Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/26 E. 2023/291 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/26 Esas
KARAR NO : 2023/291

DAVA : Marka (Markanın Kullanmama Nedeni İle İptali)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Markanın Kullanmama Nedeni İle İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 29/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı ….’nin tütün ürünleri sektöründe faaliyet göstermekte olup, alanında lider bir firma olarak … gibi tanınmış markaların üreticisi ve tescilli tek ve gerçek hak sahibi olduğunu, “…” markasının 34. sınıfta tescil edilmiş olduğunu ve davalının iş bu söz konusu markayı belirtilen sınıflar çerçevesinde … sınırları dahilinde hiçbir zaman kullanmadığı hususu göz önüne alındığında söz konusu markanın tescil amacının ortadan kalktığının önemle belirtilmesi gerekmekte olduğunu, nitekim, davalı bu markayı 26 yıl önce tescil ettirmesine rağmen anılan markayı bu süre boyunca hiç kullanmamış olduğunu, davalının markasını kullanma niyeti haricinde daha çok ihtiyat markası olarak elinde bulundurmaya çalıştığını, dava konusu markanın davalı adına … nezdindeki tescili davanın açıldığı tarih itibarıyla haksız bir şekilde sürdürülmekte olduğunu, söz konusu markanın mevcudiyeti, müvekkiline ait 34. sınıfta pek çok versiyon ve/veya yan unsurlar ile birlikte tescilli “…” markasına ve dolayısıyla müvekkiline zarar vermekte olduğunu, SMK’nın 9/1 maddesine aykırılık halinde ise, markanın yetkili mahkeme tarafından iptaline karar verilmekte olduğunu, ilgili madde, haklı neden olmaksızın 5 yıl boyunca sürekli kullanmama halinde tescilli markanın iptalinin talep edilebileceğini belirtmekte olduğunu, iş bu davanın açılabilmesi için tescilden itibaren geçmesi gerekli beş yıllık sürenin dolmuş olduğunu, davalı markasını tescil ettirdiğinden bu yana kullanmamakta olduğunu, bu itibarla, müvekkilinin iş bu davayı ikame etmesinde başkaca bir engel bulunmadığını, davalının yargılama süresi içerisinde uyuşmazlık konusu marka tescilini üçüncü şahıslara devretmek suretiyle davanın konusuz kalması ve iş bu davayı tarafsız bırakma ihtimalinin bulunması sebebiyle, açılan davanın etkinliğini sağlamak amacıyla dava sonuçlanıncaya kadar söz konusu markanın 3. kişilere devrinin engellenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve bu duruma ilişkin olarak …’in bilgilendirilmesi gerektiğini beyanla; dava süresince davalı sıfatının değişmemesi bakımından söz konusu markanın 3. kişilere devrinin ve devrin sicile kaydedilmesinin engellenmesi hususunda ihtiyati tedbir talep etmek zorunluluğunun hâsıl olmuş olduğunu, davalıya herhangi bir tebligat ve duruşma yapılmaksızın, dava süresince davalı sıfatının değişikliğe uğramaması bakımından … tescil no’lu “…” markasının 3. Kişilere devrinin ve devrin sicile kaydedilmesinin engellenmesine yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, tedbir kararının …’e bildirilmesine, bu tedbirin kararın kesinleşmesine kadar devamı etmesine, SMK’nın 9. madde hükmü gereği, davalının 19.08.1994 tarih ve … tescil nolu, “…” ibareli markasının iptaline ve … sicilinden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı …, davaya cevap dilekçesi ibraz etmediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü gereği, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, Markanın kullanılmama nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalıya ait … sayılı “…” ibareli markanın dava tarihinden önceki son 5 yıl içinde tescilli olduğu emtialar bakımından ciddi surette kullanılıp kullanılmadığı, buna bağlı olarak söz konusu markanın iptali ile sicilden terkini koşulunun oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip davalı yan cevap dilekçesi sunmadığından dilekçe teatisi tamamlanmış, davacı yanın sunduğu deliller alınmış, marka tescil ile alâkalı kayıtlar getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek yargılamaya katılan davacı tarafa tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6769 sayılı SMK m.9 hükmüne göre; Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından …’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.
Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fıkra anlamında markayı kullanma kabul edilir:
a) Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması.
b) Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması.
Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.
SMK m.26/1-a hükmüne göre; 9 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hâllerin mevcut olması halinde … tarafından markanın iptaline karar verillir.
SMK m.27/2 hükmüne göre; 26 ncı madde gereğince markanın iptaline karar verilmesi hâlinde ise bu karar, iptal talebinin Kuruma sunulduğu tarihten itibaren etkilidir. Ancak talep üzerine, iptal hâllerinin daha önceki bir tarihte doğmuş olması hâlinde iptal kararının bu tarihten itibaren etkili olacağına karar verilebilir.
SMK Geçici 4.madde hükmüne göre; 26 ncı madde hükmü yürürlüğe girene kadar, iptal yetkisi, anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır.
