Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/424 E. 2021/88 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/424 Esas – 2021/88
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/424 Esas
KARAR NO : 2021/88

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali – Tasarımın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali – Tasarımın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 02/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın … sayılı çoklu tasarım başvurusunun …/ 3, 4, 5 ve 6 sayılı tasarımlar yönünden başka bir itiraz nedeniyle reddedildiğini ancak 1 ve 2 sayılı tasarımların tescilinin devamına karar verildiğini, söz konusu tasarımların bütün olarak bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yeni ve ayırt edici olmadığını, müvekkilinin dayanak tasarımları karşısında belirgin bir fark taşımadığını, zaten anılan tasarımların birbirlerinin versiyonları şeklinde oluşturulduğunu, örneğin 1 numaralı tasarım ile 2 numaralı tasarım arasında sadece dolabın üst kısmında yer alan kanopi kısmı açısından fark bulunduğunu, iptal edilen 3,4,5 ve 6 numaralı tasarımlarda da bu detayın mevcut olduğunu, tek farkın tekmelikler açısından mevcut olduğunu iddia ederek; … ve 2 sıra numaralı tasarımlar açısından verilen … sayılı YİDK kararının iptali ile ilgili tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 07/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının itirazına mesnet gösterdiği tasarımlar ve faydalı modeller ile diğer davalının tasarımları arasında sadece ayrıntılarda farklılıklar değil, genel görünümde farklılık bulunduğunu, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Soğutma Makinaları San. ve Tic. A.Ş. vekili 21/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 1 ve 2 numaralı tasarımların dayanak gösterilen tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olduğunu, 1 nolu tasarımda aydınlatma içeren kanopilerin dolap içerisinde gövdeye monteli olduğunu, 2 nolu tasarımda ise kanopilerin kapıya monte edildiğini, bu farklılığın tasarımları da birbirinden farklılaştırdığını, diğer tasarımlarda bu farklara ek olarak ayrıca ızgara kısımları, cam profil köşe kısımları bakımından farklılıkların mevcut olduğunu, soğutucu/dondurucu dolaplar bakımından tasarımcının özgürlük alanının kısıtlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.77 hükmüne göre açılan Tasarımın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;Davalı kurumun tesis ettiği 2019-T-722 sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait 2018/07462/1, 2 nolu çoklu tasarımların başvuru tarihi itibari ile mutlak anlamda yeni ve ayırt edici olup olmadıkları, tasarım koruması kapsamında kalıp kalmadıkları, hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, hükümsüzlüğe mesnet dokümanlar celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin 11.12.2018 tarihinde 2018/07462 sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, Tasarımlar Dairesi Başkanlığı’nın 09.01.2019 tarihli 308 sayılı Resmi Tasarım Bülteni’nde başvurunun yayımlandığı, davacının 01.04.2019 tarihli dilekçesi ile …, 2015/06018-1-1, 2017/06492-13, 2017/06492-7, 2018/06710-2-1, 2018/06556-4, 2015/05815-7, DM/091514-4, 2016/04131-5, 2018/07090-1, 2018/07090-3 ve 2018/07090-9 sayılı faydalı model ve tasarımları mesnet göstererek yayına itiraz ettiği, davalı şirket tarafından 22.05.2019 tarihli karşı görüş dilekçesi ibraz edildiği, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun dava dışı … Klima San ve Tic AŞ.’nin itirazı üzerine … sayılı kararı ile; “İtirazın kısmen kabulüne ve …/ 3,4,5 ve 6 sıra numaralı tasarımların tescilinin iptaline ve … ve 2 sıra numaralı tasarımların tescilinin devamına” şeklinde oybirliği ile karar verdiği, davalı şirketin itirazı üzerine … sayılı kararı ile; “İtirazın reddine ve … ve 2 sıra numaralı tasarımların tescilinin devamına oybirliği ile karar verilmiştir. Bununla birlikte, …/3, 4, 5 ve 6 sıra numaralı tasarımların tescili yapılan bir başka itiraz üzerine Kurulun aynı tarih ve … sayılı kararı ile iptal edilmiş durumdadır” şeklinde karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 03.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur .
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır.
6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “yeni” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, Türkiye’de veya dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Tasarım (dizayn) bütünüyle bir süreci içerir ve düşüncede ilk şekillenişinden üretim aşamasına kadarki evrede işlevsel uygunluk, ergonomik koşullar, üretim biçimi, kullanılan teknoloji, maliyet, talebin türü vb hususları kapsar. Sonuçta kullanıcısına form ve malzeme olarak yansır ve malzeme ve işlevine göre nitelenir; ya da üretim biçimine göre veya malzemesine göre; nihayet hem form, hem malzemesine ve işlevine göre nitelendirilir.
Tasarım iki veya üç boyutlu olabilir. Tasarım estetik ve/veya işlevsel de olabilir. Kanun kapsamında korunması için yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması gereklidir. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez. Yine 58/4-c. bendine göre, “Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri koruma kapsamı dışında kalmaktadır.”
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, itiraza mesnet gösterilen dokümanlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu tasarımların soğutucu mahiyette dolaplara ilişkin olduğu görülmektedir. Bu mahiyetteki soğutucu dolaplar çeşitli ürünlerin ve özellikle de şişeli içeceklerin gerek evde gerekse de cafe, bar, restoran gibi işletmelerde veya market, bakkal, süpermarket, tekel gibi satış noktalarında soğuk olarak muhafaza edilmesi için tasarlanan bir nevi mobilya ürünleridir. Buzdolabı, soğutucu, derin dondurucu ve hatta çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın gibi genel tabiriyle beyaz eşya olarak tabir edilen tasarımlar yönünden dikdörtgen prizma şeklinde meydana getirilen formlar, mutat olup tasarımın, ürünlerin yerleştirilmesi için raf/raflar, kapak yapısı ve yine içerisindeki motor yapısı yönünden havalandırma ızgarasına sahip olması gerekliliği dışında teknik bir zorunluluğu ise bulunmamaktadır. Bununla birlikte ürüne ilişkin tasarımsal katkıların genelde bu mutat form üzerinden kapak yapısı (tek kapaklı, çift kapaklı, tamamen cam yapılı, yarı cam yapılı vs.), kulp yapısı, havalandırma ızgaraları, raf yapıları gibi unsurlar yönünden mevcut olduğu ve dolapların bu unsurlar bakımından birbirlerinden farklılaşmalarının mümkün olduğu, kimi tasarımsal çalışmalarda ise dolap yapılarının da özgün nitelikte tasarlandığı düşünülmektedir. Dolayısıyla anılan tasarımlar açısından seçenek özgürlüğünün mevcut olduğu noktasında bir tereddüt bulunmamakla birlikte bilirkişi raporunda emsal olarak yer verilen ürün örneklerinden de görülebileceği dikdörtgen prizma şeklindeki form yapısı bu mahiyetteki soğutucular için tüm dünyada mutat ve tercih edilen temel form yapısıdır. Ancak dava konusu tasarımlar açısından uygulamada çeşitlilik gösteren tasarımsal faaliyetler mevcut olup yine mutat birtakım uygulamalar bulunmakla birlikte seçenek özgürlüğünün bu anlamda sınırlı olmadığı yorumunda bulunulması da mümkündür.
Somut olayda, bilgilenmiş kullanıcının, bu tasarımların kullanım alanının bulunduğu bar, restaurant, cafe, market, tekel gibi yerlerde çalışan bir kimsenin olabileceği düşünülmektedir.
İtiraza mesnet 2017 06492 7 ve 13 sıra sayılı tasarımlar, dava konusu tasarımlardan üst kanopi yapıları, alt ızgara yapıları bakımından somut ve bariz farklılıklar içermeleri nedeniyle (7 sayılı tasarımda kanopi yapısı olmadığı gibi alt ızgara birbirine paralel şekilde konumlandırılmış , 13 numaralı tasarımda ise var olan kanopi yekpare şekilde iki dolap kapağının birden üzerinde konumlandırılmıştır) bir farklı olup ayrıca mesnet tutulan tasarımlarda da, dava konusu tasarımlardaki gibi destek ayakları görülmemektedir. Bu bağlamda taraf tasarımlarının bütünsel algıları, bilgilenmiş kullanıcı açısından bir benzerlik teşkil etmeyecektir.
Benzer şekilde 2018 06556/4 sayılı tasarım da ızgara ve kanopi yapıları bakımından farklılık oluştuğu gibi ayrıca dolap formunda kanopi ve ızgara bölümlerinin dışa sivriltilmiş prizmatik bir yapılanmanın yaratıldığı, bu haliyle dolabın da genel kompozisyonu itibariyle dava konusu tasarımlardan yeterince farklılaştığı görülebilmektedir. Hal böyleyken anılan tasarımın da bütünsel algıda, dava konusu tasarımlardan ilk bakışta uzaklaştığı görülmektedir.
2015 05815/7 sayılı tasarımın ise dikdörtgen form yapısının köşelerinin yuvarlatıldığı, tasarımın ön kısmında görünen bir kanopi yapısının olmadığı, yine alt ızgara yapınsın panjurlu bir şekilde oluşturulduğu, kapak üzerinde bir kulp yapısının bulunmadığı, kapak ve alt ızgara bölümünün, dava konusu tasarımlardaki gibi somut iki ayrı bölüm gibi meydana getirilmediği görülmektedir. Yine mesnet tasarımda, gövdenin alt kısmında destek ayakları bulunmamakta ve gövde zemine üzerine oturmaktayken, dava konusu tasarımlarda gövdenin ön ve arka kısmında köşelere yerleştirilmiş ayakları bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda anılan tasarımın da bütünsel algıda, dava konusu tasarımlardan ilk bakışta uzaklaştığı görülmektedir.
2015 06018 /1 sayılı tasarımda yine kanopi yapısı olmadığı gibi ızgara yapılanmasının dava konusu tasarımlardakinden farklı olarak yanyana konumlandırılmış iki ayrı bölmeli şekilde değil, yekpare bir panjurlu yapı halinde dolabın tüm alt gövdesini enlemesine kapsayacak şekilde tasarlandığı, bu ızgara üzerinde ayrıca küçük bir kontrol paneli görselinin de yer aldığı görülebilmektedir. Bu bağlamda anılan tasarımın da bütünsel algıda, dava konusu tasarımlardan ilk bakışta uzaklaştığı görülmektedir.
2018 06710/1 sıra sayılı tasarımda ürünün ön bölümünde, tüm kapak ve ızgara yapısını çerçeveleyen bir aydınlatma yerleştirilerek kapak ve alt ızgara arasında tümleşik bir algı yaratıldığı, halbuki dava konusu tasarımlarda kapak ve ızgara yapılanmaları bağımsız iki bölge algısı yarattığı, her ne kadar kanopi, kulp ve ızgara yapıları benzerlik göstermekte ise de bu unsurların tek başına tasarımların benzerliği açısından bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yeterli olmayacağı, kaldı ki mesnet tasarımda ayrıca sağ alt ızgara delikleri üzerine yerleştirilmiş bir kontrol panelinin bulunduğu da görülebilmektedir. Bu bağlamda anılan tasarımın da bütünsel algıda, dava konusu tasarımlardan ilk bakışta uzaklaştığı görülmektedir.
Son olarak …. -2 sayılı tasarım açısından tasarımın kanopi, kapak ve delikli ızgara yapısı bakımından dava konusu tasarımlara benzer olduğu, gövde ve ızgara yapılarının bağımsız iki bölüm olarak algılanabilir olduğu görülmektedir. Yine her iki taraf tasarımda da destek ayakları mevcuttur. Mesnet tasarımda kulp yapısı, dava konusu tasarımlardakine benzer olmakla birlikte daha uzun yapılı olduğu gibi kanopi yapısı da daha dardır. Ayrıca dava konusu tasarımlar ızgaranın etrafı çerçeve ile sınırlandırılmışken, mesnet tasarımda böyle bir sınırlandırma bulunmamaktadır. Tüm bu ortak unsurlar ve farklılıklar bir bütün olarak değerlendirildiklerinde ise tasarımların sahip oldukları farklılıklar, tasarımları aynı olmadan çıkarmakta ise de bilgilenmiş kullanıcı algısında birbirleri karşısında ayırt edici olarak değerlendirilmeleri için yeterli olmayacağı, başka bir deyişle … sayılı tasarım ile dava konusu … ve 2 sıra numaralı tasarımların hitap ettiği bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer oldukları tespit edilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kabulü ile … sayılı YİDK kararının davacının itirazının reddine ilişkin kısmının iptaline, dava konusu … ve 2 sıra numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı YİDK kararının davacının itirazının reddine ilişkin kısmının İPTALİNE,
2-Dava konusu … ve 2 sıra numaralı tasarımların HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
3-6769 sayılı SMK m.79/4 hükmü gereği hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen TÜRKPATENT’e gönderilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 111,50 TL harç, 2.048,00 TL bilirkişi ücreti, posta, tebligat masrafına esas olmak üzere toplam 2.159,50 TL yargılama giderinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … Soğutma Makinaları Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılan 7,80 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı kurum vekili, davalı şirket vekilinin yüzüne karşı HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2021