Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/417 E. 2021/303 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/417 Esas
KARAR NO : 2021/303

DAVA : Asli Talep: Franchise Sözleşmesi’nden Kaynaklı Alacak / Fer’i Talep: Marka Hakkı İhlâlinden Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 14/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Asli Talep: Franchise Sözleşmesi’nden Kaynaklı Alacak / Fer’i Talep: Marka Hakkı İhlâlinden Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 29/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … numara ile tescilli “…” markasının sahibi olduğunu, müvekkil ile davalı şirket arasında Mayıs 2018 tarihli belirsiz süreli franchising sözleşmesi yapıldığını, sözleşme uyarınca davalı şirketin “…Çankaya/ANKARA” adresinde faaliyetine başladığını, müvekkili ile davalı arasındaki franchising sözleşmesi metin halinde mevcut olup imza altına alınmadığını, ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.12/1 hükmü uyarınca sözleşmelerin geçerliliğinin aksi öngörülmedikçe herhangi bir şekle tabi olmadığını, franchising sözleşmelerinin kanunla düzenlenmeyen atipik sözleşmelerden olduğunu, kanuni şekil şartının bulunmadığını, dava konusu olayda da; müvekkili şirketin yetkilisi ile davalı şirketin yetkilisinin mailleşme yoluyla haberleşerek mail üzerinden franchise sözleşmesinin değişikliklerini yapıp sözleşmeye son şeklini verdiklerini, böylece sözleşmeyi birlikte var ettiklerini, Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile yapılan delil tespiti neticesinde davalı şirkete ait işyerinde … markasının kullanıldığının tespit edildiğini, tek başına bu durumun dahi davacı ve davalı arasında franchise sözleşmesinin kurulmuş olduğunu gösterdiğini, müvekkili ile davalı arasında yasal olarak kurulmuş franchise sözleşmesinin 10.2-a maddesinde isim kullandırma bedeli olarak 100.000,00 TL’nin davalı tarafından Eylül 2018 tarihinden itibaren 10 eşit taksitte müvekkil şirkete ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin “Ödemelerin Gecikmesi” başlıklı 10.4 maddesinde; bir taksitin iki haftadan fazla süreyle gecikmesi halinde kalan tüm taksitlerin muacceliyet kazanacağının kayıt altına alındığını, davalının isim kullandırma bedeline ilişkin olarak müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapmadığını, yine sözleşmenin mali konulara ilişkin kısmında; isim kullandırma, işletme hakkının kullandırılması, know-how ve sair hizmetler karşılığında franchise alan vasfını haiz davalı şirketin ilk yıl için 10.000,00 TL+KDV’lik royalty bedelini müvekkili şirkete nakit olarak ödeyeceği, geç ödeme halinde her ay için %10 aylık faiz işleyeceğinin belirlendiği, davalının aynen isim kullandırma bedelinde olduğu gibi royalty bedeline ilişkin de herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı şirket sözleşmeden doğan edimleri yerine getirmediğinden, edimleri yerine getirmesi amacıyla davalı şirkete Ankara 44.Noterliği’nin 21.12.2018 tarih 14324 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, sözleşme gereği ödemelerin yapılmaması durumunda tüm hukuki ve cezai yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, ancak gönderilen ihtarnameye rağmen davalı şirketin edimlerini yerine getirmediğini, yerine getirmemekte ısrar ettiği gibi müvekkiline ait markayı haksız bir şekilde kullanmaya da devam ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 12-c maddesinde; franchise veren müvekkil şirketin ihtara gerek kalmaksızın sözleşmeyi derhal ve tazminatsız olarak feshedebileceği hallerin belirtildiği, anılan sözleşme maddesinde sayılan hallerden biri de sözleşmenin 10.2 maddesinde yer alan eksiklik hali olduğunu, davalı şirketin sözleşmenin 10.2 maddesine aykırı hareket etmiş olması nedeniyle müvekkil şirket lehine derhal fesih hakkının doğduğunu, bu itibarla davalı şirkete gönderilen ihtarda verilen süre içinde ödemelerin yapılmamış olmasıyla söz konusu sözleşmenin bildirime gerek olmaksızın kendiliğinden fesholunduğunu, mahkemenin taraflar arasında geçerli bir franchising sözleşmesinin kurulmadığına kanaat getirmesi halinde, bu kez davalı şirketin müvekkil şirkete ait … markasını en başından beri haksız olarak kullanmaya başladığını sonucuna ulaşılacağını, böyle bir ihtimalde ise müvekkilinin haksız kullanımdan kaynaklı tazminat alacağının doğacağını, bu itibarla; her ne kadar hukuki anlamda usule uygun kurulmuş bir franchising sözleşmesi var olsa da, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda davalı şirketin, haksız markasal kullanımdan kaynaklı olarak miktarı bilirkişi raporuyla tespit edilecek maddi tazminatı ve 50.000,00 TL manevi tazminatın müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, tüm bu sözleşmeden doğan alacaklara ek olarak; müvekkili şirketin, davalı şirkete, franchising sözleşmesi kapsamında, menüde yer alan çeşitli türlerde alkollü içecek, tart çeşitleri, hamburger ekmeği ve köfte çeşitleri, ravioli, pizza hamuru, mantı, yemeklerde kullanılan soslar, peynir ve sair birçok ürün tedariğinde bulunduğunu, bunlara yönelik olarak davalı şirkete fatura kestiğini, fakat davalı şirketin bu ürünlere ilişkin bedelleri de müvekkili şirkete ödemediğini, menüde yer alan ürünleri tedarik faaliyetinin yanı sıra müvekkili şirketin, kendisine ait olan ses sistemini davalı şirkete vermek suretiyle davalı şirketin işletmesinde kullanacağı ses sisteminin var olmasını ve bu düzeneğin kurulmasını sağladığını, fesih durumunda olan sözleşme sebebiyle, esasında müvekkili şirkete ait olup da davalı şirketin işletmesinde kullanılan ses sisteminin sökülerek müvekkili şirkete aynen iade edilmesi gerektiğini, bunun mümkün olmaması halinde bilirkişi tarafından belirlenecek ses sistemi bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davalı şirketin kurucusu ve halen müdürü olan Alihan UNCU’nun sahte alkol üretimi ve satışı yaptığı iddiasıyla Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındığını, yapılan operasyonda 93,5 litre alkol, 16 litre etil alkol ve sahte içki üretiminde kullanılan malzemelerin ele geçirildiğini, söz konusu bu kötü durumun ulusal medyaya yansıdığını, adı geçen şahsın Ankara Barosu’na bağlı olarak avukatlık yaptığını, şahsın isminin biliniyor oluşu, … markası franchise şubesinin sahibi olduğunun da çevrede biliniyor oluşu hususları birlikte düşünüldüğünde; müvekkiline ait marka altında alkol satımı yapan bir işletmenin çevrede herkesçe bilinen işletmecisi hakkında, ele geçen yüksek miktarlarda kaçak alkolle birlikte kaçak içki ürettiğine dair haberlerin basına ve kamuoyuna yansıması, müvekkili şirketin yıllardır korumaya gayret ettiği markasını toplum nezdinde alaşağı edeceğini belirterek; öncelikle ihtiyati tedbir hükmü olarak; davalı şirketin banka hesaplarına ihtiyati tedbir uygulanmasına, müvekkiline ait markanın yer aldığı her türlü materyalin davalı şirketin işletmesinden tedbiren kaldırılmasına, davanın esası bakımından; franchise sözleşmesinden doğan franchise bedeli, royalty bedeli ve tedarik ürün bedelleri için şimdilik 50.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, mahkemenin sözleşmenin kurulmasına ilişkin aksi kanaatte olması halinde davalı şirketin haksız kullanımdan kaynaklı olarak miktarı bilirkişi raporuyla tespit edilecek maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, davalı şirketin işletmesinde kurulan ve müvekkili şirkete ait olan ses sisteminin müvekkiline aynen iade edilmesine, bunun mümkün olmaması halinde bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenecek bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 18/03/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürdüğü talep sonucunu somutlaştırarak; franchise bedeli olarak 40.000,00 TL, royalty bedeli olarak 5.000,00 TL ve tedarik ürün bedeli olarak 5.000,00 TL istemde bulunduğunu ileri sürmüştür.
Davacı vekili 07/07/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürdüğü talep sonucunu somutlaştırarak; ses sisteminin iadesi istemi bakımından harca esas değer olarak 500,00 TL belirtmiş ve peşin nispi harcı ikmal etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 06/01/2020 havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin açık olmadığını, talepler arasında bir terdit yaratılmamış olduğunu, manevi tazminat talebine ilişkin asgari bir miktar belirtilmemiş olduğunu, tedarik ürün bedelinin iadesi ve ses sisteminin iadesine ilişkin talepler konusunda mahkemenin görevsiz olduğunu, söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının yolladığı ihtara cevaben kendilerinin de davacıya ….yevmiye nolu ihtarı yolladıklarını, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, franchise sözleşmesinin sözlü olarak kurulduğunu, ancak bu sözleşmenin içeriğinin davacının iddia ettiği sözleşme içeriğinden farklı olduğunu, davacının kendisine e-posta ekinde yollamış olduğu sözleşme metnini müvekkilinin kabul etmediğini, bu nedenle anılan imzasız metindeki sözleşme şartlarının somut olayda uygulama alanı bulamayacağını, kararlaştırılan sözleşme içeriğinin davacının iddia ettiği içerikten farklı olduğunu, aralarındaki sözleşmeye göre beş yıllık franchise bedelinin 70.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin bu bedeli davacı şirket yetkilisi dava dışı Tevfik …’e ödemiş olduğunu, aralarındaki sözleşme uyarınca royalty bedelinin ancak işletmenin aylık cirosunun 250.000,00 TL’yi geçmesi halinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının söz konusu ciroya sadece ilk ay ulaşabildiğini ve bu ay için davacıya zaten ödeme yapmış olduğunu, sonraki aylarda ise bu ciro miktarına ulaşamadığından ödeme yapma yükümlülüğünün de doğmadığını, sözlü franchising sözleşmesi gereği davacı tarafından talep edilen her türlü ekipman, görsel, kıyafet, personel alımı ve tadilat işlerini müvekkilinin yaptırdığını, bunun için 700.000,00 TL masraf yaptığını, sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini ifa etmiş olduğu halde davacı şirketin personellerinin tedarikçilere, müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmenin feshedildiğine ilişkin sms, mesaj ve mail yolladıklarını, davacıya yolladıkları …. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile edimlerini eksiksiz yerine getirdiklerini belirttiklerini ve davacıdan tedarikçilere söz konusu türden mesaj ve mail göndermesini sona erdirmesini talep ettiklerini, ancak davacının bu fiillerine devam ettiğini ve müvekkilinin ticari faaliyetlerinin bu nedenle sekteye uğradığını, davacının franchising sözleşmesinden doğan edimlerini ifa etmediğini, menü değişikliğini ve ek organizasyonları müvekkiline bildirmediğini, müvekkili şirket yetkilisinin kaçak içki ürettiğine ilişkin çıkan haberlerin müvekkili şirketin adıyla anılmadığını, haberde adının baş harfleri gösterilen kişinin mesleğinin avukatlık olduğunu, müvekkili şirket ile ilişkisinin kamuoyu tarafından bilinmediğini, dava konusu marka ile de ilgisinin bulunmadığını, sözleşmenin tarafının adı geçen kişi değil, müvekkili şirket olduğunu, bu nedenle söz konusu haberden davacının markasının etkilenmesinin mümkün olmadığını, ortada bir itibar kaybı ya da zarar bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini; karşı dava bakımından ise, karşı davalıya ödenen 70.000,00 TL bedelin karşı tarafa gönderilen ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte, yine karşı yanın haksız ve hukuka aykırı faaliyetleri nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarara karşılık olarak 10.000,00 TL’nin ihtarnamenin karşı tarafa tebliği tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, franchise sözleşmesinden kaynaklı, içerisinde marka kullanım hakkını da barındıran karşılıklı alacak ve tazminat talepli istemlerine ilişkindir.
Karşı davada eksik peşin harç ikmal edilmediğinden, karşı dava işlemden kaldırılmış olup, süresi içinde eksik harç ikmal edilerek yenilenmediğinden iş bu dava dosyasından tefrik edilerek mahkememizin 2020/327 Esas sayısına kaydedilmiş olup, mahkememizin 25/11/2020 tarih 2020/327 Esas 2020/325 Karar sayılı kararı ile karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davayı görmeye mahkememizin ödevli olup olmadığı, taraflar arasında geçerli olarak kurulmuş bir franchise sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, geçerli olarak kurulan bir franchise sözleşmesi söz konusuyla, franchising sözleşmesini oluşturan asli edimlerin içeriklerinin nelerden ibaret olduğu, bu kapsamda taraf edimlerinin yerine getirilip getirilmediği, franchise sözleşmesinin davacı tarafça fesholunmuş sayılıp sayılmadığı, davacının, davalı taraftan franchise, royalty, ürün tedarik bedeli, ses sisteminin iadesi istemlerinde bulunup bulunamayacağı, franchise sözleşmesinin kurulmadığı ihtimalinde davacının davalıdan marka hakkı ihlalinden kaynaklı olarak maddi ve manevi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı olarak tebliğ edilmiş, sundukları deliller alınmış, Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası celp edilmiş, marka tescil belgesi, tarafların birbirlerine çektikleri ihtarnameler celp edilmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, tahkikat aşamasında mesnet … markasının davacı şirket tarafından …’a devredildiğinin tespit edilmesi üzerine HMK m.125/2 hükmü uyarınca …’a tebligat çıkartılarak yargılama hakkında muttali olması sağlanmış ve devralan davacı olarak UYAP kaydı yapılarak yargılama devam ettirilmiş, maddi vakıalar bakımından bilirkişi raporu aldırılmış ve 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, ibraz edilen deliller, celp edilen evrak ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı taraf, davasını terditli olarak açmıştır. HMK m.111 hükmüne göre; Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferîlik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz.
Somut olayda davacı taraf asli talep olarak; davalı ile arasında geçerli bir franchise sözleşmesi kurulduğunu, bu sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, sözleşme hükümleri ve fesih uyarınca, davalıdan franchise bedeli, royalty bedeli, ürün tedarik bedeli ve ses sisteminin aynen veya nakdi karşılığını talep etmektedir. Davacı taraf bu istemlerinin yerinde görülmemesi, davalı ile arasında geçerli bir franchise sözleşmesinin kurulmadığına kanaat getirilmesi halinde bu kez; fer’i talep olarak, marka hakkı ihlali iddiasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmaktadır.
HMK m.111 hükmü uyarınca ilk olarak davacının asli talebi incelenmiştir.
Franchise sözleşmesi modern ekonomik hayatın bir ürünü olup, bu sözleşmenin kökeni ABD’dir. Bu sözleşmenin amacı, bir yandan büyük işletmelere, ürettikleri mal ve hizmetlerin satımı için kolay ve güvenilir dağıtım ve pazar imkânları bulurken, diğer yandan da küçük işletmelere küçük sermayeyle ucuz ve sağlam üretim ve satım imkânları sağlamaktır.
Franchise sözleşmesi, ödemeyi üstlendiği bir bedel karşılığında, franchise verenin franchise alana, kendi imaj, isim, marka ve işareti altında, mevcut pazarlama ve organizasyon sistemlerini, ticari ve teknik deneyim ve bilgilerini kullanmak suretiyle mal ve hizmet edimlerinin satım ve sağlanmasına, pazar sürümlerinin arttırılmasına ilişkin belirli bir iş konseptinden yararlanma hakkını sürekli olarak devretmeyi üstlendiği kendine özgü isimsiz bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile franchise veren, kendi işletmesiyle ilgili belirli bir mal veya hizmetin üretim, dağıtım, satım ve pazarlamasına ilişkin teknik ve ticari bilgi ve deneyimleri, organizasyon yöntemini, özellikle işletme ve pazarlama sistem ve anlayışını verme, işletme adınının, firmasının, amblem ve markasının kullanılması hakkını devretme yükümlülüğü altına girmektedir. Buna karşılık, franchise alan da sözleşme konusu şeyin, mal veya hizmetin üretilmesi, sürümü, satım ve pazarlanması için franchise veren tarafından geliştirilen konsepte göre kendi ad ve hesabına hareket etmek, kararlaştırılan bedeli ödemekle yükümlüdür. (Eren, Fikret (2019) Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Ankara, 7.Baskı, Yetkin Yayınları, s.981-984.)
Franchise sözleşmesi bağlamında, franchise verenin sınai mülkiyet haklarının franchise alan tarafından kullanılmasına da genellikle cevaz verildiğinden ve somut olayda davacının asli talebinin kabul edilmemesi halinde marka hakkı ihlalinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat isteminde bulunması nedeniyle eldeki uyuşmazlığı çözme hususunda mahkememizin görevli olduğu kanaati ile yargılama yürütülmüştür.
Taraflar arasında yazılı bir franchise sözleşmesi bulunmadığı, davalı şirket yetkilisinin davacı şirket yetkilisine gönderdiği mail içeriğindeki sözleşme taslağının olsa olsa delil başlangıcı niteliğinde bulunduğu, ancak bu delil başlangıcının taraflarca doğrulanacak tanık gibi takdiri delillerle desteklenmediği, bu nedenle davacı vekili tarafından iddia edilen ve dava dilekçesi ekinde tarafların imzası bulunmayan sözleşme suretinin taraflar arasında bağlayıcı bir akid niteliğinin bulunmadığı, ancak gerek davacının gerekse davalının iddia ve savunmalarına göre taraflar arasında akdedilen franchise sözleşmesi uyarınca “…” markasının davalı tarafından kullanıldığının ifade edildiği, dolayısıyla dava tarihine kadar davacı tarafın bu marka kullanımına verdiği icazetten tek taraflı olarak caymadığı hususu da dikkate alındığında, bu markanın dava tarihine kadar olan kullanımının davacının icazeti çerçevesinde gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği, her ne kadar davacı taraf davalıya hitaben …. yevmiye numaralı ihtarnamesini çekmişse de, bu ihtarname içeriği incelendiğinde marka kullanımını yasaklayan, marka kullanımına verdiği cevazı geri alan bir bildiriminin bulunmadığı, dolayısıyla dava tarihi itibariyle davalının markasal kullanımında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, her iki taraf da her ne kadar franchise sözleşmesi akdettiklerini kabul etmişseler de, tarafların bu franchise sözleşmesinin asli edim yükümlülükleri bağlamında uzlaşamadıkları, davacı tarafın iddia ettiği anlaşma şartlarını (franchise bedeli, royalty bedeli vb.) davalı tarafın kabul etmediği, davalı tarafın ileri sürdüğü anlaşma şartlarını da davacı tarafın kabul etmediği, tarafların asli edim yükümlülüklerinde uzlaşamadıkları nazara alındığında taraflar arasında geçerli bir franchise sözleşmesinin kurulduğundan söz edilemeyeceği, bu durumda davacı tarafın iddia ettiği franchise bedeli ve royalty bedelinin iddia ettiği şekli ile davalıdan alınarak kendisine verilmesini talep edemeyeceği, dosya içerisinde mevcut ödeme dekontuna göre davalının davacının yetkilisine ödediği 70.000,00 TL franchise bedeli ve 11.800,00 TL royalty bedelinin üzerinde bir ödeme gerektiği hususunda tarafları bağlayıcı geçerli bir sözleşme şartı bulunmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın ileri sürdüğü 40.000,00 TL franchise bedeli ve 5.000,00 TL royalty bedeli istemlerinin reddine, davacı her ne kadar davalıya ses sistemi tedarik ettiğini iddia etmişse de, davalı tarafın bu iddiayı doğrulamadığı, davacının bu tedarik işlemine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediği, davalı tarafın ticari kayıtlarında da bu yönde bir belge bulunmadığı anlaşıldığından ses sisteminin aynen ya da nakden iadesi isteminin reddine, taraflar arasında geçerli olarak kurulmayan franchise sözleşmesinden kaynaklı olarak tedarik ürün bedelleri bakımından, davalının, mahkememize ibraz edilen 08/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda detaylandırılan miktarda tedarik ürünü davacıdan aldığı, bu hususun ticari kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafından ibraz edilen faturaların davalıya ait ticari kayıtlarla uyumlu olduğu da nazara alınarak sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında bilirkişi heyetince hesaplanan KDV dahil 49.507,31 TL tedarik ürün bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerekse de, davacı vekilinin 18/03/2020 tarihli beyan dilekçesinde somutlaştırdığı üzere tedarik ürün bedeli olarak 5.000,00 TL istemde bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi uyarınca 5.000,00 TL’nin üzerinde hüküm kurulamayacağından 5.000,00 TL tedarik ürün bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak tedarik ürün sağlayan davacı … Gıda Restoran Yayıncılık Radyo Televizyon Organizasyon Reklam Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine, taraflar arasında geçerli bir franchise sözleşmesi kurulmadığı olgusundan hareketle davacı tarafın ileri sürdüğü fer’i talepler bakımından yapılan incelemede ise davalının dava tarihi itibariyle davacı tarafın verdiği icazet uyarınca davaya konu markayı kullandığı, taraflar arasında geçerli bir franchise sözleşmesi kurulmadığından sözleşme hükmü uyarınca davalıya çekilen ihtarname sonrası sözleşmenin kendiliğinden fesholunmuş sayılamayacağı, dava tarihinden önce, davacının, davalıya ait markasal kullanıma icazet verdiği olgusunu tek taraflı olarak geri aldığına ilişkin aksi yönde bir kayıt bulunmadığından, dava tarihi itibariyle davalının … markasını kullanım eyleminin hukuka uygun olduğu ve dava tarihi itibariyle marka hakkı ihlali mevcut olmadığından hareketle fer’i talep olarak ileri sürülen maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Asli davanın KISMEN KABULÜ ile; 5.000,00 TL tedarik ürün bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … Gıda Restoran Yayıncılık Radyo Televizyon Organizasyon Reklam Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine, franchise bedeli, royalty bedeli ve ses sisteminin iadesi istemlerinin REDDİNE,
2-Fer’i talepli davada ileri sürülen maddi ve manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
3-Davacı … Gıda Restoran Yayıncılık Radyo Televizyon Organizasyon Reklam Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından peşin yatırılan 1.762,15 TL peşin harçtan alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile artan 1.420,60 TL fazla harcın talebi halinde davacı … Gıda Restoran Yayıncılık Radyo Televizyon Organizasyon Reklam Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne iade edilmesine,
4-Asli dava bakımından, davacı … Gıda Restoran Yayıncılık Radyo Televizyon Organizasyon Reklam Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükümleri gereği hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı Davacı … Gıda Restoran Yayıncılık Radyo Televizyon Organizasyon Reklam Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
5-Asli dava bakımından, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar bakımından karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükümleri gereği hesaplanan 6.715,00 TL vekalet ücretinin davacı … Gıda Restoran Yayıncılık Radyo Televizyon Organizasyon Reklam Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davalıya verilmesine,
6-Fer’i dava bakımından, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat istemi bakımından karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükümleri uyarınca hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine,
7-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacı … Gıda Restoran Yayıncılık Radyo Televizyon Organizasyon Reklam Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin peşin yatırdığı harçtan mahsup edilen yatırdığı 341,55 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacı … Gıda Restoran Yayıncılık Radyo Televizyon Organizasyon Reklam Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
8-Davanın kabul-red oranının takdiren 1/10 olarak kabulüne,
9-Davacılar tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 14,90 TL vekalet harcı, 272,00 TL tebligat ve posta masrafı, 23,50 TL derdest dosyanın istinafı posta masrafı, 68,40 TL tefrik masrafı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 700,20 TL delil tespiti masrafı olmak üzere toplam 2.923,40 TL yargılama giderinin 1/10’u olan 292,34 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, geriye kalan 2.631,06 TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan 24,10 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin 9/10’u olan 21,69 TL’nin müteselsilen davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 2,41 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin 9/10’u olan 1.188,00 TL’nin davacı … Gıda Restoran Yayıncılık Radyo Televizyon Organizasyon Reklam Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden, 1/10’u olan 132,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
12-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacılar vekilinin, Davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/07/2021