SMK m.192/1-a hükmü uyarınca, dava tarihi itibariyle SMK m.26 hükmü henüz yürürlüğe girmediğinden, markanın kullanmama nedeniyle iptali istemleri SMK Geçici 4.madde hükmüne göre mahkemelerce değerlendirilecektir.
Belirtilen nedenlerle eldeki davayı görmeye kanunen mahkememiz görevlidir.
Dava, davalı markasının kullanılmama sebebiyle iptali istemine ilişkindir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 9/1.maddesinde yer alan “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından …’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir” şeklindeki düzenleme ile kanun koyucunun Markalar Sicili’ni kullanılmayan markalardan arındırma amacını güttüğü anlaşılmaktadır. Anılan yasal düzenlemeden önce, mülga 556 sayılı Marka KHK’nın 42/1-c ve 14.maddesinde de en az beş yıldır kullanılmayan markaların, hükümsüzlük/iptal davaları ile sona erdirilmesinin hedeflendiği anlaşılmaktadır. Mülga 556 sayılı KHK henüz yürürlükte iken, 42/1-c maddesinin …’nin 09.04.2014 ve … sayılı, 14.maddesinin ise 14.12.2016 tarih ve … sayılı kararıyla iptal edildiği, ikincisinin Resmi Gazete’de yayın tarihinin 06.01.2017 olduğu ve bu tarih itibariyle kullanmama nedeniyle hükümsüzlük/iptal davalarına ilişkin mülga KHK’da yer alan yasal dayanak ortadan kalkmış ise de markanın son beş yıllık süre içerisinde kullanılmaması bu tarihten önce … tarafından kabul edilen 22.12.2016 tarihli 6769 sayılı SMK’nın 9, 19, 25, 26 ve 27.maddelerinde, iptal ve def’i sebebi olarak kabul edilmiştir. Kural olarak kanunlar geriye yürümez ve ileriye etkili olarak sonuç doğurur ise de, …’nin geçmişe etkili olacak şekilde kanun çıkarmasına da bir engel bulunmamaktadır. Her ne kadar 6769 sayılı SMK’da kullanmama nedeniyle iptal ve def’i haklarını düzenleyen Kanun maddelerinin yürürlük tarihi konusunda özel bir düzenleme yapılmadığı için Resmi Gazete’de yayını tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği anlaşılmakta ise de, Kanunun Resmi Gazetede yayın tarihinin 10.01.2017, kabul tarihinin ise 22.12.2016 olduğu dikkate alındığında, mülga 556 sayılı Marka KHK’nın 14.maddesinin iptaline dair … kararının 06.01.2017 tarihinde R.G.’de yayınlanması ve bu tarihte yürürlüğe girmesi nedeniyle, 14.maddenin bu tarihe kadar hukuki varlığını sürdürüyor olması karşısında, SMK’nin kabul tarihi konusunda kanun koyucunun iradesi 22.16.2016 tarihinde ortaya çıktığından, Kanun Koyucunun asıl amacının geçmişe etkili olacak şekilde kullanmama sebebiyle markanın iptalini öngördüğünün kabulünün gerektiği, Kanunun kabulünden sonra ve henüz yürürlüğe girmesinden önce, yürürlük konusunda öngörülemeyen … kararı ile ortaya çıkan kanun boşluğunun bu şekilde doldurulması gerektiği kabul edilmelidir. (…)
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olayda yapılan incelemede; davalıya ait … sayılı “…” ibareli markanın “Sigaralar, kretek sigaraları; ham tütün, mamül tütün; sigarlar/purolar, tütün içenlere mahsus malzemeler (pipo, ağızlık, çakmak, çakmak taşı, kibrit, sigara tabakası, sigara küllüğü, çubuklar, pipo kaşığı, kese ve tabakaları); sigara kağıtları.” emtiaları bakımından 19.08.1994 tarihinde tescil edildiği, söz konusu markanın dava tarihi itibariyle beş yılı aşkın süredir tescilli olduğu, davalının, söz konusu markayı, dava tarihinden önceki son beş yıl içinde tescilli olduğu emtialar bakımından ciddi surette kullandığını ispatlama külfeti altında olmasına rağmen; davalının iş bu davaya cevap vermediği, buna bağlı olarak üzerine düşen kullanım külfetine yönelik delil ibrazında bulunmadığı, bu nedenle; davalının iş bu davaya konu markasını tescilli olduğu emtialar üzerinde kullandığını ispatlayamadığı hususu dikkate alınarak; davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; davalıya ait … sayılı “…” ibareli markanın kullanmama nedeniyle İPTALİNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
2-6769 sayılı SMK Geçici m.4/3 hükmü gereği karar kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen …’e gönderilmesine,

3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 125,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 30,80 TL vekalet harcı, 8.070,00 tercüme ücreti, 8.496,00 TL basın ilan kurumu masrafı, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 462,00 TL posta-tebligat masrafına esas olmak üzere toplam 17.213,02 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza