Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/235 Esas – 2021/148
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/235 Esas
KARAR NO : 2021/148
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 09/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davaya konu 29, 31 ve 35. sınıfları kapsayan … ibareli markanın, davacının … ve … esas unsurlu seri markalarıyla görsel anlamda ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve bu markaların serisi olduğu algısını doğurduğunu, taraf markaları arasında markaların başlangıcında yeralan …/… ibarelerinden doğan görsel ve işitsel benzerliğin yanısıra sınıfsal benzerliğin de bulunduğunu, TPMK’nun emsal nitelikteki 20.03.2017 tarih … sayılı Kararında “… World” ve 10.08.2018 tarih … sayılı Kararında “…” ibaresinin davacının markalarıyla seri marka biçiminde algılanmak suretiyle ilişkilendirilme ihtimali dahil iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer oldukları” görüşünün yer aldığını, YİDK’nın 12.06.2020 tarih … sayılı Kararının da aynı yönde olduğunu, Ankara …FSHHM’nin 17.12.2019 tarih E.2019/165 K.2019/568 sayılı kararında “Davacının … … ŞEKİL markasının mağazacılık hizmetleri bakımından kullanım yoluyla tanınmışlık kazanmış bir marka olduğunu, davacı markalarında esas unsur olarak kullanılan …/… kelimeleri zayıf bir ibare ise de somut olayda kazanılan tanınmışlığa dayalı olarak davacının bu ibareler üzerindeki markasal haklarının kabulü gerektiğini, davaya konu … markasının davacının …/… ibareli markalarıyla benzer olduğu ve seri marka algısı yaratacağını, davalının açacağı mağazada satacağı 01 ve 05. Sınıf malların tüketici nezdinde karışıklığa sebep olabileceği” gerekçeleriyle YİDK karar iptal ve hükümsüzlük hükmü verildiğini, Ankara …FSHHM’nin 17.12.2017 tarih E.2016/136 K.2017/440 sayılı kararında … ibareli markanın davacının seri markaları arasına sızarak davacının seri markası olarak addedilebileceği gerekçesiyle 9.sınıf yönünden hükümsüzlük kararı verildiğini, Ankara …FSHHM’nin 15.10.2019 tarih E.2017/454 sayılı … ibareli markaya ilişkin karar iptal ve hükümsüzlük kararının da emsal teşkil ettiğini, Ankara …FSHHM’nin E.2019/369 sayılı karar iptal ve hükümsüzlük davasında alınan bilirkişi kurul raporunda da … ibareli başvurunun davacı markalarıyla karıştırma ihtimali doğuracak düzeyde benzer olduğu kanaatinin açıklandığını, davaya konu markanın davacının ….com.tr alan adı ile de benzer olduğunu, davacıya ait 60 adet … center mağazası bulunduğunu, davacının “…/…” ibareli seri markalarının çok yoğun reklam, pazarlama ve tanıtım çalışmaları neticesinde yurt çapında ve yurt dışında tanındığı ve tanınmış marka statüsünde olduğunu, markanın tanınmışlığına ilişkin … Center mağazalarını gösterir listenin, marka tescillerine ilişkin liste ve tescil belgesi örneklerinin, marka kullanımına ilişkin görseller, sosyal medya fotoğrafları ve tanıtım videolarının, 2012-2018 döneminde markalarına ilişkin çıkan haberlere ilişkin listenin ve markalara 2015-2017 yılları arasında yapılan yatırım ve tanıtımlara ilişkin liste ve faturaların sunulduğunu, … Dış Tic. Tur.Paz. A.Ş’nin “… …” ibaresinin işletme unvanı olarak kullanılmasına dair 25.10.1993 tarihli Yönetim Kurulu Kararı doğrultusunda bu işletme adıyla marketlerin açılmaya başlandığını, bu ibarenin …’a intikal ettiği, bu hususlara ilişkin 06.05.2009 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin ilgili sayfalarının da ibraz edildiğini, davalının kendi sektörüne yakın sektörlerde belirli bir itibara ulaşmış davacının markalarını bilmediğini iddia edemeyeceğini, davacının tanınmış markalarının benzerinin tesciline ilişkin başvurunun kötü niyete dayandığı” gerekçelerini öne sürerek; 10.07.2020 tarih ve … sayılı YİDK Kararının iptali ile 2019/48056 başvuru sayılı “…” ibareli marka başvurusunun reddine, tescil edilmiş olması durumunda hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili 22/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İtiraza mesnet gösterilen markalardaki “…/…” ibaresinin “büyük, geniş” anlamlarına geldiğini, bu bağlamda çekişme konusu ibarenin ayırt edici gücünün yüksek olmadığı ve yanına farklı ibarelerle bir bütün oluşturduğu hususları dikkate alındığında davaya konu “…” ibareli başvuru ile itiraz gerekçesi markalar arasında kalan mal/hizmetler açısından karıştırılma ve tanışmışlık nedeniyle ilişkilendirilme ihtimali bulunmadığını, markalar karıştırılmayacağından tanınmışlık ve kötüniyet iddialarına da itibar edilemeyeceğini savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Gıda Tarım ve Hayvancılık San. Tic. A.