Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/69 E. 2021/71 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/69 Esas
KARAR NO : 2021/71

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali – Tasarımın Tescili)
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali – Tasarımın Tescili) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 20/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … nolu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini haiz olduğunu, tasarım hukuku uyarınca tasarımcıların tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduklarının göz önüne alınması gerektiğini, davalı firma tarafından dayanak gösterilen … nolu tasarım her ne kadar kurum tarafından benzer görülmüşse de müvekkilinin tasarımı ile aynı olmayıp genel izlenmim itibarıyla birçok farklılık içerdiğini, öte yandan yine davalı firma tarafından dayanak gösterilen … sıra nolu tasarımlar da genel izlenim itibarıyla müvekkilinin tasarımından oldukça farklı olduğunu, tasarımlar arasında belirgin derecede farklılıklar bulunduğunu, benzer kısımların ise teknik zorunluluktan kaynaklandığını, bilgilenmiş kullanıcının söz konusu tasarımlarla ilgili kıyaslama yaparken ayrıntılarda boğulmayıp, iki tasarımın kendisinde uyandırdığı genel ve ilk intibaya dikkat edeceğini, bilgilenmiş kullanıcı incelemeyi yaparken farklı unsurları tek tek listelemesine gerek olmayıp önceki tasarımlarla aynı çizgide ve genel görünümde olup olmadığına bakması gerektiğini ifade ederek; TPMK YİDK … sayılı kararının iptali ile müvekkiline ait … numaralı tasarımının tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 31/10/2019 tarihli replik dilekçesinde özetle; TÜRKPATENT YİDK kararında … … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin taraf olarak gösterildiğini, bu nedenle husumet açısından bir hata varsa bu hatanın müvekkilinin değil kurumun hatasından kaynaklandığını, somut olayda idari işlem niteliğindeki kurum kararında yapılan hatanın tarafın yanlış gösterilmesine neden olduğu durumların kabul edilebilir yanılgı olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek; mahkemenin husumet itirazını haklı görmesi halinde iradi taraf değişikliğine gidilerek davanın doğru tarafa yönlendirilerek taraf teşkilinin sağlanmasını talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 15/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Bahsi geçen tasarımın itiraza mesnet … nolu tasarım ile genel izlenim itibarıyla benzer olduğunu, ayırt edicilik ve yenilik kriterlerini karşılamadığını, iki tasarım arasındaki farklılığın omuzlarda yer alan ve birden fazla giysinin asılmasını sağlayan kısımların birinde set diğerinde yiv şeklinde olması olduğunu, bu farklılığın tasarıma ayırt edicilik katmayacağını, zira söz konusu farklılığın genel görünümü farklılaştırmadığını, tasarımda yaratılan farklılığın yenilik ve ayırt edicilik seviyesi incelenirken bilgilenmiş kullanıcının göz önüne alınacağını, bilgilenmiş kullanıcının burada kıyaslama yaparken ayrıntılarda boğulmayıp, iki tasarımın kendisinde uyandırdığı genel ve ilk intibaya bakacağını, YİDK kararının hukuka uygun olduğunu ifade ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK m.124/4 hükmü uyarınca davalı taraf sıfatından çıkartılan … … Sanayi ve Ticaret A.Ş vekili 11/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olan tasarım itirazının müvekkili tarafından yapılmadığını, bu nedenle müvekkilin eldeki davada taraf olmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek; dava dosyasına ilişkin husumet itirazının kabulü ile müvekkili bakımından davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK m.124/4 hükmü uyarınca davalı olarak davaya dahil edilen … vekili 11/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin kötüniyetli olduğunu, davacı … Plastik, … ve … Plastik firmalarının birbiryele irtibat halinde ve ortak hareket ederek müvekkilinin yapmış olduğu her tasarıma mütemadiyen itiraz ettiklerini, davaya konu 2018/06803 nolu … Plastik tasarımının müvekkili … Plastik firmasının … nolu tasarımının taklidi niteliğinde olduğunu, dava konusu tasarımın bizzat müvekkiline ait olduğunu, davaya konu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliğine haiz olmadığını, tasarımın açık bir hukuka ayırılık ve kötüniyetle yapılmış olduğunu, aleyhine açılan Bakırköy FSHHM sonucundan kaçınmak için yapıldığını beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen … … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davacı tarafın dava açarken dürüstlük kuralına aykırı olmayacak şekilde taraf göstermesi hususunda yanılıp yanılmadığı, buna bağlı olarak iradi taraf değişikliği talebinde bulunup bulunamayacağı, davacıya ait 2018/06803/1 sayılı tasarım tescil başvurusunun yeni ve ayırt olup olmadığı, bu minvalde tarasım tescilinin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 12.11.2018 tarihinde … sayılı tasarım başvurusunda bulunduğu, Tasarımlar Dairesi Başkanlığı’nca başvurunun tasarım siciline kaydedildiği ve 10.12.2018 tarih ve 306 sayılı Resmi Tasarım Bülteni’nde yayımlandığı, davalı … Plastik ve Kalıp Sanayi Ticaret LTD ŞTİ’nin 20.12.2018 tarihinde yayına itiraz ettiği, yayına davalı davalı … Plastik ve Kalıp Sanayi Ticaret LTD ŞTİ itiraz etmesine rağmen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 14.03.2019 tarih … sayılı yazısı ile bu itirazı sanki … … Sanayi ve Ticaret A.Ş etmiş gibi değerlendirdiği ve hatalı olarak itiraz eden olarak … … Sanayi ve Ticaret A.Ş firmasını unvan olarak değerlendirmeye aldığı, dava dışı … Plastik ve Kalıp Sanayi Ticaret LTD ŞTİ’nin 01.03.2019 tarihinde yayına itiraz ettiği, davalı … Plastik ve Kalıp Sanayi Ticaret LTD ŞTİ’nin itirazına mesnet olarak … sayılı tasarımı gösterdiği, itirazları inceleyen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararı ile; … sayılı tasarım ile itiraza gerekçe gösterilen …sayılı tasarımın genel izlenim itibariyle benzer olduğunu belirterek; itirazın kabulüne ve … sıra numaralı tasarımın tescilinin iptaline karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 22.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın esası incelenmeden önce; davacı tarafın iradi taraf değişikliği istemi ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiştir.
HMK m.124/4 hükmüne göre; Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.
Somut olayda yapılan değerlendirmede; dava dilekçesinde davalı olarak … … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin davalı olarak gösterilmesinin, davacı açısından kabul edilebilir bir yanılgı olduğu, zira davalı TÜRKPATENT’in tasarım işlem dosyasında yer alan Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 14.03.2019 tarih … sayılı yazısı ile yayına itirazı sanki … … Sanayi ve Ticaret A.Ş etmiş gibi değerlendirdiği ve hatalı olarak itiraz eden olarak … … Sanayi ve Ticaret A.Ş firmasını unvan olarak değerlendirmeye aldığı, bu firma unvanını YİDK kararında belirterek davaya konu işlemi tesis ettiği, oysa söz konusu YİDK kararında redde mesnet alınan tasarıma dayanarak yayına itiraz eden firmanın … … Sanayi ve Ticaret A.Ş olmayıp, … Plastik ve Kalıp Sanayi Ticaret LTD ŞTİ olduğunun tasarım işlem dosyasından açıkça anlaşıldığı, bu hale göre; dava dilekçesinde taraf olarak … Plastik ve Kalıp Sanayi Ticaret LTD ŞTİ gösterilmesi gerekirken, TÜRKPATENT’in hatalı işlemi sonucunda davalı olarak … … Sanayi ve Ticaret A.Ş gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgı olduğunda şüphe bulunmadığından, davacı tarafın taraf değişikliği istemi HMK m.124/4 hükmü uyarınca kabul edilmiş, … … Sanayi ve Ticaret A.Ş davanın tarafı olmaktan çıkartılmış, … Plastik ve Kalıp Sanayi Ticaret LTD ŞTİ davalı olarak yargılamaya dahil edilmiş, dilekçe teatisi bu şirket bakımından tamamlanarak yargılama yürütülmüştür.
Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 30.09.2019 tarih 2019/6788 E 2019/16896 K sayılı kararında belirtildiği üzere; Kabul edilebilir bir yanılgı nedeniyle HMK m.124 hükmünün uygulandığı hallerde dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişi dava dışı bırakılır. Dava dışı bırakılma sebebi gerekçede açıklanır. Kural olarak bu kişi lehine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmez ve aleyhine hiçbir şekilde hüküm kurulamaz. Somut olayda HMK m.124/4 hükmüne uygun olarak ve yukarıda açıklanan gerekçelerle; … … Sanayi ve Ticaret A.Ş dava dışı bırakılmış, … Plastik ve Kalıp Sanayi Ticaret LTD ŞTİ davalı olarak yargılamaya dahil edilmiştir. Dava dışı bırakılan … … Sanayi ve Ticaret A.Ş, davaya konu YİDK kararında itiraz sahibi olarak kayıtlı bulunduğundan ve bu nedenle davacının söz konusu şirkete dava yöneltmesinde kusur bulunmadığından, dava dışı bırakılan bu şirket lehine yargılama gideri ile vekalet ücreti hükmedilmemiştir.
Yukarıda izah edilen usuli problemler giderildikten sonra yargılama konusu uyuşmazlığın esası aşağıdaki şekilde incelenmiştir:
SMK m.55’e göre tasarım “ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünüm” olarak tanımlanmış olup SMK m. 56/1’de ise “Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.” denilmiştir.
Yenilik kavramı yine SMK m.56/4 maddesinde tanımlanmış olup buna göre; “Bir tasarımın aynısı; başvuru veya rüçhan tarihinden önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.” denilmiştir. Ayır edicilik kavramı da aynı maddenin devamında “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” denilmek suretiyle tanımlanmıştır.
Ayırt edici nitelik belirlemesi yapılırken, koruma talep edilen tasarımın, önceki tasarımlarla karşılaştırması sırasında, tasarımcının bu sınıftaki ürünler yönünden sahip olduğu seçenek özgürlüğü de dikkate alınarak, bilgilenmiş kullanıcının genel izlenimi itibariyle, ortaya çıkan farklılıkların, tasarımı önceki tasarımlara nazaran ayırt edici kılıp kılmadığının belirlenmesi gerekir. Tasarım görünümü koruduğuna göre; karşılaştırılan ürünlerin teknik ve işlevsel özellikleri dikkate alınmaz.
Somut olayda, davaya konu tasarım, elbise askısına ilişkindir. Elbise … tasarımları teknik zorunluluk bakımından incelendiğinde;
1-Elbise askısının … borusuna takılabilmesi için … kancası içermesi gerekir.
2-Elbiseyi. Gömleği vb. askıda tutacak, birbiri üzerine katlanarak kırışmasını önleyecek ters V formlu ana … içermesi gerekir. (Bu kısım yaygın kullanımda ters V formlu olsa da, bazı kullanımlarda farklılık gösterdiği de görülmektedir.)
3-Her tasarımda yer almasa da ters V formunun altında zemine paralel yerleştirilen düz çubuk şeklindeki kısım; pantolon vb. asmak içindir ve bu harcıalem bir kullanımdır.
Elbise askılarının … kancası kısımlarının formlarının birbirine benzemesi beklendik bir durumdur, çünkü takılacakları dolaplarda yer alan … borularının çaplarına göre ve aynı zamanda askının dengesi gözetilerek askının merkezi borunun merkezine gelecek şekilde şekillendirilmektedirler. Fakat ana … kısmının tasarımı noktasında tasarımcının seçenek özgürlüğü alanı bulunmaktadır. Seçenek özgürlüğüne ilişkin olarak bilirkişi raporunda farklı tasarım örneklerine görsel olarak yer verilmiştir.
Dava konusu tasarımlar göz önüne alındığında tüketici tercihleri bakımından fonksiyonel bir özellik olan kaydırmazlıktan da bahsetmek mümkündür. Kaydırmazlık özü itibari ile elbise askısında bulunması zorunlu olan bir özellik olmasa da tüketicilerin kaydırmaz özellikte bir … araması durumunda askının taşıması gereken bir fonksiyon zorunluluğu olarak karşımıza çıkabilecektir. Kaydırmazlığı sağlayan ana … üst kısmında yapılmış dokulandırma işlemidir. Dokulandırılmanın nasıl yapılacağı ise tasarımcının seçenek özgürlüğünün olduğu alandır.
Dava konusu tasarımlar göz önüne alındığında tüketici tercihleri bakımından fonksiyonel bir özellik olan logo alanından da bahsetmek mümkündür. Logo alanı özü itibari ile elbise askısında bulunması zorunlu olan bir özellik olmasa da tüketicilerin özellikle de mağazalarında elbiselerini askılı olarak sergileyen tüketicilerin logo alanı bulunan bir … araması durumunda, logo alanının varlığı askının taşıması gereken bir fonksiyon zorunluluğu olarak karşımıza çıkabilecektir. Bu noktada askıya bir elbise asıldığında firma logosunun görülebilmesi için logo alanının yeri belirgindir fakat nasıl bir form ile oluşturulacağı tasarımcının seçenek özgürlüğünün olduğu alandır.
Yukarıdaki açıklamalardan da görüldüğü gibi tasarımcı için elbise askısı tasarlama noktasında seçenek özgürlükleri bulunsa da, gerek teknik zorunluluklar, gerek harcıalem hale gelmiş kullanımlar, gerek tüketici tercihleri noktalarında da kısıtlanmaktadır. Bu durumda tasarımlarda gidilmiş olan farklılıklar önem kazanmaktadır.
Somut olayda, bilgilenmiş kullanıcının, dava konusu ürünler olan elbise askıları satın almış veya satın almaya niyetli olarak araştırma yapan kişilerden oluştuğu tespit edilmiştir.
Davacıya ait … sayılı tasarım ile itiraza mesnet … sayılı tasarım karşılaştırıldığında;
Tasarımlar incelendiğinde ana biçimlendirilişlerinin birbirleri ile benzer olduğu, … kancası alt kısmının (logo alanı) ana yapısının benzer olduğu, ana … uç kısımlarının aşağıya bükülerek bitirilmesinin benzer olduğu ve genel tasarım oransal yapılarının benzer olduğu görülmektedir. Farklı olarak davacı tasarımında logo alanı oluşturulurken girinti verilmiş ve ana … üst kısmında kaydırmazlığı sağlayan doku farklı bir tasarımla oluşturulmuştur. Tasarımın tümüne bakıldığında bulunan farklılıkların bulunan benzerlikler karşısında genel görünümü farklılaştırmada yetersiz kaldığı, tasarıma ayırt edicilik katmadığı bu sebeple de davacı tasarımının mesnet gösterilen … nolu tasarım ile oldukça benzer olduğu ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik kriterini karşılamadığı tespit edilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle, … sayılı YİDK kararının iptalini gerektirecek bir husus bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 95,20 TL harç, 274,81 TL posta, tebligat, dosya kapağı masrafı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.170,01 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 14,20 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket vekilinin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2021