Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/454 E. 2021/29 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/454 Esas
KARAR NO : 2021/29

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 15/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/01/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 17/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Kırtasiye Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin uzun yıllardır kullandığı ve hali hazırda “…” ibareli tescilli markalarına istinaden seri marka yaratmak amacıyla 12.07.2017 tarihinde … nezdinde … başvuru numaralı “…” ibareli markasını 16. Sınıfta tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, müvekkili marka başvurusunun yapılan ilk inceleme neticesinde 16. sınıftaki mallar yönünden reddine karar verildiğini, müvekkili tarafından yapılan itiraz neticesinde itirazlarının YİDK tarafından kabul edilmiş olup, marka başvurusunun reddedilen mallar bakımından tekrar yayınlanmasına karar verildiğini, müvekkili marka başvurusunun reddedilen mallar bakımından Resmi Marka Bülteninde yayınlanması üzerine, davalı … Oyuncak Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından … sayılı “…” , … sayılı “…”, … sayılı “…”, … sayılı “…” markaları gerekçe gösterilerek marka başvurusunun yayınına itiraz edildiğini, … Markalar Dairesi tarafından yapılan değerlendirme neticesinde, davalının itirazları kabul edilmiş olup, müvekkili “…” ibareli marka tescil başvurusunun reddedilmesine karar verildiğini, müvekkili şirketten ve markasından haberdar olduğu ve sonsuz seçeneği bulunduğu halde, müvekkili şirketin gerçek hak sahibi olduğu “…” ibaresini içeren markaları tescil ettirmesini ve müvekkili marka başvurularına itiraz etmesinin davalının “kötü niyet” ile müvekkili markasının tanınmışlığından haksız olarak faydalanma ve ticari bir bağlantı veya işbirliği olduğu kanısının uyandırma amacıyla, müvekkili markasının ayırt edici vasfı ile itibarının zarar görmesine sebep olacak şekilde hareket ettiğini beyan ederek; davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 09.10.2019 tarih ve …. sayılı kararının iptaline ve müvekkiline ait … sayılı “…” ibareli marka başvurusunun tescil işlemlerinin devamına, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 13/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının “…” markası ile diğer davalının markalarının ortalama düzeydeki tüketiciler nezdinde karıştırılabilecek derecede benzer olduğunu, davalının markaları kapsamında yer alan hizmetler ile davacının marka başvurusu kapsamında yer alan hizmetlerin de aynı/aynı tür olduğunu, YİDK tarafından erilmiş olan kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … 04/02/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Davacının davasını kabul ettiklerini, davacının davaya konu markayı kullanmasında ve tescil ettirmesine müvekkilini yönünden bir sakınca olmadığını, davanın müvekkili yönünden kabul edilmesi nedeniyle karara bağlanmasını bu nedenle yargılama giderinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini belirtmiştir.
G E R E K Ç E :
Dava; YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Davalı şirket vekili 05/10/2020 tarihli dilekçesi ile; davacı ile müvekkili arasında sulh anlaşması imzalandığını, sulh sözleşmesi gereğince davacının davasının kabul edileceğini, tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili 08/10/2020 tarihli dilekçesi ile; davalı tarafından davanın kabul edildiğinin bildirildiğini, taraflar arasında sulh anlaşması imzalandığını, sulh sözleşmesi gereğince davacının davasının kabul edileceğini tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceklerini beyan etmiştir.
Davanın …. sayılı YİDK kararının iptali istemine ilişkin olduğu, bu nedenle salt davacı vekili ile davalı şirket vekilinin sulh beyanında bulunmalarının, davalı …’in de davalı tarafta zorunlu dava arkadaşı olduğu ve davayı kabul beyanında bulunmadığı gözetilerek sulhe ilişkin taleplerin sonuç doğurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK m.150/1 hükmü uyarınca; 09/10/2020 tarihinde dava dosyası işlemden kaldırılmıştır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içerisinde yenilenme talebinde bulunulmaması nedeniyle 11/01/2021 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davanın; YİDK kararının iptali istemine ilişkin olduğu ve davalı …’in bu istem bakımından davalı sıfatı bulunup kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin …. K sayılı kararında da belirtildiği üzere ve AAÜT m.7 hükmü gereği ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinden lehine maktu vekalet ücretinin yarısı takdir edilmiştir. Davalı şirket ile yapılan sulhe göre; tarafların birbirinden yargılama gideri talebinde bulunmaması nedeniyle davalı şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HMK m.331/3 hükmü gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-HMK m.150/5 hükmü gereği 11/01/2021 tarihi itibari ile DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.7 hükümleri gereği 2.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 95,20 TL harç, 143,75 TL posta ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 238,95 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflar arasında yapılan protokol gereği; davalı … tarafından yapılan 7,80 TL vekalet harcına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflar arasında yapılan protokol gereği, davalı … lehine vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 15/01/2021

Katip …
E İMZA

Hakim …
E İMZA