Ş. temsilen … 15/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Çekişme konusu “…/…” ibaresinin “büyük, geniş” anlamlarına geldiğini, ayırt edici gücünün yüksek olmadığını, genel ibarelerin bir şirketin tekelinde kullanılamayacağını ve yanına farklı ibarelerle bir bütün oluşturduğu hususları dikkate alındığında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK kararının iptali ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.25 hükmüne göre açılan markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait 2019/48056 nolu “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…, ….” ibareli markalar arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, davacıya ait alan adı ile davalı markası arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davalının marka başvurusunda kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin “…” ibaresinin 29, 31 ve 35. Sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetlerin tescili amacıyla 14.05.2019 tarihinde gerçekleştirdiği 2019/48056 sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.05.2019 tarih ve 325 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 24.07.2019 tarihli yayıma itiraz dilekçesi ile 99/001458, 99/000296 2009/42371, 2009/42372, 2009/42373, 2009/42374, 2010/46527, 2010/60282, 2012/06560, 2013/13136, 2013/13864, 2014/43688, 2014/43693, 2014/44564, 2014/44575, 2014/44579, 2014/46608, 2014/46615, 2014/46630, 2014/46637, 2014/93106, 2014/93101, 2015/09794, 2015/18474,2016/103493, 2016/18267, 2016/18427, 2016/22627, 2016/53278, 2018/83525, 2018/83521, 2018/44367 sayılı markalarını mesnet göstererek SMK 6/1, 6/5, 6/6, 6/9 hükümlerine göre itirazda bulunduğu, davalı şirket tarafından 24.09.2019 tarihli karşı görüş dilekçesi ibraz edildiği, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca itirazların incelenmesi sonucunda marka tescil başvurusundan “Sınıf Kodu:35 İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar.Zeytin, zeytin ezmeleri.Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar.Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.Kuru yemişler.Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.Yumurtalar, yumurta tozları.Patates cipsleri.Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.Makarnalar, mantılar, erişteler.Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül.Bal, arı sütü, propolis.Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar.Mayalar, kabartma tozları.Her türlü un, irmikler, nişastalar.Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri.Çaylar, buzlu çaylar.Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.Sakızlar.Dondurmalar, yenilebilir buzlar.Tuz.Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç.Pekmez; İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar.Ormancılık ürünleri.Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar.Hayvan yemleri.Malt (insan tüketimi için olmayan).Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu.Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar.Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri…mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” çıkarılmasına, tescil işlemlerinin kalan mal ve hizmetler için devam ettirilmesine karar karar verildiği, davacının 20.03.2020 tarihinde aynı gerekçelerle yayına yeniden itiraz ettiği, davalı şirketin 27.04.2020 tarihli karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, itirazları değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 10.07.2020 tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 13.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından iki aylık yasal hak düşürücü süre içerisinde eldeki davanın açıldığı tespit edilmiştir. Dava konusu marka başvurusu, yargılama safahati içinde tescil edilmemiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin …fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu marka kapsamında bulunan “29/Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri” malları, davacının itiraza mesnet 2018/83521, 2018/44367, 2016/22627, 2016/18427, 2016/18267, 2016/103493, 2014/46637, 2014/46630, 2014/46615, 2014/46608, 2014/44579, 2014/44575, 2014/44564, 2014/43693, 2014/43688, 2012/06560, 2011/32521,2010/60282, 2009/42374, 2009/42371, 99/011019 ve 99/009467 sayılı markalarının kapsamında olup, ayniyet taşiyan birebir AYNI MAL niteliğindedir.
Aynı şekilde, davaya konu marka kapsamında bulunan “31/İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” malları, davacının itiraza mesnet 2018/83521, 2018/44367, 2016/22627, 2016/18427, 2016/18267, 2016/103493, 2014/46637, 2014/46630, 2014/46615, 2014/46608, 2014/44579, 2014/44575, 2014/43693, 2014/43688, 2009/42374, 2009/42371 ve 99/011019 sayılı markalarının kapsamında olup, ayniyet taşiyan birebir AYNI MAL niteliğindedir.
Yine, davaya konu marka kapsamında bulunan “35/Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri”, davacının itiraza mesnet 99/000296, 2018/83521, 2018/44367, 2018/83525, 2016/22627, 2016/18427, 2016/18267, 2014/46637, 2014/46630, 2014/46615, 2014/46608, 2014/44579, 2014/44564, 2014/43693, 2014/43688, 2013/13864, 2012/06560, 2010/60282, 2010/46527, 2009/42374, 2009/42373, 2009/42372 ve 2009/42371 sayılı markalarının kapsamında olup, ayniyet taşiyan birebir AYNI HİZMET niteliğindedir.
Davacının itiraza mesnet 2018/83521, 2018/44367, 2016/22627, 2016/18427, 2016/18267, 2014/46630, 2014/46615, 2014/46608, 2014/44579, 2014/44564, 2014/43693, 2014/43688, 2013/13864, 2012/06560 sayılı markaları 35. sınıfta 29. Sınıfa konu mallarının pazarlanması ve mağazacılık hizmetlerini ve 2018/44367, 2016/53278, 2016/22627, 2016/18427, 2016/18267, 2016/103493, 2014/46630, 2014/46615, 2014/46608, 2014/44579, 2014/43693, 2014/43688, 2013/13864, 2012/06560 sayılı markaları da 35. sınıfta 31. Sınıfa konu malların pazarlanması ve mağazacılık hizmetlerini kapsamaktadır. Davalı markasının 29 ve 31. sınıfa konu mallar bakımından tescili ve kullanımı halinde, bu malları işin doğası gereği 35. sınıfta tescile ihtiyacı olmaksızın pazarlayacağı ve tarafların müşteri kitlesinin, satış ve dağıtım kanallarının müşterek hale gelebileceği dikkate alındığında; davaya konu markanın kapsadığı 29 ve 31. sınıfa konu mallar, davacı adına birebir aynı malların 35. sınıfta pazarlanması hizmetleri ile BENZER MAL VE HİZMET niteliği de taşımaktadır.
Ayrıca, davaya konu markanın kapsadığı 29. sınıfa konu gıda maddeleri, davacı markalarının 2018/83521, 2018/44367, 2016/18427, 2016/18267, 2016/103493, 2016/53278, 2016/22627, 2015/09794, 2014/46637, 2014/46630, 2014/46615, 2014/46608, 2014/44579, 2014/44575, 2014/44564, 2014/43693, 2014/43688, 2013/13864, 2012/06560, 2010/46527, 2009/42374 ve 99/011019 sayılı markalarının kapsadığı 30. sınıfa konu gıda maddeleri ve bunların 35. sınıfta pazarlanması hizmetleri ile yanyana raflarda satışa sunulan, bazıları birbirini ikame eden, birarada kullanılan, üretim ve satış noktaları ile dağıtım kanalları müşterek hale gelebilen ve tarafların markaları, işletmeleri ve sundukları mal ve hizmetlerinin ilişkilendirilmesine sebebiyet verebilecek karakteristik özellikleri itibarıyla BENZER MAL VE HİZMET niteliğindedir.
Aynı şekilde, davaya konu başvurunun tesciline karar verilen “29/Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri” malları, davacının 2016/53278, 2016/22627, 2015/09794, 2013/13864, 2012/06560, 2010/46527 ve 99/011019 sayılı markalarının kapsadığı “05/gıda (besin) takviyeleri; diyet takviyeleri, zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler” malları, davacının 2011/32521 ve 2016/18427 sayılı markalarının kapsadığı “43/Yiyecek ve içecek sağlama hizmetleri” ve 2016/18427 sayılı markasının kapsadığı “40/Gıdaların işlenmesi hizmetleri. Hayvan kesim hizmetleri. Deri ve kürk işleme hizmetleri” ile tarafların markaları, işletmeleri ve sundukları mal ve hizmetlerinin ilişkilendirilmesine sebebiyet verebilecek karakteristik özellikleri itibarıyla BENZER MAL VE HİZMET niteliğindedir.
Davaya konu başvurunun tesciline karar verilen “31/İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” malları, davacının 2018/83525, 2018/83521,2018/44367, 2016/53278, 2016/22627, 2016/18427, 2016/18267, 2015/18474, 2015/09794, 2014/46637, 2014/46630, 2014/46615, 2014/46608, 2014/44579, 2014/44575, 2014/43693, 2014/43688, 2013/13864, 2012/06560ve 209868 sayılı markalarının kapsadığı “01/Tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar. Gübreler ve topraklar”,“05/Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler”,“20/Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları;Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar”ve “21/Ev hayvanları için kafesler, akvaryumlar, vivaryumlar, terraryumlar.. Fare kapanları, haşerat tuzakları, sinek ve haşeratı kovucu veya yok edici elektrikli cihazlar, sinek yakalayıcılar, sinek raketleri…Püskürtmeli hortum başlıkları, sulama süzgeçleri için başlıklar, sulama aletleri, bahçe sulama süzgeçleri, musluklara takılan uçlar”malları ile“40/ Hayvan kesim hizmetleri. Deri ve kürk işleme hizmetleri”,“44/Veterinerlik ve hayvan üretme, besicilik, nalbantlık ile ilgili hizmetleri; Tarım, bahçecilik ve ormancılıkla ile ilgili hizmetleri”ve“35/Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar,gübreler ve topraklar. insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler, Fare kapanları, haşerat tuzakları, sinek ve haşeratı kovucu veya yok edici elektrikli cihazlar, sinek yakalayıcılar, sinek raketleri, Akvaryum kumları, Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar; ev hayvanları için kafesler, akvaryumlar, vivaryumlar, terraryumlar mallarının biraraya getirilerek pazarlanması hizmetleri” ile tarafların markaları, işletmeleri ve sundukları mal ve hizmetlerinin ilişkilendirilmesine sebebiyet verebilecek karakteristik özellikleri itibarıyla BENZER MAL VE HİZMET niteliğide taşımaktadır.
Diğer yandan, davaya konu mal ve hizmetler, karakteristik özellikleri itibarıyla, davacının itiraza mesnet 2013/13136 sayılı markasının kapsadığı 14. Sınıfa konu mallar ile ilişkilendirilmesi mümkün olmayan, benzerlik taşımayan tamamen FARKLI MAL VE HİZMET olarak değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; yukarıda izah edildiği şekli ile dava konusu marka kapsamındaki mal ve hizmetlerle davacıya ait itiraza mesnet markalar kapsamındaki mal ve hizmetler arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca emtia ayniyeti/benzerliği şartının sağlandığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu 2019/48056 sayılı marka başvurusu; “…” ve “…” kelimelerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir bileşke/karma marka olduğu; … kelimesi bitişik olarak yazılmakla birlikte; farklı renkli ve farklı kalınlıkta harflerle yazılarak markanın “…”-“…” olarak okunup, işitilip, algılanmasının sağlandığı, davalı markasında, … kelimesi markanın başlangıcına kalın ve koyu renkli harflerle yerleştirilerek ilk ve esas vurguyu yapacak ve vasati alıcının dikkati çekecek şekilde ön plana çıkartılırken, … ibaresinin, … kelimesine ek olarak ve sönük bir renk olan sarı renkli harflerle yazılmak suretiyle geri planda ve sönük bırakıldığı, ayrıca, “ÇİFLİK” anlamına gelen … ibaresinin, davalı markasının kapsadığı 29. Sınıfa konu gıda malları ve 31.sınıfa konu “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar .Canlı hayvanlar, Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar” mallarına işaret eden ayırt ediciliği düşük tali unsur şeklinde kullanıldığı, bu ibarenin markayı tek başına temsil eden/ayırt edicilik katan bir unsur olduğunun varsayılamayacağı, aksine bu tertip tarzının ibarelerin birbirinden ayrılmasını sağladığı kanaatine varılmıştır.
Davacının itiraza mesnet markaları incelendiğinde;
Davacının itiraza mesnet 99/000296 sayılı “Şekil+… …” ibareli markası şekil unsuru ihtiva etmekle birlikte, şekil ve sözcük bileşimi ile oluşturulan markalarda, “ses görünümden daha yüksek sesle konuşur“ ilkesi gereği genellikle sözcüklerin baskın ve ayırtedici unsur olduğu, dolayısıyla bu markanın “… …” olarak okunup, işitilip algılanacağı, bu marka kompozisyonunda markanın başlangıcına ve ortasına boyut ve ebatlarıyla asıl vurguyu yapacak şekilde yerleştirilen … sözcüğünün altına geri planda ve sönük kalacak şekilde konumlandırılan, zorlukla okunan ve “… Merkez” anlamına gelen “… Center” ibaresinin tali/yardımcı unsur niteliği taşıdığı ve davacının 99/000296 sayılı markasını temsil eden, asli, baskın ve ayırt edici unsurunun … kelimesi olduğu,
Davacının 2018/83521 ve 2018/83525 sayılı “…+şekil+center” ibareli markalarında, markanın başlangıcındaki asıl vurguyu yapan … sözcüğünün arkasına yerleştirilen ve “merkez” anlamına gelip günlük hayatta ve ticarette yaygın şekilde kullanılan “center” ibaresinin ayırt ediciliği düşük tali unsur niteliği taşıdığı, bu markaları temsil eden, asli, baskın ve ayırt edici unsurunun … kelimesi olduğu, bu kelimenin Türkçe … olarak okunduğu ve algılandığı,
Davacının 2009/42371 sayılı “…” anlamına gelen “mood” gibi markayı ve markanın kulanılacağı malı/hizmeti niteleyen, sunum şekline, miktarına veya kaliteli mal ve hizmet sunumuna işaret eden veyahut günlük hayatta sıkça kullanılan ayırt ediciliği düşük, tali/yardımcı unsur niteliğindeki kelimelerin eklenmesi suretiyle seri markalar oluşturulduğu ve bu markaların asli, baskın ve ayırt edici unsurunun … ibaresi olduğu veya … ibaresinin, en azından, markanın hakim unsurlarından biri olduğu,
Davacının 209868 sayılı “… tarım inşaat taahhüt turizm pazarlama sanayi ve ticaret limited şirketi” ibareli markasında … kelimesinin boyut ve ebatları itibarıyla ön plana çıkartılarak markanın asıl unsuru niteliği taşıdığı, markanın ihtiva ettiği “tarım inşaat taahhüt turizm pazarlama sanayi ve ticaret limited şirketi” ibaresinin, şirketin nev’i ve faaliyet alanına işaret eden, çıplak gözle zorlukla okunan tali/yardımcı unsur niteliğinde bir ibare olduğu,
Davacının 2016/103493 sayılı “…” markası, bitişik olarak yazılmakla birlikte “…. olarak okunup, işitilip algılanacağı, “…” kelimesine eklenmiş olan “fit” ibaresinin Türkçe’de “dinç, zinde, sağlıklı, idmanlı, gürbüz, sıhhati iyi, uygun” anlamlarına geldiği, davaya konu markanın kapsadığı 29. sınıfa konu gıda malları ile 31. sınıfa konu tarım ve bahçecilik ürünleri ve canlı hayvanlar malları bakımından mal ve hizmetin amaç ve niteliğine işaret eden yardımcı unsur niteliği taşıdığı ve bu markanın asli, baskın ve ayırt edici unsurunun da … kelimesi olduğu,
Davacının 2018/44367 sayılı “…” markasında, “…” ve “Esin, ilham, ilham kaynağı, telkin” anlamlarına gelen “inspiration” kelimesi bitişik yazılmış olmakla birlikte; “… inspiration” olarak görüleceği, “…’nun ilhamı” veya “büyük ilham kaynağı” olarak algılanabileceği ve her halükarda “…” ibaresinin bu markayı temsil eden asıl unsurlardan biri olduğu,
Davacının 2011/32521 sayılı “… center homemade” markasında da markada üste yerleştirilerek ilk dikkat çeken ibarenin “… Center” ibaresi olduğu, marka kompozisyonunda alt bölüme koyu renkli harflerle yerleştirilmekle birlikte “el yapımı (ev usulü)” anlamına gelen “home made” ibaresinin malın/hizmetin yapım/sunum usulünü niteleyen bir kelime olduğu, dolayısıyla, “… Center” ibaresinin, en azından eş düzeyde asli, baskın ve ayırt edici unsur olarak kullanıldığı,
Davacının 99/011019 sayılı “…+Şekil+…” markasının, günlük hayatta sıkça kullanılan “Seçilmiş, seçme, çeşit” anlamlarına gelen “…” ve “… merkezi” anlamına gelen “… Center” kelimeleri ile şekil unsurunun birleştirilmesiyle oluşturulmuş bir kompozisyon markası olduğu, bu markada da “…” kelimesinin, en azından eş düzeyde asli, baskın ve ayırt edici unsur olarak kullanıldığı, tespit edilmiştir.
“…/…” ibaresi Türkçe’de büyük, geniş anlamlarına geldiğinden ayırt ediciliği oldukça düşük olup, her ne kadar tescilli olduğu sürece markanın korunması esas ise de bu ibareyi içeren markaların koruma kapsamları dar değerlendirilmelidir. Diğer bir deyişle, anılan ibarenin ortak olarak yer aldığı markalarda yapılacak küçük değişikliklerin dahi iltibas tehlikesini ortadan kaldıracağının kabulü gerekmektedir.(Ankara BAM 12/12/2019 Tarih 2018/1773 E 2019/1290 K) Nitekim bu husus, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/14005 Esas, 2015/59 Karar sayılı ilamında da kabul edilmiştir. Yine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13/09/2017 tarih 2016/1578 Esas 2017/4311 Karar sayılı kararında da “…/…” ibareli davacı markalarının yüksek ayırt ediciliğinin bulunmadığı benimsenmiştir. “…/…” ibaresini içeren markaların ayırt ediciliği yüksek olmayıp, bu ibareleri içeren markaların koruma kapsamı dar değerlendirilse bile otomatik olarak bu ibareleri içeren başkaca markaların tescil engeline takılmadan korunacağı da söylenemez. Burada önemli olan husus; sonraki tarihli olup içinde “…” ibaresini içeren markanın, davacı markaları ile müşterek olmayan unsurunun markanın genel görünümüne yaptığı etki nazara alınarak değerlendirme yapılmalıdır. Müşterek olmayan unsur, markanın genel görünümü içerisinde markanın ayırt ediciliğini oluşturan “…” kelimesinden kaynaklı benzerliği dengeleyebiliyorsa, markalar arasında iltibas tehlikesi bulunduğundan söz edilemez. Ancak, müşterek olmayan unsur, “…” kelimesine nazaran arka planda kalıyorsa, davacının “…/…” ibaresini içerir seri markaları bulunduğu da nazara alındığında, markalar arasında iltibas tehlikesi bulunduğu söylenebilecektir.
Taraf markaları bir bütün olarak karşılaştırıldığında; Dava konusu … markasının, davacının yukarıda analiz edilen müşterek unsur niteliğindeki … ve … asli unsurlu seri markalarıyla görsel ve işitsel olarak yüksek düzeyde benzerlik taşıdığı, kavramsal olarak; … ibaresinin hem “…’NUN ÇİFTLİĞİ” hem de “Büyük Çiftlik” olarak algılanabileceği, davaya konu … ibareli bileşke işarette, bağımsız role sahip olan … ibaresinin markanın ayırt edici niteliğine katkısının olmadığının veya “…” ibaresinin marka kompozisyonu içerisinde markanın bütünü tarafından absorbe edilerek davacının “… veya …” esas unsurlu markalarından uzaklaşan bambaşka yeni bir kavram/marka yaratıldığının ileri sürülemeyeceği, zira “ÇİFTLİK” anlamına gelen “…” kelimesinin özellikle davalı markasının kapsadığı 29. Sınıfa konu gıda malları ve 31.sınıfa konu “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar .Canlı hayvanlar, Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar” mallarına işaret eden ayırt ediciliği düşük tali unsur şeklinde kullanıldığı, bu nedenle söz konusu markada “…” ibaresinin asli unsur niteliğinin bulunduğu ve “…” ibaresinin dava konusu markanın genel görünümü içinde yeterli ayırt ediciliği sağlama gücünden yoksun bulunduğu, bu hale göre davalıya ait … markası ile davacıya ait …/… esas unsurlu 2018/83521, 2018/44367, 2018/83525, 2016/18267, 2016/103493, 2014/46637, 2016/53278, 2014/46630, 2014/46615, 2014/46608, 2014/44579, 2014/44575, 2014/43693, 2014/43688, 2013/13864, 2012/06560, 2011/32521, 2010/60282, 2009/42374, 2009/42371, 99/011019, 99/000296 ve 209868 sayılı markalarla benzerlik oluşturduğu, daha önce davacıya ait bu markaları gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı, markaları her zaman bir arada göremeyen, markanın detaylarını analiz edemeyen, gözünde ve kulağında kalan marka imajı ile hareket eden ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “…” markasını, yukarıda izah edildiği şekli ile aynı/benzer mal ve hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, emtiaların ayniyet boyutunda olduğu etkisinin taşıdığı algı karşısında, davaya konu mal ve hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı davacıya ait markaların serisi niteliğinde bir marka zannedebileceği, bu hususta yanılsamaya düşebileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari ya da ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla karşılaştırılan bu markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/5 hükmüne göre; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
SMK m.6/5 hükmü uyarınca; önceki tarihli tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış olan bir marka, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle, aynı veya benzeri sonraki tarihli marka başvurusunun, aynı veya farklı nitelikteki mal ya da hizmetlere ilişkin tescil talebinin reddini talep edebilir. Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için;
A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi,
B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi,
C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir.
Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır. Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez. Burada önemli olan husus; her somut olayda, yukarıda yer verilen kıstaslardan da yararlanarak, global bir değerlendirme yapılması, bunun sonucunda tanınmışlık vasfı ve varsa bu tanınmışlığın etki alanının belirlenmesidir.
Tanınmış markanın itibarından haksız yararlanılmasından söz edilebilmesi için; tanınmış markanın iyi şöhret ve itibar sahibi olması, ilgili tüketici kesimi nezdinde markanın olumlu bir imajının olması gerekir. Bu nedenle imaj transferine konu olabilecek sonraki tarihli marka başvurusunun, tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma tehlikesi doğurabileceği söylenebilir. Burada önemli olan, sonraki tarihli markayı gören tüketicinin, önceki tarihli tanınmış markanın kendi zihninde oluşturduğu olumlu imaj ile sonraki tarihli marka arasında bir bağlantı (link) kurması, imaj transferi ihtimalinin bulunması, böylece tanınmış markanın olumlu imajının sağladığı kolaylıktan yararlanarak sonraki tarihli marka başvuru sahibinin ticari avantaj sağlama ihtimalinin bulunmasıdır. Böylece, sonraki tarihli marka başvuru sahibi, tanınmış marka sahibinin uzun uğraşlar sonucu oluşturduğu kalite ve güven birikiminden parazitvari yararlanarak, kendi lehine haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Tanınmış markanın itibarına zarar verilebilmesi için; Tanınmış markanın, arzu edilmeyen olumsuz imaj tehlikesine maruz kalacağı bir hal olasılığı içerisinde bulunması gerekmektedir. Tanınmış markanın itibarının zarar görme tehlikesi altında bulunup bulunmadığı incelenirken, tescile konu mal ve hizmetlerin kapsamı dikkate alınmalıdır. Örneğin; tanınmış bir içecek markasının, aynı veya benzerinin tuvalet temizliği emtialarında marka olarak kullanılması halinde, böyle bir olumsuz imaj tehlikesi söz konusu olabilir.
