Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/179 Esas
KARAR NO : 2021/239
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 20/07/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının esas unsuru “…” ibaresi olan 37 kadar marka tescilinin olduğunu, davacının “…”li markalarını, parfüm ve yan ürünleri sektöründe, 2006 yılından beri kullanarak gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında tanınmış hale getirdiğini, davacının yurt içinde 200, yurt dışında 150 mağazada bu ürünlerinin satıldığını, ayrıca Türkiye’nin önde gelen e-ticaret sitelerinde de davacının ürünlerinin satışa sunuluyor olduğunu, davacının sosyal medya hesaplarında çok sayıda takipçisinin bulunduğunu, davacının ürünlerinin çok sayıda basın haberine konu olduğunu, yani davacının markasının tanınmış marka hüviyetinde olduğunu, dava konusu edilen “oriscosmetics” markasının davacının bu tescilli ve tanınmış markalarıyla iltibas yaratacak düzeyde benzer bir marka olduğunu, taraf markalarının görsel, işitsel ve kavramsal açılardan benzer olduğunu, karşılaştırılan markalardaki benzerlik yüzünden davalı markasının davacının tanınmış ve seri marka hüviyetinde olan markalarının arasına sızacağını, haksız yarar elde edeceğini ve bu tanınmış markalarının itibarını zedeleyeceğini, taraf markalarının 03, 05 ve 35. Sınıfa giren aynı/aynı tür emtiaları kapsadığını, “…” ibaresinin orijinalliği yüksek ve herkesin ilk etapta aklına gelemeyecek bir ibare olduğunu, tüketicilerin genellikle markaların ilk unsuruna odaklanma eğiliminde olduğunu, dava konusu edilen markanın ilk kısmındaki “…” ibaresinin davacının tescilli/tanınmış markalarına çok benzediğini, davalının davacının markalarına yakın benzer bir ibareyi kendisine marka olarak seçmiş olmasının iyi niyetli bir davranış sayılamayacağını iddia ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın dava konusu edilen 27.04.2020 tarihli ve … sayılı kararının iptaline ve davalı adına tescili talep edilen … sayılı markanın tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 11/08/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taraf markalarının bütünüyle bıraktığı izlenim, tümüne hakim olan görünüş ve ayırt ediciliği vurgulayan imajları itibariyle farklı olduklarını, markalar arasındaki farklılıkların benzer unsurlara göre daha belirgin bir biçimde ortaya çıktığını ve markaların görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünüyle bıraktıkları genel izlenim itibariyle benzemediğini, diğer taraftan somut olayda davacının SMK m. 6/5 hükmünün uygulanması koşullarının oluştuğunu ve dahi davalının dava konusu edilen marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığını ispat edemediğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 18/08/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının davasına mesnet aldığı markaları ile davalının markasının bütünsel algı açısından benzemediklerini, davacının markalarının “…, … parfüme, smell …, en kalıcı mutluluk …” gibi ibarelerden oluştuğunu, bu ibarelerin kendine has yazı karakterlerinin ve logolarının da bulunduğunu, taraf markaları arasında salt ortak olan unsurlar üzerinden benzerlik karşılaştırması yapmanın mümkün olmadığını, taraf markalarının kapsamına giren emtiaların hitap ettiği tüketici kitlesinin bilinç ve algı düzeyinin yüksek olduğunu, tarafların iştigal alanlarının ve markaların kapsamına giren emtiaların farklı olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şahsa ait … nolu “… cosmetics” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli markalar arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, davalının marka başvurusunda kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı …’ın “… cosmetics” ibaresinin 03, 05 ve 35. sınıfta bulunan mal ve hizmetlerin tescili amacıyla 30.03.2019 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca marka başvurusundan 3.sınıfta yer alan bir kısım emtiaların çıkartıldığı, başvuruda kalan diğer mal ve hizmetler bakımından başvurunun 12.04.2019 tarih ve 322 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 10.06.2019 tarihinde 2010 82688, 2012 107467, 2013 103075, 2014 08424, 2015 26702, 2015 41457, 2015 59652, 2015 59656, 2015 59661, 2015 59667, 2015 76912, 2016 48342, 2016 48344, 2016 48346, 2016 49779, 2016 90421, 2017 119673, 2017 119684, 2017 119693, 2017 119699, 2017 119703, 2017 119708, 2017 119712, 2017 119716, 2017 16486, 2017 85568, 2018 34926, 2018 34962, 2018 34975, 2018 34993, 2018 34995, 2018 41165, 2018 41176, 2018 41181, 2018 41183, 2018 41187 ve 2018 96274 sayılı markalarını mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın m.6/1, 6/3, 6/5 ve 6/9 hükümleri kapsamında itirazda bulunduğu, davalı şahsın 23.07.2019 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, 2010/82688, 2013/103075, 2012/107467 sayılı markalara ilişkin olarak kullanmama def’i ileri sürdüğü, davacı tarafın 01.10.2019 tarihli kullanım ispatı formu ibraz ettiği, yayına yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca reddedildiği, bu karara karşı davacı şirket tarafından 31.12.2019 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, davalı şahsın 29.01.2020 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 04.05.2020 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka başvurusu 09.06.2020 tarihinde tescil edilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
SMK m.19/2 hükmüne göre; 6 ncı maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan itirazlarda, itiraz gerekçesi markanın itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de en az beş yıldır tescilli olması şartıyla, başvuru sahibinin talebi üzerine, itiraz sahibinden, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması talep edilir. İtiraz sahibi tarafından bu hususların ispatlanamaması durumunda itiraz reddedilir. İtiraz gerekçesi markanın, tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin sadece bir kısmı için kullanıldığının ispatlanması hâlinde itiraz, sadece kullanımı ispatlanan mal veya hizmetler esas alınarak incelenir.
Belirtilen hüküm ışığında yapılan incelemede; davalı şahıs, TÜRKPATENT nezdinde dosyaladığı 23.07.2019 tarihli karşı görüş dilekçesinde, davacının 2010/82688 sayılı “… perfume”, 2012/107457 sayılı “Smell …” ve 2013/103075 sayılı “Şekil+….” markaları açısından kullanmama def’i ileri sürmüştür.
Davalı şahsın, dava konusu marka başvurusunun işlem dosyasına davacının sunduğu itirazlara karşı ileri sürdüğü kullanmama def’inin dinlenebilmesi için, SMK m.19/2 hükmüne göre, davacının itirazlarına mesnet aldığı markalarının davalının dava konusu edilen markasının başvuru tarihinde en az 5 yıl süreyle tescilli olmaları gerekir. Yukarıda belirtilen, davacının kullanmama def’ine konu edilen üç markasından 2010/82688 ve 2012/107467 sayılı markaların tescil tarihleri, davalının markasının başvuru tarihi olan 23.03.2019 tarihinden geriye dönük beş yıl hesaplandığında ulaşılan 23.03.2014 tarihinden öncedir. Ancak, davacının kullanmama def’ine muhatap üçüncü markası olan 2013/103075 sayılı markanın tescil tarihi 06.04.2015 olduğundan, davalının bu markayla ilgili ileri sürdüğü kullanmama def’inin dinlenemeyeceği değerlendirilmiştir. Dolayısıyla somut marka işlem dosyasında davacıya ait 2010/82688 ve 2012/107467 sayılı markaların kullanmama def’ine tabi markalardan olduğu anlaşıldığından, davacının marka işlem dosyasında ibraz ettiği kullanım ispat formu ile bu markaların dava konusu marka başvuru tarihinden önceki 5 yıl içinde ciddi surette kullandığını ispat külfeti altında bulunduğu saptanmıştır.
