ayırt edici unsuru olduğu, bu anlamda işaretler arasında yüksek düzeyli işitsel, kavramsal ve görsel benzerliklerin mevcut olduğu, emtia benzerliği ve işaret benzerliği bir bütün olarak ele alındığında markaların aynı iktisadi – idari kaynağa ait markalar olarak algılanabilecekleri, ortalama tüketicinin taraf markaları ile her koşulda yan yana karşılaşma imkanı olmadığından, farklı zamanlarda farklı yerlerde anılan markalar ile aynı ya da benzer mal ve hizmetlerde karşılaştığında, önceden tanıdığı davalı markaları ile dava konusu markayı doğrudan ilişkilendirme eğiliminin kuvvetli olacağı, karıştırılma ihtimalinin temelinde, makul miktarda ortalama tüketicilerin, bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde, herhangi bir sebeple bir bağlantı kurmasının yeterli olduğu, sonuç olarak reddedilen emtiaların tamamında taraf markaları arasında SMK m.6/1 hükmü bağlamında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf, müktesep hak iddiasında bulunmuştur.
Yargıtay 11. HD.’nin 19.09.2008 tarih ve 2007/7547E., 2008/10251K. sayılı “Ece Lady / Ece Toff” kararında kazanılmış hak teşkil eden önceki markaların tespiti yönünden bazı kıstaslar getirmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.09.2008 tarihli ve 2007/7547E. – 2008/10251K. Sayılı kararına göre; Bir işletme tarafından uzunca süredir kullanılan markanın asli unsuru muhafaza edilerek ve markanın bu işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle, önceki markanın kapsadığı ürünlerin veya bir ürün çeşidinin tüketiciye yenilenmiş bir marka imajı ile sunulması ve bu yolla marka sahibi işletmenin piyasaya arz ettiği ürünlerinin de işletmesel köken olarak öncekilerle bağlantılı olduğu mesajını veren yeni markalar yaratmak amacıyla önceki markada yer alan asıl unsurun yanına başkaca asli ve/veya tali unsurlar ekleyerek oluşturduğu markaların seri marka olarak kabulü olanaklıdır. Bu tür markalar niteliği itibariyle 556 sayılı KHK’nın 55. maddesinde tanımlanan ortak markalara benzemekle birlikte; seri markalar, ortak markalarda mevcut olan bir grupta yer alan işletmelerin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerden ayırt edilmesi fonksiyonu, teknik yönetmelik gibi özelliklere sahip olması gerekmeyen ve esasen ortak asli unsuru taşımakla birlikte her biri diğerinden bağımsız nitelikteki ticaret ve hizmet markalarıdır.
Bu karar içeriğinden de anlaşılabileceği üzere müktesep hakkın kabulü üç koşula bağlanmıştır. Bunlar:
• müktesep hak iddia edilen marka ile davaya konu markadaki asli unsurların muhafaza edilmiş olması ve eski markaya karşı hükümsüzlük davası açılacak sürenin dolmuş olması ve bu markanın çekişmesiz şekilde kullanılması,
• markalar arasında işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yaratılan izlenimin korunması,
• dava konusu markada, müktesep hak iddia edilen markaya nazaran kapsamın genişletilmemiş olması.
Bu üç şartın gerçekleştiği durumlarda marka sahibi kazanılmış hak elde eder.
Bu üç şartın gerçekleştiği durumlarda marka sahibi kazanılmış hak elde eder. Hemen belirtmek gerekir ki; yukarıdaki şartlar sağlansa bile, sonraki tarihli marka başvurusu, itiraza mesnet markaya yakınlaşma ve bu yolla haksız yararlanma tehlikesi oluşturmamalıdır. Burada irdelenmesi gereken husus; marka olarak seçilen işaretin önceki tarihli kök seri markaların yenilenmesi suretiyle mi oluşturulduğu, yoksa itiraza mesnet markalar ile yakınlaşarak onunla iltibas tehlikesi doğurma tehlikesi oluşturacak şekilde mi mizanpajının yapıldığıdır. Daha ilk bakışta başvurunun kök markanın değil de, itiraza mesnet markanın yeni düzenlenmiş bir versiyonu olduğu yönünde ortalama tüketici nezdinde izlenim doğuyorsa, önceki kök markalardan kaynaklı müktesep hak şartlarının doğduğundan söz edilemez. Bu itibarla seri marka olarak tescili talep edilen işaret, kök markadan esaslı farklılıklar göstermemeli ve seri marka seçilirken itiraza mesnet markaya yakınlaşacak font, renk, mizanpaj değişikliklerinden kaçınılmalıdır. (Burçak Yıldız, Mükerrer Markanın Seri Markasının Tescili -SMK m.5/1-ç ve m.6/1 Hükümlerine Yargıtay Kararları İle Getirilen İstisna, BATİDER 34(4), 2018, s.116)
Müktesep hak iddiası bakımından hemen belirtmek gerekir ki; önceki tarihli markanın çekişme konusu olmaktan çıkması hali tek başına müktesep hak şartlarının doğumunu sağlamaz. Önceki tarihli markanın başvuruya konu emtialar bakımından aynı zamanda fiili olarak kullanıldığının da ispatlanması gerekir. Zira, müktesep hak müessesesinin kabul edilmesinin amacı, önceki tarihli markanın uzunca süredir kullanımı nedeniyle ilgili tüketici kesiminde oluşan imajın, sonraki tarihli marka başvurusuna sirayet etmesini sağlamaktır. Bu nedenledir ki, fiilen kullanılmayan önceki tarihli markanın ilgili tüketici kesiminde bir imaj duygusu oluşturduğundan söz edilemez. Olmayan imajın yenilenen yeni bir marka başvurusuna aktarımı da dolayısıyla söz konusu olamaz. Müktesep hak şartları bakımından yukarıda ifade ettiğimiz görüşü destekler nitelikte, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 06/01/2020 tarih 2019/2269 E 2020/16 K sayılı kararında, önceki markanın fiilen kullanılmasını, müktesep hakkın doğumu bakımından gerekli görmüştür.
Somut olayda yapılan incelemede; Dava konusu marka başvurusu 11.05.2018 tarihinde tescil başvurusuna konu edilmiştir. Davacı yanın önceki tarihli markalarına bakıldığında; davacının “…” ibaresini taşıyan en eski tarihli markasının 2013/25969 sayılı ve 04.11.2015 tescil tarihli “…” markası olduğu, keza yine 2013/26051 sayılı ve 03.03.2014 tescil tarihli “…” markasının da bulunduğu, işbu dava konusu markanın başvuru tarihi itibariyle anılan markaların tescil tarihleri üzerinden 5 yıllık bir sürenin geçmediği gibi davacı yanın sonraki tarihli markalarının ise çok daha yakın tarihli oldukları, kaldı ki “…” ibaresinin kullanımının da taraflar arasında halihazırda pek çok uyuşmazlığın esas konusu olduğu dosya kapsamında anlaşılmaktadır. Hal böyleyken davacı yanın önceki tarihli markalarına dayalı bir müktesep hakkının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davaya konu YİDK kararının iptalini gerektirir hukuka aykırı bir yön tespit edilmediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 110,80 TL harç, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 281,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.192,30 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … PORSELEN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ’nin yapmış olduğu 7,80 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … PORSELEN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ’ne verilmesine,
6-Davalı … …’nin yapmış olduğu 7,80 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … …’ye verilmesine,
7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı kurum vekili, davalı şirket vekili ile davalı … … vekilinin yüzüne karşı HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/03/2021