Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/276 E. 2021/229 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/276 Esas
KARAR NO : 2021/229

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 11/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 09/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 1960 yılından beri gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, özellikle toz gıda ve sıvı pastacılık sektörüne yönelik faaliyetlerinin bulunduğunu, … Group adı altında 600 milyon TL’yi aşkın cirolarının bulunduğunu, müvekkilinin sahip olduğu markalardan birinin de “…” olduğunu, 130756, 2002/24559, 2019/129527 sayılı markalarının mevcut olduğunu, dava konusu 2018/121086 sayılı “…” şeklindeki marka başvurusuna itiraz ettiklerini, ancak itirazlarının kabul edilmediğini, müvekkili markalarının tanınır olduğunu, dava konusu marka ile müvekkili markalarının görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduklarını, bu durumun yanıltıcılığa neden olabileceğini, müvekkilinin 40 yılı aşkın bir süredir “…” markalarını kullandığını, taraf markaları kapsamındaki malların da benzer olduklarını, bu nedenle karıştırılma ihtimalinin mevcut olacağını, davalı şirketin marka başvurusunda kötü niyetli olduğunu beyan ederek; işbu … sayılı YİDK kararının iptaline ve dava konusu markanın tescili halinde 03, 29, 30 ve 32.sınıf mallar bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 06/11/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İtiraza mesnet markaların kullanım külfetinin yerine getirilmediğini, başvuru sahibi tarafından ileri sürülen kullanmama def’i üzerinde muterizin kullanım ispat külfetini yerine getiremediğini, YİDK kararının usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmediğinden HMK m.128 hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait 2018/121086 nolu “Şekil+…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli markalar arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, marka işlem dosyasında ileri sürülen kullanmama def’inin hukuka uygun olarak irdelenip irdelenmediği, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, davalı şirketin kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin “Şekil+…” ibaresinin 03, 05, 10, 29, 30, 32, 35, 43. ve 44. sınıfta bulunan mal ve hizmetlerin tescili amacıyla 28.12.2018 tarihinde gerçekleştirdiği 2018/121086 sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.02.2019 tarih ve 319 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 25.04.2019 tarihinde 81/075598, 2002/24559, 2011/71134 sayılı markalarını mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın m.6/1 ve 6/9 hükümleri kapsamında itirazda bulunduğu, davalı şirket tarafından 30.05.2019 tarihinde itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz edildiği, 81/075598, 2002/24559, 2011/71134 sayılı markalar bakımından kullanılmadığına ilişkin def’i ileri sürüldüğü, davacı şirketin kullanım ispatına ilişkin olarak 09.08.2019 tarihli kullanım ispatı formu ibraz ettiği, yayına yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca marka tescil başvurusundan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks.İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler.Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler.Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri.Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler.Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler.İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler.Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar.Yapay organlar ve protezler.Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar.Ameliyathane giysileri ve steril örtüler.Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler.Prezervatifler (kondom/kaput).Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar.Tıbbi amaçlı bilezikler ve yüzükler, romatizma önleyici bileklikler ve yüzükler.Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar.Zeytin, zeytin ezmeleri.Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar.Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.Kuru yemişler.Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.Yumurtalar, yumurta tozları.Patates cipsleri.Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.Makarnalar, mantılar, erişteler.Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül.Bal, arı sütü, propolis.Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar.Mayalar, kabartma tozları.Her türlü un, irmikler, nişastalar.Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri.Çaylar, buzlu çaylar.Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.Sakızlar.Dondurmalar, yenilebilir buzlar.Tuz.Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç.PekmezBiralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar.Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerinin çıkarılmasına, tescil işlemlerinin kalan mal ve hizmetler için devam ettirilmesine karar verildiği, redde mesnet olarak 2011/71134 sayılı markanın gösterildiği, 81/075598 ve 2002/24559 sayılı markaların kullanımlarının ispat edilemediğine karar verildiği, 2011/71134 sayılı markanın tescil tarihi ile dava konusu marka başvuru tarihi arasında 5 yıldan daha az süre bulunduğundan bu marka hakkında ileri sürülen kullanmama def’i dikkate alınmadan SMK m.6/1 hükmü bağlamında iltibas değerlendirmesinin yapıldığı ve yukarıda belirtilen hizmetlerin marka başvurusundan çıkartılmasına karar verildiği, SMK m.6/9 hükmü uyarınca kötü niyet itirazının reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı şirket tarafından 02.03.2020 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, davalı şirketin 11.05.2020 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 11/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka başvurusu 10.09.2020 tarihinde tescil edilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacıya ait ve markanın hükümsüzlüğü davasında mesnet gösterilen 2019/129527 sayılı marka, dava konusu markadan sonraki tarihli başvurulu olduğundan, bu marka aşağıda yapılacak iltibas değerlendirmesinde, değerlendirme dışı tutulmuştur.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; davaya konu 2018/121086 sayılı marka kapsamında yer alan “3.SINIF: Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 5.SINIF: İnsan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. 29.SINIF: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 32.SINIF: Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. 43.SINIF: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetleri ile davacıya ait itiraza mesnet 81/075598 sayılı marka kapsamında yer alan “Nebati yağ, zeytin yağı, ayçiçek yağı.” malları, 2002/24559 sayılı marka kapsamında yer alan “Aşındırıcı ürünler: Zımpara bezleri, zımpara kağıtları, zımpara tozları ve macunları, pomza taşları, pastalar…Kozmetik ve parfümeri ürünleri ile sabunların üretiminde kullanılan doğal ürünler… Cilalar: Deri eşyalar için cilalar; madeni eşyalar için cilalar; ahşap eşyalar için cilalar, zeminler için cilalar… Parfümler; uçucu yağlar (esans yağları), kolonyalar, losyonlar, deodorantlar, gülsuyu, traş losyonları, ter önleyici deodorantlar… Ojeler, rujlar, rimeller, kremler, saç boyaları, şampuanlar, saç bakımı ile ilgili maddeler; kaş kalemleri (eyeliner), pudralar; kozmetik amaçlı aseton; traş kremleri, duş jelleri, petrolyum jeli, epilasyon ürünleri, kınalar; zayıflatıcı kozmetik ürünler; dolu kozmetik çantaları (kozmetik setleri)… Kozmetik maddeler emdirilmiş kağıt mendiller;ıslak mendiller; kozmetik amaçlı pamuk; kulak temizleme çubukları… sabunlar: Tıbbi amaçlı ve koku giderici olanlar da dahil kişisel kullanım için sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, terlemeye karşı sabunlar… Diş bakımı ürünleri: Diş macunları, diş pastaları, tıbbi diş temizleme maddeleri, diş temizleme tozları, diş suları , diş protezleri için temizleme maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları, anti tartar diş macunları… Jöleler, jelatinler, Yumurtalar, yumurta tozları, Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin (susam tohumu macunu)… Yenilebilir sıvı ve katı yağlar, margarinler, tereyağlar… Zeytinler, turşular… Hazır çorbalar ve hazır yemekler… Kuru bakliyat, yani fasulye, bezelye, nohut , mercimek, soya … Kuru bakliyat hariç kurutulmuş, pişirilmiş, konservelenmiş, dondurulmuş sebzeler, yemek pişirmek için sebze suları… Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri niteliğindeki perhizle ilgili olan veya olmayan ürünler için bitkisel ve vitamin bazlı ürünler olarak kullanılan proteinler, karbonhidratlar, madensel maddeler, az miktarda bulunan kimyasal elementler, aminoasitler, yağ asitleri , polen müstahzarları… Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri; et mamülleri, et hülasaları, et suları, bulyonlar; işlenmiş su ürünleri (yumuşakçalar ve kabuklu hayvanlar); kurutulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, konservelenmiş, dondurulmuş et ürünleri… Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, muhallebiler, aşureler… Baklavalar, şöbiyet , tulumba tatlıları, bülbül yuvaları… Ekmekler, pideler , pizzalar, lahmacunlar.. Makarnalar, mantılar, erişteler…. Tapyoka, sago… Kahve, kakao, suni kahve, moka (kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler… Bal, arı sütü, propolis … Pirinç, bulgur, keşkek, yarmalar, gıdalar için malt… Tuz, Dondurmalar, buz kremler, yenilebilir buzlar… Sakızlar, Çaylar, buzlu çaylar… Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri… Mayalar, kabartma tozları, vanilyalar; ekmeğin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler…Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler: Ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecekler ve içecekler için koku vericiler (aromalar), baharatlar… Tarım ürünleri: İşlenmemiş hububat (tahıl), yani buğday, arpa, çeltik, yulaf, mısır, darı, çavdar, taze mercimek, pancar… Bahçecilik ürünleri: Taze meyveler ve sebzeler, mantarlar, kültür mantarları… Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler.. Sebze ve meyve suları, sebze ve meyve konsantreleri ve özleri; meyvelerden elde edilen toz ve granül halde içecekler, şıra, şalgam suyu, domates suyu… Kolalar, gazozlar, izotonik içecekler… Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar (arpa mayası, şerbetçi otu özü v.b.)… Boza , sahlep.” malları arasında aynı, aynı tür ve benzerlik bulunmaktadır.
Şöyle ki; dava konusu markadaki 03, 29, 30 ve 32. Sınıf malların tamamı, davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamında aynı sınıflarda yer alan mallar ile aynı, aynı tür; 31. Sınıftaki bir kısım mallar açısından ise benzer nitelikteki gıda ürünleridir. Ayrıca yine dava konusu markada 05. Sınıftaki “insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri” malları ile de davacı markasındaki “Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri niteliğindeki perhizle ilgili olan veya olmayan ürünler için bitkisel ve vitamin bazlı ürünler olarak kullanılan proteinler, karbonhidratlar, madensel maddeler, az miktarda bulunan kimyasal elementler, aminoasitler, yağ asitleri , polen müstahzarları” da benzer olarak değerlendirilebilecek mallardır.
Keza yine dava konusu marka kapsamındaki 43. Sınıftaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” ile de davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamında yer alan 29, 30 ve 32. sınıf mallarla ilişkili olduğu değerlendirilmiştir. Zira, davacı markalarının kapsamındaki 29, 30 ve 32. sınıflardaki gıda ürünleri arasında tüketime hazır yiyecek ve içecek niteliğindeki ürünler mevcut olup, davacının markası kapsamındaki 43. Sınıftaki yiyecek ve içecek temini hizmetleri de tüketime hazır ürünlerin (malların) tüketiciye sunumuna ilişkin olmasına bağlı olarak ilişkilendirme ihtimali mevcuttur. Açıkçası 43.01 alt sınıfta yer alan yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinden restoran hizmetleri, self servis restoran hizmetleri, lokanta hizmetleri kokteyl salonu hizmetleri, snack bar, ikram (catering) hizmetlerinin verildiği yerler, uzun raf ömrü olmayan, yani üretimlerini takiben kısa sürede tüketilmesi zorunlu olan tüketime hazır yemeklerin ve gıda ürünlerinin sofra düzeninde tüketiciye sunulduğu hizmet kollarıdır ve 43.01. Sınıftaki emtialar yönünden amaç tüketiciye bir mal değil hizmet sunulması olup tüketicinin de bu yerlere gittiğindeki beklentisi, arzu ettiği markaya ilişkin bir ürünü satın almak değil, hizmet görmektir. Diğer taraftan, günümüzde özellikle pastanecilik sektöründe, yiyecek ve içecek sağlanması hizmeti veren işletmelerce verilen hizmetin bir parçası olarak kendi ürettikleri ürünlerin satışı da gerçekleştirilmekte ve bu işletmeler kendi hizmet markalarını taşıyan ambalajları, karton kutuları, karton bardakları kullanmak suretiyle tüketiciye al-götür servis şeklinde veya eve servis şeklinde de sunum sağlayabilmektedir. Bir diğer durum ise, günümüzde marketlerde hazır yemeklerin (örneğin mezelerin) satışı için ayrı bir reyon bulunmakta, yine hazır yemeklerin raflarda artan düzeyde ve daha geniş skalada satışa arz edildiği de bilinmektedir (örnek olarak ambalajlanmış dondurulmuş hazır pastalar, hazır pideler, basit bir ısıtma işlemi ile yenilebilecek ambalajlı pilavlar, plakiler, döner, vd.). Dolayısıyla, bahsi geçen mal ve hizmetin rekabeti günümüz yaşam stilinde daha da üst düzeye çıkmıştır. Bu nedenle anılan mal ve hizmetler arasında doğrudan bir benzerlik ilişkisi bulunmaktadır.
Ayrıca yine başvuru kapsamında 05. Sınıfta yer alan “Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri.. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler.”malları ise davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamında 03. Sınıf altında gösterilen “Tıbbi amaçlı ve koku giderici olanlar da dahil kişisel kullanım için sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, terlemeye karşı sabunlar… Diş bakımı ürünleri: Diş macunları, diş pastaları, tıbbi diş temizleme maddeleri, diş temizleme tozları, diş suları, diş protezleri için temizleme maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları, anti tartar diş macunları…”malları arasında yüksek düzeyli bir benzerlik bulunduğu, bu malların aynı ihtiyaçlara yönelik mallar oldukları tespit edilmiştir.
Davacıya ait 2011/71134 sayılı itiraz markası 35.sınıfta; “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri ( belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir ).” şeklinde, herhangi bir mal somutlaştırması yapılmaksızın, genel olarak tescillidir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2016/8877 E 2018/171 K, 2015/8504 E 2016/3492 K, 2015/12715 E 2017/1112 K, 2011/15502 E 2013/461 K, 2017/3588 E 2019/642 K sayılı müstekar içtihatlarında da belirtildiği üzere; mağazacılık hizmetinin daha önceki tarihte 35.sınıf için bir belirleme yapılmaksızın genel olarak tescil edilmiş bir marka ile aynı ya da benzer tür hizmetler olduklarının kabulü için, tescilli marka sahibinin itiraz ettiği başvuru kapsamında sayılan malların da kendisi tarafından bu hizmet altında satışa sunulmasının kanıtlanması gerektiği, genel perakende satış hizmetleri için tescilli bir markanın koruma kapsamının “Çoğun içinde az da vardır.” görüşüyle ticari alandaki tüm sektörler tarafından satışa arz edilen malları kapsayacak şekilde geniş belirlenmesinin markanın tescilli olduğu mal ve hizmetler bakımından korunması ilkesine uygun düşmeyeceği gibi benzer işaretler altında ancak farklı sektörlerde satışa arz edilecek mallar bakımından karıştırılma ihtimaline yol açacağı düşüncesinin de kabul edilemeyeceği, ilkeleri benimsenmiştir. Bu nedenle; 35. sınıf son alt grubunda “genel olarak” tescilli önceki markalar ile 35. sınıf son alt grubunda emtiaların yönünden spesifik olarak sınırlandırılmış sonraki tarihli markaların kapsamındaki emtiaların doğrudan benzer olarak kabul edilmemesi gerektiği ve önceki marka sahibinin, fiilen gerçekleştirdiği mağazacılık/perakende satış hizmetlerinin hangi emtia ve sektöre ilişkin olduğunu ispatlaması gerektiği görüşü benimsenmiştir.
Belirtilen açıklamalara göre; davacının itiraza mesnet 2011/71134 sayılı markasının genel olarak mağazacılık hizmetinde tescilli olmasından kaynaklı olarak, otomatik bir şekilde, “Çoğun içinde az da vardır.” görüşünden hareketle, bu hizmetle, dava konusu marka kapsamında yer alan 3, 5, 29, 30 ve 32.sınıfta yer alan emtialar arasında benzerlik bulunduğu söylenemez. Bu yönde bir benzerlik bulunduğundan bahsedilebilmesi için; davacı tarafın 2011/71134 sayılı markası altında, belirtilen emtiaların mağazacılığı hizmetinde bulunduğunu ispatlamış olması gerekmektedir. Bu çerçeve içinde dava dilekçesi ekinde yer alan; faturalar, gazete haberleri, broşür, marka işlem dosyasında mübrez; faturalar, gazete haberleri, broşür görseli incelendiğinde; davacının “…” ibareli ayçiçek yağı, mısır yağı, zeytin yağı, kanola yağı, omega 3 yağı üretiminde bulunduğu, bu ürünlerin ihracatını yaptığı ve bu marka ile fabrika satış mağazacılığı hizmetinde bulunduğu tespit edilmişse de, söz konusu markasal kullanımların 2011/71134 sayılı markanın kullanımı olarak nitelenemeyeceği, zira 2011/71134 sayılı markanın “Şekil+…” şeklinde ve bir bütün olarak korunduğu, davacı markasal kullanımlarında “…” kelimesinin yanı sıra 2011/71134 sayılı markadaki gibi şekil unsurunun bulunmadığı, davacının hali hazırda salt “…” kelime markalı önceki tarihli 81/075598 ve 2002/24559 sayılı markalarının bulunduğu, davacının markasal kullanımlarının bu kelime markalarının kullanımı olarak mülahaza edilebileceği, belirtilen nedenlerle; davacı tarafın 2011/71134 sayılı markası kapsamında, davaya konu emtiaların mağazacılığı hizmetinde bulunduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından, bu marka ile dava konusu marka kapsamındaki emtialar arasında benzerlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu marka kapsamındaki mal ve hizmetlerle davacıya ait markalar kapsamındaki mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunup bulunmadığı hususu yukarıda yer verilen şekilde incelense de, eldeki dava YİDK kararının iptali istemi ile birlikte davalı markasının 3, 29, 30 ve 32.sıınftaki emtialarının hükümsüzlüğü istemini de içermektedir. Markanın hükümsüzlüğü istemli davada, davalı şirket davaya cevap vermemiş, haliyle kullanmama def’i ileri sürmemiştir. Bu nedenle markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından; davalı tarafın kullanmama def’i ileri sürmediği olgusundan hareketle iltibas değerlendirmesi yapılmıştır. Ancak; YİDK kararının iptali istemi bakımından, davalı şirket marka işlem dosyasında kullanmama def’i ileri sürmüştür. Bu nedenle YİDK kararının iptali istemi bakımından davalı şirketin ileri sürdüğü kullanmama def’i irdelendikten sonra, markalar arasında iltibas değerlendirmesi yapılmıştır. Zira; SMK m.19/2 hükmü uyarınca, kullanmama def’i, iltibas tehlikesi değerlendirmesinden önce irdelenmesi ve sonuçlandırılması gereken bir ön sorundur.
