Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/27 E. 2021/217 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/27 Esas
KARAR NO : 2021/217
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali – Tasarımın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali – Tasarımın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 31/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ambalaj, koli ve mukavva sektöründe Türkiye’nin önde gelen firmalarından biri olduğunu, yine müvekkilinin Türkiye’nin online satış kapasitesi en yüksek … gibi kurumsal ve uluslararası şirketlerin yılda binlerce tonluk ihtiyacını karşıladığını, müvekkili firmanın çanta tipi kutu için 29.05.2012 başvuru tarihli 2012 03721 tescil numaralı tasarımının TÜRKPATENT nezdinde tescil ettirdiğini ve tasarım korumasının halen devam etmekte olduğunu, dava konusu tasarım başvurusunun tescil edilebilirlik şartlarını taşımadığını, müvekkilinin davaya mesnet tasarım tescili karşısında yeni ve ayırt edici olmadığını, dava konusu tasarım başvurusunun kötü niyetli olduğunu, davalı yanın işbu davaya konu tasarım başvurusundan önce müvekkili tasarımının birebir kopyası niteliğindeki 2019 03375 sayılı tasarım başvurusunda bulunduğunu, YİDK kararının iptali talebiyle Ankara 2. FSHHM’nin … E. sayılı dosyasının açıldığını, davalının kötü niyetle aynı ürüne aynı görsellere ilişkin birebir aynı tasarım için tekrar … sayılı başvuruyu yaptığını, bahsi geçen dosya ile işbu davanın konusu olan tasarımın birebir aynı olduğundan, davaların bağlantılı olması nedeniyle her iki dosyanın birleştirilerek görülmesini talep ettiklerini, müvekkili tasarımı ile davalı tasarımının materyali, geometrik şekli, rengi, kulp şekli ve kulbun konumlandırılması, tasarımın yüzey ve yan yüzey formları, kıvrımları ve genel görünümlerinin aynı olduğunu, bilgilenmiş kullanıcı tarafından bile birbirinden ayırt edilebilmesinin mümkün olmadığını, yine davalı yanın aynı tasarımı için 2012 yılında da başvuru yaptığını ve söz konusu başvurusunun yapılan itiraz üzerine iptal edildiğini, TÜRKPATENT’in dava konusu edilen kararıyla daha önce davalı şirket tarafından aynı tasarım müvekkilinin itirazı üzerine iptal etmişken bu defa farklı bir karar verilerek kararlar arasındaki birliğin ve yeknesanlığın korunması ilkesine aykırı davranıldığını, kararlar arasında çelişki bulunduğunu, müvekkilinin kartondan mamül kulplu çanta tasarımını 29.05.2012 tarihinde tescil ettirdiğini, davalı şirketin ise müvekkili tescilinden yaklaşık 4 ay sonra 19.09.2012 tarihinde aynı tasarım için başvuruda bulunduğunu, tarafların her ikisinin de İstanbul’da birbirine yakın sayılabilecek lokasyonda ve aynı sektörde ticari faaliyet gösterdiğini, dolayısıyla davalının müvekkili tasarımından üretiminden ve satışından haberdar olmamasının mümkün olamayacağını iddia ederek; dava konusu tasarım başvurusu/tescilinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve TÜRKPATENT’e ihtiyati tedbir kararının uygulanması için yazı yazılmasına, tescil işlemlerinin durdurulması yönünde de ihtiyati tedbir kararı verilerek TÜRKPATENT’e bildirilmesine, işbu dosyanın bağlantılı olduğu Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkili delillerinin toplanmasına, davalı şirketin … sayılı tasarım tescil başvurusuna müvekkili şirketin itirazının reddine ilişkin … sayılı YİDK kararının iptali ile tescil edilmesi halinde … sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 25/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Kurum YİDK’nın diğer davalıya ait ve davaya konu 2019 03604/1 sıra numaralı tekli tasarımın genel izlenimi ile davacı tarafından itiraza mesnet gösterilen 2012 03721/1 sıra numaralı tasarımın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle farklı olduğunu, dolayısıyla başvurunun itiraza mesnet tasarıma nazaran yeni ve ayırt edici olduğunu ve bu nedenle diğer davalının tasarımının tescil işlemlerinin devamı gerektiğine karar verdiğini, söz konusu