Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/306 E. 2021/243 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/306 Esas
KARAR NO : 2021/243

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 03/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şahsa ait 2019/82188 sayılı “Şekil” markasının yayınına müvekkili tarafından itiraz edildiğini, bu itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca reddedildiğini, bu karara karşı müvekkili tarafın yeniden itiraz edildiğini, aynı marka başvurusuna karşı dava dışı 3.kişi tarafından yapılan itirazın 12.03.2020 tarih … sayılı karar ile kabul edilmesi ve hükümsüz kılınmasını takiben müvekkilinin YİDK nezdinde yaptığı itiraz hakkında; itirazların konusuz kaldığının tespitine, esas hakkında karar vermeye yer olmadığından itiraz ile ilgili işlemlerin sonlandırılmasına karar verildiğini, her ne kadar davalı şahsa ait marka başvurusu 3.kişinin itirazları neticesinde reddedilmişse de, müvekkilinin YİDK nezdinde ileri sürdüğü itirazlarının dikkate alınmadığını, YİDK’nin bu tutumunun ilk itirazdaki ret nedenlerinin, ikinci itirazda havada kalmasına yol açmakla birlikte müvekkili aleyhinde olumsuz emsal kararlara sebep olacağını belirterek; … sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili 19/11/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı itirazının konusuz kaldığını, esas hakkında karar vermeye yer olmadığından itirazla ilgili işlemlerin sonlandırılmasına karar verildiğini, müvekkili Kurum Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından alınan dava konusu kararın usule ve hukuka uygun olduğunu beyan ederek haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 05/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu markanın itiraz üzerine kurum tarından reddedildiğini ve red kararının kesinleşerek hükümden düştüğünü, YİDK tarafından davacının itirazı hakkında verilecek ikinci bir kararın hükümden düşen markayı canlandırmayacağını, YİDK kararının fiili ve hukuki durumun tespitinden ibaret olduğunu, tespitte herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, ayrıca karar idari bir karar olması ve mahkeme kararı olmadığı için kesin hüküm sonucunu doğuran bir karar olmadığını, bu davanın açılmasında davacının hukuki yarı bulunmadığını, bu sebeple davanın HMK 114 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının davacının itirazları hakkında verilen “İtirazların konusuz kaldığının tespitine ve esas hakkında karar vermeye yer olmadığından itirazlarla ilgili işlemlerin sonlandırılmasına” ilişkin kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı …’a ait 2019/82188 sayılı marka başvurusunun dava dışı üçüncü kişinin itirazları nedeni ile reddedilmesi ve bu red kararının kesinleşmesi üzerine, davalı kurumun yine de davacının dava konusu marka başvurusunu esastan inceleme ve değerlendirme yapmasının gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı …’ın “Şekil” ibaresinin 25. Sınıf: “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” mal sınıflarında tescili amacıyla 02.09.2019 tarihinde gerçekleştirdiği 2019/82188 sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 28.10.2019 tarih ve 335 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı … vekili tarafından 6769 sayılı SMK m. 6/1, 6/3, 6/4, 6/5, 6/6 ve m.6/9 uyarınca itiraz edilmiştir. Ayrıca, … Mağazacılık ve Pazarlama A.Ş. vekili tarafından da yayına itirazda bulunulmuştur. Markalar Dairesi Başkanlığı’nca yapılan incelemede, 6769 sayılı SMK m.6/1 uyarınca … Mağazacılık ve Pazarlama A.Ş. tarafından yapılan itirazın kabulüne ve başvurunun reddine, davacı … tarafından yapılan itirazların reddine karar verilmiştir. Markalar Dairesi Başkanlığı’nın kararı, marka başvuru sahibi marka vekiline 15.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, marka başvuru sahibi tarafından karara itiraz edilmemiştir. İtirazın reddi kararına, itiraz sahibi … sahibi vekili tarafından 11.05.2020 tarihli dilekçe ile itiraz edilmesi üzerine, YİDK’nın 07.09.2020 tarih ve … sayılı kararı ile, itirazların konusuz kaldığının tespitine, esas hakkında karar vermeye yer olmadığından itirazlarla ilgili işlemlerin sonlandırılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. Bu kararın davacı marka vekiline 09.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK m.18 hükmüne göre; Bültende yayımlanmış bir marka başvurusunun, 5 inci veya 6 ncı maddelere göre tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayımından itibaren iki ay içinde yapılır. İtiraz, yazılı ve gerekçeli olarak Kuruma yapılır. İtiraz gerekçelerinin birinci fıkrada belirtilen süre içinde sunulmaması hâlinde itiraz yapılmamış sayılır. İtirazın incelenmesi için itiraz süresi içinde ücretin ödenmesi ve aynı süre içinde ücretin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulması zorunludur.