Hemen belirtilmelidir ki; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’ nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K) Eldeki talep de YİDK kararının iptali istemini barındırdığından YİDK karar tarihi olan 06.08.2020 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak değerlendirme yapılmıştır. Marka işlem dosyasında yer almayan ancak dava aşamasında ibraz edilen bilgi ve belgeler değerlendirme dışı tutulmuştur.
Buna göre; Davacı yanın itiraza dayanak markalarından 2011/71134 sayılı markasının 26.03.2014 tarihinde tescil edilmiş bir marka olduğu, işbu dava konusu markanın ise 28.12.2018 tarihinde marka başvurusuna konu edildiği, dolayısıyla anılan markanın tescili üzerinden, işbu dava konusu markanın başvuru tarihi itibariyle henüz 5 yıllık bir süre geçmediğinden 2011/71134 sayılı davacı markası bakımından kullanım ispatı talebinin dikkate alınamayacağı, bununla birlikte anılan marka kapsamında yer alan 35. Sınıftaki mağazacılık hizmetleri ile dava konusu marka kapsamındaki herhangi bir mal ya da hizmetin zaten benzer görülmediği yukarıda detaylı olarak değerlendirilmiştir.
Davacı yanın 81/075598 ve 2002/ 24559 sayılı markaları bakımından ise işlem dosyasına sunulan 09.08.2019 tarihli kullanım ispat formu ekinde yer alan deliller incelendiğinde; “…” markasının çeşitli bitkisel yağlar üzerinde kullanıldığını gösterir 2017 tarihli bir adet ürün katalogu, 25.09.2018 tarihli bir adet gazete haberi, 21.11.2010 tarihli bir adet gazete haberi, tarihsiz birtakım görseller ile birlikte “…” markalı ürünlerin satışına ilişkin olduğu belirtilen 2015-2019 yılları arası kayıtları gösterir ve bir ticari faaliyete ilişkin pek çok kaydı (müşteri numarası, spiariş numarası, tarih, ürün kodu, ürün gramajı, kilosu vs) içerir nitelikte bir adet dokümanın dosyaya sunulmuş olduğu görülmüştür. Bununla birlikte sunulan bu dokümanın resmi nitelikte bir ticari evrak olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Zira anılan belge itiraz sahibi davacı yanca düzenlenmiş resmi nitelik taşımayan bir kayıttan ibaret olup, bu kayıtları destekler mahiyette herhangi bir fatura ya da başkaca bir ticari belgeye yer verilmemiş olunması, anılan kayıtların gerçek durumu yansıtır nitelikte olup olmadıkları noktasında tereddütsüz bir kanaate varılmasını engellemektedir. 2017 tarihli kataloğun ve iki adet gazete haberinin tek başına yine “…” markalarının ciddi etki doğurur nitelikte kullanımını göstermeye elverişli olmadığı, tarihsiz görsellerin de kullanım ispatına elverişli deliller olduğunun söylenemeyeceği, davacı yanca 02.03.2020 tarihli yeniden itiraz dilekçesi ekinde sunulan faturaların; kullanım ispatında delil olarak değerlendirilemeyecekleri, zira SMK m.19/2 hükmü uyarınca; bir marka başvurusunun ilanı üzerine yayına itiraz edilmesi, bu itiraza karşı marka başvuru sahibinden ileri sürülen karşı görüşte kullanmama def’inin ileri sürülmesi üzerine, Markalar Dairesi Başkanlığı kararından önce, bu yöndeki def’i kendisine bildirilen muterizin varsa kullanımı ispata ilişkin delillerini TÜRKPATENT’e sunması gerektiği, nitekim kullanım ispatının ne zaman ve ne şekilde yapılacağına ilişkin olarak; Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 28, 29 ve 30.maddelerde detay düzenlemelere yer verildiği, somut olayda muteriz davacının 09.08.2019 tarihli kullanım ispat formu ve ekinde yer alan evrakı ibraz etmesi