Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/157 E. 2021/327 K. 03.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/157 Esas – 2021/327
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/157 Esas
KARAR NO : 2021/327

DAVA : Telif Tazminatı (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARAR TARİHİ : 03/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Telif Tazminatı (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 30/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ….Mühendislik Bilgisayar Eğitim A.Ş.’nin, mühendislik üzerine bilgisayar yazılımı üreten sayılı firmalardan biri olduğunu ve lisans hakkı kendilerine ait olan … isimli bilgisayar yazılımın FSEK uyarınca eser sahibi olduğunu, müvekkili şirketin yazılım sektörünün kendine has özellikleri nedeniyle Türk Patent Enstitüsü’nden … isim hakkını marka olarak aldıklarını ve tescil ettirdiklerini, müvekkilin, bu programın kullanılması ve sair şekilde çoğaltılması, değiştirilmesi, işlenmesi, tersine mühendislik işlemine tabi tutulması, tamamının veya bir bölümünün başka bir şekilde kullanılması vs. konularda ülkemizde veya yurt dışında hiçbir kişi ya da kuruluşa izin ya da yetki vermediğini, … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.iş dosyasında yapılan arama sonucunda düzenlenen 16.04.2018 arama tutağında belirtildiği üzere karşı yanın iş sahibi olduğu Hasankeyf Yol Yapım Şantiyesinde; davalı yana ait bilgisayarda mali hakları müvekkili şirkete ait olan … 5.2 ve …. modüllerinin kurulu ve aktif olarak çalışır durumda olduğu, ayrıca müvekkili şirketin programları kullanılarak proje üretildiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirket yazılımlarının izinsiz olarak, korsan diye tabir edilen biçimde yüklenmiş ve kullanmakta olduğunun tespit edildiğini, somut olaya ilişkin 06.04.2018 arama tutanağı ile 27.01.2020 tarihli bilirkişi raporu ile PC ekran görüntülerinin dilekçe ekinde sunulduğunu, şahıslar hakkında yapılan şikayetin devam ettiğini, … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde … Esas sayı ile ceza davası açıldığını, davalıların, davacı şirketin sahibi olduğu bilgisayar yazılımlarını herhangi bir sözleşme ve izne tabi olmaksızın, şifre kırmak suretiyle bilgisayarlarında kullandıklarını ve faaliyet alanı gereği bu programlardan haksız kazanç elde ettiğini; FSEK’e aykırı hareket etmek suretiyle müvekkil şirketin mali haklarına tecavüz ettiğini, davalılar aleyhine FSEK m.68/2 uyarınca, davaya konu bilgisayar programının satımı konusunda sözleşme olması halinde belirlenecek mutad bedelin 3 katı tutarında tazminat talebinde bulunduğunu belirterek, davacı şirkete ait bilgisayar programlarının davalılar tarafından izinsiz ve lisansız kullanılması ve müvekkili şirketin mali haklarının ihlal edilmesi nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.-TL’nin, öncelikle programların yükleme tarihlerin tespit edilmesi halinde yükleme tarihinden itibaren, mümkün olmaması halinde ise haksız eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari (reeskont) faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davacı vekili 17/05/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; talep sonucunu 69.980,00 TL arttırmak suretiyle toplam 79.980,00 TL’nin haksız eylemin gerçekleştiği 03.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalılar vekili 12/07/2020 tarihli dilekçesinde özetle; Davanın bir bütün olarak hukuka aykırı deliller üzerine kurulduğunu, … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … numaralı dosyasında sanık olarak yargılanan …’ın, hukuka aykırı delillerin yargılamada kullanılamayacağı ve dosyada hukuka aykırı olmayan tek bir delil dahi olmaması sebebiyle beraat ettiğini, müvekkilleri hakkında açılmış olan iş bu davada da hukuka aykırı delillerin yargılamaya esas alınamayacağı Anayasal hükmü karşısında reddi gerektiğini, şirket aleyhine dava açılabilmesi için yazılımın ticari amaçla kullanılmış olduğunun ispatı gerektiğini, müvekkilinin … Hasankeyf şantiyesinde yükleniciliğini üstlendiği işi ihaleye hazır bir projenin uygulanması olarak açıldığını, idarenin önce projenin çizimi için ihale açtığını, başka şirketler tarafından proje çizildiğini, daha sonra da bu projenin uygulamasına dair yüklenici olarak işe başladığını, projenin bir bütün halinde ve bütün altlık dosyaları da içerir biçimde “Microstation” adlı yazılım dilinde müvekkili şirkete gönderdiğini ve şirketteki tüm bilgisayarlarda da bu program ile işlem yapıldığını, ceza dosyasındaki sanık olarak sorgulaması yapılan işçinin istikrarlı biçimde bu programı kendi kişisel gelişimi için kullandığını belirttiğini, şirkette de hiçbir bilgisayarda da … programının yüklü olmadığının tutanakları ile sabit olduğunu, bu durumda yazılımın ticari amaçla kullanıldığından bahsedilemeyeceğini belirterek; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu m.68 hükmünden kaynaklı Telif Tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacı yanın sahipliğini iddia ettiği “…” isimli yazılım ve ekli modüllerin davacıya ait olup olmadıkları, söz konusu yazılım ve modüllerin eser mahiyetinde olup olmadıkları, bu yazılımların hukuka aykırı olarak davalı tarafça çoğaltılıp çoğaltılmadığı, dava konusu hadise sebebiyle … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında toplanan delillerin hukuka aykırı olup olmadığı, bu minvalde mahkememiz nezdinde bu delillerin dikkate alınıp alınamayacağı, bu suretle davacının mali haklarının ihlal edilip edilmediği, mali haklar ihlal edildiyse bu ihlal eylemlerinin tarihi, davacının talep edebileceği telif tazminatı bedelinin ne kadar olabileceği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı olarak tebliğ edilmiş, tarafların ibraz ettikleri deliller celp edilmiş, … 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası UYAP ortamında temin edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe veya arabuluculuğa teşvik edilmiş, bundan sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalar hakkında kök ve ek raporlar aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek yargılamaya katılan taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen dosya kapsamına, benimsenen bilirkişi heyeti görüşüne ve toplanan delillere göre;
5846 sayılı FSEK’in 2/1 maddesi uyarınca, bilgisayar programlarının ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olduğu, aynı yasanın 1/B-g maddesi gereğince bilgisayar programının; “Bir bilgisayar sisteminin özel bir işlem veya görev yapmasını sağlayacak bir şekilde düzene konulmuş bilgisayar emir dizgesini ve bu emir dizgesinin oluşum ve gelişimini sağlayacak hazırlık çalışmaları” şeklinde tanımlandığı; şu halde bilgisayar programının bizzat kendisi ve bunun hazırlık çalışmalarının bu tanım içinde yer aldığı, FSEK’in 2/1.madde hükmünde bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları birer fikri eser olarak koruma altına alındıkları, bir bilgisayar programının esas olarak dört bölümden oluştuğu; bunların program akışı, algoritma, kodlar ve kullanıcı ara yüzlerden oluştuğu, bilgisayar programının değişik aşamalardan geçerek oluşan bir mimari yapı gibi olduğu; ortaya çıkartılan bu yapıda programın esasını ve bunun temelinde yatan düşünceleri okumanın mümkün olduğu; aslında bu düşünce ve fikirler tek başlarına korunmasalar da programlara özgünlük veren ve korunmasını gerekli kılan bu fikir ve düşüncelerin “bilgisayar programı” olarak somutlaştıklarında, nesnel fikri ürünler olarak korunmalarının kabul edildiği,
Program akışının, sistem analizlerinin yapılıp, gereksinimlerin belirlendiği ve işletim kavramının oluşturulduğu bölüm olduğu; bu bölümde programcının sistem mimarisini kurmakta, verilerin ve girdilerin değerlendirilmesini yapıp, somut problemin çözümü ile ilgili sistem mimarisinin mantıksal dizilimini yapmakta olduğu; böyle bir sonucun ise bir fikri çaba gerektirip, elde edilen sonucun bir fikrin ifadesi olduğu; şu halde yazılımın program akışı bölümünün koruma altında olduğu,
Kod yazılımının teknik anlamda program yazılımının en önemli bölümlerinden biri olduğu, toplam çalışmanın yaklaşık yüzde ellisini oluşturduğu; hazırlanan program ve hazırlık tasarımlarının gerek insan, gerekse donanım (hardware) tarafından okunup, girdi ve verilerin istenilen şekilde çıktılarının alınmasını sağlayan bölüm kodlaması ile mümkün olabildiği; açıklanan nedenle programın kod bölümünün de, kaynak (source) veya amaç (object) kod ayırımı yapılmadan koruma altına alındığı,
Algoritma ve arayüz veya kullanıcı arayüzü diye bilinen son iki unsurun ise koruma kapsamı dışında oldukları,
Bu bağlamda bilirkişi kurulu tarafından incelenen … ismi ile üretilip pazarlanan bilgisayar programının, sahibinin hususiyetini yansıtacak biçimde şekillenmiş bulunması, FSEK’de öngörülen eser türlerinden birinin içine girmesi ve fikrî bir çabanın ürünü olması nedeniyle ilim eseri vasfında bulunduğu,
Aksi ispat olunmayan kanıtlar kapsamına göre, anılan bilgisayar programının, davalı kullanımının tespiti tarihinden de evvel, davacı şirket ve onunla birleşen şirket tarafından hazırlatıldığı ve pazarlandığı, şu hâle göre FSEK’in 12. maddesi hükmü de nazara alındığında, eserle ilgili hakların ve kullanım yetkisinin sahibinin davacı şirket olduğu,
5846 sayılı Yasa’nın 38. madde hükmü uyarınca bir bilgisayar programının, herhangi bir şekilde bir bilgisayara yüklenmesi ve çalıştırılmasının, ancak programı yasal yoldan edinmiş ve lisans hakkı elde etmiş kişilere ait bulunduğu,
Aynı Yasa’nın 22/son maddesi uyarınca, bilgisayar programının geçici çoğaltılmasını gerektirdiği ölçüde, programın yüklenmesi, görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi ve depolanması fiillerinin, bilgisayar programının çoğaltılması niteliğinde bulunduğu,
Bilgisayar programının yasal yollardan edinmemiş olanların yazılımı kişisel kullanım amacıyla bile çoğaltamayacağı,
… 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı … Yazılım A.Ş. vekilinin işbu davayı açmadan evvel, … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 06.04.2018 tarih … D.İş, sayılı kararı ile … Grup Müş. İnş. Petr. Ve Maden San. Tic. A.Ş. – … Hasankeyf Yolu isimli işyerine ait … Grup … Hasankeyf Yol Yapım İşi Şantiyesi Hasankeyf – … adresine 06.04.2018 tarihinde arama için gidildiği, işyerinde bulunan Harita Mühendisi …’ın bilgisayarında … programının açık şekilde ve kullanılabilir durumda olduğunun görüldüğü, … marka ….harddisk’in imajlarının alındığı, diğer bilgisayarlarda … programına rastlanmadığının belirtildiği, … Valiliği İl Jandarma Komutanlığı Bilişim Suçları İstihbarat Tim Komutanlığı tarafından yapılan dijital delil incelemesi sonucunda oluşturulan “Dijital Delil İnceleme Raporun” nda; … programının kurulu olduğu, kullanılarak belgeler oluşturulduğu ve 2 farklı sürüme ait kurulum ve crack dosyalarının da yedeklenmiş şekilde bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davalının işyerinde bulunan bilgisayarlardan 1 (bir) adet bilgisayarda 1 adet … programının yüklü ve kullanılabilir durumda bulunduğu, … programının anılan bilgisayara yükleme tarihinin 03.04.2017 olduğu, haksız fiilin başlangıç tarihi olarak yükleme tarihi olan 03.04.2017 tarihinin alınacağı, davalı işyerinde yapılan tespit sonucunda; bilgisayarda … 5.2 ana modül ve … (Toplulaştırma), …. (İmar Kadastro), … (Hali Hazır Harita) ek modüllerinin yüklü ve kullanabilir olduğu, programın hak sahibinin davacı … A.Ş. olduğu, davacı firmanın konu ile ilgili olarak Türk Patent Ensititüsü marka tescil belgesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden alınan Bilgisayar Programları ve Veritabanlarına ilişkin kayıt – tescil belgesi sunduğu, davalı işyerinde bulunan bilgisayarda … çizim dosyalarının bulunduğu dolayısıyla … programlarının kullanıldığı, yazılımın, “kırık (Crack)” olarak tabir edilen bir kurulum dosyasından kurulduğu, diğer bir ifadeyle, yazılımın lisanslı alınması halinde yazılım CD’si ve beraberinde gelen kilit aparatı (dongle) mevcut olmadığı halde, bilgisayarca “varmış gibi algılanacak şekilde düzenlenmiş bir kurulum dosyasından” yüklendiği, bilgisayarda kilit (dongle) mevcut olmadığı halde, bilgisayarca “varmış gibi algılanacak Hasp – Sanal Hasp yazılımlarının kurulu olduğu, davalı işyerinde yapılan arama sonucu rızaen muhafaza altına alınan bilgisayarda … yazılımlarının lisansız olduğunun tespit edildiği, arama işlemine ceza mahkemesinde yargılanan davalı şirket çalışanı …’ın itirazda bulunmadığı, tanzim edilen tutanaklarda dava konusu yazılım ve modüllerin bulunduğu bilgisayarın rızaen muhafaza altına alındığının anlaşıldığı, bu hususta ceza davasında sanık olarak yargılanan bilgisayar sahibi …’ın rızaen muhafaza altına alma tutanakları altında ihtirazi kayıtsız imzalarının bulunduğu, yine sanık …’ın davaya konu … yazılımını internet üzerinden indirdiğini ceza yargılamasında verdiği savunmasında ikrar ettiği, …’ın davalı şirket uhdesinde çalışması esnasında bu programın kurulu ve çalışır vaziyette olduğu tespit edildiğinden, …’ın eyleminden davalı şirket ve bu şirket yetkilisi olan diğer davalı Abdullah …’in FSEK m.66/2 ve TMK m.50/3 hükmü uyarınca sorumlu olduğu, sanık … hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince beraatine karar verilmesinin mahkememizdeki hukuk yargılamasının neticesini etkilemediği, zira ceza yargılamasında sanığın kişisel amaçlı olarak programı indirdiğinin kabulü ile beraatine karar verildiği, ancak hukuki sorumluluk bakımından bilgisayar programının kişisel veya ticari amaçlı olarak izinsiz ve lisanssız kullanımı arasında fark bulunmadığı, dolayısıyla davalı şirkete ait işyerinde, davalı şirket çalışanı hakimiyetinde bulunan bilgisayarda tespit edilen davaya konu yazılımların davacının izni olmaksızın kurulu ve çalışır vaziyette hazır bulunmasından kaynaklı olarak; davalı şirket ve davalı şirket yetkilisinin, davacıya karşı hukuki sorumluluğunun bulunduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda, davacıya ait eserin davalı tarafa ait işyerindeki bilgisayara yüklenebilmesi için, hak sahibinin izninin alındığını gösteren bir belge dosyada mevcut değildir. Yine olayda mali hakları davacının tasarrufunda olan bilgisayar programının, davalıların kontrolünde olan bir bilgisayara izinsiz (lisanssız) yüklenerek çoğaltılması söz konusudur. Dolayısıyla hak sahibinin FSEK m.22’den kaynaklanan çoğaltma hakkının ihlal edildiği değerlendirilmiştir. Bu kapsamda çoğaltma hakkının ihlaline dayalı olarak davacı tarafın tazminat talebinde bulunabileceği değerlendirilmektedir.
Mahkememizce alınan kök bilirkişi raporunda; davacı şirket defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde, söz konusu yazılımın satışına ilişkin düzenlenen faturalarda … versiyon bilgisinin yer almadığı, 2017 yılında spesifik olarak … 5.2 satışını gösteren bir fatura bulunmadığı, davacı şirketten davaya konu yazılımların satışına ilişkin 2017 yılına ait faturaların örnekleme yoluyla alınmış olduğu, söz konusu faturaların birden çok ürün satışına ilişkin olması sebebiyle dava konusu yazılımlara ilişkin olan kısımlar esas alınarak hazırlanan ortalama fiyat tablosuna göre; dava konusu yazılımın 2017 yılı liste fiyatının … GIS :8.950,00.-TL + KDV , ….TL olduğu, söz konusu yazılımın satışında ortalama %47 iskonto uygulandığı, yazılımların toplam ortalama satış tutarının 26.612,00.-TL + KDV olduğu belirtilmişse de, davacı vekilinin bilirkişi heyetinin bu hesaplama yöntemine itirazda bulunduğu, müvekkiline ait faturaların örnekleme yolu ile alınmasını kabul etmediklerini, müvekkili şirketin her bir ana modül ve yan modüle ilişkin olarak satış fiyatı esas alınarak belirlenen iskonto oranlarını içerir yeminli mali müşavirlik raporundaki verilerle, bilirkişi raporunda belirtilen ve örnekleme yolu ile oluşturulan verilerin farklı olduğunu belirterek ek bilirkişi incelemesi yapılması isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen 30/05/2018 tarih … rapor sayılı “Lisans Satışlarında Uygulanan İskonto Oranının Tespitine İlişkin Yeminli Mali Müşavirlik Raporu” incelendiğinde; dava konusu … ana modül ve ek modüllerine ilişkin olarak, haksız eylem tarihi olan 2017 yılına ilişkin; tarife fiyatından satış tutarı, fiili satış tutarı, iskonto tutarı ve iskonto oranlarını gösterir 2017 yılı icmal tablosunun mevcut olduğu, bu raporun altında yeminli mali müşavir …’e ait kaşe ve imzanın bulunduğu tespit edilmiştir.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu m.12/3 hükmüne göre; Kanunları gereğince, kamu kurum ve kuruluşlarına verilen tasdik edilmiş mali tablolar, kamu idaresinin yetkili memurlarınca, tasdikin kapsamı ölçüsünde incelenmiş bir belge olarak kabul edilir. Ancak, çeşitli kanunlarla kamu idaresine tanınan teftiş ve inceleme yetkilerinin kullanılmasına ve gerektiğinde tekrarına ait hususlar saklıdır.
Söz konusu Kanun hükmü gereğince, yeminli mali müşavir tarafından davacıya ait ticari kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 30/05/2018 tarih … rapor sayılı “Lisans Satışlarında Uygulanan İskonto Oranının Tespitine İlişkin Yeminli Mali Müşavirlik Raporu” içeriğinin, tasdikin kapsamı ölçüsünde incelenmiş bir belge olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının talep ettiği telif tazminatı bedeli hesaplanırken, örnekleme yolu ile alınan davacı faturaları üzerinden hesaplanan kök bilirkişi raporundaki verilerin aksini gösterir ve 2017 yılına ait davacı uhdesinde bulunan defter-i kebir ve e-defter incelenerek tanzim edilen yeminli mali müşavirlik raporunda yer verilen 2017 yılı icmal tablosundaki verilerin dikkate alınması gerektiği, buna göre tanzim edilen bilirkişi ek raporunda tespit edildiği üzere; … 2017 yılı listesine göre … ana modül ve …. lisans bedelinin KDV hariç toplam 33.325,00 TL olduğu, ancak … 5.2 ürününün 2006 yılında çıktığı, … 6.0 yazılımın 2012 yılında, … 7.0 sürümünün de 2015 yılında çıktığı, davalı işyerindeki bilgisayara ise 2017 tarihinde kurulduğu dikkate alındığında, 2017 yılında güncel sürümün … 7.0 olduğu, davalı tarafın iki eski sürüm yazılım bakımından davacının çoğaltma hakkını ihlal eden eylemlerinin bulunduğu değerlendirildiğinde; ürünün eksi ve eksik özellikleri sebebiyle FSEK m.66/4 hükmü uyarınca %20 oranında daha indirim yapılabileceği, bu duruma göre; … 5.2 anamodül ve … ek modüller için yukarıda belirtilen indirimli lisans bedelinin KDV hariç toplam 33.325,00 TL olduğu, bunun üzerinden %20 eskime indirimi yapıldığında lisans bedelinin 26.660,00 TL olduğu, FSEK m.68 uyarınca davacının bu bedelin 3 katına kadar olan tutarını telif tazminatı olarak talep edebileceği anlaşıldığından; 26.660,00 TL X 3 = 79.980,00 TL olarak, davacının, davalılardan telif tazminatı isteminde bulunabileceği tespit edilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kabulü ile; 79.980,00 TL telif tazminatının 03/04/2017 tarihinden itibaren değişir orandaki reeskont faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile; 79.980,00 TL telif tazminatının 03/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişir orandaki reeskont faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.463,43 TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah ile alınan 1.365,78 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 4.097,65 TL’nin müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükümleri gereği hesaplanan 11.197,40 TL nispi vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 170,78 TL peşin harç, 1.195,00 TL ıslah harcı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 143,00 TL posta ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.370,98 TL yargılama giderinin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … GRUP MÜŞAVİRLİK İNŞAAT PETROL VE MADENCİLİK SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ tarafından yapılan 7,80 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL nin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/09/2021