SMK m.19 hükmüne göre; Kurum, başvuru sahibinden itirazlara ilişkin görüşlerini süresi içinde bildirmesini ister. Kurum gerekli gördüğü takdirde taraflardan ek bilgi ve belge sunmalarını isteyebilir. Görüşlerin veya istenilen ek bilgi ve belgelerin süresinde Kuruma sunulmaması hâlinde itiraz, mevcut bilgi ve belgeler kapsamında değerlendirilir. 6 ncı maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan itirazlarda, itiraz gerekçesi markanın itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de en az beş yıldır tescilli olması şartıyla, başvuru sahibinin talebi üzerine, itiraz sahibinden, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması talep edilir. İtiraz sahibi tarafından bu hususların ispatlanamaması durumunda itiraz reddedilir. İtiraz gerekçesi markanın, tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin sadece bir kısmı için kullanıldığının ispatlanması hâlinde itiraz, sadece kullanımı ispatlanan mal veya hizmetler esas alınarak incelenir. İnceleme neticesinde markanın, başvuru kapsamındaki mal veya hizmetlerin bir kısmı ya da tamamı için tescil edilemeyeceği sonucuna varılırsa, başvuru bu mal veya hizmetler bakımından reddedilir. Aksi hâlde itirazın reddine karar verilir. Kurum gerekli görmesi hâlinde tarafları uzlaşmaya teşvik edebilir. Uzlaşma ile ilgili hususlarda 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu hükümleri uygulanır. Yayıma itiraza ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
SMK m.20 hükmüne göre; Kurum tarafından bu Kitap kapsamında alınan kararlardan zarar gören taraflar, kararlara karşı Kurum nezdinde itiraz edebilir. İtiraz, kararın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde yazılı ve gerekçeli olarak Kuruma yapılır. İtiraz gerekçelerinin bu süre içinde sunulmaması hâlinde itiraz yapılmamış sayılır. İtirazın incelenmesi için itiraz süresi içinde ücretin ödenmesi ve aynı süre içinde ücretin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulması zorunludur. İtiraz süresinden sonra itiraz gerekçeleri değiştirilemez ve yeni gerekçeler eklenemez.
