Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/170 E. 2021/200 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/170 Esas
KARAR NO : 2021/200

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 20/03/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 20/03/2019 tarihli dava dilekçesinde ve 25/11/2020 tarihli duruşmada ifade ettiği sözlü beyanları ile özetle; Müvekkilinin “… &….” ibareli marka başvurusunun yayımına, davalı …’nin “…, Şekil+…” ibareli markalarına dayanarak itiraz ettiğini, söz konusu itiraz üzerine müvekkili markasının kısmen reddedildiğini, markaların birbirine benzemediğini belirterek; YİDK’nın … sayılı kararının iptaline ve … sayılı marka başvurusunun tescili talep edilen 03. ve 14. sınıf emtialar yönünden tümden tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili 25/08/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; YİDK Kararının markalar hukukuna uygun olduğunu, işbu davanın haklı bir gerekçesi bulunmadığını, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmediğinden, HMK m.128 hükmü uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21.03.2019 tarih 2019/94 E 2019/126 K sayılı kararı ile verilen yetkisizlik kararından sonra, dosya mahkememize gönderilmiş olup, yukarıda yazılı esasa kaydedilerek yargılama yürütülmüştür.
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … nolu “… &….” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait “…, Şekil+…” ibareli redde mesnet markalar arasında davaya konu başvurudan çıkartılan emtialar bakımından iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacı şahsın 11.10.2017 tarihinde “… &….” ibareli … sayılı başvuru ile 03, 14 ve 18. Sınıflardaki “Sınıf 03: Çamaşır yıkamada kullanım için ağartma amaçlı preparatlar ve diğer maddeler; temizlik, parlatma, ovma ve aşındırma amaçlı preparatlar; sabunlar; parfümeri, esansiyel yağlar, kozmetik ürünleri, saç losyonları; diş bakımı ürünleri. Sınıf 14: Diğer sınıflarda yer almayan değerli metaller ve bunların alaşımları ve değerli metalden mamul veya değerli metalle kaplanmış ürünler; mücevherler, değerli taşlar; zaman ölçücü ve kronometrik cihazlar. Sınıf 18: Derilerden ve deri taklitlerinden ve bu malzemelerden mamul başka sınıflarda yer almayan eşyalar; hayvan derileri, postları; bavullar ve yolculuk çantaları; şemsiyeler, güneş şemsiyeleri ve bastonlar; kırbaçlar, koşum takımları, eyerler.” malları için tescil talebinde bulunmuştur. Marka başvurusu 27.04.2018 tarih 299 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde yayınlanmıştır. Davalı şirket 27.06.2018 tarihinde marka başvurusuna SMK m.6/1 ve m.6/9 hükümlerine göre itiraz etmiş, itirazına mesnet olarak; 2016/36092, 2016/36093 ve 2016/36094 sayılı markaları göstermiştir. Davacı taraf bu itiraza karşı 15.08.2018 tarihli karşı görüş dilekçesi ibraz etmiştir. Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü gereği başvurunun “Sınıf Kodu: 03 parfümeri, kozmetik ürünleri Sınıf Kodu: 14 mücevher takılar kravat klipsleri, kol saatleri, kol düğmeleri, mücevherat, ziynet eşyası, taklit mücevherat, kol düğmeleri, taklit takılar, yüzükler (mücevherat) kravat klipsleri, kravat iğneleri, takılar (mücevherat) kol saatleri; mücevherler, Sınıf Kodu: 18 Derilerden ve deri taklitlerinden ve bu malzemelerden mamul başka sınıflarda yer almayan eşyalar: Sırt çantası, omuz çantası, okul çantası, okul için sırt çantası, bavullar, seyahat çantaları, valizler, boş makyaj çantası, bastonlar, cep cüzdanları, seyahat için elbise çantası, el çantası sapları, el çantaları, anahtar kılıfları, cüzdanları, para keseleri, evrak çantası, çok gözlü sırt çantası, spor çantaları, seyahat için elbise kılıfları, deriden kol bantları ve şeritleri, deriden veya imitasyon deriden kutular, evrak taşıma çantaları, kartvizit cüzdanı, deriden veya imitasyon deriden kutular, örgü kutular, evrak taşıma çantaları, kartvizit cüzdanı, deriden veya imitasyon deriden kutular, örgü zincirli çantalar, el çantası tutacakları; hayvan derileri, postları; bavullar ve yolculuk çantaları; şemsiyeler, güneş şemsiyeleri ve bastonlar; kırbaçlar, koşum takımları, eyerler.” emtiaları bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca başvurunun kısmen reddine karar verildiği, redde mesnet olarak; 2016/36092 ve 2016/36093 sayılı markaların gösterildiği, davacı şirket tarafından 14.12.2018 tarihinde karara itiraz edildiği, 02.02.2019 tarihinde itiraza karşı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu yapmış olduğu incelemede, … sayılı davaya konu kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 06.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından eldeki davanın iki aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, celp edilen marka işlem dosyası, redde mesnet marka tescil belgeleri, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan “Sınıf Kodu: 03 parfümeri, kozmetik ürünleri Sınıf Kodu: 14 mücevher takılar kravat klipsleri, kol saatleri, kol düğmeleri, mücevherat, ziynet eşyası, taklit mücevherat, kol düğmeleri, taklit takılar, yüzükler (mücevherat) kravat klipsleri, kravat iğneleri, takılar (mücevherat) kol saatleri; mücevherler, Sınıf Kodu: 18 Derilerden ve deri taklitlerinden ve bu malzemelerden mamul başka sınıflarda yer almayan eşyalar: Sırt çantası, omuz çantası, okul çantası, okul için sırt çantası, bavullar, seyahat çantaları, valizler, boş makyaj çantası, bastonlar, cep cüzdanları, seyahat için elbise çantası, el çantası sapları, el çantaları, anahtar kılıfları, cüzdanları, para keseleri, evrak çantası, çok gözlü sırt çantası, spor çantaları, seyahat için elbise kılıfları, deriden kol bantları ve şeritleri, deriden veya imitasyon deriden kutular, evrak taşıma çantaları, kartvizit cüzdanı, deriden veya imitasyon deriden kutular, örgü kutular, evrak taşıma çantaları, kartvizit cüzdanı, deriden veya imitasyon deriden kutular, örgü zincirli çantalar, el çantası tutacakları; hayvan derileri, postları; bavullar ve yolculuk çantaları; şemsiyeler, güneş şemsiyeleri ve bastonlar; kırbaçlar, koşum takımları, eyerler.” emtiaları ile redde mesnet markalar kapsamındaki 18 ve 25.sınıf emtiaların aynı veya benzer olup olmadığının tespiti bakımından mahkememizin 25/11/2020 tarihli duruşmasında bilirkişi incelemesi yönünde ara karar kurulmuş, bilirkişi ücreti için eksik 1.400,00 TL’yi mahkeme veznesine yatırmak üzere davacı vekiline HMK m.324/2 hükmü gereği iki hafta kesin süre verilmiş, bu süre içerisinde eksik avansın ikmal edilmemesi, davalıların da bu eksikliği ikmal etmek istememesi halinde davacı tarafın bilirkişi incelemesinden vazgeçmiş sayılacağı hususu, duruşmada hazır davacı vekiline ihtar edilmiştir.
Davacı vekili kendisine verilen iki haftalık kesin süre içerisinde bilirkişi incelemesine esas eksik delil avansını ikame etmemiş, iki haftalık kesin süre sona erdikten sonra, 06/01/2021 tarihinde bu avansı mahkeme veznesine yatırmıştır. Ancak davalı TÜRKPATENT vekili, 10/03/2021 tarihli duruşmada, davacı vekilinin kendisine verilen kesin süre içinde eksik delil avansını yatırmadığını, bu nedenle davacı tarafın bilirkişi incelemesinden vazgeçmiş sayılması gerektiğinin belirterek; süresinden sonra yatırılan delil avansına muvafakatlerinin bulunmadığını belirtmiştir.
HMK m.324/1 ve 2 hükmüne göre; Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.
Delil avansının süresi içerisinde yatırılmamasının yaptırımı, tarafın dayandığı delilden vazgeçmiş sayılması, yani o delil incelenmeden karar verilmesidir. (Pekcanıtez H., Pekcanıtez Usûl Medeni Usûl Hukuku, 15.Bası, İstanbul 2017, s.936) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07/02/2018 tarih 2017/15-422 Esas 2018/114 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; Delil avansının yatırılmaması hâlinde, bu yükümlülüğün üzerine düştüğü tarafın o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı kabul edilerek, yargılamaya devam edilir ve o delille ispatlanacağı düşünülen vakıa ispatlanamamış sayılır. Böyle bir durumda hâkim, mevcut delil durumuna göre karar verir.
Somut olayda; davacı vekilinin kendisine tanınan kesin süre sona erdikten sonra delil avansını ikmal etmesinin HMK m.324/2 hükmünün uygulanmasını bertaraf etmeyeceği, belirtilen sürenin sona ermesi nedeni ile davalılar lehine usuli müktesep hak meydana geldiği anlaşıldığından davacı vekilinin bilirkişi incelemesi talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilerek yargılama yürütülmüştür.
Bu durumda, dava konusu marka başvurusundan çıkartılan “Sınıf Kodu: 03 parfümeri, kozmetik ürünleri Sınıf Kodu: 14 mücevher takılar kravat klipsleri, kol saatleri, kol düğmeleri, mücevherat, ziynet eşyası, taklit mücevherat, kol düğmeleri, taklit takılar, yüzükler (mücevherat) kravat klipsleri, kravat iğneleri, takılar (mücevherat) kol saatleri; mücevherler, Sınıf Kodu: 18 Derilerden ve deri taklitlerinden ve bu malzemelerden mamul başka sınıflarda yer almayan eşyalar: Sırt çantası, omuz çantası, okul çantası, okul için sırt çantası, bavullar, seyahat çantaları, valizler, boş makyaj çantası, bastonlar, cep cüzdanları, seyahat için elbise çantası, el çantası sapları, el çantaları, anahtar kılıfları, cüzdanları, para keseleri, evrak çantası, çok gözlü sırt çantası, spor çantaları, seyahat için elbise kılıfları, deriden kol bantları ve şeritleri, deriden veya imitasyon deriden kutular, evrak taşıma çantaları, kartvizit cüzdanı, deriden veya imitasyon deriden kutular, örgü kutular, evrak taşıma çantaları, kartvizit cüzdanı, deriden veya imitasyon deriden kutular, örgü zincirli çantalar, el çantası tutacakları; hayvan derileri, postları; bavullar ve yolculuk çantaları; şemsiyeler, güneş şemsiyeleri ve bastonlar; kırbaçlar, koşum takımları, eyerler.” emtialar ile redde mesnet alınan markalar kapsamındaki 18 ve 25.sınıfta yer alan emtiaların benzer olduğu yönündeki TÜRKPATENT saptamasının hukuka uygunluk karinesinden yararlanacağı da kabul edilerek, bu emtiaların benzer olmadığı hususunun ispat külfetinin davacı üzerinde bulunduğu ve davacı tarafından emtiaların benzer olmadığı hususu da ispat edilemediğinden, söz konusu emtiaların benzer olduğu kabulü ile yargılama yürütülmüştür. Nitekim; davalı kurumun tesis ettiği YİDK kararının mahiyeti itibariyle bir idari işlem niteliğini haiz olup, idari işlemlerin hukuka uygunluk karinesinden yararlandıkları (Günday, Metin (2011) İdare Hukuku, Ankara, 10.Baskı, s.125-126) izahten varestedir.
Dava konusu marka başvurusu incelendiğinde; şekil ve kelime unsurlarından meydana geldiği, şekil unsurunun kelime unsuruna göre arka planda kaldığı, kelime unsurunun “… &….” olduğu, markanın esas unsurunu “…” kelimesinin oluşturduğu tespit edilmiştir.
Redde mesnet markalar incelendiğinde; “…” ve “Şekil+…” ibarelerinden oluştukları, markaların esas unsurlarının; “… ve …” kelimeleri olduğu tespit edilmiştir.
Taraf markaları bütün olarak karşılaştırıldığında; davacı markasının; “…” şeklinde, redde mesnet markaların “…” şeklinde telaffuz edilecekleri, karşılaştırılan markaların ilk iki hecelerinin telaffuzlarının aynı olduğu, son hecelerinin de aynı harfle başlayıp, birbirine yakın ünlü harflerle (O-U) sona erdiği, markaların esas unsurlarını oluşturan altı harfin aynı / ya da birbirine yakın harfler oldukları, bu hale göre; genel görünüm itibariyle davacı markası ile redde mesnet markalar arasında benzerlik bulunduğu, daha önce redde mesnet markaları gören, işiten, bu markalı emtialardan yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı, markaları bir arada görme ve karşılaştırma imkanından yoksun, önceki tarihli markaların detaylarını analiz etmeyen, gözünde ve kulağında kalan izi ile hareket eden ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu markayı benzer ve eldeki davaya konu emtialar üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu emtialardan faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı davacıya ait markalardan biri ya da davacı markalarının serisi niteliğinde yeni bir marka zannedebileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, bu nedenle karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı TÜRKPATENT kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 95,20 TL harç, 386,10 TL posta, tebligat masrafı olmak üzere toplam 481,30 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
02/06/2021

Katip …
E imza

Hakim …
E imza