Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/151 E. 2021/193 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/151 Esas – 2021/193
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/151 Esas
KARAR NO : 2021/193
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 26/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının 1954 yılından bu yana bölge zeytin üreticilerinin karşılıklı yardım ve dayanışması için kurulmuş bir tarım satış kooperatif birliği olduğunu, davacının zeytin emtiası için %85 tanınmışlık ile en çok bilinen tanınmış … … markasının bütün sınıflarda tescilli olduğunu, davaya konu “… …” ibareli başvurunun davacının ana iştigal konusu olan zeytin ürünlerini içeren 29. sınıfta tescilinin istendiğini, davacının … unsurlu RENK markası serisinde … …, … …, … …, … …, … …, … … ve … … ibareli seri markaları bulunduğundan dava konusu … … ibareli markanın, markanın hitap ettiği ilgili nihai tüketici kitlesi tarafından karıştırılacağını, Türk Patent’in geçmişte “…’LI …” ve “… …” ibareli marka başvurularının davacı markasıyla benzerliğini kabul ettiğini, davalı şirket markasının … … markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağı ve ayırt edici niteliğini zedeleyeceği için davanın SMK 6/5 uyarınca da kabulünün gerektiğini, davalının marka başvurusunda kötü niyetli olduğunu beyan ederek; 21.02.2020 tarih ve … sayılı YİDK Kararının iptali ile … başvuru sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 30/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu … sayılı ve “…” ibareli başvurunun, davacının itiraza mesnet “… …” ibareli markaları arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, Yargıtay 11.HD.’nin 26.11.1999 tarih E.1999/5790 K.1999/9590 sayılı PENDİK Kararı ile benzer mahiyetteki kararlarında, yer adlarının kimsenin tekeline bırakılamayacak nitelikte olmasının dikkate alınmasının gerektiğinin belirtildiğini, taraf markalarında ortak unsur konumundaki “…” ibaresinin bir bölge adı olduğunu, taraf markalarının iltibas oluşturabilecek düzeyde benzer olmadığını, ortalama algı ve dikkate sahip tüketici kitlesinde taraf mallarının ticari kaynağının farklı olduğu yönünde intiba oluşacağını, davaya konu markanın davacının tescilli markasından haksız yararlanma sağlama, davacı markasının itibarına zarar verme veya ayırt ediciliğini zedeleme hallerinden birinin bulunmadığı için SMK 6/5 kapsamındaki itirazın da haksız olduğunu beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … GIDA ÜR. PAZ. İNŞ. NAK. PET. OTO. TEKS. VE TUR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ., davaya cevap dilekçesi ibraz etmediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü gereği, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.

UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait … nolu “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli markalar arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, davalının marka başvurusunda kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyası getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, maddi vakıaların tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin “…” ibaresinin 29. sınıfta bulunan “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” mallarının tescili amacıyla 01.03.2019 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 12.04.2019 tarih ve 322 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı 14.05.2019 tarihinde davacı şirket tarafından SMK m.6/1, m.6/5 ve m.6/9 hükümleri kapsamında 136136, 201206, 2000/14358, 2005/58426, 2007/35146, 2007/59460, 2007/65063, 2008/69226, 2008/36445, 2008/53915, 2009/28956, 2009/53053, 2009/53054, 2009/53055, 2010/63050, 2010/63051, 2010/63052, 2010/63053, 2010/63054, 2010/63055, 2010/63056, 2010/63057, 2010/63058, 2010/63059, 2010/63060, 2010/63061, 2010/63062, 2010/63063, 2010/63064, 2010/63065, 2010/63066, 2010/63067, 2010/63068, 2010/63069, 2010/63070, 2010/63071, 2010/63072, 2010/63073, 2010/63074, 2010/63075, 2010/78283, 2010/78284, 2010/78285, 2011/52636, 2011/52637, 2012/100778, 2012/30211, 2014/02902. 2014/02914, 2014/02918, 2014/02923, 2014/06109, 2014/24770, 2014/84065. 2015/90272 ve T/02435 sayılı markalar itiraza mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, davalı şirketin 24.06.2019 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi sunduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca ileri sürülen itirazın reddine karar verildiği, davacı yanın 06.11.2019 tarihinde karara yeniden itirazda bulunduğu, davalı şirketin 29.11.2019 tarihinde itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi sunduğu, itirazları değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 21.02.2020 tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verdiği görülmektedir. YİDK kararı davacı marka vekiline 24.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından iki aylık yasal hak düşürücü süre içerisinde eldeki dava açılmıştır. (7226 sayılı Kanunun Geçici 1.maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin tespiti bakımından durma süreleri de dikkate alınmıştır.) Dava konusu marka başvurusu 06.05.2020 tarihinde tescil edilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Davaya konu markanın başvuru tarihi itibarıyla tescille korunan davacının markalarından 2008/69226 sayılı marka yenileme süresinin son günü 28.05.2019’da ve 2009/53055, 2009/53054, 2009/53055 sayılı markaları yenileme sürelerinin son günü 09.04.2020’de yenilenmeyerek dava tarihi 26.06.2020 itibarıyla hükümden düşmüş olmaları sebebiyle, markanın hükümsüzlügü istemi bakımından redde mesnet gösterilemeyecektir. Ancak YİDK karar tarihi itibariyle geçerli olan davacıya ait 2009/53055, 2009/53054, 2009/53055 sayılı markaları, YİDK kararının iptali istemi bakımından değerlendirmeye dahil edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu … sayılı başvuru kapsamında yer alan “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” malları, davacı yanın itiraza mesnet 136136, 201206, 2000/14358, 2005/58426, 2007/35146, 2007/59460, 2007/65063, 2008/69226, 2008/36445, 2008/53915, 2009/28956, 2009/53053, 2009/53054, 2009/53055, 2010/63050, 2010/63051, 2010/63052, 2010/63053, 2010/63054, 2010/63055, 2010/63056, 2010/63057, 2010/63058, 2010/63059, 2010/63060, 2010/63061, 2010/63062, 2010/63063, 2010/63064, 2010/63065, 2010/63066, 2010/63067, 2010/63068, 2010/63069, 2010/63070, 2010/63071, 2010/63072, 2010/63073, 2010/63074, 2010/63075, 2010/78283, 2010/78284, 2010/78285, 2011/52636, 2011/52637, 2012/100778, 2012/30211, 2014/02902. 2014/02914, 2014/02918, 2014/02923, 2014/06109, 2014/24770, 2014/84065 ve 2015/90272 sayılı markasının kapsamına giren ve bilirkişi raporunda sarı renk ile ön plana çıkartılan emtialar ile aynı/aynı türdür. Zira bu emtialar; aynı alıcı çevresine hitap ederler, aynı ihtiyaçları giderirler, son kullanıcıları ve hedeflenen tüketicileri aynıdır, aynı yerlerde satılırlar, aralarında birbiri yerine ikame ya da rekabet ilişkisi bulunur.
Dava konusu … sayılı marka incelendiğinde; aynı … renkli, aynı boyut, ebat ve yazı karakteri kullanılarak bitişik yazılmış “…” ve “…” kelimelerinin biraraya getirilmesiyle oluşturulmuş bir kelime markası olduğu, bu kelimelerin birarada/bir bütün olarak markayı eş düzeyde temsil eden asli, baskın ve ayırtedici unsur niteliği taşıdığı kanaatine varılmıştır.
Davacı yanın itiraza mesnet markalarının; 2007/59460 sayılı “Şekil+…”, 136136 sayılı “Şekil+… … …” şeklinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraf markaları bütün olarak karşılaştırıldığında; Davacının “…” ibaresini esas unsur olarak barındıran bir çok seri markasının bulunduğu, davacının “…” kelimesi etrafında seri marka ailesi oluşturduğu, yine davacının “…” kelimesini esas unsur olarak barındıran T/02435 sayılı TÜRKPATENT nezdinde tanınmış marka tescil belgesinin bulunduğu, davacının “…” esas unsurlu markalarının özellikle zeytin ve zeytin içerikli ürünler yönünden makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesimi nezdinde aşina olunan markalardan olduğu, her ne kadar “…” kelimesi ülkemizin yedi bölgesinden biri olarak başlangıçtaki ayırt ediciliği düşük zayıf bir ibare olsa da, davacının özellikle “…” esas unsurlu markalarının zeytin ve zeytin içerikli ürünler yönünden kullanım yolu ile markasal ayırt ediciliğinin arttırıldığı, dolayısıyla davacının “…” esas unsurlu markalarını bilen, bu markalı gıda emtialarından yararlanan makul decede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “…” markasını davaya konu 29.sınıfta yer alan gıda emtiaları üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, bu markayı davacıya ait markaların serisi niteliğinde bir marka zannedebileceği, bu marka ile davacı markaları arasında ilişki kurabileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahil marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla dava konusu marka ile davacının “…” esas unsurlu markaları arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Nitekim Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 17.11.2020 tarih 2020/924 E 2020/5100 K sayılı kararında; eldeki uyuşmazlığa emsal olabilecek şekilde, “… … ZEYTİNCİLİK” markası ile “…” markaları arasında iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzerlik bulunduğu tespit edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih 2014/11-696 Esas 2016/778 Karar sayılı kararı uyarınca; iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, bu yönden dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporunun aksi yöndeki hukuki kanaatlerine itibar edilmemiştir.
Davaya konu tüm emtiala bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca nispi tescil engeli bulunduğu kanaatine varıldığından, davacı tarafın tanınmışlık ve kötü niyet iddiaları ayrıca değerlendirilmemiş, davaya konu tüm emtialar bakımından SMK m.6/1 hükmü koşulu somut olayda oluştuğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı YİDK kararının İPTALİNE,
2-Dava konusu … sayılı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
3-6769 sayılı SMK m.27/6 hükmü gereği hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen TÜRKPATENT’e gönderilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 125,10 TL harç, 1.605,50 TL bilirkişi ücreti, posta, tebligat masrafına esas olmak üzere toplam 1.730,60 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/05/2021