Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/10 E. 2021/83 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/10 Esas
KARAR NO : 2021/83

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili 13/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacılardan … Toptan Satış Mağazaları AŞ’nin Cash &Carry (“Organize Toptan Ticaret”) sektöründe faaliyetlerini sürdürmek üzere 2001 yılında kurulmuş, ülke genelinde binlerce üründen oluşan ürün portföyü ile 03 Şubat 2011 tarihinde hisseleri İMKB’ de işlem görmeye başlayan, … Grubuna Mensup Halka açık Bir Ticari Anonim Şirket olduğunu, davacı şirketin “…” markasını ilk kez bundan 20 yıl önce tescil ettirip ve kullanmaya başladığını, diğer davacı … Gıda ve Kimya San. ve Tic. A.Ş. de; başta yemeklik yağ ve margarin olmak üzere her türlü gıda maddesinin üretim ve ticaretini yapan … grubuna mensup bir şirket olduğunu, … Gıda ve Kimya Tic. San. A.Ş.’nin TPMK nezdinde 29, 30, 31, 32, 35, 36, 37, 39, 40 ve 43. sınıflarda tescilli “…” uzantılı markaların sahibi olduğunu, davacının “…” markasını ilk kez bundan 34 yıl önce 1986 yılında tescil ettirdiğini ve kullanmaya başladığını, hâlihazırda TPMK nezdinde davacı adına kayıtlı 100’e yakın “…” uzantılı marka bulunduğunu, davacı … Toptan Satış Mağazaları A. Ş’ nin, 05, 16, 35, 36, 38, 41, 43. sınıftaki, diğer davacı … Gıda ve Kimya San. ve Tic. AŞ’ nin de 29, 30. 31, 32, 35, 36, 37, 39, 40, 43. sınıftaki bir kısım mal ve hizmet için TPMK nezdinde; “…” esas unsurlu seri marka/marka ailesi niteliğini kazanmış markaların sahibi olduğunu, davalının, 29, 30, 35, 43. Sınıftaki bir kısım mal ve hizmetler için, 06.07.2018 tarih ve 2018/63691 sayıda “… …” ibaresini, marka olarak tescil başvurusunda bulunduğunu, davacı şirketler tarafından markanın yayınına itiraz edildiğini, itirazın MDB tarafından reddedildiğini, bunun üzerine YİDK’ya yapılan itirazın Kurum tarafından reddedildiğini, taraf markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalının marka başvurusu kapsamında bulunan mal/hizmetler ile davacı markaları kapsamında yer alan mal/hizmetler arasında benzerlik bulunduğunu, tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin olduğunu, davalı Kurumun 31.10.2019 tarih ve … sayılı ret kararının, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek dava konusu YİDK kararının iptalini ve dava konusu markanın tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 06/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taraf markalarının karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığını, 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde belirtilen tanınmışlığa ilişkin koşulların gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, davalı başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olduğu yönündeki iddiaların da hukuka uygun olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili davaya yasal cevap verme süresi sona erdikten sonra ibraz ettiği 16/07/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalının Bursa ilinde tarımsal/hayvansal ürünlerin üretimi ve satışı konusunda ticari faaliyet yürüttüğünü, davalının işbu hedefi çerçevesinde … … markasının tescili için başvuruda bulunduğunu, … … ibaresinin sıfat tamlaması olduğunu, bu ibarenin ayırt edici nitelikte olduğunu, ortalama tüketicinin markayı bir bütün olarak algılayacağını, bu nedenle tüketicilerin davalıya ait … … ibareli markayı çiftçiden, köylüden veya topraktan gelen doğal ürünlerin algısıyla düşüneceği ve davacı şirket markalarını aklına getirmeyeceğini, tanınmış bir markanın farklı ürün gruplarında kullanılan ayırt ediciliği zayıf bir kelime olması halinde, başka bir kişi tarafından aynı işareti taşıyan marka başvurusuna engel teşkil etmeyeceğini, YİDK kararının emsal Yargıtay içtihatlarına uygun olduğunu beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir. (Davalı … vekili, yasal cevap süresi sona erdikten sonra cevap dilekçesi ibraz ettiği ve davacı tarafın bu dilekçeye cevap dilekçesi olarak açıkça muvafakat etmediği olguları nazara alınarak, davalı …’nın HMK m.128 hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayıldığı kabul edilerek yargılama yürütülmüştür. Savunmanın genişletilmesi yasağı ilkesi gereği; süresinde cevap dilekçesi ikame etmeyen davalı … vekilinin delil ikame etmesine imkân tanınmamıştır.)
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şahsa ait 2018/63691 nolu “… …” ibareli marka başvurusu ile davacılara ait “…” ibareli markalar arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacılar markalarının tanınmış olup olmadığı, davalının kötüniyetli olup olmadığı, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şahsın “… …” ibaresinin 29, 30, 35, 43. sınıflarda bulunan “29.Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez 35. Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar.Zeytin, zeytin ezmeleri.Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar.Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.Kuruyemişler.Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.Yumurtalar, yumurta tozları.Patatescipsleri.Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.Makarnalar, mantılar, erişteler.Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül.Bal, arı sütü, propolis.Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar.Mayalar, kabartma tozları.Her türlü un, irmikler, nişastalar.Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri.Çaylar, buzlu çaylar.Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.Sakızlar.Dondurmalar, yenilebilir buzlar.Tuz.Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç.Pekmezİşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar.Ormancılıkürünleri.Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar.Hayvanyemleri.Malt (insan tüketimi için olmayan).Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu.Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar.Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri.Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller.Tütün, çiğneme tütünleri, sigaralar, purolar.Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, tütün içenlere mahsus malzemeler: pipolar, puro ve sigara ağızlıkları, küllükler, tütün kutuları, sigara sarmak için aletleri, sigara kağıtları, nargileler, çakmaktaşları, çakmaklar, elektronik sigaralar ve bunlarla kullanılan kartuşlar.Kibritler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)43 Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetlerinin tescili amacıyla 06.07.2018 tarihinde gerçekleştirdiği 2018/63691 sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 12.09.2018 tarih ve 308 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı … Toptan Satış Mağazaları A.Ş.’ nin 12.11.2018 tarihinde 2000/28699, 2007/18416, 2010/61129, 2015/24697, 2016/38741, 2016/87129 sayılı markalarını mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın 6/1, 6/5, 6/9 hükümleri kapsamında itirazda bulunduğu, akabinde diğer davacı … Gıda ve Kimya San. ve Tic. A.Ş. ‘nin 12.11.2018 tarihinde T/02499, 2016/95185, 2016/95184, 2016/95183, 2013/10967, 2013/10966, 2013/10964, 2012/60399, 2008/37619, 2008/34247 sayılı markalarını mesnet göstererek m.6/1, 6/4, 6/5 ve 6/9 hükümleri kapsamında itirazda bulunduğu, yayına yapılan itirazların Markalar Dairesi Başkanlığı’nca reddedildiği, bu karara karşı davacılar tarafından 21.06.2019 tarihinde ayrı ayrı yeniden itirazda bulunulduğu, bu itirazlara karşı davalı şahsın 07.07.2019 tarihinde ayrı ayrı karşı görüş dilekçeleri ibraz ettiği, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazların reddine karar verdiği, bu kararın davacılar marka vekiline 13.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere;
Davacı … Toptan Satış Mağ. A.Ş.’nin itiraza mesnet markalarının tamamı 35. Sınıfta tescilli olup, bu markalardan 2000 28699, 2007 18416 ve 2010 61129 sayılı markalar genel mağazacılık hizmetlerinde tescilli olup, bu mağazacılık hizmetleri herhangi bir ürün grubu ile sınırlandırılmamıştır. … Toptan Satış Mağ. A.Ş.’nin itiraza mesnet 2015 24697, 2016 87129 ve 2016 38741 sayılı markaları ise 01-34. sınıfta yer alan tüm emtialara yönelik mağazacılık hizmetlerinde tescillidir.

Dava konusu marka başvuru ise, 35. Sınıfta 29, 30, 31, 32, 33. Sınıflarda gıda ve içecek emtialarının ve 34. Sınıf mallarına yönelik mağazacılık hizmetlerini kapsamaktadır.
35.05 sınıfta hangi malların veya hangi kategorideki malların bir araya getirilerek satılacağı ifade edilmeden genel bir ifade ile tescil söz konusu olduğunda, alınan tescilin başka mallara veya hizmetlere doğrudan yayıldığı söylenemeyecektir. Davacı ancak fiili olarak perakendeciliğini yaptığı mallar yönünden davalının marka başvurusuna itiraz edebilecek olup, önceki dönemde 35. sınıf kapsamında mal sektör belirtilmeksizin genel perakendecilik ve mağazacılık hizmetlerinde tescilli markaya dayanılarak başkalarının tüm sektörlerde yer alan mallar yönünden mağazacılık ve perakendecilik hizmetlerinde markanın aynısı veya benzerinin kullanılmasını engelleyemez. Marka sahibi ancak, önceki markasını kullanarak, ancak fiilen perakendeciliğini veya mağazacılığını yaptığı mallar ile bu mallarla sektörel benzerlik gösteren mallar yönünden başkalarının aynı veya karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzer markayı tescil ettirmesine veya tescilsiz kullanımına karşı çıkabilir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2016/8877 E 2018/171 K, 2015/8504 E 2016/3492 K, 2015/12715 E 2017/1112 K, 2011/15502 E 2013/461 K, 2017/3588 E 2019/642 K sayılı müstekar içtihatları da bu yöndedir.
Huzurdaki dosya kapsamında davacının fiilen belirli malların perakendeciliğini yaptığına ilişkin herhangi bir delil ya da belge bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı … Toptan Satış Mağ. A.Ş’nin itiraza mesnet markalarından 2000 21699, 2007 18416 ve 2010 61129 sayılı markalarının kapsamında yer alan genel mağazacılık hizmetleri ile dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan belirli mallara yönelik mağazacılık hizmetleri arasında benzerlik bulunmadığı,
… Toptan Satış Mağ. A.Ş’nin itiraza mesnet markalarından 2015 24697, 2016 87129 ve 2016 38741 sayılı markaları ile dava konusu markanın 29, 30, 31, 32, 33 ve 34. Sınıfta yer alan malların mağazacılık hizmetlerini kapsadığı anlaşıldığnıdan, söz konusu markalar ile davalı markası kapsamında 35. Sınıfta yer alan hizmetlerin aynı/aynı tür olduğu tespit edilmiştir.
Bu noktada dava konusu başvuru kapsamında yer alan belirli malların perakendeciliği hizmetleri ile davacı markalarının kapsamında yer alan malların benzer olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmiştir. Belirli malların perakendeciliğine yönelik hizmetler, söz konusu mallarla (düşük derecede) kural olarak benzer niteliktedir. Buna göre; davacı markaları kapsamında yer alan 29, 30. sınıf mallarının perakendeciliği hizmetleri ile davalı markası kapsamında yer alan 29 ve 30. Sınıfta yer alan mallar arasında ise düşük derecede benzerlik bulunmaktadır.
Davacı … Gıda ve Kimya San. Ve Tic. A.Ş.’nin itiraza mesnet markaları kapsamında yer alan mal ve hizmetler (bilirkişi raporunda tablolaştırılarak dökümü verilen tüm itiraz markaları) davaya konu marka kapsamında yer alan; “29. sınıf. Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30. sınıf Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez 35. sınıf Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil). Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık , muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil). Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. 43. sınıf Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). Hayvan bakım evleri hizmetleri.” mal ve hizmetleri kapsamında aynen yer almaktadır. Bu nedenle, davacı … Gıda ve Kimya San. Ve Tic. A.Ş.’nin itiraza mesnet markaların kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle aynı alt sınıfta yer aldığı, mallar/hizmetler arasında yüksek düzeyde benzerlik (hatta ayniyet) söz konusu olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu başvuru kapsamında 43. Sınıfta yer alan hizmetlerden “düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri” ile davacıların itiraza mesnet markalarının kapsamında yer alan mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Dava konusu 2018/63691 sayılı marka incelendiğinde; siyah renk ve büyük harflerle “… …” ibaresinden oluşan kelime markası olduğu tespit edilmiştir.
Davacılara ait itiraza mesnet markalar; … ibaresi ile birlikte “c+c, fresh market, toptan kazandırır, ortak, profesyonel kart, köfte, market, ortak, börek, lokanta, poğaça, krema, fırın vb.” ibarelerle birlikte, bir kısmı sadece kelime, bir kısmı ise renk ve şekil unsurundan oluşan karma markalardır.
Taraf markaları bir bütün olarak karşılaştırıldığında; iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadıkları, davalı şahsa ait markanın bir bütün olarak “… …” ibaresinden oluştuğu, söz konusu ibarenin bir bütün halinde davya konu mal ve hizmetleri doğrudan tanımlamadığı, bu mal ve hizmetlerin karakteristik özelliklerinden herhangi birine doğrudan çağrışım oluşturmadığı, bu nedenle somut ayırt edici niteliği haiz bir ibare olduğu, davacılara ait itiraz markalarının “…” kelimesi ve bu kelimenin yanına eklenen çeşitli renk, şekil ve diğer kelime unsurlarından oluştuğu, davacıların “…” kelimesi etrafında bir seri marka yumağı oluşturduğu, dolayısıyla davacılara ait markaların esas unsurunun “…” kelimesi etrafında toplandığı, davaya konu mal ve hizmetlerin makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesimine hitap ettikleri, ortalama tüketicinin markaların ayırt edici unsurlarını bir bütün olarak algıladıkları, markaları bölüp parçalayarak alım tercihini belirlemedikleri, bu hale göre daha önce davacılara ait “…” ibaresini içinde barındıran markaları gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kitlesinin, daha sonra davaya konu “… …” markasını gördüğünde ya da işittiğinde, bu markayı bir bütün olarak “… …” şeklinde algılayacağı, markada yer alan “…” ibaresi ile birlikte oluşan “… …” ibaresinin markayı davacı markalarından yeteri derecede farklılaştırdığı ve kavramsal açıdan tamamen farklı bir anlama büründürdüğü gözetildiğinde, ortalama tüketicinin davaya konu mal ve hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı davacılara ait markalardan farklı bir marka olarak algılayabileceği, marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı kurmayacağı, dolayısıyla SMK m.6/1 hükmü uyarınca karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı tespit edilmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 10.06.2020 tarih 2019/2635 E 2020/2761 K sayılı emsal bir kararda da; davacılara ait “…” ibareli markalarla davaya konu “… SEMT+Şekil” ibareli marka arasında karıştırılma ihtimalini doğuracak ölçüde bir benzerlik bulunmadığı kabul edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih 2014/11-696 Esas 2016/778 Karar sayılı kararı uyarınca; iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, bu yönden dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporunun aksi yöndeki kanaatlerine itibar edilmemiştir.
SMK m.6/4 hükmüne göre; Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
SMK m.6/5 hükmüne göre; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
SMK m.6/4 hükmü bağlamında tanınmış marka koruması için; toplumun her kesimince bilinme gerekli olmayıp, toplumun ilgili kesimindeki bilinilirlik düzeyi dikkate alınacaktır. Toplumun ilgili kesimi; markanın tanındığı iddia edilen ve kaynak ülkede markanın tescilli olduğu ve kullanıldığı sektörü ifade eder. (Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4.Baskı, İstanbul 2018, s.344-345) Bir markanın Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka olarak kabul edilebilmesi için, bu markanın Türkiye’de tanınmış olmasının ya da kullanılmasının gerekip gerekmediği hususu bakımından; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13.02.2019 tarih 2017/3943 Esas 2019/1154 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Türkiye’de tescilli olmayan markalara tanınmış marka koruması sağlanabilmesi için, söz konusu markanın, itiraza konu marka başvuru tarihinden önce Türkiye’de ilgili sektörde tanınmış marka olduğunun dosyaya sunulan objektif delillerle ispat edilmesi gerekir. (Aynı yönde Y11HD; 18.09.2019 tarih, 2018/790 E 2019/5512 K; Y11HD; 20.11.2018 tarih, 2017/1345 E 2018/7216 K)
SMK m.6/5 hükmü uyarınca; önceki tarihli tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış olan bir marka, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle, aynı veya benzeri sonraki tarihli marka başvurusunun, aynı veya farklı nitelikteki mal ya da hizmetlere ilişkin tescil talebinin reddini talep edebilir. Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için;
A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi,
B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi,
C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir.
Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır. Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez. Burada önemli olan husus; her somut olayda, yukarıda yer verilen kıstaslardan da yararlanarak, global bir değerlendirme yapılması, bunun sonucunda tanınmışlık vasfı ve varsa bu tanınmışlığın etki alanının belirlenmesidir.
Tanınmış markanın itibarından haksız yararlanılmasından söz edilebilmesi için; tanınmış markanın iyi şöhret ve itibar sahibi olması, ilgili tüketici kesimi nezdinde markanın olumlu bir imajının olması gerekir. Bu nedenle imaj transferine konu olabilecek sonraki tarihli marka başvurusunun, tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma tehlikesi doğurabileceği söylenebilir. Burada önemli olan, sonraki tarihli markayı gören tüketicinin, önceki tarihli tanınmış markanın kendi zihninde oluşturduğu olumlu imaj ile sonraki tarihli marka arasında bir bağlantı (link) kurması, imaj transferi ihtimalinin bulunması, böylece tanınmış markanın olumlu imajının sağladığı kolaylıktan yararlanarak sonraki tarihli marka başvuru sahibinin ticari avantaj sağlama ihtimalinin bulunmasıdır. Böylece, sonraki tarihli marka başvuru sahibi, tanınmış marka sahibinin uzun uğraşlar sonucu oluşturduğu kalite ve güven birikiminden parazitvari yararlanarak, kendi lehine haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Tanınmış markanın itibarına zarar verilebilmesi için; Tanınmış markanın, arzu edilmeyen olumsuz imaj tehlikesine maruz kalacağı bir hal olasılığı içerisinde bulunması gerekmektedir. Tanınmış markanın itibarının zarar görme tehlikesi altında bulunup bulunmadığı incelenirken, tescile konu mal ve hizmetlerin kapsamı dikkate alınmalıdır. Örneğin; tanınmış bir içecek markasının, aynı veya benzerinin tuvalet temizliği emtialarında marka olarak kullanılması halinde, böyle bir olumsuz imaj tehlikesi söz konusu olabilir.
Tanınmış markanın ayırt etme gücünün zedelenmesi için; Sonraki tarihli marka başvurusu nedeniyle, tanınmış markanın ayırt etme gücünün zayıflaması ve bu suretle markanın reklam değerinin düşme ihtimali bulunmalıdır. Tanınmışlık derecesi ve karşılaştırılan markaların hitap ettiği mal veya hizmetlerin birbirleri ile yakınlığı arttıkça, markanın ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali de artmaktadır. Bu durumda, markanın muhatap çevresi, sonraki tarihli marka nedeniyle, önceki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve onun ürünlerine ait olmadığı kanısına varmaktadır.
Somut olayda yapılan incelemede; Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, davacıya ait … markası yoğun reklam ve tanıtım faaliyetleri ile özellikle gıda emtialarında tanınmış bir marka haline gelmiştir.Ancak … ibaresi Türkçe bir kelime olup, dilimizde yaygın kullanımı ile anlamı bilinen bir ibaredir.Bu nedenle … ibaresi tek başına anlamı olmayan, orijinal bir işaret değildir. Öte yandan, davacının tanınmış markası tek başına … ibaresi olup, … … ibaresi değildir. Yukarıda izah edildiği üzere; karşılaştırılan markalar arasında işaret benzerliği bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalı markasının davacı şirketlere ait … markası ile benzer olmadığı, dolayısıyla davalı marka başvurusunun, davacının “…” ibareli markalarının tanınmışlığından kaynaklı haksız avantaj sağlama, onun itibarını lekeleme veya ayırt ediciliğini zedeleme ihtimallerinden birinin somut olayda mevcut olmadığı tespit edilmiştir.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötüniyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir.
Somut olayda; davaya konu marka ile itiraza mesnet markaların iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadıkları, bunun haricinde davalı şahsın kötüniyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu da ileri sürülmediğinden kötüniyet iddiası yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL’nin müteselsilen davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 116,60 TL harç, 256,75 TL posta, tebligat, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 2.173,35 TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 7,80 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin müteselsilen davacılardan alınarak davalı …’ya verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, Davalı … vekilinin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2021