ve bu prosedür tamamlandıktan sonra Markalar Dairesi Başkanlığı’nın kararını oluşturmasını müteakip, daha sonra 02.03.2020 tarihli dilekçesi ile kullanım ispatına yönelik ek evrak ibraz etmesinin yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca mümkün olmadığı, dolayısıyla davacı yanca 02.03.2020 tarihli dilekçesi ile sunulan faturaların ise kullanım ispatına ilişkin olarak mevzuatta yer alan sürelerden sonra sunulmuş olduğu görüldüğünden dikkate alınmasının mümkün olmayacağı, hal böyleyken davacı yanın, dava konusu marka ile benzer mal ve hizmetleri kapsadığı görülen 81/075598 ve 2002/24559 sayılı markalar bakımından kullanım ispatı yükümlülüğünü, marka işlem dosyasında yerine getiremediği kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla; YİDK kararının iptali istemi bakımından, SMK m.19/2 hükmü uyarınca, davacının itiraza mesnet 81/075598 ve 2002/24559 sayılı markaları, dava konusu marka başvurusu bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca itiraza mesnet alınamazlar.
Dava konusu 2018/121086 sayılı marka incelendiğinde; kelime ve şekil unsurundan oluşan bileşke bir marka olduğu, markanın üst kısmında yuvarlak mavi renkli bir halka ve bu halkanın sağ alt çizgisi üzerine konumlandırılmış üç adet renkli yaprak figürlerinden oluşan bir logonun mevcut olduğu, bu logonun hemen altında ise “…” şeklinde dilimizde ya da İngilizce’de bilinen bir anlamı olmayan uydurulmuş bir sözcük olduğu, bununla birlikte yazımının Türkçe dil bilgisi kurallarına uyan niteliği sebebiyle “….” şeklinde yazıldığı gibi telaffuz edileceği, sözcük ve şekil unsurundan oluşan markalarda tüketici için sözcük unsurunun daha ön planda olacağı, zira ortalama tüketicinin, mal veya hizmet ile işaret arasındaki ilişkiyi tanımlarken, figüratif unsurları açıklamak yerine doğrudan sözcük unsuru ile markayı ifade edeceği, bu nedenle dava konusu markanın esas unsurunun “…” ibaresi olduğu tespit edilmiştir.
Davacının dava konusu marka ile aynı/benzer emtia ihtiva eden itiraza mesnet markaları; düz kelime markaları olup, markaları oluşturan “…” ibaresinin de dilimizde bilinen bir anlamı bulunmadığı ve yine yazıldığı şekliyle “” olarak telaffuz edileceği değerlendirilmektedir. Davacı markalarında başkaca bir unsur mevcut olmadığından, markaların asli unsuru “…” kelimesidir.
Taraf markaları bir bütün olarak incelendiğinde;
I-YİDK Kararının İptali İstemi Bakımından;
Davacının itiraza mesnet 2011/71134 sayılı markası kapsamında yer alan hizmetlerle dava konusu marka kapsamında yer alan mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunmadığı, her ne kadar markalar arasında “…” ve “…” olarak görsel ve işitsel düzeyde benzerlik bulunsa da, marka kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin benzer olmadığı tespit edildiğinden, bu markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı, davacının itiraza mesnet 81/075598 ve 2002/24559 sayılı markalarına karşı ileri sürülen kullanmama def’ine yönelik olarak, davacının kullanım ispat formu ile ileri sürdüğü delil evrakına göre; bu markaları tescilli oldukları emtialar üzerinde, davaya konu marka başvuru tarihinden önceki 5 yıl içinde, ciddi suretle kullandığını ispatlayamadığı, bu nedenle SMK m.19/2 hükmü uyarınca söz konusu markaların, dava konusu markanın tescil başvuruna karşı SMK m.6/1 hükmü uyarınca redde mesnet olamayacakları kanaatine varılmıştır.
II-Markanın Hükümsüzlüğü İstemi Bakımından;
Davacı tarafın dava konusu markanın tamamıyla hükümsüzlüğünü talep etmediği, 03, 29, 30 ve 32.sınıfta yer alan emtialar bakımından markanın hükümsüz kılınmasını talep sonucunda belirttiği, HMK m.26 hükmü uyarınca, taleple bağlılık ilkesi uyarınca, sadece bu emtialar bakımından markanın hükümsüzlüğü isteminin değerlendirildiği, markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından davalı şirketin kullanmama def’i ileri sürmemesi nedeniyle, itiraza mesnet markaların kapsamındaki emtiaların tamamı fiilen kullanılsın ya da kullanılmasın SMK m.6/1 hükmü uyarınca yapılacak iltibas değerlendirmesinde nazara alındığı, davacıya ait 81/075598 ve 2002/24559 sayılı markaların kapsamlarında yer alan ve bilirkişi raporunda koyu renk ile gösterilen emtialar ile dava konusu marka kapsamında 03, 29, 30 ve 32.sınıfta yer alan emtialar arasında aynı, aynı tür ve benzerlik bulunduğu, davacı markalarının esas unsurunu “…” kelimesinin, davalı markasının esas unsurunu ise “…” kelimesinin oluşturduğu, her iki kelimenin de bilinen bir anlamının olmadığı, davacı markalarının beş harf iki hece, davalı markasının yedi harf üç heceden oluştuğu, karşılaştırılan markaların ilk beş harfinin birebir aynı olduğu, bu nedenle markalar arasında görsel ve işitsel düzeyde benzerlik bulunduğu, bu hale göre; daha önce davacıya ait “…” markalarını gören, işiten, bu markalı emtialardan yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı, markaları bir arada görme ve karşılaştırma imkânından yoksun, markaların başlangıç kısımlarına diğer kısımlarına göre daha çok meyleden ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “…” markasını 03, 29, 30 ve 32.sınıfta yer alan emtialar üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, bu markayı davacıya ait markalardan biri ya da davacı markalarının serisi niteliğinde bir marka zannedebileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, bu nedenle SMK m.6/1 hükmü uyarınca davaya konu 03, 29, 30 ve 32.sınıfta yer alan emtialar bakımından markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötü niyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir.
Somut olayda; davaya konu marka ile itiraza mesnet markaların bir kısım emtialar bakımından iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmalarının haricinde davalı şirketin kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu ileri sürülmediğinden kötü niyet iddiası yerinde bulunmamıştır.
Davacı taraf marka işlem dosyasında ileri sürmese de, eldeki davada itiraza mesnet markalarının tanınmış olduğunu ileri sürdüğünden, markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından söz konusu iddiası aşağıdaki şekilde irdelenmiştir:
SMK m.6/4 hükmüne göre; Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
SMK m.6/5 hükmüne göre; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
SMK m.6/4 hükmü bağlamında tanınmış marka koruması için; toplumun her kesimince bilinme gerekli olmayıp, toplumun ilgili kesimindeki bilinilirlik düzeyi dikkate alınacaktır. Toplumun ilgili kesimi; markanın tanındığı iddia edilen ve kaynak ülkede markanın tescilli olduğu ve kullanıldığı sektörü ifade eder. (Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4.Baskı, İstanbul 2018, s.344-345) Bir markanın Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka olarak kabul edilebilmesi için, bu markanın Türkiye’de tanınmış olmasının ya da kullanılmasının gerekip gerekmediği hususu bakımından; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13.02.2019 tarih 2017/3943 Esas 2019/1154 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Türkiye’de tescilli olmayan markalara tanınmış marka koruması sağlanabilmesi için, söz konusu markanın, itiraza konu marka başvuru tarihinden önce Türkiye’de ilgili sektörde tanınmış marka olduğunun dosyaya sunulan objektif delillerle ispat edilmesi gerekir. (Aynı yönde Y11HD; 18.09.2019 tarih, 2018/790 E 2019/5512 K; Y11HD; 20.11.2018 tarih, 2017/1345 E 2018/7216 K)
SMK m.6/5 hükmü uyarınca; önceki tarihli tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış olan bir marka, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle, aynı veya benzeri sonraki tarihli marka başvurusunun, aynı veya farklı nitelikteki mal ya da hizmetlere ilişkin tescil talebinin reddini talep edebilir. Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için;
A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi,
B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi,
C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir.
Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır. Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez. Burada önemli olan husus; her somut olayda, yukarıda yer verilen kıstaslardan da yararlanarak, global bir değerlendirme yapılması, bunun sonucunda tanınmışlık vasfı ve varsa bu tanınmışlığın etki alanının belirlenmesidir.
Tanınmış markanın itibarından haksız yararlanılmasından söz edilebilmesi için; tanınmış markanın iyi şöhret ve itibar sahibi olması, ilgili tüketici kesimi nezdinde markanın olumlu bir imajının olması gerekir. Bu nedenle imaj transferine konu olabilecek sonraki tarihli marka başvurusunun, tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma tehlikesi doğurabileceği söylenebilir. Burada önemli olan, sonraki tarihli markayı gören tüketicinin, önceki tarihli tanınmış markanın kendi zihninde oluşturduğu olumlu imaj ile sonraki tarihli marka arasında bir bağlantı (link) kurması, imaj transferi ihtimalinin bulunması, böylece tanınmış markanın olumlu imajının sağladığı kolaylıktan yararlanarak sonraki tarihli marka başvuru sahibinin ticari avantaj sağlama ihtimalinin bulunmasıdır. Böylece, sonraki tarihli marka başvuru sahibi, tanınmış marka sahibinin uzun uğraşlar sonucu oluşturduğu kalite ve güven birikiminden parazitvari yararlanarak, kendi lehine haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Tanınmış markanın itibarına zarar verilebilmesi için; Tanınmış markanın, arzu edilmeyen olumsuz imaj tehlikesine maruz kalacağı bir hal olasılığı içerisinde bulunması gerekmektedir. Tanınmış markanın itibarının zarar görme tehlikesi altında bulunup bulunmadığı incelenirken, tescile konu mal ve hizmetlerin kapsamı dikkate alınmalıdır. Örneğin; tanınmış bir içecek markasının, aynı veya benzerinin tuvalet temizliği emtialarında marka olarak kullanılması halinde, böyle bir olumsuz imaj tehlikesi söz konusu olabilir.
Tanınmış markanın ayırt etme gücünün zedelenmesi için; Sonraki tarihli marka başvurusu nedeniyle, tanınmış markanın ayırt etme gücünün zayıflaması ve bu suretle markanın reklam değerinin düşme ihtimali bulunmalıdır. Tanınmışlık derecesi ve karşılaştırılan markaların hitap ettiği mal veya hizmetlerin birbirleri ile yakınlığı arttıkça, markanın ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali de artmaktadır. Bu durumda, markanın muhatap çevresi, sonraki tarihli marka nedeniyle, önceki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve onun ürünlerine ait olmadığı kanısına varmaktadır.

Somut olayda yapılan incelemede; Davacı yan tarafından dosya kapsamına işlem dosyasına da sunulan delillerin bir kısmının yeniden ibraz edildiği, bununla birlikte davacının “…” markalarının “ayçiçek yağı, mısır yağı, kanola yağı” gibi bitkisel yağ ürünlerinde, 2016-2020 tarihleri aralığındaki kullanımını gösterir bir kısım faturalara da yer verildiği, sunulan bu delillerin davacı yanın “…” markalarının kullanımı ortaya koyan deliller olmakla birlikte davacı markalarının tanınmışlığı hususunda bir kanaate varılması için yeterli görülmediği, zira bir markanın ticaret hayatındaki olağan kullanım ve satışlarını gösterir faturalar, kataloglar, tescil belgeleri gibi delillerin her bir marka açısından gerçekleştirilmesi gereken kullanımlar olduğu, dolayısıyla mevcut delillerden davacı markalarının tanınmışlık mertebesine ulaştığının söylenemediği, bu nedenle SMK m.6/4 ve m.6/5 hükmü koşullarının somut olayda gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; YİDK kararının iptali isteminin reddine, ancak dava konusu markanın 03, 29, 30 ve 32.sınıfta yer alan emtialar bakımından hükümsüzlüğü isteminin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-YİDK kararının iptali isteminin REDDİNE,
2-Dava konusu 2018/121086 sayılı markanın “3.SINIF: Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 29.SINIF: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 32.SINIF: Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri.” mal ve hizmetleri bakımından HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davalı …’ den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-YİDK kararının iptali istemi bakımından; davalı TÜRKPATENT kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine,
6-Markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın kabul ret oranının 1/2 olarak kabulüne,
8-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 54,40.-TL peşin karar ve ilam harcının tamamının davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 70,70 TL harç, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti, 175,00 TL posta, müzekkere ve dosya masrafı olmak üzere toplam 1.995,70 TL yargılama giderinin 1/2 si olan 997,85 TL’nin davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine, bakiye 997,85 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iade edilmesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, Davalı Şirketin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
11/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza