Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/386 E. 2021/144 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/386 Esas
KARAR NO : 2021/144

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2019
KARAR TARİHİ : 26/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 25/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … sayılı tescilli markanın sahibi olduğunu, müvekkili markasının, davalıya ait “….Çankaya/ANKARA” adresindeki restoranda kullanıldığını, bu kullanımın hukuka aykırı olduğunu, davalı kullanımlarının Ankara …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … numaralı Değişik İş dosyası kapsamında, yerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporuyla da tespit edildiğini, davalının sunmuş olduğu mal ve hizmetlerle, müvekkil markasının kapsamının aynı olduğunu, söz konusu davalı kullanımlarının müvekkilinin marka hakkını ihlal ettiğini ve marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu beyan ederek; öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, nihayetinde ise marka hakkına tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine ve ortadan kaldırılmasına, maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminatına hükmedilmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı …, dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmediğinden, HMK m.128 hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29.ve 149.maddeleri hükümlerine dayalı olarak açılmış marka hakkına tecavüzün durdurulması ve önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile birlikte maddi tazminat, manevi tazminat ve itibar tazminatı istemlerinde de bulunmuş olup, söz konusu para alacağı istemleri bakımından dava dilekçesine ekli olarak arabuluculuk son tutanağını ibraz etmediği anlaşıldığından, mahkememizin 25.11.2019 tarihli tensip tutanağının 1 numaralı ara kararı ile bu hususta ilgili arabuluculuk son tutanağının aslı ya da onaylı örneğini ibraz etmek üzere davacı vekiline 1 hafta kesin süre verilmiştir. Davacı vekili kendisine verilen kesin süre içinde söz konusu arabuluculuk son tutanağını ibraz etmediğinden; dava dilekçesinde talep sonucu olarak belirtilen maddi tazminat, manevi tazminat ve itibar tazminatı istemleri, iş bu dava dosyasından tefrik edilerek mahkememizin 2019/459 Esas sayısına kaydedilmiştir. Mahkememizin 18.12.2019 tarih 2019/459 Esas 2019/33 Karar sayılı kararı ile de; davacı vekilinin maddi tazminat, manevi tazminat ve itibar tazminatı istemleri bakımından dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden red kararı verilmiş, verilen karar, tarafların istinaf başvurusunda bulunmaması nedeniyle 12.03.2021 tarihinde kesinleşmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalının, davacıya ait 2018/94307 sayılı marka hakkını ihlal eder eyleminin bulunup bulunmadığı, ihlal eylemi söz konusuysa bunların durdurulması, ihlal oluşturan eşyaların kaldırılması ve imhası, hükmün ilanı istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davacının sunduğu deliller alınmış, marka tescil kayıtları getirtilmiş, Ankara …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Marka hakkına tecavüz sayılan haller, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.maddesinde düzenlenmiştir. SMK m.29/1-a yollaması ile uygulanması gereken;
SMK m.7/2-b hükmüne göre;Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması,
SMK m.7/2-c hükmüne göre; Tescilli marka sahibinin aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması,
SMK m.7/3-e hükmüne göre; İkinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilecek bir işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması, marka hakkını ihlal eylemi niteliğindedir.
Somut olayda tarafların iddia ve savunmaları, marka tescil belgesi, Ankara 14.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası, maddi vakıalara ilişkin olarak mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Ankara 14.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 01/11/2019 tarih … D.İş 2019/156 Karar sayılı kararı ile “…ANKARA” adresinde refakate alınan bilirkişi ile birlikte keşif icra edildiği, bilirkişi … tarafından tanzim edilen 11/11/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; tespite konu işyeri tabelasında “…” ibaresinin yazılı olduğu, işyerinin hali hazırda restoran olarak kullanıldığı, işletmecisinin davalı … olduğu, alınan 01/11/2019 tarihli kasa fişinde “…” ibaresinin yazılı olduğu, tabelada, yemek menüsünde, girişte kapı ön yüzünde, giriş kapısı camında, banko arkasında, bankoda, menülerde “…” ibaresinin yazılı bulunduğu, tespit edilen bulguların görsel olarak rapor ekinde ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Davacıya ait 2018/94307 sayılı “Şekil+… ….” ibaresi markanın 43. Sınıfta yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” için 20/03/2019 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 1 marka uzmanı ve 1 gastronomi sektör bilirkişisinden oluşan 2 kişilik bilirkişi heyeti vasıtasıyla davalıya ait işyerinde yerinde inceleme de yapmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 01/02/2021 tarihinde “… Çankaya/ANKARA” adresinde yerinde incelemede bulunmuş, ancak adı geçen adreste “…” tabelalı işyerinin faal olmadığı, bu işyerinde “…” ibaresini içermeyen dava dışı kimseye ait güzellik salonunun faaliyette olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi inceleme tarihi esnasında yukarıda belirtilen adreste davacının iddia ettiği “…” ibareli kullanımların mevcut olmadığı tespit edilse de, eldeki davanın talep sonucu bakımından marka hakkına tecavüzün önlenmesi de istendiğinden, özellikle bu istem bakımından davanın konusuz kalmaması nedeniyle yargılama Ankara 14.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı delil tespiti dosyası ile tespit edilen maddi olgular üzerinden yürütülerek sonuçlandırılmıştır.
Buna göre; Ankara …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş Sayılı Dosyası, dosyada yer alan bilirkişi raporu ve raporun ekinde yer alan menü, fiş ile görseller incelendiğinde; dosya kapsamında yapılan delil tespit tarihi itibariyle işyerinde yürütülen ticari faaliyetin yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerine ilişkin olduğu görülmüştür. Söz konusu hizmetler, tespit talep eden davacı markası kapsamında yer alan 43. sınıf “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” ile aynı ve benzer hizmetlerdir.
Davacı markası ile davalının delil tespiti dosyası ile tespit edilen kullanımları incelendiğinde; davacı markasının kelime, şekil ve renk unsurlarından oluştuğu, markada ilk unsur olarak en üstte ısırılmış ve ucundan kaşar akan bir tost görseline yer verildiği, bu unsurun sarı renkte stilize edilmiş bir zemin unsuru/şekil içerisine konumlandırıldığı, söz konusu unsurların yazı unsuruna göre nispeten çok daha büyük boyutlarda kaleme alındığı görülmüştür. Bu şekil unsurunun altında daha koyu renkte başka bir şekil unsuruna yer verildiği, bu şeklin kurdele gibi uçlardan uzadığı ve içerisinde “… Fr.” İbarelerine yer verildiği görülmüştür. Söz konusu kullanımların en altında ise “… …” ibaresine yer verildiği, yabancı dilde olmakla beraber kullanılan kelimelerin bilinir olması ve … kelimesinin Türkçe’de de “Orijin” olarak kullanıldığı göz önüne alındığında, ibarenin “Orijin/kaynak Fransa” olarak algılanacağı tespit edilmiştir. Yapılan incelemede, davacı markasının kelime, şekil ve renk unsurlarını içeren bir kombinasyona sahip olduğu, markadaki kullanımı ve konumlandırılışı göz önüne alındığında, bu şekil ve renk unsurlarının genel görünümü doğrudan doğruya değiştirdiği görüş ve kanaatine ulaşılmıştır. Öte yandan markada kelime unsuru olarak “… Fr. … …” ibaresine yer verildiği görülmüştür. İbarede, yer alan “…/…” Meksika’ya özgü geleneksel bir yemek türünün adıdır. Türkeye’de bilinmekte, menülerde yer almakta ve çeşitli tariflerine sanal ortamda erişilebilmektedir. İbarede yer alan “LE” ekinin Fransızca’da yaygın kullanılan bir artikel olduğu, anlamının bulunmadığı, doğrudan ayırt edicilik katmadığı, … ibaresinin anlamını değiştirmediği ve markayı … algısından uzaklaştıracak nitelikte olmadığı görülmüştür. Öte yandan, … ibaresinin bütün olarak da tasviri anlama geldiği tespit edilmiştir. …, Meksika Tacosu’ndan görsel, işitsel, tat ve sunum açısından farklılıklar içeren; Fransa’ya özgü, fast food sektöründe kullanılan, çeşitli soslar, soğan halkaları, patates kızartması, et ve et ürünleri içeriğinden oluşan menünün ismidir. İbarenin “…”, “…” ve “… olarak, ülkemizde gastronomi, yiyecek ve içecek hizmetleri alanında, fast food beslenme sektöründe kullanımı mevcuttur. Ayrıca Meksika Tacosu’ndan teknik olarak farklı olmakla beraber, “…” ibaresi “Fransız Tacosu” olarak da bilinmekte ve kullanılmaktadır. Tasviri bir anlama ve kullanıma sahiptir. Tam tarihi bilinmemekle beraber, bu türün 2000’li yılların ortalarında ortaya çıktığı bilinmektedir. Fransa’ya özgü bir menü ismi olan tasviri anlamı ile yaygın kullanımı bulunan ibarenin, bu niteliği gereği kelime unsuru olarak ayırt ediciliğinin doğuştan görece düşük olduğu tespit edilmiştir. Nitekim ibare Fransız Originli yaygın bir kullanıma işaret etmektedir. Bu kapsamda, “…” ve “…” ibarelerinin davaya konu faaliyetler bakımından ayırt ediciliği bulunmayan, tasviri ibareler olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı markasında “…” ibaresinin yanında “FRANSA”nın kısaltması olan “Fr.” harflerine ve altında da “… …” ibaresine yer verilerek, Fransa ile … ve “…” ibaresinin tasviri yönden bağlantısı da kurulmuştur. Bu kapsamda, … ve … ibarelerinin tasviri anlama sahip olduğu, tek başına asli unsur olarak markada yer alamayacakları, markada bir bütün olarak yaratılan algı ve imajın incelenmesi gerektiği, kullanılan unsurların tamamının bir bütün olarak davacı markasının esas unsurunu oluşturduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davalının markasal kullanımları incelendiğinde; bir kısım kullanımlarda siyah zemin üzerine beyaz renkte, düz bir yazı stili ile “…” ibaresine yer verdiği, menüde ise “… … …” kullanımına yer verildiği görülmüştür. Davalı kullanımları ile davacı markasında “…” ibaresinin ortak olarak yer aldığı, buna karşın davacı markasında yer alan şekil ve renk unsurlarına davalı kullanımlarında yer verilmediği tespit edilmiştir.
Davacı markası ile davalı kullanımları birlikte karşılaştırıldığında; “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” hizmetlerinin çekişme konusu olduğu ve davalı kullanımları ile davacı markası kapsamındaki bu hizmetlerin aynı olduğu tespit edilmiştir. Bu hizmetler niteliği gereği her kesimden tüketicilere hitap etmektedir. Bu nedenle, hitap ettiği tüketici kitlesi ortalama halk olarak kabul edilmelidir. Ancak bu kabul, ortalama tüketici kitlesinin dikkatsiz ve özensiz kişilerden oluştuğu anlamına gelmeyecektir. Söz konusu tüketici kitlesi piyasada, “…/…”, “…” ve Fransız takosu şeklinde tasviri kullanımlarla yaygın olarak karşılaşmaktadır. Bu nedenle, genel görünümü farklı olan davalı kullanımını gören ortalama tüketici kitlesinin aklına, doğrudan doğruya davacı markalarının geleceğini kabul etmek hayatın olağan akışına ve gerçekliğe aykırı olacaktır. Ortalama tüketici kitlesi, davalı kullanımlarından hareketle davalı ve davacı arasında idari veya ekonomik bağ olduğu sonucuna ulaşmayacaktır. Belirtilen nedenlerle; ortalama tüketici kitlesinin dikkat ve algı düzeyi, çekişme konusu hizmetler yönünden ibarelerin tasviri anlam ve kullanımları ile markaların içerdikleri faklı unsurlar birlikte değerlendirildiğinde, karşılaştırılan markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
SMK m.7/5-b hükmüne göre; Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının “Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması” biçiminde kullanılmasını engelleyemez.
Belirtilen norm karşısında somut olay incelendiğinde; yukarıda detaylı olarak izah edildiği üzere, …/… ibaresi Meksika’ya özgü geleneksel bir yemek türüdür. Tüm dünyada ve ülkemizde bilinmektedir. … ise yurt içinde ve yurt dışında yaygın kullanımı olan bir fast food menüsünün adıdır. Ayrıca Fransız Takosu olarak da çevirisi ve kullanımı bulunmaktadır. Tasviri anlama sahip bir ibarenin farklı bir genel görünüm içerisinde tüketiciye sunulması, SMK 7/5-b “Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması” kapsamında değerlendirilmelidir. Somut olayda, davalı tarafından tasviri anlamı ile farklı bir genel görünüm içerisinde … ibaresi kullanılmıştır. Menüde, bu ibarenin altında olacak şekilde “… …” ibaresine de yer verilerek tasviri anlam ön plana çıkarılmıştır. Ürünün kaynağına ve niteliğine yönelik bir belirleme yapıldığı görülmektedir. Belirtilen gerekçelerle; davalının, genel görünümünü farklılaştırarak menü ve tabelalarda … ibaresini kullanmasının dürüst kullanım olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla bir an için davacı markası ile davalı kullanımları arasında iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzerlik bulunduğu kabul edilse dahi, davalının “…” ibareli kullanımlarının SMK m.7/5-b hükmü uyarınca dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, “Yiyecek ve İçecek Sağlanması Hİzmetleri” kapsamında verilen hizmetin türüne atıfta bulunduğundan (Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri kapsamında, Fransız Takosu olarak bilinen ve tasviri kullanımı haiz bir yiyecek türünün bu hizmet altında sağlandığı mesajı ortalama tüketiciye iletilmektedir.) davacı tarafından bu kullanımların engellenemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Eldeki uyuşmazlık safahati içinde her ne kadar davalının “…” ibareli işletmesinin faaliyetine son verdiği mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit edilmişse de, dava dilekçesinde davacı tarafın marka hakkına muhtemel tecavüzün önlenmesi isteminde de bulunduğu, özellikle bu istem bakımından davanın konusuz kalmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 102,47 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 43,17 TL’nin talebi halinde davacıya iade edilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 59,30 TL karar ve ilam harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti, 10,91 TL dosya kapağı, 29,00 TL dosya celp masrafı, 294,00 TL müzekkere ve posta masrafı, 838,84 TL Ankara 14.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı delil tespiti dosyası ile sarf edilen masraf olmak üzere toplam 2.332,85 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı …’in yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
26/03/2021

Katip …
E imza

Hakim …
E imza