Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/247 E. 2021/236 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/247 Esas
KARAR NO : 2021/236

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 21/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “…” markalarının ilk olarak 1992 yılında 11, 20 ve 21. Sınıf mallarda tescil edildiğini, yine 2014/11499, 2015/24595 sayılı markalarının bulunduğunu, müvekkilinin “…” markalarının aynı zamanda özel/01477 sayısı ile tanınmış marka sicilinde de kayıtlı olduğunu, yurt içi ve yurt dışında çok sayıda tescillerinin bulunduğunu, www…com.tr, www…com.tr, www…com gibi web siteleri üzerinden yayınları olduğunu, kısaca müvekkili markalarının tanınmış olduğunu, dava konusu … sayılı “…” ibaresinin doğrudan müvekkili markaları ile aynı şekilde 20, 35, 37 ve 42. Sınıfları kapsayacak şekilde başvuru konusu edildiğini, buna dair yapılan itiraz neticesinde ise itirazlarının kabulüne karar verildiği ve başvuru kapsamından 20. Ve 35. Sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin çıkartıldığını, kalan mal ve hizmetler açısından yeniden itiraz ettiklerini, ancak kurum tarafından nihai itirazların yalnızca “Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri” bakımından kabul edildiğini, sair mal ve hizmetler açısından reddine karar verildiğini, taraf markaları arasındaki benzerlik ve müvekkilinin tanınmış marka korumasından yararlanması gerektiğinin kurum tarafından da açık şekilde kabul edildiğini, buna rağmen verilen aksi yönlü kararın hatalı olduğunu, dava konusu markanın esas unsurunun “… … home” şeklinde olduğunu, bu ibare içerisinde müvekkilinin … markasının birebir kullanıldığını, dava konusu markanın bu haliyle müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını, aksi düşüncenin “…” ibaresi önüne herhangi bir ibare ekleyen herkesin bu markayı tescil ettirmesi gibi bir sonucu ortaya koyacağını, bunun kabul edilemez olduğunu, müvekkilinin 30 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de aktif olarak faaliyet gösterdiğini, Türkiye’nin kendi sektöründe en beğenilen üç markasından biri olduğunu, zaten kurumun da taraf markalarının benzer olduklarını açıkça kabul ettiğini, 20. Sınıfta, 35. Sınıfta ve 42. Sınıfta işbu davaya konu edilen mal ve hizmetlerin tamamının, müvekkili markaları kapsamında da yer almakta olduğunu, başvuruda yer alan ve 35. Sınıf altında satılan 09, 18, 21. Sınıfta yer alan mallar gibi bazı malların müvekkili markalarındaki mallar ile benzer oldukları hususunda müvekkili lehine verilmiş çok sayıda mahkeme kararının mevcut olduğunu, “…” ibaresinin küçük şekilde yazıldığı markalarda dahi mahkemelerce iltibas ihtimaline karar verildiğini, müvekkili markalarının tanınmışlık düzeyi karşısında dava konusu markanın tescilinin müvekkili markalarının ayırt ediciliğine zarar verebilecek nitelikte olduğunu, müvekkili markalarının tanınmışlığının da birçok mahkeme kararında tespit edildiğini, taraf markaları kapsamındaki emtiaların ilgili tüketicilerinin çok ayrıntılı değerlendirmeler yapmayan tüketiciler olduklarını, bu nedenle dava konusu markayı, müvekkili markalarının devamı gibi algılama ihtimallerinin mevcut olacağını, emsal nitelikte çok sayıda mahkeme kararını dosyaya ibraz ettiklerini iddia ederek işbu 2020-M-4915 sayılı YİDK kararının 20.sınıfta: Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. 35.sınıfta: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler.Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler.Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar.Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç).Aynalar.Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları.Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler.Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. .Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar.Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler.Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları.Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) 42.sınıf: mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri; Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç). “ mal ve hizmetleri bakımından iptalini, aynı mal ve hizmetler yönünden yine … sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 05/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kurum kararının yerinde olduğunu beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili 28/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taraf markaları arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, davacı markasının düz yazı şeklinde olduğunu, müvekkili markasında ise özgün, ayırt edici ve dikkat çekici nitelikte altın sarısı yaldızlarla bezenmiş profilden resmedilmiş bir at şekil unsuru yer aldığını, markalardaki tek ortak unsurun“…” ibaresi olduğunu, bu ibarenin de markadaki en zayıf şekilde kullanıldığını, müvekkil markasında “…” ibaresinin varlığının dahi çok zor fark edilir olduğunu, markaların salt “…” ibaresi nedeniyle benzer olarak kabul edilemeyeceklerini, kurum nezdinde “…” ibaresi ile tescilli çok sayıda markanın yer aldığını, gerek davacının gerekse davalı müvekkillerin hizmet sektörünün birbirinden oldukça farklı kollarında faaliyet gösteriyor olduklarını, markalardaki asli unsurların tamamen farklı olduklarını, müvekkili markalarında “at” şekil unsurunun ön planda olduğunu, “…” kelimesinin uyuşmazlık konusu emtialar bakımından ayırt edici niteliğinin bulunmadığını, müvekkilinin … sayılı ve “…” ibareli başvurusu ile davacının 2014 11499 / “…” 2015 24596 / “… international +şekil” sayılı markaları arasında “Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri” dışında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, dolayısıyla kapsamlarının farklı olduğunu, müvekkillerinin “…” ibareli markayı mobilya sektöründe kullanma gayesi taşımadıklarını, davacının iddia etmiş olduğu iltibas ihtimali gerçekçi olmadığı gibi, kötü niyetli bir iddia niteliğinde olduğunu, davacı markalarının tanınırlığına dair bir veri olmadığı gibi tanınmış kabul edilse dahi anılan maddeye dayalı itirazın, ön koşul niteliğinde olan ‘markaların benzerliği’ şartının var olmadığını, yine müvekkillerinin davacı markasından yararlanma gibi bir amaçlarının da bulunmadığını beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği 2020-M-4915 sayılı YİDK kararının dava dilekçesinin talep sonucu kısmında belirtilen mal ve hizmetler bakımından hukuka uygun olup olmadığı, davalı şahıslara ait … nolu “Şekil+… … HOME” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli markalar arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, tescili halinde davalı şahıslar markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şahısların “Şekil+… … HOME” ibaresini 20, 35, 37 ve 42. Sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerin tescili amacıyla 05.07.2019 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 29.07.2019 tarih ve 329 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı 27.09.2019 tarihinde davacı şirket tarafından SMK m.6/1 ve m.6/5 hükümleri kapsamında 2014/11499, 2015/24596, T/01477 sayılı markalar mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca ileri sürülen itirazın incelenmesi sonucunda marka tescil başvurusundan “SINIFKODU 20:Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar SINIFKODU 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” in çıkarılmasına, tescil işlemlerinin kalan mal ve hizmetler için devam ettirilmesine karar verildiği, davacı yanın yeniden itirazda bulunduğu, itirazları değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 21.07.2020 tarih ve 2020-M-4915 sayılı kararı ile; itirazın kısmen kabulüne ve başvurunun “Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri ” bakımından da reddine karar verdiği görülmektedir. YİDK kararı davacı marka vekiline 22.07.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından iki aylık yasal hak düşürücü süre içerisinde eldeki dava açılmıştır. Dava konusu marka başvurusu yargılama safahati içinde tescil edilmemiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu … sayılı marka kapsamında yer alan “20.sınıfta: Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. 35.sınıfta: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler.Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler.Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar.Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç).Aynalar.Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları.Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler.Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. .Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar.Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler.Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları.Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) 42.sınıf: Mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri; Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç” mal ve hizmetleri ile davacıya ait itiraza mesnet 2014/11499 ve 2015/24596 sayılı markaların kapsamında yer alan ve bilirkişi raporunda koyu renk ile gösterilen mal hizmetler aynı, aynı tür ve benzerdir.
