Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/174 E. 2021/422 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/174 Esas – 2021/422
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/174 Esas
KARAR NO : 2021/422

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) / Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) / Markanın Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı … İçki Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili 16/07/2020 tarihli dava dilekçesi ve 09/09/2020 ile 28/09/2020 havale tarihli replik dilekçeleri ile özetle; Müvekkili şirketin 2019/136506 başvuru no ile yapmış olduğu marka tescil başvurusunun TÜRKPATENT Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından … sayılı marka ile benzerlik gösterdiği gerekçesiyle 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç bendi uyarınca reddine karar verildiğini, ret kararına karşı yapılan itirazın YİDK tarafından aynı gerekçe ile reddedildiğini, müvekkili şirketin “…” ibaresini taşıyan markasını 2008 yılında tescil ettirdiğini ve markanın ayırt edici nitelik kazanmasını sağladığını, davalı şirket adına kayıtlı markanın 2017 yılında tescil edildiğini, uzun yıllar önce “…” markasını tescil ettiren müvekkili şirketin marka üzerinde müktesep hak sahibi olduğunu, “…” ibaresinin ana unsuru olan “…” ibaresini taşıyan çok sayıda markanın 2004 yılından bu yana tescilli olduğunu, müvekkili şirkete ait 255 adet markadan 97 adedinde “…” ibaresinin bulunduğunu, müvekkili şirkete ait “…” ibareli markanın … sayılı tanınmış marka belgesi ile Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli olduğunu, tanınmış markanın farklı mal ve hizmet sınıflarında dahi korunması gerekirken davalı şirket markasının müvekkili şirket markası ile aynı sınıfta kullanılmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı markasının iptal edilmemesi halinde haksız yarar sağlanacağını, müvekkili şirket markasının itibarının zarar görebileceğini ve ayırt edici karakterinin zedelenebileceğini, davalı şirketin şarap üreticisi olması sebebiyle ürünlerinde müvekkili şirketin tanınmış markasının kullanılması halinde tüketiciler nezdinde müvekkilinin şarap ürettiği kanısının oluşacağını, şarap ve rakı ürünlerinin aynı mal ve hizmet sınıfında olması nedeniyle müvekkili şirketin tanınmış markasının evleviyetle korunması gerektiğini beyanla; müvekkili şirketin 2019/136506 sayılı tescil başvurusuna karşı yapılan itirazın reddine dair TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 16/05/2020 tarihli … sayılı kararının iptaline, davalı şirket adına tescilli … sayılı markanın iptaline karır verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 26/08/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Başvuru markası olan “…” ibaresi ile kısmen redde mesnet … sayılı “…” markasının birebir aynı olduğunu, başvuru markası kapsamındaki 33 ve 35. sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerin kısmen redde gerekçe … sayılı marka kapsamında aynen ya da ayırt edilemeyecek derecede benzer mal ve hizmetler olarak yer aldığını, taraf markalarının hem işaretlerinin ayniyet derecesinde benzerliği, hem de başvuru markası kapsamından çıkartılan mal ve hizmetlerin ayniyet derecesinde benzerliği sebebiyle 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca mutlak tescil engeli bulunduğunu, davacı tarafın müktesep hakkı bulunduğunu iddia ettiği 2008/42938 sayılı marka kapsamında 05, 29 ve 30. sınıfta yer alan malların bulunduğunu, dava konusu edilen çekişme konusu 33 ve 35. sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerin başvuru markasında yer almadığını, bu nedenle davacının 2008/42938 sayılı markası sebebiyle müktesep hakka sahip olmadığını, müvekkili kurumun tescilli bir markanın aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar benzerinin tesciline re’sen engel olmakla yükümlü olduğunu, müvekkili kurumun kanundan doğan sorumluluk gereği ayniyet derecesinde benzer markaya dayanarak başvuruyu 33 ve 35. sınıfta yer alan çekişme konusu mal ve hizmetler açısından reddettiğini, davalının “…” ibareli markasının değil, “…” ibareli markasının bilinir olduğunu,YİDK kararının usule ve yasaya uygun olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Şarapcılık Hayvancılık Tarım Ürünleri Gıda Turizm San. ve Tic. A.ş vekili 07/09/2020 tarihli cevap ve 27/10/2020 tarihli düplik dilekçelerinde özetle; Davacı şirketin “…” ibareli marka üzerinde müktesep hakkı olmadığını, taraf markalarının farklı sınıflarda tescilli olduğunu, sınıfsal iltibasın bulunmadığını, davacının tanınmış markasının “…” ibareli marka olduğunu, tanınmış marka korumasından “…” ibareli markanın yararlanmasının mümkün olmadığını, davacının “…” markasının tanınmış olmasının tüm mal ve hizmet sınıfları açısından koruma sağlayacağı anlamına gelmeyeceğini, markalar arasında görsel ve fonetik benzerlik bulunmadığını, markalarda kullanılan yazı stili ve renkler dikkate alındığında, tüketicilerin iki markayı rahatlıkla ayırt edebileceklerini, davacı markasının kalın harflerle “F” harfi öne çıkarılacak şekilde ve dikkat çekici bir yazı stili ile kullanıldığını, müvekkili markasının sade bir şekilde kullanıldığını, “…” markasında “…” ibaresinin vurgulandığını, “…” ibaresinin markanın genelinden ayrı olarak dikkat çekmediğini, markaların tüketiciler nezdinde karıştırılması tehlikesinin bulunmadığını, alkollü içki satın alan tüketicilerin harcadığı süre ve satın alınan mal ve emtianın daha dikkatli bir seçim sürecini gerektirmesi göz önünde bulundurulduğunda, markalar arasındaki farkı ayırt edebileceklerinin açık olduğunu,“…” ve “…” ibarelerinin bir markaya özgülenmesinin mümkün olmadığını, “…” ibaresinin Ege bölgesi ile özdeşleşmiş; tarihi, milli ve kültürel bir sembol olduğunu, Ege bölgesinin üzüm ve şarap bağları ile ünlü olup “…” ibaresinin sembol olarak kullanılmasının oldukça yaygın olduğunu, “…” ibaresinin ayırt edici vasfının son derece zayıf bir ibare olduğunu, tüketicilerin zayıf ayırt edici nitelikteki ibare sebebiyle işaretler arasında iktisadi-idari bir işletmesel bağlantı kurmayacağını, markaların birbirlerinin devamı veya serisi olarak algılanmayacaklarını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
I.YİDK Kararının İptali İstemi Bakımından; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait 2019/136506 sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile redde mesnet alınan … sayılı “…” ibareli marka arasında SMK m.5/1-ç hükmü gereği iltibas bulunup bulunmadığı, davacının önceki tarihli markasından kaynaklı müktesep hakkının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
II.Markanın Hükümsüzlüğü İstemi Bakımından; Davalı şirkete ait … sayılı “…” ibareli marka ile davacıya ait “…, …” ibareli markalar arasında SMK m.6/1 hükmü bağlamında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacının “…” ibareli markalarının tanınmış marka olup olmadığı, davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; YİDK kararının iptali istemli dava salt davalı TÜRKPATENT’e, markanın hükümsüzlüğü istemli dava ise salt davalı … … Şarapcılık Hayvancılık Tarım Ürünleri Gıda Turizm San. ve Tic. A.Ş’ye yöneltilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, yargılama esnasında davacı … İçki Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin gerek YİDK kararının iptali istemine konu 2019/136506 sayılı marka başvurusunu, gerekse markanın hükümsüzlüğü istemli davada hükümsüzlüğe mesnet gösterdiği markaları, … İçecek Ticaret Anonim Şirketi’ne devrettiği anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK m.125/2 hükmü uyarınca adı geçen şirket re’sen davacı olarak davaya dahil edilmiş olup, akabinde, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Devreden Davacı … İçki Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi 31.12.2019 tarihinde “…” ibareli 2019/136506 sayılı başvuru ile “32.sınıf:Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. 33.sınıf:Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. 35. sınıf:Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri için tescil talebinde bulunmuştur. Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 6769 sayılı SMK m.5/1-ç hükmü gereği başvurunun “Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetler bakımıdan kısmen reddine karar verildiği, redde mesnet olarak; … sayılı markanın gösterildiği, devreden davacı şirket tarafından 19.03.2020 tarihinde karara itiraz edildiği, 2008/42938 sayılı markanın müktesep hak iddiasına mesnet gösterildiği, 16.05.2020 tarihinde itiraza karşı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun yapmış olduğu incelemede, … sayılı kararı ile itirazın reddine reddine karar verdiği, bu kararın devreden davacı marka vekiline 20.05.2020 tarihinde tebliğ edildiği, devreden davacı vekili tarafından eldeki davanın iki aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
I-YİDK Kararının İptali İstemi Bakımından Yapılan Değerlendirme:
Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. (6769 sayılı SMK m.4)
Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilmezler. (6769 sayılı SMK m.5/1-ç)
Mutlak red nedenleri, marka olarak seçilmiş bulunan işaretin niteliğinden kaynaklı, yetkili mercilerce re’sen incelenmesi gereken tescil engelleridir. Söz konusu engellerin dayanağı kamu menfaati ve kamu düzenidir. Bu kategori içerisine giren işaretlerin, başka bir kişiye ait oldukları veya üzerlerinde üçüncü kişilerin hakları bulunduğu için değil, aksine herkesin kullanımına açık tutulmaları gerektiğinden üzerlerinde hiç kimsenin hak iddia edemeyeceği mülahazasıyla marka olarak tescilleri reddedilmektedir. Bunun tek istisnasını, daha önce, aynı türdeki mal ya da hizmetler için tescil olunmuş veya tescili için müracaat edilmiş bulunan bir markanın aynısı ya da ayırt edilemeyecek derecede benzeyen marka başvuruları oluşturmaktadır. Bu olasılık, üçüncü bir kişinin marka hakkı temeline dayanmakla birlikte mutlak red nedenleri arasında sayılmıştır. (Ünal Tekinalp;Fikri Mülkiyet Hukuku; Dördüncü Bası; İstanbul 2005; sh.376) Marka hukukunda öncelik ilkesi hakimdir. Bu ilkeye göre, marka olarak tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir işaret, aynı mal ya da hizmetler için başkası tarafından tescil ettirilemez. Bu ilkenin görünümlerinden birini 6769 sayılı SMK m.5/1-ç bendinde düzenlenen mutlak red nedeni oluşturur.
SMK’nin 5.maddesi mutlak red nedenlerini düzenlemiş olup, bu maddede sayılan hususlar gerek TÜRKPATENT, gerekse mahkemelerce resen gözetilmesi gerekir. SMK’nin 6.maddesi ise, nisbi red sebeplerini düzenlemiş olup, bu maddede düzenlenen hususlar resen gözetilemez, ancak ilgili kişiler tarafından ileri sürülebilir.
SMK’nin 5/1-ç bendinde belirtilen “aynı” olma; karşılaştırılan işaretlerin özdeş, birbirinden farksız, birebir aynı, taklit v.b. olmalarını ifade eder. Bunun yanında, işaretlerin örneğin farklı renk veya büyüklükte olması, yazı karakteri ya da tipinin farklılaştırılması gibi değişiklikler de “aynı” olma durumunu etkilemez. “Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik” ise, karşılaştırılan işaretler arasındaki farklılıkların markanın kapsadığı mal ve hizmetin orta düzeydeki alıcı kitlesi üzerinde bıraktığı genel izlenim itibariyle önemsenmeyecek derecede düşük olması nedeniyle aynı işaret gibi algılanmasıdır. Bu durumda, karşılaştırılan işaretlerin “aynı” ya da “ayırtedilemeyecek kadar benzer” olması halinde, markayı oluşturan işaretler arasında iltibasın varlığı ayrıca bir inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olduğu peşinen kabul edileceğinden; anılan Kanunun 5/1-ç bendinde ayrıca iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarının da araştırılması gibi bir koşul yer almamıştır. Bu bakımdan, yukarıda da ifade edildiği gibi bir ayniyet veya ayırtedilemeyecek derecede benzerlik mevcut ise TÜRKPATENT tarafından re’sen başvurunun 6769 sayılı SMK 5/1-ç bendi uyarınca reddine karar verilebilecektir. Ancak, marka tescilinde nispi ret nedeninin düzenlendiği 6769 sayılı SMK 6/1 fıkrasına göre başvurunun reddedilebilmesi için, başvurunun bültende ilanı üzerine yasal sürede ilgililerin itirazı halinde Kurumca işaretler arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil halk tarafından karıştırılma ihtimaline neden olacak derecede benzerlik bulunup bulunmadığı hususu incelenecektir. Bir başka deyişle, anılan madde hükmüne göre yapılacak benzerlik incelenmesinde asıl olan karıştırılma ihtimalidir. Bu nedenle, 6769 sayılı SMK m.18. maddesi uyarınca Kurum tarafından 6. madde yönünden inceleme yapılırken, başvuru konusu işaretin üzerinde kullanılacağı mal veya hizmetlerin ortalama tüketicileri nezdinde sicilde daha önce tescilli bir marka veya marka başvurusu ile karıştırılma ihtimaline yol açılıp açılmayacağının da değerlendirilmesini gerektiren derecede, yani Kurumca takdir yetkisinin kullanılacağı bir benzerlik mevcut ise, bu takdirde işaretler arasında güçlü ve açık bir iltibasın varlığı peşinen kabul edilmiş sayılamayacağından “ayırt edilemeyecek kadar benzerlik” bulunduğundan bahisle re’sen, başvurunun reddine karar verilemez. Çünkü, böyle bir durumda işaretlerin 6769 sayılı SMK m.6/1 fıkrası anlamında bir “benzer”liği söz konusu olacağından, artık bu husus nispi ret nedeni olarak ve ancak başvuruya itiraz halinde Kurumca değerlendirilebilecektir. Zira, nispi red sebepleri kamu menfaati ile ilgili olmadığından, mahkeme veya TÜRKPATENT tarafından re’sen dikkate alınması mümkün değildir. Bunların mutlaka 6769 sayılı SMK’nin düzenlediği prosedür çerçevesinde ilgili kişiler tarafından itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. SMK’nin 6/1 fıkrası kapsamında karıştırılma tehlikesine yol açıp açmadığının değerlendirilebilmesi ise ancak ilgililer tarafından anılan Kanun çerçevesinde itirazda bulunulmasına bağlıdır. Böyle bir değerlendirme yapılırken her tescil başvurusunun somut koşullarının gözetilmesi gerekliliği de göz ardı edilmemelidir. (Mülga KHK dönemine ilişkin değerlendirme; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 05/10/2012 tarih 2012/11-154 E 2012/659 K)
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik incelemesinde, markaların kapsadıkları mal veya hizmet gruplarına göre belirlenecek olan ortalama tüketiciler esas alınacak ve yapılacak karşılaştırma sırasında markalardaki ayırt edici özellik taşımayan tali ve jenerik unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Ortalama tüketicinin dikkat ve algı düzeyi, mal veya hizmetin niteliğine, türüne ve fiyatına göre değişebilmektedir. Markaların ortalama tüketici tarafından ne şekilde algılandıkları, ayırt edilemeyecek kadar benzerlik incelemesinde yapılacak global değerlendirme bakımından belirleyici role sahiptir. Ortalama tüketici; “İyi bilgilenmiş, makul derecede gözlem yapan, makul derecede dikkatli, makul derecede tecrübeli ve makul derecede ihtiyatlı kimse”dir. Bu farazi kişi, markayı bir bütün olarak algılar, değişik markalar arasında karşılaştırma imkanını nadiren bulabilir. Daha çok, markaları, hafızasında tutabildiği kadar görüntüsüne göre değerlendirme yapar, detayların analizine girmez. (Uğur Çolak;Türk Marka Hukuku;4.Baskı;İstanbul; sh.134 vd)
Toplanan delillere, yukarıda yer verilen açıklamalara ve tüm dosya kapsamına göre; 6769 sayılı SMK m.5/1-ç uyarınca aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceği, ayırt edilemeyecek derecede benzerlikten söz edilebilmesi için başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında, kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler itibariyle ortalama tüketici ve yararlanıcılar nazarıyla bakıldığında hiç bir araştırma ve her hangi bir inceleme yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık ve net biçimde iltibasın ortaya çıkmasının kesin olarak öngörülebilir olmasının gerektiği katı bir şekilde irdelenmelidir.
Belirtilen açıklamalar ışığında; tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, devralan davacıya ait önceki tarihli marka ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş uygulamasına göre ….YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K), YİDK karar tarihi itibari ile mevcut hukuki ve fiili durum nazara alınarak yargılama yürütülmüştür. Bu nedenle dava konusu marka başvuru dosyası kapsamında kalan bilgi ve belgeler ile sınırlı olarak yargılama yürütülmüş olup, marka başvuru dosyasında yer almayan ancak dava aşamasında ileri sürülen bilgi, belge ve iddialar değerlendirme dışı tutulmuştur.
Dava konusu uyuşmazlıkta davacının marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan emtialar; “Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması içinBiralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” dir.
Redde mesnet … sayılı marka kapsamında yer alan; “33. sınıf:Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. 35. sınıf:Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.” mal ve hizmetleri, dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve ber-vech-i bâlâ ifade olunduğu üzere dava konusu marka başvurusundan çıkartılan mal ve hizmetlerle AYNI/AYNI TÜRDÜR.
Dava konusu marka başvurusu incelendiğinde; siyah renk ile yazılı “…” ibaresinden oluştuğu görülmektedir. Redde mesnet marka incelendiğinde; onun da siyah renk ile yazılı “…” ibaresinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet marka global olarak karşılaştırıldığında; görsel, işitsel ve kavramsal olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer oldukları, aralarındaki tek farkın, çok küçük düzeyde kalacak şekilde yazım stilinden kaynaklandığı, bu farklılığın ortalama tüketici zihninde hemen hemen hiç fark edilmeyecek derecede detay seviyesinde kaldığı, bunun haricinde, markaların birebir aynı kelimelerden oluştukları, karşılaştırılan markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin de aynı/aynı tür olduğu, o halde, daha önce redde mesnet markayı gören makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu marka başvurusunu gördüğünde ya da işittiğinde, başkaca bir araştırmaya gereksinim duymayacak şekilde, hemen ve ilk bakışta, bu markayı, redde mesnet marka olarak algılayacağı, markalar arasında subjektif değerlendirmeye alan açacak derecede herhangi bir farklılığın bulunmadığı, bu nedenle karşılaştırılan markalar arasında SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca iltibas bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Devreden davacı, marka işlem dosyasında müktesep hak iddiasında bulunduğundan, bu husus ayrıca değerlendirilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ….K. Sayılı kararına göre; Bir işletme tarafından uzunca süredir kullanılan markanın asli unsuru muhafaza edilerek ve markanın bu işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle, önceki markanın kapsadığı ürünlerin veya bir ürün çeşidinin tüketiciye yenilenmiş bir marka imajı ile sunulması ve bu yolla marka sahibi işletmenin piyasaya arz ettiği ürünlerinin de işletmesel köken olarak öncekilerle bağlantılı olduğu mesajını veren yeni markalar yaratmak amacıyla önceki markada yer alan asıl unsurun yanına başkaca asli ve/veya tali unsurlar ekleyerek oluşturduğu markaların seri marka olarak kabulü olanaklıdır. Bu tür markalar niteliği itibariyle 556 sayılı KHK’nın 55. maddesinde tanımlanan ortak markalara benzemekle birlikte; seri markalar, ortak markalarda mevcut olan bir grupta yer alan işletmelerin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerden ayırt edilmesi fonksiyonu, teknik yönetmelik gibi özelliklere sahip olması gerekmeyen ve esasen ortak asli unsuru taşımakla birlikte her biri diğerinden bağımsız nitelikteki ticaret ve hizmet markalarıdır.
Bu karar içeriğinden de anlaşılabileceği üzere müktesep hakkın kabulü üç koşula bağlanmıştır. Bunlar:
• müktesep hak iddia edilen marka ile davaya konu markadaki asli unsurların muhafaza edilmiş olması ve eski markaya karşı hükümsüzlük davası açılacak sürenin dolmuş olması ve bu markanın çekişmesiz şekilde kullanılması,
• markalar arasında işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yaratılan izlenimin korunması,
• dava konusu markada, müktesep hak iddia edilen markaya nazaran kapsamın genişletilmemiş olması.
Bu üç şartın gerçekleştiği durumlarda marka sahibi kazanılmış hak elde eder.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacı yanın müktesep hak iddiasına mesnet gösterdiği markanın 2008/42938 sayılı “…” ibareli marka olduğu, bu markanın 17/09/2009 tarihinde “29.Sınıf:Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri (polen, proteinler, karbonhidratlar dahil). Patates cipsleri. 30.Sınıf:Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları; unlu mamullerin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamülleri.” emtiaları bakımından tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu marka başvurusunun, 2008/42938 sayılı markanın asli unsuru korunarak oluşturulduğu, önceki tarihli markanın tescili ile dava konusu marka başvuru tarihi arasında beş yılı aşkın süre bulunduğu, bu nedenle önceki tarihli 2008/42938 sayılı markanın çekişme konusu olmaktan çıktığı tespit edilmişse de, önceki tarihli markanın kapsamında yer alan emtialar, dava konusu marka başvurusundan çıkartılan mal ve hizmetleri kapsamamaktadır. Başka bir deyişle, dava konusu marka başvurusundan çıkartılan mal ve hizmetler, önceki tarihli markanın kapsamına girecek nitelikte aynı tür emtialar değildir. Bu nedenle, davacı yanın 2008/42938 sayılı markasının, eldeki davaya konu marka başvurusundan çıkartılan mal ve hizmetler bakımından müktesep hak iddiasına mesnet olamayacağı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle, davacı yanın, müktesep hak iddiası yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davaya konu marka başvurusunun SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca kısmen reddedilmesinde ve davacı yanın müktesep hak iddiasının yerinde görülmemesi işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmadığından, YİDK kararının iptali isteminin reddine karar verilmiş, bu istemin reddi bakımından, 22/07/2020 tarih 7251 sayılı Kanunun 11.maddesi ile 6100 sayılı HMK m.125/2 fıkrasına eklenen ek cümle uyarınca, dava konusunu devreden ve devralanın vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden birlikte sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
II-Markanın Hükümsüzlüğü İstemi Bakımından Değerlendirme
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Hükümsüzlük konusu … sayılı markanın başvuru tarihi 27.12.2017 tarihi olup, bu tarih sonrasında başvurusu yapılan devralan davacı … İÇECEK TİCARET A.Ş.’ne ait 2019/136861, 2019/136841, 2019/136810, 2019/136792, 2019/136769, 2019/136613, 2019/136549, 2019/136506, 2019/136484, 2019/136455, 2019/136446, 2019/136438, 2019/135989, 2019/135706, 2019/135669, 2019/01784, 2018/99260, 2018/62171, 2018/11056 sayılı markalar, dava konusu markanın başvuru tarihinden sonraki bir tarihte başvuruya konu edildiği için, hükümsüzlük davasında gerekçe olarak kabul edilemeyeceğinden, değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Devreden davacı şirkete ait olan tek marka 2019/136820 sayılı markadır. Bu markanın başvuru tarihi 31.12.2019 olup, henüz tescil süreci devam etmektedir. 2019/136820 sayılı marka, dava konusu markanın başvuru tarihinden sonraki bir tarihte başvuruya konu edildiği için, hükümsüzlük davasında gerekçe olarak kabul edilemeyeceğinden, değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu marka kapsamında yer alan 33. Sınıf emtialar, davacının gerekçe olarak gösterdiği (… İÇECEK TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ne ait) 8 marka haricindeki (2004/33732, 2004/40982, 2004/44980, 2005/05534, 2006/04262, 2006/65615, 2008/40953, 2008/42938)tüm markalarda aynen yer almakta olup, 33. sınıf emtialar yönünden AYNİYET oluşmuştur.
Dava konusu marka kapsamında yer alan “35. Sınıf:Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” emtiaları, davacının gerekçe olarak gösterdiği (… İÇECEK TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ne ait) 2012/60761, 2012/59614, 2006/65592, 2006/65591, 2006/06413, 2004/40982, 2004/33732 sayılı markalarda aynen yer almaktadır. Dolayısıyla, bu emtialar yönünden AYNİYET oluşmuştur.
Dava konusu marka kapsamında yer alan “35. Sınıf:Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller.mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri.” emtiaları, davacının gerekçe olarak gösterdiği (… İÇECEK TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ne ait) 2012/60761, 2012/59614 sayılı markalarda aynen yer almaktadır. Dolayısıyla, bu emtialar yönünden AYNİYET oluşmuştur.
Bilirkişi raporunda yer alan tobloda mavi renkle işaretlenen emtialar taraf markalarında BENZER olan emtiaları göstermektedir.
Tablodan görüleceği üzere, dava konusu marka kapsamında yer alan “35. Sınıf:Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri.” emtiaları, davacının gerekçe olarak gösterdiği (… İÇECEK TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ne ait) 2008/07072, 2006/65592, 2006/65591, 2006/06143, 2005/52858, 2005/51206, 2005/31716, 2005/05713, 2004/40982, 2004/40982, 2004/36021, 2004/33831 sayılı markalarda yer alan 32. Sınıf emtialar ile ilişkilidir. Zira dava konusu markada 32. Sınıf emtiaların satışı yer almakta iken, davacının gerekçe olarak gösterdiği markalarda 32. Sınıf emtialar yer almaktadır.
Dava konusu marka kapsamında yer alan “35. Sınıf:Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli Tütün, çiğneme tütünleri, sigaralar, purolar. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, tütün içenlere mahsus malzemeler: pipolar, puro ve sigara ağızlıkları, küllükler, tütün kutuları, sigara sarmak için aletleri, sigara kağıtları, nargileler, çakmaktaşları, çakmaklar, elektronik sigaralar ve bunlarla kullanılan kartuşlar. Kibritler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri.” emtiaları, davacının gerekçe olarak gösterdiği (… İÇECEK TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ne ait) 2006/65615, 2004/44980 sayılı markalarda yer alan 34. Sınıf emtialar ile ilişkilidir. Zira dava konusu markada 34. Sınıf emtiaların satışı yer almakta iken, davacının gerekçe olarak gösterdiği markalarda 34. Sınıf emtialar yer almaktadır.
Sonuç olarak, dava konusu marka kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin tamamı yönünden “emtiaların aynı veya benzer olması” şartının sağlandığı kanaatine varılmıştır.
Davalı şirkete ait dava konusu marka; beyaz zemin üzerine siyah renk ile birleşik şekilde yazılmış “…” kelimelerinden oluşmaktadır. Dava konusu marka kapsamında herhangi bir renk ya da şekil unsuru kullanılmamış olup, dava konusu marka, salt kelime markasıdır. Türkçe kelimelerden oluşan dava konusu marka, yazıldığı gibi okunmakta ve telaffuz edilmektedir. “…” ibaresinin Türk Dil Kurumu sözlüğünde anlamı; “1. Açık mavi, hareli ela. 2. Çakırdoğan”dır. Eskimiş dilde ise “Şarap” anlamına gelmektedir. “…” kelimesi ise “1. Yiğit, özellikle Batı Anadolu köy yiğidi, zeybek. 2. Ağabey. 3. Kabadayı: 4. Kaptan.” anlamlarını haizdir.
Davacının gerekçe olarak gösterdiği markalardan 6 adedi şişe görseli üzerinde farklı renkler ile yazılmış “…” kelimesini içermektedir. Gerekçe markalardan 8 adedi ise, tasarlanmış etiketlerden oluşmakta ve yine bu etiketler üzerinde “…” kelimesi bulunmaktadır. Bu markalar, hem kelime hem şekil unsuru içeren karma nitelikli markalardır. Davacının gerekçe olarak gösterdiği markaların büyük bir çoğunluğu ise herhangi bir şekil unsuru içermeyen kelime markalarıdır. Kelime markalarından 6 tanesi mavi renk, diğerleri ise siyah renk ile yazılmıştır. Sadece kelime unsurunu barındıran gerekçe bu markalar, “…” ibaresinden sonra gelen, aynı satırda yazılmış “….” gibi, ayırt edici niteliği bulunmayan kelime unsurlarını içermektedir. Az sayıda markada ise, “…” ibaresinden önce yazılan kelime unsurları bulunmaktadır. Bu markalarda ise, ilk kelime olarak “….” ibareleri mevcuttur. Bu ibareler de, herkesin kullanımında olan, herhangi bir ayırt ediciliği bulunmayan, marka vasfı taşımayan, bununla birlikte “…” ibaresini bir sıfat olarak destekleyen ibarelerdir.
Dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet markalar global olarak karşılaştırıldığında; Taraf markalarının ortak olarak “…” kelimesini içerdiği, uyuşmazlığın “…” markasının ortaklığından kaynaklandığı, “…” kelimesi, anlamı olan, orijinal olmayan, bir diğer deyişle ilk defa davacı tarafça türetilmiş bir marka olmamakla birlikte, taraf markalarında ayniyet/benzerlik taşıyan 33 ve 35. sınıf emtialar ile ilişkilendirilebilecek/bağlantı kurulabilecek bir kelime de olmadığı, davacıya ait karma nitelikli (etiket ve şişe unsuru içeren) markalar, baskın bir şekil unsuru içermekle birlikte, bu markalarda marka vasfı taşıyan unsurun “…” ibaresi olduğu, buna karşın, taraf markaları bütünsel olarak değerlendirildiğinde, davacı markalarında yer alan şekil unsurları gözetildiğinde, dava konusu markanın, davacıya ait karma nitelikli markalar ile görsel olarak düşük seviyede benzer bulunmakla birlikte, düz yazı ile yazılmış davacıya ait kelime markaları ile iltibas yaratacak seviyede benzer olduğu, taraf markaları işitsel ve anlamsal olarak karşılaştırıldığında ise, ortak olarak “…” kelimesini içermelerinden kaynaklı, düşük seviyede bir işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğu, davacının gerekçe olarak gösterdiği markalar incelendiğinde, markalarının tamamının, dava konusu markada olduğu gibi “…” ibaresine farklı kelimeler eklenerek oluşturulduğu, “…” ibaresini içeren marka serisi yaratıldığı, davacının markalarının tamamı “…” ibaresinin önünde veya arkasında, “…” kelimesine nazaran ayırt edici niteliği düşük ibareleri ihtiva etmekte olduğu, bu markalarda ortak unsur olan “…” ibaresinin, markalardaki ön plandaki ayırt edici unsur, yani esas unsur  olduğu, gerekçe markalardan özellikle “…”, “DELİ …”, “…”ve “ORGANİK …” markaları, dava konusu markada olduğu gibi, “…” ibaresinden önce konumlanan bir sıfat ile oluşturulduğu, bu nedenle, dava konusu markanın, “…” ibareli markaların serisi, devamı, aynı kökenden türetilen ve aynı yelpazede yer alan benzerlerinden biri olarak ortalama tüketici kesimi algısında kabul edilebileceği, sonuç olarak; taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal açılardan benzerlik bulunması, davacıya ait gerekçe olarak gösterilen markalarda yer alan mal ve hizmetler ile dava konusu markada yer alan mal ve hizmetlerin ayniyet ve benzerlik taşıması, “…” kelimesi orijinal bir ibare olmamakla birlikte 33 ve 35. sınıf mal ve hizmetler ile ilişkilendirilebilecek bir ibare olmaması nedeniyle de tüketici nezdinde somut ayırt ediciliğinin bulunması, tüketicinin taraf markalarını aynı/aynı tür ya da benzer ürünler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, farklı marka ile karşı karşıya olduklarını anlayabilmelerinin mümkün olmayacağı, taraf markalarının birbiri ile ilişkilendirme ihtimalinin bulunması nedeniyle, somut olay bakımından markaların karıştırılması/ilişkilendirilmesi ihtimaline dayalı olan nispi tescil engeline ilişkin şartların oluştuğu kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/5 hükmüne göre; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
SMK m.6/5 hükmü uyarınca; önceki tarihli tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış olan bir marka, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle, aynı veya benzeri sonraki tarihli marka başvurusunun, aynı veya farklı nitelikteki mal ya da hizmetlere ilişkin tescil talebinin reddini talep edebilir. Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için;
A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi,
B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi,
C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir.
Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır. Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez. Burada önemli olan husus; her somut olayda, yukarıda yer verilen kıstaslardan da yararlanarak, global bir değerlendirme yapılması, bunun sonucunda tanınmışlık vasfı ve varsa bu tanınmışlığın etki alanının belirlenmesidir.
Tanınmış markanın itibarından haksız yararlanılmasından söz edilebilmesi için; tanınmış markanın iyi şöhret ve itibar sahibi olması, ilgili tüketici kesimi nezdinde markanın olumlu bir imajının olması gerekir. Bu nedenle imaj transferine konu olabilecek sonraki tarihli marka başvurusunun, tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma tehlikesi doğurabileceği söylenebilir. Burada önemli olan, sonraki tarihli markayı gören tüketicinin, önceki tarihli tanınmış markanın kendi zihninde oluşturduğu olumlu imaj ile sonraki tarihli marka arasında bir bağlantı (link) kurması, imaj transferi ihtimalinin bulunması, böylece tanınmış markanın olumlu imajının sağladığı kolaylıktan yararlanarak sonraki tarihli marka başvuru sahibinin ticari avantaj sağlama ihtimalinin bulunmasıdır. Böylece, sonraki tarihli marka başvuru sahibi, tanınmış marka sahibinin uzun uğraşlar sonucu oluşturduğu kalite ve güven birikiminden parazitvari yararlanarak, kendi lehine haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Tanınmış markanın itibarına zarar verilebilmesi için; Tanınmış markanın, arzu edilmeyen olumsuz imaj tehlikesine maruz kalacağı bir hal olasılığı içerisinde bulunması gerekmektedir. Tanınmış markanın itibarının zarar görme tehlikesi altında bulunup bulunmadığı incelenirken, tescile konu mal ve hizmetlerin kapsamı dikkate alınmalıdır. Örneğin; tanınmış bir içecek markasının, aynı veya benzerinin tuvalet temizliği emtialarında marka olarak kullanılması halinde, böyle bir olumsuz imaj tehlikesi söz konusu olabilir.
Tanınmış markanın ayırt etme gücünün zedelenmesi için; Sonraki tarihli marka başvurusu nedeniyle, tanınmış markanın ayırt etme gücünün zayıflaması ve bu suretle markanın reklam değerinin düşme ihtimali bulunmalıdır. Tanınmışlık derecesi ve karşılaştırılan markaların hitap ettiği mal veya hizmetlerin birbirleri ile yakınlığı arttıkça, markanın ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali de artmaktadır. Bu durumda, markanın muhatap çevresi, sonraki tarihli marka nedeniyle, önceki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve onun ürünlerine ait olmadığı kanısına varmaktadır.
Somut olayda yapılan değerlendirmede; Davacı şirket, dava aşamasında ve Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yaptığı itiraz aşamasında tanınmışlık iddiasına ilişkin olarak dosyaya herhangi bir delil sunmamıştır. Davacının tanınmışlığına dayanak olarak gösterilen tek belge Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde kayıtlı … sayılı “…” ibareli tanınmış marka belgesidir. … sayılı tanınmış marka başvurusu 14.08.2015 tarihinde yapılmış olup, 24.03.2017 tarihinde “…” markasının “ALKOLLÜ İÇECEKLER” emtialarında tanınmış olduğuna karar verilmiştir. Devralan davacı yanın … sayılı markasının 24.03.2017 tarihinde idari merciince tanınmışlığına karar verilmiş olmasının, eldeki dava aşamasında davacı yanın bu markasının tanınmış olduğunu tek başına ispat edemeyeceği, davacı yanın, tanınmışlığı teyit edecek nitelikte, dava aşamasında; yoğun kullanım, promosyon, reklam, tanıtım, markanın kullanıldığı coğrafi alanın büyüklüğü vb gibi destekleyici deliller sunmakla yükümlü olduğu, ancak, davacı yanın, tanınmışlık iddiasını ispatlayacak nitelikte yeterli düzeyde delil ibrazında bulunmadığı anlaşılmakla, davacı yanın tanınmışlık iddiasından kaynaklı hükümsüzlük iddiasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; dava konusu … sayılı markanın hükümsüzlüğü isteminin SMK m.6/1 ve m.25 hükümleri uyarınca kabulü ile; … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, bir bütün halinde ber-vech-i âtî hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1- … sayılı YİDK kararının iptali isteminin REDDİNE,
2-Dava konusu … sayılı markanın hükümsüzlüğü isteminin KABULÜ ile; … sayılı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
3-6769 sayılı SMK m.27/6 hükmü gereği hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen TÜRKPATENT’e gönderilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davalı … … ŞARAPCILIK HAYVANCILIK TARIM ÜRÜNLERİ GIDA TURİZM SAN. VE TİC. A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-YİDK kararının iptali istemi bakımından; davalı TÜRKPATENT kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin HMK m.125/2 hükmü uyarınca dava konusunu devreden ve dava konusunu devralan davacılardan müteselsilen alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine,
6-Markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından; dava konusunu devralan davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.325,00 TL vekalet ücretinin davalı … … ŞARAPCILIK HAYVANCILIK TARIM ÜRÜNLERİ GIDA TURİZM SAN. VE TİC. A.Ş’den alınarak dava konusunu devralan davacıya verilmesine,
7-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile dava konusunu devreden davacının peşin yatırdığı 54,40 TL peşin karar ve ilam harcının tamamının davalı … … ŞARAPCILIK HAYVANCILIK TARIM ÜRÜNLERİ GIDA TURİZM SAN. VE TİC. A.Ş’den alınarak dava konusunu devralan davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 32,60 TL vekalet harcı, 187,60 TL tebligat-posta gideri olmak üzere toplam 274,60 TL yargılama giderinin 1/2’sinin YİDK kararının iptali istemine ilişkin olduğu, kalan 1/2’sinin markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olduğunun kabulüne, buna göre; YİDK kararının iptali istemine ilişkin olarak yapılan 137,30 TL yargılama giderinin dava konusunu devralan davacı üzerinde bırakılmasına, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olarak yapılan 137,30 TL yargılama giderinin davalı … … ŞARAPCILIK HAYVANCILIK TARIM ÜRÜNLERİ GIDA TURİZM SAN. VE TİC. A.Ş’den alınarak dava konusunu devralan davacıya verilmesine,
9-Markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olarak davacı tarafından sarfedilen 1.700,00 TL bilirkişi ücretine esas yargılama giderinin davalı … … ŞARAPCILIK HAYVANCILIK TARIM ÜRÜNLERİ GIDA TURİZM SAN. VE TİC. A.Ş’den alınarak dava konusunu devralan davacıya verilmesine,
10-Davalı … … ŞARAPCILIK HAYVANCILIK TARIM ÜRÜNLERİ GIDA TURİZM SAN. VE TİC. A.Ş’nin yapmış olduğu 7,80 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iade edilmesine,
Dair, devralan davacı vekilinin, davalı kurum vekilinin ve davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2021