Belirtilen açıklamalardan sonra, davacının marka işlem dosyasına ibraz ettiği belge ve deliller incelendiğinde;
Boş/tarihsiz bir fatura örneğini,
“…” markalı parfüm şişelerine, oda ve araba kokularına, duş jellerine ve vücut spreylerine ait 5 sayfa görseli (Bu görsellerin hiçbirinde tarih bulunmamaktadır),
Youtube’da “… Reklam Filmi” başlıklı videonun görselinin çıktısını (28.04.2015 tarihinde yayınlandığı görülmektedir.),
“… PARFUM” adlı mağazaların dıştan görünüşüne dair 4 sayfa görseli (Bu görsellerin hiçbirinde de tarih bilgisi yoktur.),
Dava dışı firmalar tarafından davacıya kesilmiş 4 adet “seperatör, katalog, kutu, etiket” faturasını (Faturaların “…” markalı ürünler için hazırlanan ambalaj vs. için Temmuz, Ağustos Ekim 2019 tarihlerinde kesildiği anlaşılmaktadır, ki; bu tarihler, davalının markasının 23.03.2019 olan başvuru tarihinden önceki 5 yıllık döneme değil, daha sonraki bir döneme denk gelmektedir.), işlem dosyasına sunduğu tespit edilmiştir. Davacının sunmuş olduğu delillerden sadece 28.04.2015 tarihinde Youtube’da yayınlanan “… Reklam Filmi” başlıklı videonun görselinin çıktısının, dönemsel açıdan kullanma zorunluluğuna denk gelen/bu hususu tevsik edebilecek bir delil olduğu anlaşılmakla, bu videonun içeriği görülemediğinden, davacının yukarıda numaraları belirtilen markalarının tesciline uygun ve markasal hüviyette kullanımını içerip içermediği de anlaşılamadığından, davacının söz konusu 2010/82688 sayılı “… perfume”, 2012/107457 sayılı “Smell …” markalarının, 23.03.2014-23.03.2019 tarihleri arasında, tescilli oldukları tüm emtialar açısından, tescillerine uygun olarak ve markasal hüviyette ciddi biçimde kullanımının ispat edilemediği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle YİDK kararının iptali istemi bakımından; SMK m.6/1 ve SMK m.19/2 hükümleri uyarınca davacıya ait bu markaların, dava konusu marka başvurusu bakımından nispi tescil engeline sebep markalar olamayacağı kanaatine varılmıştır. Ancak; eldeki davanın YİDK kararının iptali isteminin yanı sıra markanın hükümsüzlüğü istemini de içerdiği, markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından, davalı şahıs vekilinin cevap dilekçesi ile itiraza mesnet markaların kullanılmadığına ilişkin def’i ileri sürmediği anlaşıldığından, yukarıda belirtilen ve marka işlem dosyasında kullanmama def’ine tabi olan markalar, markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından, kullanmama def’i ileri sürülmediğinden, SMK m.6/1 hükmü uyarınca yapılacak iltibas değerlendirmesinde dikkate alınmışlardır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; Dava konusu … sayılı marka kapsamında kalan ve eldeki davaya konu olan mal ve hizmetler; “3.SINIF:Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 5.SINIF: İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. 35.SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için (1’den 34.sınıfa kadar malların) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yön temler ile sağlanabilir.)” şeklindedir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; davaya konu … sayılı marka kapsamında yer alan 03, 05 ve 35. Sınıflara giren emtiaların tamamı, davacının tescilli muhtelif markalarının kapsamında yer almaktadır. Keza; davalının markasının kapsamındaki 03. Sınıfa giren emtiaların birebir aynısı, davacının 2015 26702, 2016 48342, 2016 48344, 2017 16486, 2013 103075, 2017 119673, 2017 119684, 2017 119693, 2017 119699, 2017 119703, 2017 119708, 2017 119712, 2017 119716, 2017 85568, 2018 17362, 2018 34962, 2018 41165, 2018 41176, 2018 41181, 2018 41183, 2018 41187, 2014 08424, 2018 34926, 2018 34975, 2018 34993, 2018 34995 ve 2018 96274 sayılı markalarının kapsamına da girmektedir. Aynı şekilde, davalının markasının kapsamına alınmak istenilen, 05. Sınıfa giren emtiaların tamamı, davacının 2015 59652, 2015 59661, 2015 59667, 2015 76912, 2016 90421, 2013 103075, 2017 119673, 2017 119684, 2017 119693, 2017 119699, 2017 119703, 2017 119708, 2017 119712, 2017 119716, 2017 85568, 2018 17362, 2018 34962, 2018 41165, 2018 41176, 2018 41181, 2018 41183, 2018 41187, 2014 08424, 2018 34926, 2018 34975, 2018 34993,2018 34995, 2018 96274 sayılı markalarının kapsamında da birebir yer almaktadır. Aynı şekilde, davalının markasının kapsamına alınmak istenilen, 35. Sınıfa giren hizmetlerden toptan/perakende satış hizmetleri hariç tüm hizmetler, davacının 2014 08424, 2018 34926, 2018 34975, 2018 34993 sayılı markalarının kapsamında da yer almaktadır ve davacının 2015 41457, 2018 34995 ve 2018 96274 sayılı markaları, 35. Sınıf altında, sadece 03, 04 ve 05. Sınıflara giren emtiaların toptan/perakende satışı hizmetleri için tescillidir. Dolayısıyla somut olayda, davalının markasının kapsamına alınmak istenilen, bir takım (03, 04 ve 05. Sınıflara giren emtialar hariç) emtiaların toptan/perakende satışı hizmetleri hariç, tüm mal ve hizmetler açısından emtia ayniyetinin gerçekleştiği, ilave bir inceleme/değerlendirme yapılmaksızın, doğrudan, söylenebilecektir.
Diğer taraftan; davalının markası kapsamına giren perakende/toptan satış/mağazacılık hizmetleri ile, davacının markası kapsamına giren aynı hizmetler, farklı ürünlerle ilgili olarak verilen aynı hizmetlerdir. Hizmete konu ürünün farklı olması hali; bu hizmetlerin hedef tüketici kitlesini çok farklı kılmaktadır. Farklı ürünlerin satışı, benzer ihtiyaçları da gidermez ve birbirleri yerine ikame de edilemez, bu hizmetleri verirken kullanılan dağıtım kanalları/toptancılar da farklıdır. Ancak; davacının bir takım markaları da, 03, 04 ve 05. Sınıflara giren emtialara ilaveten, 07, 08, 11, 14, 16, 18, 20, 21, 24, 25, 26 ve 28. Sınıflara giren emtialar açısından da tescillidir. O halde; davalının markasını tescil ettirmek istediği 35. Sınıf kapsamında yer alan, 01-34. Sınıflara giren emtiaların müşteriler tarafından satın alınması için elverişli bir şekilde görülmesi ve satın alınması için bir araya getirilmesi hizmetleri ile davacının markaları kapsamında yer alan ve 03, 04, 05, 07, 08, 11, 14, 16, 18, 20, 21, 24, 25, 26 ve 28. Sınıflara giren aynı emtiaların en azından ilintili emtialar olduğu, bu mal ve hizmet çeşitlerinin yakın bağlantılı bulunduğu ve birbirini tamamladığı, benzer alıcı çevresine hitap ettiği, son kullanıcıları ve hedeflenen tüketici profillerinin aynı olduğu ve benzer markaları bu mal ve hizmetlerde gören tüketicilerin markalar arasında veya marka sahibi işletmeler arasında bir bağlantı kurmasının mümkün olduğu söylenebilecektir. Bu yüzden de, davalının markasının kapsamındaki, “03, 04, 05, 07, 08, 11, 14, 16, 18, 20, 21, 24, 25, 26 ve 28. Sınıflara giren emtialar dışında kalan emtiaların perakende/toptan satışı hizmetleri” hariç, 03, 05 ve 35. Sınıflara giren tüm mal ve hizmetler açısından somut olayda emtia ayniyeti/türdeşliği/benzerliği şartının gerçekleştiği değerlendirilmiştir.
YİDK kararının iptali istemi bakımından kullanmama def’ine takılan, ancak markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından haklarında kullanmama def’i ileri sürülmeyen davacıya ait 2010/82688 sayılı marka kapsamında yer alan “Parlatma ve bakım ürünleri (deri, vinil, metal, ahşap vb için)” emtiaları dava konusu marka kapsamında bulunan 3. Sınıftaki emtialarla aynı/aynı türdür. Davacıya ait 2012/107467 sayılı marka kapsamında yer alan 3, 5 ve 35.sınıftaki hizmetler de, dava konusu marka kapsamında yer alan 3, 5 ve 35/1-4’deki mal ve hizmetlerle aynı, aynı tür ve benzerdir. Zira; bunlar benzer tüketici kesimine hitap ederler, benzer ihtiyaçları giderirler, aralarında birbiri yerine ikame veya rekabet ilişkisi bulunur, benzer yerlerde satışa arz edilirler, dağıtım kanalları ortaktır.
Dava konusu … sayılı marka incelendiğinde; büyük harflerle ve işaretteki diğer kelime unsuruna göre çok daha büyük puntolarla yazılmış “…” ibaresi ile, bu ibarenin sağ üst köşesine konuşlandırılmış, küçük puntolarla yazılmış, cins isim olması nedeniyle ayırt edici niteliği bulunmayan, markada ancak yan unsur olabilecek “cosmetics” ibaresinden müteşekkil bir marka olduğu, her ne kadar şekil unsuru ihtiva etmese de, genel görünümü itibariyle, bir bütün olarak algılandığında, bir kompozisyon da içerdiğinden, sırf kelime markası olarak algılanmadığı, davalının markasının bu genelgörünümüne rağmen, markada ilk planda algılanan, tek başına öne çıkan unsurun, büyük puntolarla yazılmış ve ayırt ediciliği markadaki diğer kelimeden çok daha yüksek olan “…” ibaresi olduğunun söylenmesi mümkün görülmektedir.