Tanınmış markanın ayırt etme gücünün zedelenmesi için; Sonraki tarihli marka başvurusu nedeniyle, tanınmış markanın ayırt etme gücünün zayıflaması ve bu suretle markanın reklam değerinin düşme ihtimali bulunmalıdır. Tanınmışlık derecesi ve karşılaştırılan markaların hitap ettiği mal veya hizmetlerin birbirleri ile yakınlığı arttıkça, markanın ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali de artmaktadır. Bu durumda, markanın muhatap çevresi, sonraki tarihli marka nedeniyle, önceki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve onun ürünlerine ait olmadığı kanısına varmaktadır.
Somut olayda yapılan değerlendirmede; Davacı tarafın itiraza mesnet markalarının tanınmış olduğuna yönelik fatura, tanıtım, reklam, promosyon, markalarının kullanıldığı coğrafi alan ve tüketici kesiminin niceliği vb. Hususlarda denetime elverişli belge ibrazında bulunmadığı, bu hususta her ne kadar dava aşamasında doküman ibraz etse de, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’ nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K), marka işlem dosyasında yer verilmeyen ancak dava aşamasında ibraz edilen davacı markalarının tanınmış olduğuna ilişkin delillerin YİDK kararının iptali istemi bakımından hükme esas alınamayacağı, dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden, markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından da esasa yönelik bir karar verilemeyeceğinden bu delillerin tanınmışlık iddiası bakımından değerlendirilmesinin gerekmediği anlaşılmakla, YİDK kararının iptali istemi bakımından davacı itiraz markalarının tanınmış olmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK’nın 6/6 maddesine göre; “tescil için başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir.”
Bu hüküm kapsamına, kişilik haklarından isim hakkı ile fotoğraf üzerindeki hak, FSEK kapsamında telif hakları ve sınaî haklar olan marka, tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, ticaret unvanı, işletme adı ve alan adı girer. Bir alan adının SMK m. 6/6 hükmü uyarınca korunmasının istenebilmesi için, o alan adının fiilen kullanıldığı faaliyet konuları kapsamı ile aynı/benzer konularda bir marka kullanımının söz konusu olması gerekir.
Somut olayda yapılan değerlendirmede; Davacıya ait “….com.tr” ibareli alan adının fiilen hangi mal ve hizmetler bakımından kullanıldığı, bu kullanımın geçmişi, süresi ve yoğunluğunun ne olduğuna ilişkin olarak marka işlem dosyasında davacı tarafından yeterli ispat aracının ibraz edilmediği, her ne kadar “…” ibaresinde “…” kelimesi ile dava konusu markada yer alan “…” kelimesi arasında işaret benzerliği bulunsa da, davacıya ait alan adı içeriğinde hangi mal ve hizmetlerin hangi tarihten bu yana pazarlamasının yapıldığının marka işlem dosyasında ispatlanmaması nedeniyle YİDK kararının iptali istemi bakımından SMK m.6/6 hükmü koşulunun oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından; dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden, esasa yönelik bir karar verilemeyeceğinden dava aşamasında ibraz edilen delillerin alan adından kaynaklı iltibas iddiası bakımından değerlendirilmesinin gerekmediği anlaşılmıştır.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötü niyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir.
Somut olayda; davaya konu marka ile itiraza mesnet markaların iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmalarının haricinde davalı şirketin kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu ileri sürülmediğinden kötü niyet iddiasına dayalı istemler yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davacıya ait itiraza mesnet markalarla dava konusu marka arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğundan; davanın kabulü ile; … sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı YİDK kararının İPTALİNE,
2-Dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 116,60 TL harç, …556,50 TL bilirkişi ücreti, posta, tebligat masrafı olmak üzere toplam …673,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, Davalı şirketin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
31/03/2021