Dava konusu … sayılı marka incelendiğinde; başvurunun bütününe hakim unsurun kahverengi – altın tonları ile stilize edilmiş at kafası görselinden ibaret olduğu değerlendirilebilir ise de standart bir tüketici davranışında, tüketicinin, mal veya hizmet ile işaret arasındaki ilişkiyi tanımlarken, yani işaretin kaynağını tanımlarken, figüratif unsurları açıklamak yerine doğrudan sözcük unsuru ile markayı ifade etme eğiliminde olduğu, başka bir ifadeyle tüketicinin, dava konusu bir markayı, zihninde kodlarken veyahut 3. bir kişiye aktarırken, markadaki at şeklinden ibaret logo öncesinde markada var olan sözcük unsurları ile bu aktarımı gerçekleştireceği, dolayısıyla marka görselinde sözcük unsurlarının oldukça küçük bir şekilde yazılmış olmasının, anılan ibarelerin marka içerisindeki pozisyonunu tamamen geri plana itmediği, bu anlamda dava konusu markada “… … HOME” şeklinde kullanılmış olan sözcük unsurları değerlendirildiğinde, üst kısımda “…” şeklinde ve diğer kelimelerden nispeten daha büyük şekilde yazılmış, yabancı kökenli, tüketici tarafından anlamı bilinmesi mümkün olmayan bir ibare yer aldığı, bu sözcüğün hemen altında ise “…” ve “HOME” şeklinde iki ayrı kelimenin daha yan yana yazıldığı, bu kelimelerin biri İtalyanca diğeri İngilizce’de “ev” anlamına geldikleri, ancak ortalama bir tüketici nezdinde ülkemizde bilinirlik düzeyi son derece düşük bir yabancı dil olduğu düşünülen İtalyanca açısından, tüketicinin “home” kelimesine nispeten aşinalığı bulunsa dahi “…” ibaresinin sahip olduğu anlamı bilemeyeceği, bu çerçevede dava konusu markadaki sözcük unsurları bakımından markanın esaslı unsurunun “…” kelimesi olduğu tespit edilmekle birlikte “…” ibaresinin ise tamamen geri planda kalır nitelikte bir mizanpajının bulunmadığı da, “…” kelimesine nispeten arka planda kalsa da, markanın genel görünümü içinde “…” ibaresinin de somut ayırt edici etkinliğinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı yanın itiraza mesnet markaları incelendiğinde; her iki markanın da baskın sözcük unsurunun “…” ibaresi olduğu, davacı yanın şekil unsuruna haiz markasında da tüketicinin markayı tanımlarken ifade edeceği ibarenin yine “…” kelimesi olacağı, bu anlamda davacı markalarının esas unsurunun “…” ibaresinin kendisi olduğu değerlendirilmektedir.
Taraf markaları bütün olarak karşılaştırıldığında;
Dava konusu markada “…” kelimesinin, “…” ibaresine nazaran nispeten tali nitelikte konumlandırıldığı, bununla birlikte anılan ibarenin tamamen geri planda kaldığından ise bahsedilmesinin mümkün olmadığı yukarıda belirtilmişti. Dava konusu markanın telaffuzunda “… … HOME” ibarelerinin tamamının telaffuz edilme ihtimali bulunmaktadır. Hatta öyle ki “…” kelimesinin tüketicinin aşına olmadığı bir yabancı sözcük olduğu gözetildiğinde, bu ibareyi olduğu gibi telaffuz etmeye çalıştığında markayı “bılançart – kasa – hom” şeklinde telaffuz edecek olup bu telaffuzda “…” sözcüğü bağımsız varlığını korumaya devam edeceği gibi tüketici algısında da sözel iletişim anlamında çağrışım oluşturacak nitelikte algılar yaratabilecektir.
Ancak taraf markaları arasında görsel iletişim anlamda neredeyse hiçbir benzerlik bulunmamaktadır. Görsel olarak tek ortak unsur “…” kelimesinden kaynaklı olup bu durum işaretler arasında son dere zayıf bir görsel bağlantı ortaya koymaktadır.
Bu çerçevede taraf markaları arasında “…” ibaresi ve bu ibarelerin taraf markalarındaki kullanım biçimleri itibariyle görsel anlamda oldukça zayıf, işitsel açıdan ortalama bir benzerlik bulunmaktadır. Kavramsal olarak da her iki marka içerisinde de “…” ibaresini gören tüketici açısından, bu ibarenin anlamı bilinmeyeceği düşünülse de aynı kavramsal kökene işaret eden bir unsur olarak algılanma ihtimalleri bulunacaktır. Ancak bu durum tüketicinin taraf markalarını kavramsal olarak karşılaştırmaya çalışması sonucunu doğurmayacaktır.
Dolayısıyla taraf markalarının bütünsel anlamda yarattıkları genel intibada güçlü bir benzerlik ilişkisi içerisinde olduklarından bahsetmek mümkün değildir. Özellikle görsel anlamda dava konusu markanın sahip olduğu bütüne hakim logo, işaretler arasında bu açıdan somut bir farklılık oluşturmuş ise de neticede dava konusu markanın “… … HOME” şeklinde telaffuz edilerek tanıtılacağı da daha evvel vurgulanmıştır. Buna göre her ne kadar taraf markaları arasında görsel yönden benzerlik bulunmasa, hatta genel görünüş (umumi intiba) açısından ayniyet veya benzerlik bulunmasa dahi, somut uyuşmazlıktaki gibi markalar açısından iltibas ihtimalini güçlendiren ek unsurların varlığının ön plana çıkacağı ve özellikle tanınmışlık iddialarının varlığı ile birlikte bu ihtimalin değerlendirilmesinin gerektiği düşünülmektedir. Zira emtialar arasında benzerlik bulunmakla birlikte işaretler arasındaki benzerlik ilişkisinin görece düşük olduğu durumlarda, tüketicinin iki marka arasında iktisadi – idari bir ilişki kurmak için ihtiyaç duyduğu ek uyarıcıların başında önceki markanın tanınmış olup olmaması gelmektedir.
Somut olayda da taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin varlığı değerlendirilirken davacı markalarının tanınmışlığından bağımsız bir değerlendirme yapılması isabetli olmayacaktır. Nitekim davacının “…” markalarının “mobilya sektöründe” TÜRKPATENT sicil kayıtlarında tanınmış marka statüsünde olduğu, ayrıca mahkeme kararları ile de davacı markalarının tanınmışlığın tespit edildiği görülmektedir. Dava konusu iptali talep olunan YİDK kararında da davacı yan markalarının tanınmış olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla taraf markaları, dava konusu markaların bütünsel olarak yarattığı görsel algı nedeniyle doğrudan doğruya benzer olmamakla birlikte, davacı yanın “…” markalarının mobilya sektöründeki bilinirlik düzeyi karşısında, tüketicinin dava konusu markalardaki “… … HOME” sözcük grubunu taşıyan markaları, özellikle davacı markalarının tanınmışlığı bulunan sektör ile doğrudan ilişkili mal ve hizmetlerde gördüğünde, anılan markanın da yine davacı yanca yaratılmış ya da davacı yanın bilgisi doğrultusunda oluşturulmasına izin verilmiş, davacının özel bir konsept çerçevesinde yarattığı yeni bir markası, başka bir ifadeyle aynı kurumsal kimlik altında yaratılmış farklı bir marka olduğu düşüncesine kapılma ihtimali ortaya çıkabilecektir.
Bu çerçevede taraf markalarının bütünsel algılarda birbirlerine güçlü şekilde yanaşmadıkları tespit edilmiş olmakla birlikte davacı yana ait ret gerekçesi markaların kendisinin, dava konusu markadaki gibi bir kullanımda tamamen geri planda kalacak şekilde kullanılmamış olması da gözetildiğinde, tüketicinin söz konusu markalar arasında yanılgı yaşayabileceği düzeyde bir bağlantı kuracağı mal ve hizmetlerin, hususiyetle davacı markalarının tanınmışlığı ile ilişkilendirilebilir nitelikteki mal ve hizmetlerde mevcut olacağı, buna göre ise başvuruda yer alan 20.sınıftaki “Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, Aynalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları” malları ve bu malların satışına yönelik 35.sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için “Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, Aynalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerinin, davacı yanın markalarının tanınmışlığının da bulunduğu mobilya – ev dekorasyon ürünleri ve bu ürünlerin satışına yönelik hizmetler ile ilişkilendirilebilir mahiyetteki mal ve hizmetler olmaları nedeniyle, tüketicinin bu mal ve hizmetlerde, dava konusu marka ile karşılaştığında, dava konusu markanın da davacı tarafça oluşturulmuş veyahut davacı tarafın izniyle “…” ibaresini kullanımın gerçekleştirilmiş olduğu gibi bir izlenimin tüketicide doğabileceği, zira ilgili mal ve hizmetlerin, tüketicinin nezdinde davacı yana ait “…” tanınmış markalarının yarattığı imajı da doğrudan çağrıştırmaya uygun mal ve hizmetlerden oldukları, dolayısıyla işbu mal ve hizmetler arasında taraf markaları arasında, davacı markalarının tanınmışlığı ile birlikte bir karıştırılma ihtimalinin meydana gelebileceği kanaatine varılmıştır.
Bununla birlikte; yukarıda belirtilen mal ve hizmetler haricinde kalan diğer davaya konu mal ve hizmetler bakımından ise; her ne kadar taraf markaları kapsamları benzer iseler de işaretlerin bütünsel algıları itibariyle birbirleri ile olan ilişki düzeyinin tüketiciler nezdinde işaretlerin karıştırılmaları sonucunu doğurmayacağı, tüketicinin birbirinden farklı kaynaklarca yaratılmış markalar karşısında olduklarını algılayabileceği, kaldı ki 35. Sınıf 1-4 ve 42. Sınıf hizmetlerin tüketicilerinin zaten dikkat ve özen düzeyinin de daha yüksek olduğu, bu durumun da ayrıca karıştırılma ihtimalini ortadan kaldıracağı, “…” ibaresinin ayırt ediciliği noktasında bir tereddüt bulunmamakla birlikte taraf markalarındaki kullanım biçimleri gözetildiğinde, her iki markanın kurumsal kimlik tasarımlarında ve okunma önceliklerindeki farklılıklar da dikkate alındığında bu unsurların her iki markayı birbirlerinden teknik anlamda uzağa ittiği, bu nedenle bahsi geçen mal ve hizmetlerdeki benzerlik haline rağmen işaretlerin tüketiciler tarafından karıştırılmayacakları, bu nedenle sair mal ve hizmetler bakımından markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/5 hükmüne göre; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
SMK m.6/5 hükmü uyarınca; önceki tarihli tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış olan bir marka, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle, aynı veya benzeri sonraki tarihli marka başvurusunun, aynı veya farklı nitelikteki mal ya da hizmetlere ilişkin tescil talebinin reddini talep edebilir. Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için;
A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi,
B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi,
C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir.
Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır. Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez. Burada önemli olan husus; her somut olayda, yukarıda yer verilen kıstaslardan da yararlanarak, global bir değerlendirme yapılması, bunun sonucunda tanınmışlık vasfı ve varsa bu tanınmışlığın etki alanının belirlenmesidir.
Tanınmış markanın itibarından haksız yararlanılmasından söz edilebilmesi için; tanınmış markanın iyi şöhret ve itibar sahibi olması, ilgili tüketici kesimi nezdinde markanın olumlu bir imajının olması gerekir. Bu nedenle imaj transferine konu olabilecek sonraki tarihli marka başvurusunun, tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma tehlikesi doğurabileceği söylenebilir. Burada önemli olan, sonraki tarihli markayı gören tüketicinin, önceki tarihli tanınmış markanın kendi zihninde oluşturduğu olumlu imaj ile sonraki tarihli marka arasında bir bağlantı (link) kurması, imaj transferi ihtimalinin bulunması, böylece tanınmış markanın olumlu imajının sağladığı kolaylıktan yararlanarak sonraki tarihli marka başvuru sahibinin ticari avantaj sağlama ihtimalinin bulunmasıdır. Böylece, sonraki tarihli marka başvuru sahibi, tanınmış marka sahibinin uzun uğraşlar sonucu oluşturduğu kalite ve güven birikiminden parazitvari yararlanarak, kendi lehine haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Tanınmış markanın itibarına zarar verilebilmesi için; Tanınmış markanın, arzu edilmeyen olumsuz imaj tehlikesine maruz kalacağı bir hal olasılığı içerisinde bulunması gerekmektedir. Tanınmış markanın itibarının zarar görme tehlikesi altında bulunup bulunmadığı incelenirken, tescile konu mal ve hizmetlerin kapsamı dikkate alınmalıdır. Örneğin; tanınmış bir içecek markasının, aynı veya benzerinin tuvalet temizliği emtialarında marka olarak kullanılması halinde, böyle bir olumsuz imaj tehlikesi söz konusu olabilir.
Tanınmış markanın ayırt etme gücünün zedelenmesi için; Sonraki tarihli marka başvurusu nedeniyle, tanınmış markanın ayırt etme gücünün zayıflaması ve bu suretle markanın reklam değerinin düşme ihtimali bulunmalıdır. Tanınmışlık derecesi ve karşılaştırılan markaların hitap ettiği mal veya hizmetlerin birbirleri ile yakınlığı arttıkça, markanın ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali de artmaktadır. Bu durumda, markanın muhatap çevresi, sonraki tarihli marka nedeniyle, önceki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve onun ürünlerine ait olmadığı kanısına varmaktadır.
Somut olayda yapılan değerlendirmede; davacı yanın “…” markalarının TÜRKPATENT tanınmış markalar sicilinde özel olarak korunan markalar arasında olması ve dahası muhtelif tarihlerde muhtelif mahkemelerce verilmiş kararlarda, davacı markalarının hususiyetle “mobilya” ürünlerinde sektörel tanınmışlığının kabul edildiği göz önüne alındığında, başvuru kapsamındaki 20.sınıftaki “Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları” malları ve bu malların satışına yönelik 35.sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için “Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından, davacı markasını, kendisini taşıyan dava konusu marka gibi markaların tescillerinin, davacı markaların ayırt ediciliğini zaman içerisinde sulandırabilecek ve markanın ayırt ediciliğini zedeleyebilecek sonuçlar doğuracağı, ancak benzer mahiyetteki sonuçların sair mal ve hizmetler bakımından ise meydana gelmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; bir kısım mal ve hizmetler bakımından SMK m.6/1 ve m.6/5 hükmü koşulları somut olayda gerçekleştiğinden, davanın kısmen kabulü ile; “20.SINIF: Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar. Aynalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. 35.SINIF: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar. Aynalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetleri bakımından 2020-M-4915 sayılı YİDK kararının davacının itirazlarının reddine ilişkin kısmının iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; “20.SINIF: Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar. Aynalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. 35.SINIF: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar. Aynalar. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetleri bakımından 2020-M-4915 sayılı YİDK kararının davacının itirazlarının reddine ilişkin kısmının İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davanın kabul ret oranının takdiren 1/3 olarak kabulüne,
7-Karar ve ilam harcının davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 54,40 TL peşin karar ve ilam harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL başvurma ve vekalet harcı, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 171,00 TL tebligat, posta masrafı olmak üzere toplam 1.933,20 TL yargılama giderinin 1/3 ü olan 644,40 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 1.288,80 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı şahıslar tarafından yapılan 15,60 TL vekalet harcına ilişkin yargılama giderinin 2/3’ü olan 10,40 TL’sinin davacıdan alınarak davalı şahıslara verilmesine, bakiye 5,20 TL yargılama giderinin davalı şahıslar üzerinde bırakılmasına,
10-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iade edilmesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şahıslar vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/06/2021