Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/136 E. 2021/259 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/136 Esas
KARAR NO : 2021/259
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 12/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 12/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının 1997 yılından beri faaliyet gösterdiğini, günümüzde ürettiği kişisel bakım ve mutfak aletleri ile su ısıtıcıları sayesinde ilgili sektörlerde önemli bir yer edindiğini, “…” markası ile online sipariş sektöründe faaliyet göstermeye ve Türkiye’nin tüm illerinde hizmet vermeye başladığını, www…com alan adını 2007 yılında kendi adına tescil ettirdiğini, yani davacının, davalıdan çok daha önceki bir tarihte bu ibareyi kendisine tanıtma vasıtası olarak seçtiğini ve davalının markalarına yanaşma gibi bir amacının olmadığını, zira davalının bu tarihten çok sonraki bir tarihte, 2015 yılında kurulduğunu, davalının YİDK kararında kısmi redde mesnet markasının başvuru tarihinin de 2018 yılına denk geldiğini, dolayısıyla davacının “…” ibaresi üzerinde üstün hakkının bulunduğunu, yine de davacının “…” değil de, ondan kavramsal ve işitsel açılardan farklı olan “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmeyi tercih ettiğini, kısmi redde mesnet davalı markalarının zayıf ibarelerden oluştuğunu ve bu ibarelerin ufak değişikliklerle herkes tarafından tanıtma vasıtası olarak kullanılmasının mümkün olduğunu, bu yönde verilmiş ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları bulunduğunu, davalı adına tescil edilmiş olan “… …” zayıf ibaresinin marka korumasının dar değerlendirilmesi gerektiğini, kısmi redde mesnet markanın kapsamına 43. Sınıfa giren “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” girmediği halde davaya konu YİDK kararında bu hizmetlerin dahi davacının markasının kapsamından çıkartıldığını, taraf markaları arasında özellikle görsel açıdan ciddi farklılıklar olduğunu, dava konusu davacı markasının tasarımının markaya özgünlük kazandırdığını ve davalının markasından farklı görsel unsurları içerdiğini, davalının “…” unsurlu markalarıyla davalı markasının benzemediğinin diğer davalı TÜRKPATENT tarafından da kabul edilmiş olduğunu, zira “…” ve “…” kelimelerinin kavramsal ve işitsel açılardan farklı olduğunu, taraf markalarının hitap ettiği tüketici kitlesinin makul derecede bilgili, gözlemci ve dikkatli olduğunu, davalı firmanın online sipariş sektöründe tekel olma gayesinin bulunduğunu, halbuki davalının tescilli markalarında geçen ibarelerin aynı sektördeki aktörlerin kullanımına açık ibareler olduğunu, davacının faaliyetlerinin Türkiye’nin tüm illerini kapsadığını, davalının ise Türkiye’de yalnızca beş ilde hizmet verdiğini, ayrıca davalının salt … siparişi konusunda online hizmet verdiğini, davacının ise perakende satış alanında da online hizmet verdiğini iddia ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili 30/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taraf markalarında geçen “…” ibaresinin başvuruya konu mal ve hizmetler bakımından ayırt edici niteliğinin bulunmadığını, bu durumda davalı markasının esas unsurunun “…”, davacı markasının da “…” ibaresi olduğunu, bu ibarelerin birbirlerine benzer olduğunu, anılan markaları gören tüketicilerin markaların aynı şirkete ait olduğu yanılgısına kapılabileceğini, bu durumun markalar arasında karıştırılma ihtimalini doğuracağını, bu nedenlerle davadaki taleplerin reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili 17/07/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalının müşterilerine 7/24 kurye aracılığıyla perakende ürün satışı gerçekleştiren teknoloji platformu hizmeti veren bir firma olduğunu, 2015 yılından beri “…” markası altında verdiği hizmetle bir yılda yüzde dörtyüz büyüdüğünü, “…” markasının toplumda herkes tarafından bilinir bir marka haline geldiğini, davalının bu başarılarının uluslararası yatırımcıların dahi dikkatini çektiğini, taraf markalarının görsel işitsel ve kavramsal açılardan benzer olduğunu, her iki tarafın markasında da daire şeklinde zeminin, çatal ve bıçak görsellerinin, birebir aynı “…” ibarelerinin ve yakın benzer “…/…” ibarelerinin kullanıldığını, davacının markasında geçen şekil unsurlarının ayırt edici niteliğinin olmadığını, bu markadaki esas unsurun “…” ibaresi olduğunu, taraf markalarında esas unsur olan kelimeler arasında sadece bir harf farklılığının bulunduğunu, davalının “…” markasının ulaştığı başarı ve bilinirlik sebebiyle pek çok kişi ve kuruluşun davalının markasıyla benzer ibareleri marka olarak tescil ettirmeye çalıştığını, davacının da bunlardan biri olduğunu, mahkemenin somut olaya benzer bir başka davada “…” ibaresinin marka olarak güçlü bir ayırt ediciliğe sahip olduğu yönünde hüküm inşa etmiş olduğunu, taraf markalarının ilintili emtialarda kullanılacağını, zira davalının markasının tescilli olduğu 29 ve 30. Sınıflardaki emtialar ile 43. Sınıf altındaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri”nin birbirlerine yönelik konumları açısından “tamamlayıcılık, ikame edilebilirlik” konumunun bulunduğunu, zaten de davalının somut olayda kısmi redde mesnet alınan markasının 43. Sınıf için de tescil edilebilir olduğuna dair Ankara 2. FSHHM’nin hüküm verdiğini, davacının markasının davalının tescilli/tanınmış markalarının bir türevi olarak algılanacağını, “…” ibaresinin benzerini “…” ibaresiyle birlikte gören tüketicilerin doğrudan davalıyı hatırlayacaklarını, salt www…com isimli bir alan adının alınmış olmasının, bu alan adı altında hiçbir ticaret yapılmamasına rağmen üstün bir hak sağladığının kabulünün mümkün olmadığını, davacının yapmış olduğu “… …” ve “….com” marka başvurularının davacının asıl niyetini ortaya koyduğunu, sonuç olarak da davadaki taleplerin reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait 2018/102692 sayılı “Şekil+….com.tr” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait “Şekil+… …” ibareli marka arasında YİDK kararında belirtilen hizmetler yönünden SMK m.6/1 hükmü bağlamında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 14.11.2018 tarihinde “Şekil+….com.tr” ibareli 2018/102692 sayılı başvuru ile 29, 30, 35 ve 43. sınıflardaki mal ve hizmetler için tescil talebinde bulunduğu, başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 12.12.2018 tarih ve 314 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davalı şirket tarafından 12.02.2019 tarihinde SMK m.6/1 hükmü kapsamında 2015/28811, 2018/55945, 2019/02580 sayılı markalar mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, davacı tarafından 15.03.2019 tarihinde itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz edildiği, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 16.09.2019 tarihli kararı ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 18 inci maddesine dayanılarak yapılan itirazın incelenmesi sonucunda marka başvurusundan “Sınıf Kodu 29: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Sınıf Kodu 30: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez Sınıf Kodu 43: Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” in çıkarılmasına, tescil işlemlerinin kalan mal ve hizmetler için devam ettirilmesine karar verildiği, redde mesnet olarak 2018/55945 sayılı markanın gösterildiği, bu karara karşı davacının 20.11.2019 tarihinde yeniden kısmi itirazda bulunduğu, davacı şirketin itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, itirazı değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 05.03.2020 tarih ve … sayılı kararı ile kısmi itirazın kabulüne ve başvurunun “Sınıf Kodu 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf şerbetli tatlılar, puding, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/ lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık, hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ve Sınıf kodu:43: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” bakımından da reddine karar verdiği, redde mesnet olarak salt 2018/55945 sayılı markanın gösterildiği, bu kararın davacı marka vekiline 13.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. (7226 sayılı Kanun Geçici 1.maddesinde düzenlenen durma süreleri de dikkate alınmıştır.)
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet marka, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’ nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K) Eldeki talep de YİDK kararının iptali istemini barındırdığından YİDK karar tarihi olan 05.03.2020 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak değerlendirme yapılmıştır. Marka işlem dosyasında yer almayan ancak dava aşamasında ibraz edilen bilgi ve belgeler değerlendirme dışı tutulmuştur.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu 2018/102692 sayılı marka başvurusundan YİDK kararı ile çıkartılan ve eldeki davaya konu olan “Sınıf Kodu 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf şerbetli tatlılar, puding, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/ lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık, hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ve Sınıf kodu:43: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetleri ile redde mesnet 2018/55945 sayılı marka kapsamındaki mal ve hizmetler karşılaştırıldığında;
Dava konusu marka başvurusundan çıkartılan 35.sınıftaki 29 ve 30.sınıf emtiaların mağazacılığı hizmetlerinin, redde mesnet marka kapsamında birebir bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu marka başvurusundan çıkartılan 43/1 alt sınıfta yer alan hizmetler, redde mesnet markada doğrudan bulunmasa da, redde mesnet marka kapsamındaki 29 ve 30.sınıftaki gıda emtiaları ile dava konusu 43/1 alt sınıftaki hizmetler arasında benzerlik bulunmaktadır. Zira; gıda emtiaları, 43/1 alt sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” aracılığıyla tüketiciye ulaştırılabilir. Ayrıca; 43/1 alt sınıfta hizmet sunan işletmelerin, kendi ürettikleri gıda emtialarını bu hizmet sınıfı altında tüketiciye ulaştırdıkları da bilinen bir ticari teamüldür. Dolayısıyla 43/1 alt sınıftaki hizmetlerle 29 ve 30.sınıftaki gıda emtiaları; benzer tüketici kesimine hitap ederler, benzer ihtiyaçları giderirler, aralarında tamamlayıcılık ilişkisi bulunur.
Sonuç olarak; dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan “Sınıf Kodu 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf şerbetli tatlılar, puding, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/ lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık, hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ve Sınıf kodu:43: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetler ile redde mesnet 2018/55945 sayılı marka kapsamındaki yukarıda belirtilen mal ve hizmetler arasında aynı/aynı tür/benzerlik bulunmaktadır.
Dava konusu 2018/102692 sayılı marka incelendiğinde; yuvarlak/ içiçe geçmiş daireleri ihtiva eden kırmızı tonlu zemin üzerinde beyaz renkli bir aşçı, çatal, kaşık, bıçak ve masa figürleri konuşlandırılmış ve masa figürü üzerine de ….com.tr ibaresi siyah ve küçük harflerle yazılmıştır.
Redde mesnet 2018/55945 sayılı marka incelendiğinde; yuvarlak sarı tonlu bir zemin üzerine mor harflerle büyük puntolarda “… …” ibaresi konuşlandırılmış ve yuvarlak zeminin iki kenarına da yine mor renkli çatal ve bıçak figürleri iliştirilmiştir.
Taraf markaları bütün olarak karşılaştırıldığında; Davalı şirketin marka işlem dosyasına ibraz ettiği, dava konusu marka başvuru tarihinden önceki tarihli delillere göre; “…” ibaresinin özellikle “online sipariş usulü ile sağlanan perakende satış hizmetleri”nde davalı tarafından kullanım sonucunda belirli bir ayırt edicilik kazanmış bir ibare olduğu ve bu yüzden de bu “ayırt ediciliği düşük” ibarenin geçtiği markaların koruma kapsamının arttığı, davalının “…”li markalarının yiyecek ve içeceklerin gerek perakende şekilde, gerekse sunum hizmeti şeklinde sağlanması sektöründe bilinirliğini arttırdığı, sonuç olarak; dava konusu davacıya ait “… …”li markanın, davalının “… …” unsurlu markasının serisinin bir devamı olarak algılanabilecek nitelikte bir türemeye sahip olduğu ve alt marka algısı yaratmaya uygun nitelikte olduğu, bu itibarla her ne kadar davalının markasında geçen “… …” kelime grubu başlangıçta zayıf bir ibareyse de, yiyecek/içecek maddeleri ile ilgili mal ve hizmetler yönünden kullanım yolu ile ayırt ediciliğinin güçlendirildiği, zira davalı şirketin “…”li markalarının, dava konusu marka başvuru tarihinden önce, çok sayıda gazete haberine konu olduğu, ticari hacminin 2017 yılında 5 kat, 2018 yılında 4 kat büyüdüğüne ilişkin haberlerin bulunduğu, “…” ibareli seri markalarının bulunduğu, dava konusu marka başvurusunda yer alan yuvarlak/içiçe geçmiş daireleri ihtiva eden kırmızı tonlu zemin üzerinde beyaz renkli bir aşçı, çatal, kaşık, bıçak ve masa figürleri konuşlandırılmış ve masa figürünün, dava konusu markayı, redde mesnet markadan farklılaştırmaya yeter derecede somut ayırt edici gücünün bulunmadığı, zira davaya konu gıdaların satışı ve yiyecek-içecek sağlanması hizmetleri bakımından, bu figürlerin hizmetlerin karakteristik özelliklini çağrıştıran ayırt edici gücü düşük zayıf unsurlar oldukları, aynı olgunun redde mesnet markada yer alan mor renkli çatal ve bıçak figürleri için de geçerli olduğu, dolayısıyla dava konusu marka başvurusunun kelime unsurunu oluşturan “…” kelimesi ile (kelime unsurunda yer alan “com.tr” ibaresi tamamlayıcı bir ibare olup ayırt ediciliği bulunmamaktadır.) redde mesnet markanın kelime unsurunu oluşturan “… …” kelimesi üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği, bu kelime unsurları bütüncül olarak karşılaştırıldığında ve davalı şirketin “…” üzerinden davalı markasına kattığı kullanım yolu ile ayırt edicilik etkisi de nazara alındığında, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunduğu, markalarda yer alan “…” ve “…” kelimelerinin aynı sözcükten türetilen ve yakın anlamlı ibareler oldukları, dolayısıyla markaların kavramsal olarak farklılaştığından söz edilemeyeceği, bu nedenle redde mesnet markayı gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu marka başvurusunu davaya konu hizmetler üzerinde gördüğünde veya işittiğinde, davaya konu hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı redde mesnet markanın serisi niteliğinde bir marka olarak algılayabileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari ya da ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, bu nedenle karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar 2007 yılına ait www…com alan adının müvekkili adına tescil edildiğini iddia etmişse de, salt alan adının müvekkili adına tescilli olmasının, eldeki davaya konu marka başvurusu bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca tespit edilen iltibas tehlikesini bertaraf etmeye yeter bir olgu olmadığı, davacının dava konusu yaptığı marka başvurusunu, başvuru tarihinden önce tescilsiz olarak dava konusu hizmetler üzerinde fiilen uzun süreli olarak kullandığı ve piyasada redde mesnet marka ile birlikte var olduğu ve dolayısıyla bu şekli ile iltibas tehlikesinin bertaraf edildiğini ispatlaması gerektiği, ancak marka işlem dosyası ile sınırlı olarak yapılan incelemede, davacının bu ibareyi tescilsiz olarak dava konusu hizmetler üzerinde uzun süreli olarak kullandığını ispatlayamadığı, bu nedenle dava konusu marka ile redde mesnet markanın birlikte var olmamaları nedeniyle, davacı vekilinin salt önceki tarihli alan adı iddiasından kaynaklı olarak nispi tescil engelinin bertaraf edildiği iddiasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye … kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 125,10 TL harç, 347,00 TL posta, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.872,10 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 7,80 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin, Davalı Şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/06/2021