Davacıya ait itiraza mesnet markalardan; 2010/82688 sayılı “… perfume” markasında, “perfume” kelimesinin tanımlayıcı olduğu, markada bulunan ve “…” kelimesinin arkasında kalan şekil unsurunun kelime unsuruna göre arka planda kalan basit bir çerçeve izlenimi verdiği, dolayısıyla bu markanın esas unsurunu tescili kapsamındaki emtiaları tanımlamayan ve somut ayırt edici niteliği haiz “…” ibaresi olduğu, 2013/103075 sayılı “Şekil+… perfume” markasında, “perfume” kelimesinin tanımlayıcı olduğu, markada bulunan ve “…” kelimesinin üstünde kalan şekil unsurunun kelime unsuruna göre arka planda kalan basit bir dalgalı çizgi izlenimi verdiği, dolayısıyla bu markanın esas unsurunu tescili kapsamındaki emtiaları tanımlamayan ve somut ayırt edici niteliği haiz “…” ibaresi olduğu, 2014/08424 sayılı “Şekil+… smell parfum” markasında, “parfum” kelimesinin tanımlayıcı olduğu, markada bulunan ve “…” kelimesinin üstünde kalan şekil unsurunun kelime unsuruna göre arka planda kalan basit bir dalgalı çizgi izlenimi verdiği, yine markada yer alan “smell” kelimesinin markasal mizanpajda oldukça küçük punto ile geri planda bırakıldığı, dolayısıyla bu markanın esas unsurunu tescili kapsamındaki emtiaları tanımlamayan ve somut ayırt edici niteliği haiz “…” ibaresi olduğu, 2018/34962 sayılı “…bu koku senin” markasında, “bu koku senin” cümlesinin, markanın tescilli olduğu kozmetik emtiaları bakımından ticari hayatta genel olarak kullanılan ve ayırt ediciliği bulunmayan bir cümle kalıbı olduğu, yine markasal mizanpajda geri planda kalacak şekilde konumlandırıldığı, bu nedenle markanın tali unsuru konumunda bulunduğu, dolayısıyla bu markanın esas unsurunu tescili kapsamındaki emtiaları tanımlamayan ve somut ayırt edici niteliği haiz “…” ibaresi olduğu, 2018/34975 sayılı “….” markasının tek ve esas unsurunun bu kelime olduğu tespit edilmiştir.
Davacıya ait 2012/107467, 2015/26702, 2015/41457, 2015/59652, 2015/59661, 2015/59667, 2015/76912, 2016/48342, 2016/48344, 2016/90421, 2017/119673, 2017/119684, 2017/119693, 2017/119699, 2017/119703. 2017/119708, 2017/119712, 2017/119716, 2017/16486, 2017/85568, 2018/17362, 2018/34926, 2018/34993, 2018/34995, 2018/96274, 2018/41165, 2018/41176, 2018/41181, 2018/41183 ve 2018/41187 sayılı markaları incelendiğinde; sırf kelime markası olan “… görselli markalarda “…” ibaresi, sloganvari bir kelime topluluğu içinde, diğer kelimelerle aynı yazım karakteri ve puntolarla yazılmış olduğundan, her ne kadar işaretlerde geçen diğer kelime unsurlarının tasviri/tanımlayıcı nitelikleri ile ayırt edicilikten yoksun olduğu görülse de, bu ibarelerle bir bütün/tamlama/slogan oluşturacak şekilde kullanılan “…” ibaresinin tek başına öne çıkan unsur olduğunu söylemek mümkün görülmemiştir. Bu markalardaki kelime öbekleri/tamlamaları, bir bütün olarak algılanmaktadır. Davacının 2015/76912, 2018/34926, 2018/34993 ve 2018/96274 sayılı markalarında da, markadaki baskın şekil unsurları içinde kullanılmış olan “…” ibaresi, bu şekil unsurlarıyla birlikte algılanmakta, tek başına ön plana çıkmamaktadır. Davacının bu paragrafta belirtilen diğer markalarında ise; diğer kelime unsurlarıyla bir arada kullanılmış olan “…” ibaresinin, baskın ambalaj/şekil unsuru ve markaların genel kompozisyonları gözetildiğinde, markaların esas unsuru olduğunu, ilk bakışta tek başına çarpan unsur olduğunu söylemek mümkün değildir. Dolayısıyla bu paragrafta belirtilen davacıya ait itiraza mesnet markalarla, dava konusu “… cosmetics” markası görsel, işitsel ve kavramsal olarak karşılaştırıldığında; aralarında iltibas tehlikesi oluşturacak derecede bir benzerlik bulunmadığı, markaları bir bütün olarak algılayan gerek makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin, gerekse daha dikkatli ve bilinçli tüketici kesiminin, daha önce davacıya ait bu itiraz markalarını görmesi veya işitmesinden sonra, davaya konu markayı görmesi ya da işitmesi halinde, bu markayı davacıya ait itiraz markalarından farklı bir marka olduğunu, davaya konu mal ve hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde algılayacağı, marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı kurmayacağı, belirtilen nedenlerle davacıya ait bu paragrafta belirtilen itiraz markaları ile dava konusu marka arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacıya ait 2010/82688 (YİDK kararının iptali bakımından kullanmama def’i gereği itiraza mesnet alınmamış olup, salt markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından itiraza mesnet olarak değerlendirilmiştir.), 2013/103075, 2014/08424, 2018/34962 ve 2018/34975 sayılı markaları ile dava konusu marka karşılaştırıldığında; “3.SINIF: Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 5.SINIF: Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler.Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. 35.SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler.Katı yakıtlar: kömürler, odun.Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları.Aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları (vakslar), parafinler. İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler.Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler.Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri bakımından davacıya ait “…” esas unsurlu bu markalar ile dava konusu markanın esas unsuru olan “…” kelimesi arasında görsel ve işitsel olarak benzerlik bulunduğu, bu kelimelerin dört harfinin birebir aynı olduğu ve aynı dizimle konumlandırıldığı, davacı markalarının başında yer alan “L” harfinin markalar arasındaki iltibas tehlikesini bertaraf etmediği, davalı markasında yer alan “…” kelimesinin Latince’de “Ağız” anlamına geldiği, “…” kelimesinin ise “Kayış” anlamına geldiği, ancak yukarıda belirtilen mal ve hizmetler bakımından ilgili tüketici kesiminin söz konusu kelimelerin anlamlarını bilemeyeceği, bu nedenle kavramsal olarak markaları birbirinden ayrıştıramayacağı, bu nedenle daha önce davacıya ait “…” esas unsurlu markalı gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra davalıya ait “…” esas unsurlu markayı yukarıda belirtilen mal ve hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, bu markayı davacıya ait markalardan farklı bir marka olarak algılayamayacağı, markalar arasında ilişki kuracağı, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla yukarıda belirtilen mal ve hizmetler bakımından markalar arasında iltibas tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davacıya ait yukarıda belirtilen markalar kapsamında yer alan emtialarla dava konusu marka kapsamında yer alan 5/1 ve 5/3 alt sınıfta yer alan emtialar; aynı, aynı tür ve benzer olsa da, bu emtiaların; doktorlar, veterinerler, eczacılar ve diş hekimlerine hitap eden emtialar oldukları, ilaç emtialarının reçeteli veya reçetesiz satılabilecekleri, reçetesiz satılma ihtimalinde, bu emtiaların Beşeri Tıbbi Ürünlerin Sınıflandırılmasına Dair Yönetmelik m.4/1-d bendi gereği eczaneden temin edilebilecekleri, dolayısıyla ancak eczacı vasıtasıyla nihai tüketiciye ulaştırılabileceği, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 11.11.2019 tarih 2019/255 E 2019/7023 K sayılı kararı ile onanan Ankara BAM 20.Hukuk Dairesi’nin 08.11.2018 tarih 2018/478 E 2018/1157 K sayılı kararında; 5/1 ve 5/3 altsınıfta bulunan emtiaların genel olarak farmasötik ürünler olup, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından ruhsatlandırıldıktan sonra, doktorlar tarafından reçetelendirilip eczacılar tarafından hastaya verildiği, dolayısıyla iltibas tehlikesi bakımından mesleki ihtisas sahibi doktor ve eczacıların dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılması gerektiğinin kabul edildiği, 5/1 altsınıfta bulunan emtiaların doktor, veteriner ve eczacı gibi ihtisas sahibi kimselere hitap eden veya eczacı vasıtasıyla hastaya ulaştırılan emtialar oldukları, dolayısıyla söz konusu uzman kimselerin bilinç düzeyi dikkate alınarak iltibas değerlendirmesi yapılması gerektiği, yine 5/3 altsınıfta yer alan diş hekimliği için ürünlerin de ihtisas sahibi diş hekimlerine hitap ettikleri, doğrudan hastaya hitap eden emtialar olmadıkları, bu nedenle bu emtialar bakımından da konusunun uzmanı diş hekiminin dikkat düzeyi gözetilerek iltibas değerlendirmesinin yapılması gerektiği, buna göre dava konusu markanın esas unsurunu oluşturan “…” kelimesinin Latince “Ağız” anlamına geldiğini 5/1 ve 5/3 alt sınıfta yer alan ve sağlık sektöründe ihtisas sahibi olan kimselerin algılayabileceği, zira sağlık sektöründe Latince kelimelerin mesleki terminolojinin esasını oluşturduğu, buna göre; 5/1 ve 5/3 alt sınıftaki emtialar bakımından; daha önce davacıya ait markaları gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan dikkatli ve bilinçli tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “…” esas unsurlu markayı bu emtialar üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, kavramsal olarak bu markayı davacı markalarından ayırt edebileceği, bu nedenle markalar arasındaki kısmi görsel ve işitsel benzerliği farklı kavramsal algılayışları neticesinde bertaraf edecekleri, markalar arasında ilişki kurmayacakları gibi marka sahipleri arasında da idari veya ekonomik bir bağlantı kurmayacakları, dolayısıyla SMK m.6/1 hükmü uyarınca karşılaştırılan markalar arasında 5/1 ve 5/3 alt sınıftaki emtialar bakımından iltibas tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/4 hükmüne göre; Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
SMK m.6/5 hükmüne göre; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
SMK m.6/4 hükmü bağlamında tanınmış marka koruması için; toplumun her kesimince bilinme gerekli olmayıp, toplumun ilgili kesimindeki bilinilirlik düzeyi dikkate alınacaktır. Toplumun ilgili kesimi; markanın tanındığı iddia edilen ve kaynak ülkede markanın tescilli olduğu ve kullanıldığı sektörü ifade eder. (Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4.Baskı, İstanbul 2018, s.344-345) Bir markanın Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka olarak kabul edilebilmesi için, bu markanın Türkiye’de tanınmış olmasının ya da kullanılmasının gerekip gerekmediği hususu bakımından; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13.02.2019 tarih 2017/3943 Esas 2019/1154 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Türkiye’de tescilli olmayan markalara tanınmış marka koruması sağlanabilmesi için, söz konusu markanın, itiraza konu marka başvuru tarihinden önce Türkiye’de ilgili sektörde tanınmış marka olduğunun dosyaya sunulan objektif delillerle ispat edilmesi gerekir. (Aynı yönde Y11HD; 18.09.2019 tarih, 2018/790 E 2019/5512 K; Y11HD; 20.11.2018 tarih, 2017/1345 E 2018/7216 K)
SMK m.6/5 hükmü uyarınca; önceki tarihli tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış olan bir marka, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle, aynı veya benzeri sonraki tarihli marka başvurusunun, aynı veya farklı nitelikteki mal ya da hizmetlere ilişkin tescil talebinin reddini talep edebilir. Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için;
A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi,
B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi,
C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir.
Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır. Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez. Burada önemli olan husus; her somut olayda, yukarıda yer verilen kıstaslardan da yararlanarak, global bir değerlendirme yapılması, bunun sonucunda tanınmışlık vasfı ve varsa bu tanınmışlığın etki alanının belirlenmesidir.
Tanınmış markanın itibarından haksız yararlanılmasından söz edilebilmesi için; tanınmış markanın iyi şöhret ve itibar sahibi olması, ilgili tüketici kesimi nezdinde markanın olumlu bir imajının olması gerekir. Bu nedenle imaj transferine konu olabilecek sonraki tarihli marka başvurusunun, tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma tehlikesi doğurabileceği söylenebilir. Burada önemli olan, sonraki tarihli markayı gören tüketicinin, önceki tarihli tanınmış markanın kendi zihninde oluşturduğu olumlu imaj ile sonraki tarihli marka arasında bir bağlantı (link) kurması, imaj transferi ihtimalinin bulunması, böylece tanınmış markanın olumlu imajının sağladığı kolaylıktan yararlanarak sonraki tarihli marka başvuru sahibinin ticari avantaj sağlama ihtimalinin bulunmasıdır. Böylece, sonraki tarihli marka başvuru sahibi, tanınmış marka sahibinin uzun uğraşlar sonucu oluşturduğu kalite ve güven birikiminden parazitvari yararlanarak, kendi lehine haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Tanınmış markanın itibarına zarar verilebilmesi için; Tanınmış markanın, arzu edilmeyen olumsuz imaj tehlikesine maruz kalacağı bir hal olasılığı içerisinde bulunması gerekmektedir. Tanınmış markanın itibarının zarar görme tehlikesi altında bulunup bulunmadığı incelenirken, tescile konu mal ve hizmetlerin kapsamı dikkate alınmalıdır. Örneğin; tanınmış bir içecek markasının, aynı veya benzerinin tuvalet temizliği emtialarında marka olarak kullanılması halinde, böyle bir olumsuz imaj tehlikesi söz konusu olabilir.
Tanınmış markanın ayırt etme gücünün zedelenmesi için; Sonraki tarihli marka başvurusu nedeniyle, tanınmış markanın ayırt etme gücünün zayıflaması ve bu suretle markanın reklam değerinin düşme ihtimali bulunmalıdır. Tanınmışlık derecesi ve karşılaştırılan markaların hitap ettiği mal veya hizmetlerin birbirleri ile yakınlığı arttıkça, markanın ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali de artmaktadır. Bu durumda, markanın muhatap çevresi, sonraki tarihli marka nedeniyle, önceki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve onun ürünlerine ait olmadığı kanısına varmaktadır.
Somut olayda yapılan incelemede; Davacının dava/itiraz dosyalarına sunduğu delillerden ve delilleri meyanında incelenmesini talep ettiği www.lorisparfum.com alan adlı internet sitesi içeriğinden, her ne kadar davacının “…” markasını parfümeri, ortam kokuları ve kişisel temizlik ürünlerinde ciddi bir biçimde kullandığı anlaşılıyor ise de, bu markaya davacı tarafından ciddi yatırımlar yapıldığına, markanın uzun yıllardır ilgili sektörde tanıtıldığına ve dahi tanındığına dair dava dosyasına hiçbir delil sunulmadığından, bu markaların “tanınmış” olduğunun söylenmesi de mümkün görülmemektedir. Belirtilen nedenlerle, davacı tarafın tanınmışlık iddiasından kaynaklı istemleri yerinde bulunmamıştır.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötü niyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir.
Somut olayda; davaya konu marka ile itiraza mesnet markaların bir kısım emtialar bakımından iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmalarının haricinde davalı şahsın kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu ileri sürülmediğinden kötü niyet iddiası yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; “3.SINIF: Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 5.SINIF: Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler.Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. 35.SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler.Katı yakıtlar: kömürler, odun.Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları.Aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları (vakslar), parafinler. İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler.Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler.Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri bakımından … sayılı YİDK kararının İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Dava konusu … sayılı markanın “3.SINIF: Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 5.SINIF: Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler.Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. 35.SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler.Katı yakıtlar: kömürler, odun.Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları.Aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları (vakslar), parafinler. İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler.Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler.Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri bakımından HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-6769 sayılı SMK m.27/6 hükmü gereği hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde kararın bir örneğinin re’sen TÜRKPATENT’e gönderilmesine
,4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kısmen reddolunması ve davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davanın kabul ret oranının takdiren 2/3 olarak kabulüne,
8-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 54,40 TL peşin karar ve ilam harcının tamamının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL başvurma ve vekalet harcı, 1.600,50 TL posta, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.662,70 TL yargılama giderinin 2/3 ü olan 1.108,47 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 554,23 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … tarafından yapılan 7,80 TL vekalet harcına ilişkin yargılama giderinin 1/3 ü olan 2,60 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, bakiye 5,20 TL yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
11-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iade edilmesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şahıs vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/06/2021