Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/444 E. 2021/204 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/444 Esas
KARAR NO : 2021/204

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ : 04/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 03/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … numaralı marka başvurusunun TÜRKPATENT tarafından re’sen yürütülen inceleme neticesinde SMK m. 5/1-ç hükmü uyarınca 2012/56159 numaralı marka gerekçe gösterilerek 09, 42 ve 45. sınıflar bakımından reddedildiğini, bu karara yapılan itiraz neticesinde 2019-M-527 sayılı YİDK kararı ile başvurunun reddedilen sınıflar bakımından yayınlanmasına karar verildiğini, belirtilen yayın üzerine davalı şirket tarafından 2016/57118, 2016/56079, 2016/17308 numaralı markalar gerekçe gösterilerek itiraz edildiğini, bu itirazla ilgili olarak dava konusu yapılan YİDK kararıyla müvekkilinin başvurusu ile 2016/57118 ve 2016/56079 sayılı marka arasında karıştırılma ihtimali olduğu belirtilerek başvurunun reddine karar verildiğini, dava konusu yapılan bu kararın eksik bir inceleme sonucu olduğunu, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal açıdan benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin markasında stilize harflerin ve renk unsurlarının olduğunu, müvekkilinin markasında birden fazla kelime unsuru bulunduğunu, birden fazla kelime unsuru içeren markalarda kelime unsurlarından sadece birisinin aynı olmasının markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu anlamına gelmeyeceğini, müvekkilinin markasının SMK m. 5/1-ç gerekçesiyle reddedilmesi üzerine yaptıkları itirazla verilen 2019-M-527 sayılı YİDK kararında müvekkilinin markasında yer alan “O” ve “A” harflerinin stilize edilişi ile redde mesnet alınan markadaki “Y” harflerinin stilize edilişinin ortaya çıkardığı ayırt edicilik ve farklılığın yeterli görüldüğünü, aynı markaya ilişkin böyle bir karar mevcutken dava konusu YİDK kararında belirtilen markalar bakımından müvekkilinin markası ile ayırt edici hiçbir farklılık bulunmadığının ileri sürülmesinin abesle iştigal olacağını, söz konusu iki YİDK kararı arasında açık çelişki bulunduğunu ve bu durumun dava konusu kararı hukuken sakat hale getirdiğini, TÜRKPATENT nezdinde tescilli ve “…” ibaresini barındıran birçok marka başvurusu/tescilinin bulunduğunu beyan ederek; 30.09.2019 tarih ve … sayılı YİDK kararının iptaline, … numaralı marka başvurusunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili 19/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının markası ile davalının redde mesnet markaları karşılaştırıldığında ortalama tüketici nezdinde, markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde benzerlik bulunduğunu, somut olay incelendiğinde başvuru ile itiraz gerekçesi 2016 57118, 2016 56079 sayılı markaların asli/bağımsız ayırt edici unsuru olan “…” ibaresini aynen ve asli ayırt edici unsur olarak içermesinden dolayı markaların görsel, işitsel ve kavramsal yönden benzer olduklarını, ilgili tüketicilerin başvuru markası ile redde gerekçe gösterilen markaları bütüncül algı çerçevesinde aynı ticari kaynaklardan gelen birbirine benzer markalar olarak algılayabileceğini, itiraz gerekçesi 2016/17308 sayılı tescil ücretinin süresinde ödenmemesi sebebiyle hükümden düştüğünün tespit edildiğini, davacının 2019-M-527 sayılı YİDK kararından hareketle itiraz gerekçesi markaların da benzemediği yönündeki iddiasının kabul edilmediğini, SMK m. 6/1 hükmü kapsamında yapılan inceleme ile SMK m. 5/1-ç hükmü kapsamında yapılan incelemenin sınırlarının farklı olduğunu, SMK m. 6/1 kapsamına giren her durumun SMK m. 5/1-ç kapsamına girmeyeceğini, SMK m. 6/1 hükmünün sınırlarının SMK m. 5/1-ç hükmündekinden daha geniş olduğunu, her markanın özgünlük derecesi, tasarımı, tescile konu mallar/hizmetlerin ve bu mal ve hizmetlerin tüketici grubunun özellikleri, markanın tescil kapsamındaki mal/hizmetler üzerindeki ayırt edici niteliği gibi unsurlar açısından kendine özgü özellikler taşıdığından ve ancak tüm bu unsurların birlikte değerlendirilmesi sonunda tescil başvurusuna ilişkin karar oluşturulabildiğinden dilekçede başka marka başvurularına ilişkin verilen kararların dava konusu itirazın değerlendirilmesinde dayanak gösterilmesinin haklı bulunmadığını, YİDK kararının usule ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Enerji Ar-Ge Mühendislik Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili 21/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taraf markaları arasında işaretsel benzerliğin Kurum kararında kabul gördüğünü ve kararın bu yönüyle haklı olduğunu, müvekkiline ait tescilli markalar, alan adı ve ticaret unvanının aynı şekilde davacı marka başvurusu içerisinde yer aldığını, tüketicilerin markaları karıştıracağını, müvekkiline ait markaların ayırt ediciliği yüksek markalar olduğunu ve sektöründe tanınmış olduğunu, markanın birebir aynısının başka bir başvuru içerisinde geçmesinin hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, her ne kadar bu husus YİDK kararında kabul edilmese de tanınmış marka benzerinin marka başvurusu konusu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu yönde emsal kararlar bulunduğunu, dava konusu edilen durumda davacı şirkete ait başvuru konusu ibare ile müvekkiline ait markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve iltibas tehlikesini ortadan kaldıracak bir durum bulunmadığını, bu nedenle Kurum kararının aksine ileri sürülen iddiaların reddi ile açılan davanın reddi gerektiğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının gerek davacının itirazlarının reddi bakımından, gerekse davalı şirketin itirazının kabulü bakımından hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … sayılı “Şekil+…-otomasyon&bilişim teknolojileri” ibareli marka başvurusu ile redde mesnet alınan 2016/57118 ve 2016/56079 sayılı markalar arasında davaya konu emtialar bakımından 6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü bağlamında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, markaları oluşturan işaretlerin benzer olup olmadıkları hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyası tetkik edildiğinde:
a) 26.08.2018 tarihinde yapılan dava konusu marka başvurusunda 09 / 28 / 35 / 42 / 45. sınıf için tescil talebinde bulunulmuştur.
b) Başvurunun ilk incelemesi üzerine 2012 56159 sayılı “…” markası mesnet gösterilerek SMK m. 5/1-ç’de düzenlenmiş olan mutlak tescil engeli gerekçesiyle kısmi red kararı verilmiştir. Söz konusu karara başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz üzerine 25.01.2019 tarih ve 2019-M-527 sayılı YİDK kararıyla başvuru sahibinin itirazı kabul edilerek, başvurunun kısmi red kararına konu edilen mallar ve hizmetler için de yayımlanmasına karar verilmiştir.
c) Başvurunun yayımına davalı şirket tarafından 20.03.2019 tarihinde itiraz edilmiştir . İtiraz gerekçeleri; “benzerlik/karıştırılma ihtimali (6/1)”, “diğer fikri haklar veya kişi hakları (6/6)” ve “kötü niyet (6/9)” olarak belirtilmiştir. Dayanak yapılan benzer markalar; 2016/57118, 2016/56079 ve 2016/17308 numaralı markalardır. İtiraza ilişkin açıklamalarda muterizin ticaret unvanı ile başvuru sahibinin markası arasında iltibas tehlikesi bulunduğu, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu, başvuru sahibinin kötü niyetli olduğu üzerinde durulmuştur.
d) Yayıma itiraza karşılık olarak başvuru sahibinin sunduğu karşı görüşlerde; dava aşamasındaki iddalarla aynı yönde beyanlarda bulunulmuştur.
e) Muteriz davalı şirketin itirazı, Markalar Dairesi Başkanlığı (MDB) tarafından haksız bulunarak reddedilmiştir.
f) MDB kararına karşı muteriz davalı şirket tarafından 17.07.2019 tarihinde itiraz edilmiştir. İtiraza ilişkin gerekçe, dayanak ve açıklamalar; yayıma itiraz aşamasındakilerle aynı yöndedir. Ayrıca başvuru sahibinin muterizin itirazlarına ve markalarının bir kısmının reddedilmesine karşın “…” ibareli mükerrer marka başvuruları yapmasının kötü niyetli olduğu da belirtilmiştir.
g) Başvuru sahibi tarafından MDB kararına 29.07.2019 tarihinde itiraz edilmiştir. Açıklamalar, öncekilerle aynı yönde olup MDB tarafından sınıfsal farklılıktan dolayı karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle verilen red kararına gerekçesi nedeniyle itiraz edilmiştir. 16.09.2019 tarihinde ise aynı mahiyetteki açıklamalar ile muterizin karara itirazına karşı görüş sunulmuştur.
h) Karara itirazın incelenmesi üzerine verilen ve dava konusu yapılan 30.09.2019 tarih ve … sayılı YİDK kararında; başvuru sahibi tarafından yapılan itirazın reddine, muteriz tarafından yapılan itirazın kısmen kabulü ile; “09. SINIF: Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). 42. SINIF: Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi.” mal ve hizmetlerinin başvurudan çıkartılmasına karar verildiği, redde mesnet olarak; 2016/56079 ve 2016/57118 sayılı markaların gösterildiği, red gerekçesinin SMK m.6/1 hükmüne dayalı olduğu, diğer muteriz itirazlarının ise reddine karar verildiği, bu kararın davacı marka vekiline 03.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; Davacıya ait … sayılı marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan “SINIF KODU 09: Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). SINIF KODU 42: Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi.” mal ve hizmetleri ile redde mesnet alınan 2016/57118, 2016/56079 sayılı markalar kapsamındaki 9 ve 42.sınıfta yer alan mal ve hizmetler arasında AYNİYET bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu “Şekil+…-otomasyon&bilişim teknolojileri” ibareli marka başvurusunda yer alan, “otomasyon&bilişim teknolojileri” ibaresi, çok daha küçük punto ile arka planda kalacak şekilde ve tescil başvurusunun reddedildiği mal veya hizmetler bakımından herkesin kullanımına açık sözcüklerden oluşmaktadır. Bu nedenle “otomasyon & bilişim teknolojileri” ibaresi, başvuru markasında tali unsur durumundadır. Başvurunun asli unsuru … ibaresi olup, “O” ve “A” harfleri dairesel veya çizgisel şekil unsurları ile oluşturulmuştur. Söz konusu şekil unsurları, harflerin karakteri ile uyumlu olup ilgili tüketici nazarında “O” ve “A” harflerinin algılanmasına engel olmayacak niteliktedir.
Redde mesnet 2016/57118 tescil numaralı markada “O” harfini temsil eder şekil unsuru ile birlikte … TECH ALD sözcükleri bulunmaktadır. … ibaresi TECH ibaresi ile birlikte daha büyük puntolarda, üst satırda ve kalın olarak oluşturulmuştur. Bu nedenle redde mesnet işbu markada sözcük unsurlarından … ibaresinin ön planda olduğu, aynı puntoda ve bu sözcüğün hemen yanında yer alan “tech” ibaresi “teknoloji / technology” sözcüğünün kısaltması olup çekişme konusu mal veya hizmetler için herkesin kullanımına açık bir ibaredir.
Redde mesnet alınan 2016/56079 tescil numaralı markada kağıttan uçak yahut yatık vaziyette “A” harfini temsil eden şekil unsurunun yanında üstte daha küçük puntolarla … TECH ve altta çok daha büyük puntolarla koyu harflerle ALD ibaresi yer almaktadır. Bu markada ALD ibaresi ön plandadır. Bununla birlikte markadaki … ibaresi her ne kadar daha küçük puntoda olsa da bütünsellik ilkesi kapsamında markasal etki de oluşturması nedeniyle ilgili tüketici bakımından algılanacak unsurlar arasındadır.
Dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet markalar karşılaştırıldığında; Markalar arasında aynılık bulunmadığı gibi ayırt edilemeyecek derecede benzerlik de bulunmadığı, zira SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca aynılık/ayırt edilemeyecek derecede benzerlikten söz edilmesi için, ilgili tüketici kesiminin hemen ve ilk bakışta, başkaca bir araştırmaya gerek kalmaksızın, markaların aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer oldukları yönünde bir algının oluşması gerektiği, ancak karşılaştırılan markaların farklı renk, şekil ve kelime unsurları içermeleri nedeniyle markalar arasında SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca aynılık/ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğundan söz edilemeyeceği, ancak aynı sonuca SMK m.6/1 hükmü uyarınca yapılacak inceleme neticesinde ulaşılamadığı, zira; markalar arasında şekil, renk ve başkaca kelime unsurlarından kaynaklı farklılıklar bulunsa da, markalar arasında somut ayırt edici niteliği haiz “…” kelimesinin müşterek olarak bulunduğu, bu ibarenin markaların esaslı unsuru veya esaslı unsurlarından birini oluşturduğu, bu hale göre; daha önce redde mesnet markaları gören, işiten, bu markalı 9 ve 42.sınıfta yer alan mal ve hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu markayı aynı mal ve hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu mal ve hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı redde mesnet markalardan biri ya da redde mesnet markaların serisi niteliğinde bir marka olarak varsayabileceği, markalar kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı olması olgusunun, tüketicinin bu şekilde bir yanılsamaya düşme ihtimalini arttırdığı, dava konusu marka başvurusunun, iltibas tehlikesini bertaraf edecek düzeyde redde mesnet markalardan farklılaştığının söylenemeyeceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, bu nedenle karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 95,20 TL harç, 356,00 TL posta, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.851,20 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Enerji Ar-Ge Mühendislik Tic. ve San. Ltd. Şti’nin yapmış olduğu 16,30 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Enerji Ar-Ge Mühendislik Tic. ve San. Ltd. Şti’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı kurum vekili, davalı şirket vekilinin yüzüne karşı HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/06/2021

Katip …
E imza

Hakim …
E imza