Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/286 Esas
KARAR NO : 2021/273
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/08/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 14/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının 2019/77257 sayılı marka başvurusuna davalı firma tarafından yapılan itiraz MDB tarafından reddedilmiş olmasına rağmen YİDK tarafından itiraz kısmen haklı bulunarak başvuru kapsamından 35, 36, 37. sınıf hizmetlerin çıkarılmasına karar verildiğini, dava konusu markalar arasında benzerlik bulunmadığını, kaldı ki 36. sınıfta “…” ibaresinin yer aldığı pek çok marka tescili bulunduğunu, davacının 36 yılı aşan başarılı ticari kuruluşları ve ciddi yatırımlarını bir başka firmanın reklam değerinden ve tanınırlığından faydalanma üzerine kurgulamasının mümkün olmadığını, davacının sektörde faaliyet gösteren Pamukevim isimli markası ile İstanbul, Gaziantep, Kahramanmaraş illerinde faaliyet gösteren şubeleri olduğunu, … ibaresinin finans ve gayrimenkul sektörlerinin yanı sıra farklı sektörlerde yaygın olarak kullanılması sebebiyle markada özgünlüğünü yitirdiğini, sektörde faaliyet gösteren hemen her firmanın isminin sonunda “…” ibaresinin katılımevim, finansevim, birevim, birikimevim vb. şeklinde kullanıldığını belirterek, YİDK’nın … sayılı kararının davalı şirketin itirazının kabulüne ilişkin kısmının iptaline, 35, 36, 37. sınıf hizmetlerde tescil işlemlerinin tamamlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 22/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu markalar arasında kavramsal, işitsel ve görsel olarak güçlü bir benzerlik bulunduğunu, bu sebeple aynı/benzer hizmetler açısından iltibas ihtimalinin yüksek olduğunu, dava konusu 35, 36, 37. sınıf hizmetler bakımından karıştırılma ihtimali olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … … Oto. İletişim Org. Paz. San. ve Tic. A.Ş. vekili 01/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalının, müşterilerini organize ederek taşınır/taşınmaz mal edinmeleri için birbirlerini finanse etmelerini sağladığını, sektörde önde gelen firmalardan olduğunu, 2005 yılından beri … markasını kullandığını, müvekkilinin … Oto ismiyle 1991 yılında kurulan ve hâlihazırda neredeyse 81 ilde var olan 100’den fazla şubesi bulunan, 2000’e yakın çalışanı olan, 10 milyardan fazla ciro üreten, kuruluşundan bu yana 4 milyondan fazla müşteriyi elbirliği sistemi ile tanıştıran ve ayda 2 binden fazla müşteriyi taşınır/taşınmaz sahibi yapan büyük ve köklü bir firma olduğunu, 87 marka müracaatı bulunduğunu, … markasını ilk kez 2007 yılında tescil ettirdiğini ve hala kullandığını, müşterilerinin markayı tanıdığını ve güvendiğini, davacının, davalı markaları ile aynı sınıflarda, aynı yazı karakteri ile marka tescil talebinin kötü niyetli olduğunu, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu, davacının örnek olarak sunduğu diğer … markalarının davalı markaları ile benzer olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının davalı şirketin itirazının kabulü bakımından hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait 2019/77257 nolu “Şekil+EVİMEVİM” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait “…” ibareli markalar arasında reddedilen hizmetler bakımından SMK m.6/1 hükmü bağlamında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 16.08.2019 tarihinde “Şekil+EVİMEVİM” ibareli markanın 35, 36, 37 ve 41. sınıflardaki hizmetler için tescil başvurusunda bulunduğu, 2019/77257 sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.09.2019 tarih ve 333 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davalı yanın 27.11.2019 tarihli yayıma itiraz dilekçesi ile 2018/48005, 2006/62734, 2007/32138, 2017/03019, 2017/121936, 2017/121955, 2017/122009, 2017/122024, 2017/122026, 2017/122069, 2017/122087, 2017/122108, 2017/122113, 2017/122143, 2017/122166, 2018/48057, 2018/65878, 2018/72443, 2018/86100, 2018/86115, 2018/86142 sayılı markalarını mesnet göstererek SMK 6/1, 6/4, 6/5 hükümlerine göre itirazda bulunduğu, davacı şirket tarafından 11.12.2019 tarihli karşı görüş dilekçesi ibraz edildiği, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca itirazların haklı bulunmayarak reddine karar verildiği, davalının 02.04.2020 tarihli dilekçe ile yeniden itiraz ettiği, davacının 21.05.2020 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, söz konusu itirazın … sayılı YİDK kararı ile; itirazın kısmen kabulüne ve 35, 36 ve 37.sınıflardaki hizmetlerin başvuru kapsamından çıkarılmasına karar verildiği, redde mesnet olarak SMK m.6/1 hükmü ve 2007 32138, 2018 48005, 2017 03019, 2017 122024, 2017 122143, 2018 48057 sayılı markaların gösterildiği, bu kararın davacı marka vekiline 14.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu 2019/77257 sayılı marka başvurusundan çıkartılan, “35 / Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. 36 / Sigorta hizmetleri. Finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri. 37 / İnşaat hizmetleri, inşaat araç – gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri. Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri. Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri. Isıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri. Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri. Sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri. Asansör tamiri ve bakımı hizmetleri. Saat tamiri hizmetleri. Madencilik, maden çıkarma hizmetleri. Ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri.” hizmetlerin tamamı, redde mesnet 2007 32138, 2018 48005, 2017 03019, 2017 122024, 2017 122143, 2018 48057 sayılı markaların kapsamında bulunan ve bilirkişi raporunda koyu renk ile ön plana çıkartılan hizmetlerle aynı/aynı türdür.
Dava konusu 2019/77257 sayılı marka başvurusu incelendiğinde; şekil ve kelime unsurlarını haiz karma markadır. Marka işareti siyah ve turuncu renkler ile tasarlanmıştır. İşaretin başlangıç kısmında iki penceresi ve çatısı olan bir ev figürü ve devamında bitişik, büyük harflerle yazılmış EVİMEVİM kelimesi bulunmaktadır.
Redde mesnet markaların bir kısmı yeşil harflerle yazılmış … esas unsurunu içermektedir. Marka işaretlerinde farklı şekilde çatı figürlerinin yanı sıra bütüne göre geri planda tasarlanmış “gayrimenkul geliştirme, ev almanın en kolay yolu, the easlest way to buy a house” ibarelerinin yer aldığı görülmüştür. Davalının bir kısım markası ise düz yazı ile oluşturulmuş “eminevimelbirliği” ve “… inşaat” markalarıdır.
Dava konusu 35, 36 ve 37.sınıf hizmetler bakımından ortalama tüketici kesiminin dikkat seviyesinin vasati, günlük, sıradan ve görece ucuz alıcılarına göre daha yüksek olduğu söylenebilir. Hizmet sunumu daha profesyonel bir organizasyon gerektirdiğinden, ihtiyaçları doğrultusunda hizmet alımı yapacak tüketiciler de daha araştırmacı davranışlar sergileyecektir. Sunulan hizmetin niteliğine göre de dikkat seviyesi artacaktır. Örneğin bir açık artırma hizmetinden yararlanacak tüketicinin; hizmeti sunan firma, satıma konu mal gibi detaylara ilişkin bilgi sahibi olacağı, finans hizmetlerinden yararlanacak kişilerin parasal satın alımlarında kıyaslama yaparak en avantajlı seçeneğe yönelmek için araştırma yapacağı, dış ticaret firmaları için gümrük müşavirliği hizmetlerinin büyük öneme haiz olduğu, taşınmaz alım satımlarında ve taşınmazların değerlendirilmesinde Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetlerinin tüketicilerin malvarlığı değerlerini koruma konusunda önem arz ettiği malumdur. Aynı değerlendirmeleri 37. sınıf hizmetler için de yapmak mümkündür. Zira inşaat hizmetleri, kara, hava, deniz taşıtları ile ilgili hizmetler ya da madencilik gibi hizmetler işin niteliği ve mekânsal zorunlulukları sebebiyle daha yüksek bir dikkat seviyesi gerektirmektedir.
Taraf markaları bir bütün olarak karşılaştırıldığında; “…” sözcüğünün ortak olduğu görülmektedir. Burada “-im” iyelik eki getirilerek birinci şahsa özgülenen “ev” kelimesi “konut, hane” anlamlarına gelmektedir. Günlük dilde çok sık kullandığımız “ev” kelimesinin tek başına bir ayırt edici niteliği bulunmamaktadır. Nitekim TÜRKPATENT marka araştırma sayfasında içinde “…” geçen markalar için 35, 36, 37. sınıflarla sınırlandırılmış araştırma sonuçlarında ise 1191 başvuru/tescil kaydı çıkmaktadır. Söz konusu marka işaretlerinde, dava konusu markalarda olduğu gibi isim tamlaması içinde ve özellikle ikinci kelime olarak “…” sözcüğünün aynı hizmetlerde tercih edildiği görülmektedir. Bu anlamda 35, 36, 37. sınıflardaki “X …” şeklindeki kullanımların da zayıf ayırt edici karakterli olduğu söylenebilir. Nitekim redde mesnet davalı markalarında “…” kelimesinin başına da markasal unsur olarak “…” sözcüğü eklenmiştir. Bu sözcük “güvenli, emniyetli” anlamlarına gelmektedir. Davalı markalarında “… ve …” kelimeleri bitişik olarak yazılmasına karşın içerdikleri anlamlardan sıyrılmamış ve “güvenli …” anlamı taşımaktadırlar. Davacı markası ise “… … güzel …” ifadesinde olduğu gibi “…” sözcüğünün tekrarlanması ile oluşturulmuştur. Davalının “…” markası benzer sesli harf dizilimi sebebiyle uyumlu bir ses grafiğine sahiptir. Aynı durum “…” ibaresinin iki kere tekrarlanması ile oluşturulan davacı markasında da söz konusu olduğundan “…” ve “evimevim” markaları arasında uyumlu bir tını oluştuğu söylenebilir. Ancak “… …” ikilemesinin sıklıkla kullanılan bir ikileme olması ve “…” sözcüğünün anlamlı bir ön ek olması sebebiyle markaların işitsel olarak farklılaştığı, görsel ögeler ve kavramsal farklılıkların da markalar arasında yeterli ayırt ediciliği sağladığı değerlendirilmiştir. Sonuç olarak dava konusu markalar arasında SMK m. 6/1 anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kabulü ile; … sayılı YİDK kararının davalı şirketin itirazının kabulüne ilişkin kısmının iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1- Davanın KABULÜ ile; … sayılı YİDK kararının davalı şirketin itirazının kabulüne ilişkin kısmının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 116,60 TL harç, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 123,50 TL posta, tebligat masrafına esas olmak üzere toplam 1.940,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … … … Oto. İletişim Org. Paz. San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan 16,30 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davalı kurum vekilinin ve davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/06/2021