SMK m.21 hükmüne göre; Şeklî eksiklik içermeyen itirazlar, Kurul tarafından incelenir. Kurul, taraflardan itirazlara ilişkin görüşlerini süresi içinde bildirmelerini ister. Kurum gerekli gördüğü takdirde taraflardan ek bilgi ve belge sunmalarını isteyebilir. İstenilen ek bilgi ve belgelerin veya görüşlerin süresinde Kuruma sunulmaması hâlinde itiraz, mevcut bilgi ve belgeler kapsamında değerlendirilir.Kurul, 19 uncu maddenin üçüncü fıkrası uyarınca verilen kararlara karşı yapılan itirazlarda, gerekli görürse, tarafları 19 uncu maddenin dördüncü fıkrasına göre uzlaşmaya teşvik edebilir. Kurul, itiraz hakkında yapacağı inceleme ve değerlendirme sonucunda Kurumun nihai kararını verir.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olayda yapılan değerlendirmede;
Davalı …’a ait 2019/82188 sayılı marka başvurusunun yayımına, davacı ile birlikte dava dışı … Mağazacılık ve Pazarlama A.Ş. de itirazda bulunmuştur. Bu itirazları değerlendiren Markalar Dairesi Başkanlığı, davacının itirazlarını reddetmiş, dava dışı … Mağazacılık ve Pazarlama A.Ş.’nin itirazını kabul ederek marka başvurusunu reddetmiştir. Bu karar, marka başvuru sahibi marka vekiline 15.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Marka başvuru sahibinin, kararı tebliğ aldığı tarihten itibaren iki ay içerisinde, başvurunun reddi kararına karşı itirazda bulunma hakkı vardır. Bu sürenin son günü ise 7226 sayılı Kanun Geçici 1.maddesinde belirtilen durma süreleri de nazara alındığında 16.08.2020 tarihi olup, marka başvuru sahibi, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından verilen red kararına itiraz etmeyerek, söz konusu idari işlemin kendisi aleyhine kesinleşmesine sebep olmuştur. Davaya konu YİDK karar tarihi, bu kesinleşme tarihinden sonraki tarihli 07.09.2020 tarihidir. SMK m.20 hükmüne göre; Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından alınan kararlardan zarar gören kimseler, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde bu karara karşı itiraz edebilirler. Davacı, bu bağlamda Markalar Dairesi Başkanlığı’nın itirazlarının reddi kararına karşı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde itirazda bulunmuştur. Burada çözümlenmesi gereken husus; YİDK karar tarihi itibariyle davacının zarar görüp görmediği hususudur. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’ nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K) Buna göre; YİDK karar tarihi olan 07.09.2020 tarihi itibariyle davaya konu marka başvurusunun, dava dışı şirketin itirazı üzerine reddi kararı kesinlik kazanmıştır. Zira, marka başvuru sahibi, hak düşürücü süre içinde aleyhine tesis edilen Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, SMK m.20 hükmü bağlamında, YİDK karar tarihi itibariyle, davacının, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından tesis edilen itirazının reddi kararından zarar gördüğü söylenemez. Davacı vekili, her ne kadar Markalar Dairesi Başkanlığı’nın müvekkili aleyhine tesis ettiği kararın YİDK tarafından esastan incelenmemesinin, müvekkili aleyhine Markalar Dairesi Başkanlığı kararının emsal oluşturacağını ifade etse de, marka; bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaret olarak tanımlandığına göre, her bir marka başvurusu bakımından, o markayı oluşturan tüm unsurların global bir şekilde değerlendirilmesi ile iltibas tehlikesi incelemesi yapılacağından, eldeki davaya konu marka başvurusunun Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddedilmesinin, başkaca marka başvuruları bakımından emsal teşkil edeceği, bu suretle de davacının zarar gördüğü iddiası kabul edilemez.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davaya konu YİDK karar tarihi itibariyle davalı …’a ait 2019/82188 sayılı marka başvurusunun reddi kararının kesinleştiği, bu nedenle davacıya ait itiraza mesnet markalar ile karşılaştırılacak ve davacının itirazlarını değerlendirecek incelemeye konu geçerli bir marka başvurusu bulunmadığından, davalı kurum YİDK’nin; itirazların konusuz kaldığının tespitine, esas hakkında karar vermeye yer olmadığından itirazlarla ilgili işlemlerin sonlandırılmasına şeklindeki kararının hukuka aykırı bir yön barındırmadığı, YİDK karar tarihi itibariyle, davacının, aleyhine tesis edilen Markalar Dairesi Başkanlığı kararından dolayı zarar gördüğünün söylenemeyeceği de dikkate alınarak açılan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 116,60 TL harç, 109,00 TL posta olmak üzere toplam 225,60 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 7,80 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,

6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şahıs vekilinin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/06/2021