tespitlerin ve kanaatin bu gün için de geçerliliğini sürdürmekte olduğunu, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek; 2019/T-977 sayılı YİDK kararının iptali isteminin reddine, … numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine ilişkin istemin reddine ve davacı yanın aleyhe olan sair istemlerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 12/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın kötü niyetli hamlelerinin müvekkili şirketi rakip olarak görmesinden ve müvekkili şirkete ait tasarım kargo kutularının piyasada daha fazla ilgi ilgi görüyor olmasından kaynaklandığını, davacı yanın aynı başvuru olarak nitelendirdiği tasarımın, müvekkili şirketin tamamen farklı bir tasarım için … sayı ile tescil başvurusunda bulunduğunu ve davacı tarafın itiraz ettiğini, söz konusu itiraz ve karşı görüşlerin Türk Patent ve Marka Kurumu YİDK’da görüşüldüğünü ve anılan Kurulun 2019/T-977 sayılı kararı ile davacı itirazının reddine, 2019 03604/1 sıra numaralı tasarım tescilinin devamına oybirliği ile karar verildiğini, dava konusu kargo kutusunun genel hatlarıyla düşünüldüğünde, Avrupa Oluklu Mukavva Üreticileri Derneği FEFCO’nun belirlemiş olduğu ve tüm üreticilerin kullanımına açık olan fefco759 kodlu ürün olduğunu, davacı şirketin bu ürüne yalnızca hiçbir yaratıcılık gerektirmeyen bir kulp ekleyerek endüstriyel tasarım patenti aldığını, ancak söz konusu kargo kutusunun zaten %85 oranında FEFCO tasarımı olmakla sektör üreticilerinin kullanımına sunulan genel bir ürün olduğunu, müvekkili şirketin işbu kargo kutusunu endüstriyel tasarım çalışmaları ile geliştirdiğini, kutunun her üç kenarından çıkan kilitlerin karşı kenarların içine girmek suretiyle kargo kutusunun taşıma esnasında açılmasını engelleyerek sağlamlığının arttırıldığını, kilitlerin karşı kenar içine yerleştirildikten sonra kutunun tek tarafından çıkarılan kulp ile kutunun diğer tarafına açılan boşluktan bu kulpun geçirilerek kilit sisteminin oluşturulduğunu, işbu kargo kutusunun yine müvekkilinin ar-ge çalışmaları ile daha işlevsel ve çok daha ergonomik hale geldiğini, ürünün müşteri nezdinde de onay aldığını ve TürkPatent tesciliyle de yeni ve ayırt edici özelliklere sahip olduğunun kanıtlandığını, müvekkili şirket tarafından tasarlanan kargo kutusunun seçenek özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini de ileri sürerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.77 hükmüne göre açılan Tasarımın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait … nolu tasarımın başvuru tarihi itibari ile mutlak anlamda yeni ve ayırt edici olup olmadığı, tasarım koruması kapsamında kalıp kalmadığı, davalı şirketin tasarım başvurusunda kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde davalı tasarımının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, davalı şirkete ait önceki tarihli tasarım başvuru dokümanları celp edilmiş, Ankara 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası UYAP ortamında temin edilmiş, davacı vekilinin eldeki dava dosyasının Ankara 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası ile birleştirilmesi istemi ara karar ile reddedilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin raporlar alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin 30.05.2019 tarihinde … sayılı “kargo kutusu” ürününe ilişkin tasarım başvurusunda bulunduğu, başvurunun Tasarımlar Dairesi Başkanlığı’nın 24.06.2019 tarihli 319 sayılı Resmi Tasarım Bülteni’nde yayımlandığı, davacının 13.09.2019 tarihli dilekçesi ile yayına itiraz ettiği, itiraza mesnet olarak 2012/03721 sayılı tasarımı mesnet gösterdiği, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2019/T-977 sayılı kararı ile; “itirazın reddine ve 2019 03604/1 sıra numaralı tasarımın tescilinin devamına oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde oybirliği ile karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 02.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur .
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır. 6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “yeni” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, Türkiye’de dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez. Yine 58/4-c. bendine göre, “Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri koruma kapsamı dışında kalmaktadır.”
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, itiraza mesnet gösterilen tasarım, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce ilk olarak aldırılan 30.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda tasarım görsellerine yer verilmediği, dava konusu tasarımın itiraza mesnet tasarım/tasarımlar ile görsel olarak karşılaştırmasının yapılmadığı, bu hali ile söz konusu bilirkişi raporunun taraf ve mahkeme denetimine elverişli olmadığı anlaşıldığından, bilirkişi raporu neticesinde ulaşılan sonuçtan bağımsız olarak; yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Buna göre; Davaya konu … sayılı tasarım, “Kargo Kutusu” tasarımıdır. Bu ürünün bilgilenmiş kullanıcısı; ürünlerini kargolayarak kullanıcılara ulaştıran firma çalışanlarının (kargo kutusu temin etmeleri bakımından) ve doğrudan kutu hizmeti veren kargo firmalarının çalışanları olabileceği kanaatine varılmıştır.
Davalı yan davaya konu tasarım ürünleri bakımından, seçenek özgürlüğünün oldukça sınırlı olduğunu belirtmekle birlikte; davacı tasarımının Avrupa Oluklu Mukavva Üreticileri Derneği FEFCO’nun belirlemiş olduğu ve tüm üreticilerin kullanımına açık olan 0759 kodlu ürünün taklidi olduğunu, kendi tasarımının ise bu ürünün tasarım unsurları ile geliştirilmiş hali olduğunu ileri sürmektedir. FEFCO 0759 kod nolu ürün görsel olarak 21.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda kayıtlıdır. Yine davaya konu tasarımlar bakımından seçenek özgürlüğünün kapsamının tespitine ilişkin olarak da sair tasarım görsellerine aynı rapor içeriğinde yer verilmiştir. Buna göre; davaya konu “Kargo Kutusu” ürünü açısından, oluklu mukavvanın katlanarak şekillendirilmesi ve araç içi üst üste istif açılarından prizmatik yapısı, teknik zorunluluk olarak görülebilecektir. Ayrıca piyasada kabul gören (kargolanması düşünülen örneğin elbise v.b. ürünlerin paket boyutları açısından) iç hacim ve en boy oranı bakımından prizmatik yapının oransal ilişkileri için de teknik zorunluluktan bahsetmek mümkündür. Bunun yanında bu kısıtlar dahilinde kargo kutularının; kulplu veya kulpsuz oluşu, kulp yapıları açısından seçenek özgürlüğünden bahsetmek mümkündür.
Belirtilen açıklamalara göre; Dava konusu …-1 sayılı tasarım ve itiraza mesnet gösterilen 2012 03721-1 sayılı tasarım karşılaştırıldığında;
İki tasarımın da katlama ve kesim temelini “FEFCO 0759” kod nolu üründen aldıkları görülmektedir. Her 3 tasarım da dikdörtgenler prizması şeklindedir ve bu prizmatik yapının harcıalem olduğu açıktır. Ortak farkları her iki tasarımda da FEFCO 0759 kod nolu üründen farklı olarak kulp yapısının bulunmasıdır. Bunun yanında davalı tasarımında her iki tasarımdan da farklı olarak kapak kısmı, diğerleri 3 parçanın birleşiminden oluşurken, tek parçadan oluşmaktadır.
Davalı ve davacı tasarımları oransal yapıları ve hacimleri açısından benzeşmektedir. Bu benzerliğin taşınacak olan malzemelerin benzer hacimlere ihtiyaç duymasından kaynaklı olarak sektör açısından talep gören ve bu bağlamda teknik zorunluluk sayılabilecek seviyede oldukları düşünülmektedir.
Davacı tasarımında kulplar her iki kapaktan ayrı ayrı gelirken, davalı tasarımında tek yönden iki parça halinde gelmektedir. Davacı tasarımında kup yanları birbirine paralel ve üst köşeleri oval şekilde biçimlendirilmişken, davalı tasarımında kulp kenarları birbirine açılıdır ve kulp üst köşeleri kesişen çizgiler şeklinde biçimlendirilmiştir. Davalı tasarımında davacı tasarımında yer almayan kulbun olmadığı diğer kapakta kilitlemeyi sağlayacak bir kulak yer almakta ve kulbun olduğu kısımda bu kulağın içine oturacağı bir kesik yer almaktadır.
Dolayısıyla; dava konusu tasarım ürünlerinin seçenek özgürlüğü bağlamında içerdikleri teknik zorunluluklar da dikkate alındığında, davalı tasarımı ve davacı tasarımı arasındaki benzerlik ve farklılıkların; davalı tasarımının yeni ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik niteliğini sağlayan, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde, genel izlenim itibariyle, bu tasarımın itiraza mesnet 2012 03721-1 sayılı tasarımdan farklı bir tasarım olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Dava konusu 2019 03604-1sayılı tasarım ile yine davacıya ait ancak önceki tarihli mesnet gösterilen 2019 03375-1sayılı tasarım karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarım ve mesnet gösterilen davalı tasarımı incelendiğinde, dikdörtgenler prizması yapıları, oransal yapıları ve hacimleri açısından benzeşmekte oldukları görülmektedir. Bu benzerliğin taşınacak olan malzemelerin benzer hacimlere ihtiyaç duymasından kaynaklı olarak sektör açısından talep gören ve bu bağlamda teknik zorunluluk sayılabilecek seviyede oldukları düşünülmektedir.
Her iki tasarımda da kulp bulunmakta ve her iki tasarımda da kulplar 2 parça olarak tek kapakta yer almaktadır. Mesnet tasarımında kulp yanları birbirine paralel ve üst köşeleri oval şekilde biçimlendirilmişken, davalı tasarımında kulp kenarları birbirine açılıdır ve kulp üst köşeleri kesişen çizgiler şeklinde biçimlendirilmiştir. Davalı tasarımında, mesnet tasarımında yer almayan kulbun olmadığı diğer kapakta kilitlemeyi sağlayacak bir kulak yer almakta ve kulbun olduğu kısımda bu kulağın içine oturacağı bir kesik yer almaktadır.
Dolayısıyla; dava konusu tasarım ürünlerinin seçenek özgürlüğü bağlamında içerdikleri teknik zorunluluklar da dikkate alındığında, davalı tasarımı ve mesnet tasarımı arasındaki benzerlik ve farklılıkların; davalı tasarımının yeni ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik niteliğini sağlayan, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde, genel izlenim itibariyle, bu tasarımın itiraza mesnet 2019 03375-1 sayılı tasarımdan farklı bir tasarım olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Dava konusu tasarımın mutlak anlamda yenilik araştırması bilirkişi heyeti vasıtasıyla yaptırılmış olup, 21.05.2021 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; dava konusu tasarımın mutlak anlamda yeniliğini öldüren önceki tarihli herhangi bir tasarım görseline rastlanmadığı, bu nedenle dava konusu tasarımın mutlak anlamda yeni olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 30.11.2020 tarihli bilirkişi raporu ile 21.05.2021 tarihli bilirkişi raporu, netice itibari ile birbirleriyle uyumlu olup, dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olduğu hususunda, birbirleri ile tutarlıdırlar.
Karşılaştırılan tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edici olduğu anlaşıldığından, davaya konu tasarımın kötü niyetle başvuruya konu olduğunun söylenemeyeceği, zira karşılaştırılan tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karışıklık oluşturmayacağının tespit edildiği, davalının önceki tarihli 2012 06039 sayılı çoklu tasarımının, davacının redde mesnet tasarımı nedeniyle iptal edilmesinin iş bu dava konusu tasarım başvurusu bakımından davalı şirketin kötü niyetli olduğu yönünde yorumlanamayacağı, zira her bir tasarım başvurusunun kendi somut özgün durumuna göre değerlendirilmesinin gerektiği, nitekim dava konusu tasarımın itiraza mesnet tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşıdığı, bu nedenle davalı şirketin davaya konu tasarım tescil başvurusu bakımından kötü niyetle hareket ettiği iddialarının yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 116,60 TL harç, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti, 358,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.074,60 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 16,30 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza