Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/45 E. 2021/269 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/45 Esas
KARAR NO : 2021/269

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/08/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 16/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uzun yıllardır mobilya, dekorasyon piyasasında çalıştığını ve özgün birçok tasarımının bulunduğunu, davalı yanın haksız iddialarla, müvekkilinin bir kısım tasarımlarının tesciline 16.04.2019 tarih ve 2019-GE-169348 sayılı dilekçeyle itirazda bulunduğunu, söz konusu itirazların müvekkiline bildirilmesi üzerine, itiraza konu edilen tasarımlara dair ayrıntılı izahatta bulunulduğunu ve yenilik ayırt edicilik özelliklerinin karşılaştırılarak itirazın reddi talebinde bulunulduğunu, ancak davalı kurum tarafından diğer davalı … Mobilya San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan itirazın kabulüne ve 2019 01042/10, 11, 12, 14, 16 ve 19 sıra numaralı tasarımların tescilinin iptaline karar verildiğini, müvekkili tasarımlarının itiraz eden şirketin tasarım tescilli ürünleri ile bir benzerliğinin bulunmadığını, kullanıcılar gözüyle değerlendirme yapıldığında karıştırılma ihtimalinin de mevcut olmadığını, ürünlerin teknik zorunluluk nedeniyle belli bir şekilde üretildiğini, müvekkili şirket tasarımlarının yapılan mukayesesinden de açıkça görüleceği üzere mobilya ve dekorasyon elemanlarının işlevsellik, estetik, ölçü ve tasarım bakımından çok farklı olduğunu, kopyası olmadığını, ortalama tüketici nezdinde dahi yeterince ayırt edilmesini sağlayacak tanıtıcı unsurların bulunmasının karışıklık olasılığını ortadan kaldırdığını, yine tasarım şekillerinin bütünsel olarak karşılaştırıldığında da tüketici tarafından karıştırma ve benzetme ihtimalinin bulunmadığı hususlarının gözetildiğinde müvekkili tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olduğunu, müvekkili şirketçe kendine özgü tasarımlarla imal edilen ürünler ile itiraz eden şirketin tasarımları arasında, ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri haricinde başkaca hiçbir benzer özelliklerinin bulunmadığını da iddia ederek; Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme K.urulu Başkanlığı’nın 20.08.2019 tarihli … karar nolu kararının tedbiren yürütmesinin durdurulmasına, davalı taraflara tebligatla duruşmanın icrasına, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu Başkanlığı’nın 20.08.2019 tarihli … karar nolu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 15/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tasarımının ayırt edicilik vasfının bulunmadığını, 6769 sayılı SMK’nın 55 inci maddesinin birinci fıkrasında tasarımın, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümü olarak tanımlandığını, aynı maddede tasarımın mezkur Kanuna göre tescil edilmiş olması halinde korunacağının da hüküm altına alındığını, Kanunun devamında 56 ncı maddede bir tasarımın korunabilmesi için yenilik ve ayırt edicilik niteliğinin bulunması gerektiğinin ifade edildiğini, iptaline karar verilen tasarımlar bakımından kanunun aradığı bu şartların gerçekleşmediğini de ileri sürerek; Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun … sayılı kararının iptali isteminin reddine ve davacı yanın aleyhe olan sair istemlerinin reddedilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 29/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin mobilya üreticisi olduğunu, tasarlayarak ürettiği mobilya ürünleri için tasarım tescil belgeleri aldığını ve bu ürünleri kendi müşterilerine sattığını, müvekkili şirketin tasarım tescil belgesinde sahip olduğu “…” isimli ürün için Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuruda bulunduğunu, 2018/04209 başvuru numarası ile müvekkili şirkete anılan tasarımı için “Tasarım Tescil Belgesi” verildiğini, söz konusu ürünün ve müvekkili şirketin tasarım tescil belgesine sahip olduğu tüm ürünlerin yine müvekkili şirkete ait www…com isimli web sitesinde de tasarım tescil belgeli olduklarının belirtilerek yayınlandığını, davacı yanın uzun zamandır müvekkili şirkete ait ürünleri kopyalayarak ürettiğini ve haksız kazanç sağladığını, davacı yanın dava konusu tasarımlarının, müvekkili şirkete ait tasarımlar ile ayırt edilemeyecek derecede benzer tasarımlar olduğunu, müvekkili şirkete ait 2018/04209 başvuru nolu tasarımlar ile davacı yana ait 2019/01042 başvuru nolu tasarımların tek tek incelendiğinde davacı tasarımlarının müvekkili şirkete ait tasarımların birebir aynısı olduğunun görüleceğini, davacı tasarımlarının “yeni ve ayırt edici özelliklere” sahip olmadığını ve YİDK tarafından verilen kararın hukuka uygun olduğunu, davacı yana ait iptaline karar verilen tasarımların, müvekkili şirkete ait tasarımlarda kullanılan aynı malzemelerden üretildiğini, ahşap ürünlere bakıldığında ise alacalı olacak şekilde tasarlanan ahşap tasarımın dahi aynı olduğunu, müvekkili şirketin bu konuda davacı yana ihtarname gönderdiğini, ancak davacının hukuka aykırı eylemlerine devam etmesi nedeniyle davacı aleyhine Bakırköy 1. FSHHM’nin … esasına kayıtlı “Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması ve Tazminat Talepli” dava açıldığını ve davanın derdest olduğunu, anılan dava dosyasının celp edildiğinde de görüleceği üzere davacının sürekli olarak kopyaladığı müvekkili şirkete ait tasarımların üzerinde değişiklikler yaparak üretmekte olduğunu, davacının, ürünleri kataloğunda farklı, tescil talebinde farklı düzenlediğini, dolayısıyla davacı yanın hukukun etrafından dolanmaya çalışarak kötü niyetli şekilde tescil talebinde bulunmaya çalıştığı konusunda kanaat oluştuğunu da ileri sürerek; davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği 2019-T-592 sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait 2019/01042/10,11,12,14,16,19 nolu tasarım başvurularının itiraza mesnet gösterilen 2018/04209 nolu tasarımlar ve genel olarak başvuru tarihi itibari ile mutlak anlamda yeni ve ayırt edici niteliği haiz olup olmadığı, tasarım koruma şartlarını sağlayıp sağlamadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetlerinden maddi vakıalara ilişkin raporlar alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 18.02.2019 tarihinde 2019/01042 sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, tasarımların 11.03.2019 tarih ve 312 sayılı Resmi Tasarım Bülteni’nde yayımlandığı, davalı şirketin 16.04.2019 tarihli yayına itiraz dilekçesi sunduğu, davacının 18.07.2019 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun … sayılı kararı ile itirazın kabulüne ve 2019 01042/10, 11, 12, 14, 16 ve 19 sıra numaralı tasarımların tescilinin iptaline karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 23.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur.
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır. 6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “yeni” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, Türkiye’de dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, itiraza mesnet gösterilen tasarımlar, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre;
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K), YİDK karar tarihi itibari ile mevcut hukuki ve fiili durum nazara alınarak yargılama yürütülmüştür.
Dava konusu başvurusu reddedilen tasarımların yeni ve ayırt edici olup olmadığı hususu, özel veya teknik bilgi ile çözümlenmesi gereken bir sorun olduğundan, mahkememizce bu hususa ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Tasarım Uzmanı …. tarafından hazırlanan 03.06.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Davalı Kurum tarafından tescil başvurusunun reddine karar verilen davacıya ait 2019/01042-10, 11, 12, 14, 16, 19 sıra numaralı tasarımların yenilik ve ayırt edicilik şartlarını sağlamadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz etmiş, itirazına mesnet olarak; Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporunu mesnet göstermiştir.
Mahkememizin 11/09/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile; mahkememizce aldırılan 03.06.2020 havale tarihli bilirkişi raporunun yenilik ve ayırt edicilik değerlendirilmesinin hüküm kurmaya elverişli olmaması, ayrıca özellikle davaya konu 2019 01042/16 nolu tasarım bakımından bu rapor ile davacı vekili tarafından ibraz edilen Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/102 E sayılı dosyasına sunulan rapor arasında çelişki bulunduğu anlaşıldığından, yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Tasarım Uzmanı … tarafından hazırlanan 03.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Dava konusu 2019/01042-10, 11, 14, ve 19 sıra nolu tasarımların ayırt edici olmadığı, dava konusu 2019/01042-12 ve 16 sıra nolu tasarımların ise yeni ve ayırt edici oldukları” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 06/01/2021 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile; mahkememizce aldırılan iki ayrı bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğundan söz konusu çelişkinin giderilmesi için dosyanın yeni oluşturulacak üç kişilik başka bir heyete tevdii edilmesine karar verilmiştir.
Tasarım Uzmanı …. tarafından tanzim edilen 21/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporuna göre;
Somut olayda dava konusu tasarımlar “Ev Mobilyası” tasarımıdır. Bilirkişi raporunda örneklendirildiği üzere; “Ev Mobilyası” ürünleri açısından seçenek özgürlüğünün kapsamı sektörde kabul gören boyutlar haricinde oldukça geniştir.
Somut uyuşmazlıkta dava konusu tasarım “Ev Mobilyası” tasarımı olup; evine mobilya almış veya almak için çeşitli ürünleri inceleyen kullanıcıların bilgilenmiş kullanıcı olduğu düşünülmektedir.
Dava konusu 2019/01042-10 sıra numaralı davacı tasarımı ile redde mesnet 2018/04209-1 sıra numaralı davalı tasarım karşılaştırıldığında;
Davacı ve davalı tasarımları elbise dolabı ürünlerine ait olup, bu ürün grubu için seçenek özgürlüğü oldukça geniştir. Her iki tasarım genel biçimlendirilişleri itibari ile son derece benzerdir. Her iki tasarımda da bir aynalı kapak bir ahşap görünümlü kapak yer almaktadır. Her iki tasarımda da aynalar üzerinde yatay çizgiler bulunmaktadır. Her iki tasarım da taçsızdır. Her iki tasarımda da kapakların ortalarından biraz aşağı gelecek şekilde konumlandırılmış antrasit renkli şeritler bulunmaktadır. Bu şeritler açısından fark; sayıları ve kalınlıklarıdır. Seçenek özgürlüğünün bu denli geniş olduğu bir ürün grubunda tasarımlar arasında farkların davacı tasarımına yenilik ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik niteliği kazandırmadığı düşünülmektedir. Bu tespit, mahkememizce daha önce aldırılan birinci ve ikinci bilirkişi raporu ile uyumludur.
Dava konusu 2019/01042-11 sıra numaralı davacı tasarımı ile redde mesnet 2018/04209-7 sıra numaralı davalı tasarım karşılaştırıldığında;
Davacı ve davalı tasarımları yatak ve başlık ürünlerine ait olup, bu ürün grubu için seçenek özgürlüğü oldukça geniştir. Her iki tasarımda da prizmatik formda yatak ünitesi, bunun ayak kısmına yerleştirilmiş açılı ayaklar, aşağıya doğru dikey inen kumaş üzerinde derin görünen çizgilere sahip başlıklar yer almaktadır. Tasarımlar arasındaki fark; ayak renkleri, davacı tasarımında başlık ünitesinin kenarlarının yukarıya doğru açılı yükselmesi ve davacı tasarımı başlık ünitesinin üst kısmının iç bükey bir eğime sahip olmasıdır. Seçenek özgürlüğünün bu denli geniş olduğu bir ürün grubunda tasarımlar arasında farkların davacı tasarımına yenilik ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik niteliklerini kazandırmadığı kannatine varılmıştır. Bu tespit, mahkememizce daha önce aldırılan birinci ve ikinci bilirkişi raporu ile uyumludur.
Dava konusu 2019/01042-12 sıra numaralı davacı tasarımı ile redde mesnet 2018/04209-2 sıra numaralı davalı tasarım karşılaştırıldığında;
Davacı ve davalı tasarımları komodin ürünlerine ait olup, bu ürün grubu için seçenek özgürlüğü oldukça geniştir. Tasarımların gövde yapıları, ayak yapıları, kulpların yuvarlak oluşu, kulp konumlandırmaları, çekmecelerinin konumlandırılmaları ve bu bileşenlerin genel biçimlendirilişleri benzerdir. Davacı tasarımında farklı olarak kulp dışa doğru bombeli iken davalı tasarımında düzdür, davacı tasarımında çekmece klapası düz iken davalı tasarımında 3 dilimli görünecek şekilde biçimlendirilmiştir, davacı tasarımında gövdelerin köşe birleşimleri bindirme şeklinde yapılmışken, davalı tasarımında gönye kesim şeklindedir. Seçenek özgürlüğünün bu denli geniş olduğu bir ürün grubunda tasarımlar arasındaki bahsedilen farklar, davacı tasarımına yenilik kriterlerini kazandırıyor olsa bile, bulunmuş olan benzerliklerin davacı tasarımının davalı tasarımının versiyonu olarak algılatma ihtimalinin yüksek olduğu ve bu sebeple bulunmuş olan farkların davacı tasarımının davalı tasarımı karşısında bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik niteliklerini kazanmasını sağlamadığı yani davacı tasarımında esin serbestisinin üzerinde bir benzerliğin yer aldığı kannatine varılmıştır. Bu tespit, mahkememizce daha önce aldırılan ilk bilirkişi raporu ile uyumlu, ikinci bilirkişi raporu ile farklıdır. Ancak; mahkememizce aldırılan 21/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davacıya ait bu tasarım, redde mesnet marka ile aynı değilse bile esinlenme serbestini aşacak şekilde redde mesnet marka ile benzerdir. Seçenek özgürlüğünün oldukça geniş olduğu bu ürün grubunda yukarıda yer verilen farklılıkların, tasarımları bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olmaktan kurtarmayacağı kanaatine varılmıştır. Bu hususta mahkememizce aldırılan bu bilirkişi raporunda, mahkememizce daha önce aldırılan iki ayrı bilirkişi raporu arasındaki çelişki, taraf ve mahkeme denetimine elverişli olarak giderilmiştir.
Dava konusu 2019/01042-14 sıra numaralı davacı tasarımı ile redde mesnet 2018/04209-4 sıra numaralı davalı tasarım karşılaştırıldığında;
Davacı ve davalı tasarımları yemek masası ürünlerine ait olup, bu ürün grubu için seçenek özgürlüğü oldukça geniştir. Her iki tasarım genel biçimlendirilişleri itibari ile son derece benzerdir. Her iki tasarımın ayak yapıları, tabla yapıları, ayaklarının tabla ile birleşim açıları, ayak ve tabla arasında antrasit renkte şerit bulunması benzerdir. Aralarındaki fark; davacı tasarımında 2 adet açılı konumlandırılmış şerit olması, davalı tasarımında ise düz inen 3 adet şerit bulunmasıdır. Seçenek özgürlüğünün bu denli geniş olduğu bir ürün grubunda tasarımlar arasında farkın davacı tasarımına yenilik ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik niteliklerini kazandırmadığı düşünülmektedir. Bu tespit, mahkememizce daha önce aldırılan birinci ve ikinci bilirkişi raporu ile uyumludur.
Dava konusu 2019/01042-16 sıra numaralı davacı tasarımı ile redde mesnet 2018/04209-6 sıra numaralı davalı tasarım karşılaştırıldığında;
Davacı ve davalı tasarımları TV ünitesi ürünlerine ait olup, bu ürün grubu için seçenek özgürlüğü oldukça geniştir. Her iki tasarım da konsol, raf ve asılı dolap modüllerinden oluşmakta ve modüllü yapı sektörde kullanılagelen nitelikte olduğu için beklendik olarak görülebilmektedir. Davacı tasarımında davalı tasarımına ayniyet derecesinde benzer bir raf modülü kullanılmıştır. Yine her iki tasarımda da konsol ünitesi prizmatik yapıdadır, gövde altında aşağıya doğru eğimli inen ayaklar bulunmaktadır, 4 bölümlü olarak tasarlanmıştır ve bölümlendirmeler yerleri farklı olsa da benzer şekilde biçimlendirilmiştir. Aralarındaki farklar; çekmece ve üstü açık bölüm davacı tasarımında ortada yer alırken davalı tasarımında sağa alınmış olması, kapaklı modüllerin davacı tasarımında sağ ve sol olmak üzere iki kenara konumlandırılmışken davalı tasarımında solda birlikte konumlandırılması, davacı tasarımında antrasit şeritler çekmece klapasında kullanılmışken, davalı tasarımında kapak modüllerinde kullanılmış olması, davacı modülünde gövde altında ayak birleşim yerlerinde baza kullanılmışken davalı modülünde kullanılmamış olması ve davacı modulünde kullanılan kulpların dışa doğru bombeli yapısı bulunurken davalı modülünde düz yapıda olmasıdır. Asılı dolap ünitesine bakıldığında ise her iki tasarımda da antrasit renkli şeritler kullanıldığı, bu kapağın alt veya üstünde açık dolap bölümü olduğu görülmektedir. Davacı tasarımında diğer bölüm de kapaklı ve açık dolap şeklinde kurgulanmışken davalı tasarımında diğer bölüm açık raf şeklinde kurgulanmıştır. Davacı tasarımında antrasit şeritler yatay kullanılmışken davalı tasarımında dikey olarak kullanılmıştır. Tasarımlar arasındaki bahsedilen farklar davacı tasarımına yenilik kriterlerini kazandırmaktadır. Seçenek özgürlüğünün bu denli geniş olduğu bir ürün grubunda bulunan farklar büyükmüş gibi görünse de ana tasarım çizgisi açısından bulunmuş olan benzerliklerin davacı tasarımının davalı tasarımının versiyonu olarak algılatma ihtimalinin yüksek olduğu ve bu sebeple bulunmuş olan farkların davacı tasarımının davalı tasarımı karşısında bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik niteliklerini kazanmasını sağlamadığı yani davacı tasarımında esin serbestisinin üzerinde bir benzerliğin yer aldığı kanaatine varılmıştır. Bu tespit, mahkememizce daha önce aldırılan ilk bilirkişi raporu ile uyumlu, ikinci bilirkişi raporu ile farklıdır. Ancak; mahkememizce aldırılan 21/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davacıya ait bu tasarım, redde mesnet marka ile aynı değilse bile esinlenme serbestini aşacak şekilde redde mesnet marka ile benzerdir. Seçenek özgürlüğünün oldukça geniş olduğu bu ürün grubunda yukarıda yer verilen farklılıkların, tasarımları bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olmaktan kurtarmayacağı kanaatine varılmıştır. Bu hususta mahkememizce aldırılan bu bilirkişi raporunda, mahkememizce daha önce aldırılan iki ayrı bilirkişi raporu arasındaki çelişki, taraf ve mahkeme denetimine elverişli olarak giderilmiştir.
Dava konusu 2019/01042-19 sıra numaralı davacı tasarımı ile redde mesnet 2018/04209-7 sıra numaralı davalı tasarım karşılaştırıldığında;
Davacı ve davalı tasarımları yatak ve başlık ürünlerine ait olup, bu ürün grubu için seçenek özgürlüğü oldukça geniştir. Her iki tasarımda da prizmatik formda yatak ünitesi, bunun ayak kısmına yerleştirilmiş açılı ayaklar, aşağıya doğru dikey inen kumaş üzerinde derin görünen çizgilere sahip başlıklar yer almaktadır. Tasarımlar arasındaki fark; ayak ve yatak çerçecevesi renkleri, davacı tasarımında ayakların metal olmasıdır. Seçenek özgürlüğünün bu denli geniş olduğu bir ürün grubunda tasarımlar arasında farkların davacı tasarımına yenilik ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik niteliklerini kazandırmadığı kannatine varılmıştır. Bu tespit, mahkememizce daha önce aldırılan birinci ve ikinci bilirkişi raporu ile uyumludur.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; mahkememizce aldırılan 21/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporu ile; mahkememizce daha önce aldırılan iki ayrı bilirkişi raporu arasındaki çelişkilerin gerekçesi belirtilmek suretiyle giderildiği, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; dava konusu reddedilen tasarım ürünleri bakımından seçenek özgürlüğünün oldukça geniş olduğu, seçenek özgürlüğünün geniş olması hali ile birlikte dava konusu tasarımlar ile redde mesnet alınan tasarımlar bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karşılaştırıldıklarında genel izlenim itibariyle benzer oldukları anlaşıldığından; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 14,90 TL vekalet harcı, 357,80 TL posta, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 10,91 TL dosya kapağı masrafı olmak üzere toplam 4.972,41 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 22,70 TL vekalet harç sarfiyatı, 815,71 TL bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 838,41 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı kurum vekilinin ve davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza