Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/409 E. 2021/184 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/409 Esas
KARAR NO : 2021/184

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 26/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 28/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun davalı …’a “marka kullanımı – muayene- deney-inceleme” hizmetleri sunduğunu, … tarafından vermiş olduğu hizmetlere ilişkin … adına; TSE Marka kullanım ücreti adı altında 23/07/2015 tarihli 1.015,39 TL fatura, Hizmet Yeterlilik Belgesi – Teknik Hizmet Ücreti adı altında 03.03.2016 tarihli 372,00 TL fatura, Tsek Marka Kullanım Ücreti adı altında 04.04.2016 tarihli 4.814,40 TL fatura, Tsek Belgesi Mühendislik Hizmet Bedeli adı altında 10/06/2016 tarihli 932,20 TL fatura, Tsek Marka Kullanım Ücreti adı altında 24/11/2016 tarihli 4.413,20 TL fatura olmak üzere 5 adet fatura kesildiğini, davalı … aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalıya gönderilen ödeme emrinin tebliğ olduğunu, borçlunun yasal süresi içinde herhangi bir mesnet göstermeksizin borcun asıl ve fer’ilerine itiraz ettiğini, itiraz nedeni ile takibin durduğunu, müvekkili kurum tarafından davalı … için arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamadığını, davalının herhangi bir yasal dayanak göstermeksizin yapmış olduğu bu itirazın kötü niyetli olduğunu beyan ederek; Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra-inkâr tazminatına, ilgili masraf ve ücretlerin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
C E V A P :
Davalı … vekili 27/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkiline tebliğ edilen ve bedeli ödenmeyen bir fatura bulunmadığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca, davacının fatura düzenlemiş olması, bu faturanın davacının ticari kayıtlarında yer alması ve hatta bu faturanın muhataba tesliminin, hizmetin ifa edildiği anlamına gelmediğini, bu nedenle dava konusu edilen hizmetin ifa edildiğinin davacı tarafından ispatlanmasının gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek: davanın reddine, kötü niyetli davacının, alacağının %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesine dayalı, İtirazın İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacının, davalı ile TSE markasının kullanımına ilişkin akdi bir ilişki içerisinde bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak davalının bu akdi ilişki kapsamında davacıya icra takip tarihi itibari ile borçlu olup olmadığı, varsa bu borcun ve fer’ilerinin miktarlarının ne kadar olduğu, davacının davalıdan icra inkâr tazminatı talep edip edemeyeceği, davalının davacıya borcunun bulunmadığının tespit edilmesi halinde davalı lehine kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı olarak tebliğ edilmiş, dilekçe teati aşaması tamamlanmış, Ankara …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, maddi vakıaların tespiti bakımından bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İcra takip dosyası incelendiğinde; Davacı vekili tarafından 11.547,19 TL asıl alacak, 3.962,30 TL faiz alacağı ve 713,21 TL işlemiş faizin %18 KDV’si olmak üzere toplam 16.222,70 TL bedel üzerinden davalıya karşı 18/03/2019 tarihinde Örnek No:1 icra takip talebinde bulunulduğu, borcun dayanağı olarak; 23/07/2015, 03/03/2016, 04/04/2016, 10/06/2016 ve 24/11/2016 tarihli belgelerin gösterildiği, Ankara …İcra Dairesin’ce … Esas sayılı dosya ile 18/03/2019 tarihinde Örnek No:7 ödeme emri düzenlendiği, ödeme emrinin davalıya 22/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 25/03/2019 tarihinde icra takibine konu borcun asıl ve fer’ilerine itiraz ettiği, davacı tarafa herhangi bir borcun bulunmadığını beyan ettiği, borca itiraz üzerine icra dosyasında başkaca bir işlem yapılmadığı, itiraz üzerine takibin durdurulduğuna ilişkin olarak davacı tarafa tebligat yapılmadığı, bu nedenle eldeki itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, ibraz ettikleri deliller, celp edilen evrak, icra takip dosyası, bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizin 17/07/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında; “Davacı vekiline, davaya konu icra takip dosyasında borcun kaynağı olarak belirtilen “TSE Marka Kullanım” hizmetine ilişkin varsa davalı ile akdedilmiş sözleşme, davalı adına düzenlenen faturanın varsa davalıya tebliğ edildiğini gösterir tebligat belgesi ve bu hususlara ilişkin varsa ilgili tutanak vb. evrakı mahkememize ibraz etmet üzere 2 hafta kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde belirtilen bilgi ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde HMK m.94/3 ve m.140/5 hükmü gereği davacı tarafın dava dilekçesinde belirtilen ve yukarıda açıklanan delillerden vazgeçmiş sayılacağına ve mevcut delil durumu itibari ile yargılamanın yürütüleceği hususunun davacı vekiline ihtarına” şeklinde ara karar tesis edilmiş olup, bu ara kararın sonuçları duruşmada hazır davacı vekiline ihtar edilmiştir.
Davacı vekili 18/07/2020 tarihli dilekçesi ile; müvekkili TSE’ye müzekkere yazılarak davalıya hitaben düzenlenen faturalar ile ilişkili tüm evrakın celbini talep etmiştir.
Davacı vekilinin talebi üzerine celbini istediği evrak; ayrı ayrı ve somut olarak ifade edilmek suretiyle TSE’den 13/08/2020 tarihli müzekkere ile istenmiştir.
Davacı vekili 27/08/2020 tarihli dilekçesi ile; takibe dayanak faturalar ve davalı ile TSE arasında imzalandığını iddia ettiği sözleşmeleri mahkememize sunduğunu belirtmiş ve bir kısım evrak ibraz etmiştir.
Davacı tarafın ibraz ettiği evrak dosya arasına alındıktan sonra dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi Mehmet Emin Kaya tarafından tanzim edilen 07.09.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Uyuşmazlığın kaynağı faturaların dayanağı taraflar arasında yapılmış sözleşme(ler)(2 adet hariç) ile TSEK Belgeleri (1 adet hariç) nin dosyada bulunmadığı, bu sözleşme ve belgelerin faturalar ile eşleştirilerek dosyaya sunulması gerektiği, TSE’nin düzenlediği faturaların düzenlendiği tarih itibariyle geçerli TSE ÜRÜN BELGELENDİRME YÖNERGESİ, TSE ÜRÜN BELGELENDİRME ÜCRETLENDİRME ESASLARI VE ÜCRET ÇİZELGELERİ’nin dosyada bulunmadığı, bu durumda TSE’nin düzenlediği faturaların düzenlendiği tarih itibariyle geçerli TSE ÜRÜN BELGELENDİRME YÖNERGESİ, TSE ÜRÜN BELGELENDİRME ÜCRETLENDİRME ESASLARI VE ÜCRET ÇİZELGELERİ’nin, taraflar arasında yapılmış ilgili sözleşmelerin, TSEK Belgelerinin faturalarla eşleştirilerek dosyaya sunulması gerektiği, TSE’nin düzenlediği faturaların borçlu/davalıya teslim edildiğine dair belgelerin dosyada bulunmadığı, sözkonusu belgelerin dosyaya sunulması gerektiği, Davalı/Borçlunun davaya konu 5 adet fatura tutarını ödediğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin olmadığı” şeklinde görüş bildirildiği gözlemlenmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı ibraz ettikleri dilekçelerle; bilirkişi raporunda yer alan eksikliklerin giderilmesini talep etmişlerdir. Mahkememizin 09/10/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile bilirkişi kök raporunda belirtilen eksik belgelerin celbi için davacı TSE’ye müzekkere yazılmış, davacının ibraz ettiği 21/10/2020 tarihli evrak dosya arasına alındıktan sonra, dosya ek rapor tanzimi için önceki bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişinin ibraz ettiği 13/11/2020 havale tarihli ek bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Uyuşmazlığın kaynağı faturaların dayanağı taraflar arasında yapılmış sözleşme(ler) (2 adet hariç) ile TSEK Belgeleri (1 adet hariç) nin dosyada bulunmadığı, bu sözleşme ve belgelerin faturalar ile eşleştirilerek dosyaya sunulması gerektiği, TSE’nin düzenlediği faturaların düzenlendiği tarih itibariyle taraflar arasında yapılmış ilgili sözleşmelerin, TSEK Belgelerinin, faturalarla eşleştirilerek dosyaya sunulması gerektiği, TSE’nin düzenlediği faturaların borçlu/davalıya teslim edildiğine dair belgelerin dosyada bulunmadığı, sözkonusu belgelerin dosyaya sunulması gerektiği” şeklinde görüş bildirildiği gözlemlenmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili 01/12/2020 tarihli dilekçesi ile; mahkemece ön inceleme duruşmasında davacı tarafa verilen kesin süreye rağmen, mahkemenin talep ettiği belgelerin eksiksiz olarak ibraz edilmediği, bu nedenle davacı tarafın verilen kesin süreden sonra yeniden delil ikame etmesinin mümkün olmadığı, davacının davasını ispat edemediğini belirterek; davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı vekili bilirkişi ek raporuna karşı 03/12/2020 tarihli dilekçesi ile itiraz ederek, ek bilirkişi raporu aldırılmasını talep etmiştir. Bilirkişi ek raporu davacı vekiline 18.11.2020 tarihinde tebliğ edilmişse de, davacı vekili HMK m.281 hükmünde belirtilen yasal iki haftalık itiraz süresi sona erdikten sonra 03.12.2020 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğundan, HMK m.281 hükmü gereği, kendisine verilen kesin süre içinde bilirkişi ek raporuna itiraz etmediğinden, rapora karşı itiraz etme hakkından vazgeçmiş sayıldığı kabul edilmiştir. Bu nedenle davacı tarafın süresi geçtikten sonra ibraz ettiği itiraz dilekçesi ile ek bilirkişi incelemesi yapılması isteminin reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.6 hükmüne göre; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.190/1 hükmüne göre; İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aitir.
Somut olayda davacı iddiasını ispatla mükellef olduğu, davacı tarafa, mahkememizin 17/07/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında; dava konusu uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan evrakı mahkememize ibraz etmek üzere kesin süre verildiği, bu süreye uymamanın ihtaratının kendisine tefhim edildiği, davacının ibraz ettiği ve celbini talep ettiği bir kısım evrak dosya arasın alındıktan sonra bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişinin eksik belgeler bulunduğunu belirterek raporunu tanzim edemediği, bunun üzerine tarafların muvafakatleri doğrultusunda eksik belgelerin celbi için davacı kuruma müzekkere yazıldığı, davacı tarafından mahkememize ibraz edilen evrak dosya arasına alındıktan sonra önceki bilirkişiden ek rapor alındığı, bu ek raporda da bilirkişinin, dosya kapsamında bulunması gereken bir kısım evrak bulunmadığından nihai raporunu tanzim edemediğinin anlaşıldığı, bu ek raporun taraflara ibraz edilmesine rağmen davacı vekilinin yasal süre içinde ek rapora itiraz etmeyerek; ek rapora itiraz etmekten HMK m.281 hükmü uyarınca vazgeçmiş sayıldığı, davalı vekilinin, davacı tarafın bilirkişi raporunda yer verilen eksik belgeleri mahkemeye ibraz etmesine muvafakat etmediği, bu nedenle davacı tarafın; iddianın genişletilmesi yasağı başladıktan sonraki tahkikat aşamasında, davalı tarafın muvafakat etmediği yeni belge ikame etmesini yasal olarak mahkememizin hükme esas almadığı, bu hale göre; mevcut delil durumu itibariyle davacının üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediği anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili her ne kadar davacı tarafın kötü niyetli olduğunu ileri sürmüşse de, davacı tarafın açılan davayı ispatlayamadığından davasının reddine karar verildiği, davalının kendisine borcu olmadığını bildiği veya bilmesi gerektiği halde icra takibi yaptığı ve itiraz üzerine takibin durması üzerine kötü niyetli olarak eldeki davayı açtığına ilişkin somut delil bulunmadığından, davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2- Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcın, peşin alınan 116,09 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 56,79 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 117,90 TL harç, 162,90 TL posta, 500,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 780,80 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 6,40 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/05/2021

Katip …
E İMZA

Hakim …
E İMZA