Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/322 E. 2021/299 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/322 Esas – 2021/299
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/322 Esas
KARAR NO : 2021/299

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 14/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/08/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 08/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın kozmetik sektöründe kendi adına tescilli markaları ile üretim yaparak ürettiği ürünlerinin büyük çoğunluğunu yurt dışına ihraç ettiğini, müvekkili firmanın 2018/117452 sayılı “…” ve 2010/47280 sayılı “…” ibareli markalarının gerek ülkemizde gerekse bir çok Avrupa ülkesinde alanında bilinen tanınan markalar olduğunu, davalı tarafın tamamen kötü niyetli olarak müvekkil firma markası ile ana unsurları bakımında aynı sınıflarda tescil talebinde bulunduğunu, davalı tarafın gerçek amacının müvekkili firmanın yurtdışındaki itibarından faydalanmak olduğunu, ayrıca davalı taraf ile bağlantılı … Kozmetik İnşaat San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’nin müvekkili firmanın markalarını ve müvekkili firma adına tescilli tasarımların taklidini yaparak Hollanda’ya ihraç ettiğini, taraflarınca Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yaptıkları arama ve el koyma başvurusu neticesinde … kozmetik firmasının adresinde müvekkili firmanın … markasının taklidi olan çok sayıda ürün tespit edilerek el koyma kararı verildiğini, bu nedenle Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Soruşturma sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesini talep ettiklerini, dava konusu olayda davalı tarafın tescilini talep ettiği “…” markası ile müvekkili firmanın tescilli “…” markasının benzer olduğunu ve iltibasa neden olduğunu beyan ederek; Türk Patent ve Marka Kurumu YİDK’nın … sayılı kararının iptali ve … başvuru nolu “glorie … men power system” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 29/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Markalar arasında 6769 sayılı kanunun 6/1 maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, davaya konu markanın yasada öngörülen amacına ve kendisinden beklenen iktisadi işlevlerine aykırı amaçlarla yapılmış bir tescil başvurusu olduğu yönünde yeterli kanaate ulaşılmadığını, davacının, davalının başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olduğunu ispat edemediğini, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 22/03/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait “…” markasının SMK M.6/1 gereğince reddi için gereken koşulların oluşmadığını, davaya konu YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı ile bağlantılı olduğu iddia edilen … Kozmetik İnşaat San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. ‘nin ülkemizde ve birçok Avrupa ülkesinde özellikle Hollanda’da “İmmortal” ibaresini bilinen, maruf ve tanınmış hale getiren gerçek hak sahibi olduğunu, davacının kötü niyet iddiasını ispatlayamadığını beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının yerinde olup olmadığı, davalı şahsa ait … sayılı “Şekil+… … men power system” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ve “…” ibareli markalar arasında SMK m.6/1 hükmü bağlamında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davalı şahsın marka başvurusunda kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde davalı şahsa ait markanın hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/14626 Soruşturma sayılı dosyası ve dava dışı … Kozmetik İnşaat San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’ne ait ticaret sicil kayıt bilgileri temin edilmiş, davalı şahsın detaylı aile nüfus kayıt örneği UYAP üzerinden dosya arasına alınmış, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şahsın “Şekil+… … men power system” ibaresinin 03. sınıfta bulunan “Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks.” emtialarının tescili amacıyla 31.12.2018 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 28.01.2019 tarih ve 317 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 25.03.2019 tarihinde 2018/117452, 2010/47280 sayılı markalarını mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın 6/1 hükmü kapsamında itirazda bulunduğu, davalı şahıs tarafından 06.05.2019 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz edildiği, yayına yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca reddedildiği, bu karara karşı davacı şirket tarafından 12.06.2019 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 30.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka başvurusu 26.12.2019 tarihinde tescil edilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, Sivas Cumhuriyet Beşsavcılığı’nın 2019/14626 Soruşturma sayılı dosyası, davalı şahsın detaylı aile nüfus kayıt örneği, dava dışı … Kozmetik İnşaat San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’ne ait ticaret sicil kayıt bilgileri ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu … sayılı marka başvuru kapsamında 03. sınıfta yer alan “Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks.” emtiaları ile davacıya ait itiraza mesnet 2018/117452, 2010/47280 sayılı markaların 3.sınıflarında koruma kapsamı altında bulunan emtiaların; aynı, aynı tür ve benzer emtialar oldukları tespit edilmiştir. Zira; bunlar benzer tüketici kesimine hitap ederler, benzer ihtiyaçları giderirler, aralarında rekabet veya birbiri yerine ikame ilişkisi bulunur, benzer yerlerde satılırlar.
Dava konusu … sayılı marka incelendiğinde; “Şekil+… … men power system” ibaresinden oluşan şekil ve kelime unsurlarından müteşekkil karma bir marka olduğu tespit edilmiştir. Markanın üst kısmında büyük harfle “G” harfi ve bu harfin sol üst kısmına konumlandırılmış kral tacı şeklinin bulunduğu, şekil unsurlu “G” harfinin altında büyük harflerle “…” ibaresinin konumlandırıldığı, bu ibarenin de altında küçük puntolarla “… men power system” ibaresinin yerleştirildiği tespit edilmiştir. Markanın esas unsuru “…” kelimesi ve bu kelimenin üzerinde yer alan kral tacı şekil unsurlu “G” harfidir. Zira; bu unsurlar markasal mizanpajda hemen ve ilk bakışta ortalama tüketici kesiminin dikkatini celp eden, ayırt edicilik fonksiyonu üzerinde toplayan öğelerdir. “…” kelimesinin ortalama tüketici kesimi nezdinde bilinen bir anlamı bulunmamakla birlikte, bu kelimenin üzerinde bulunan “G” harfinin üzerinde konumlandırılmış kral tacı şekil unsurunun oluşturduğu çağrışım nedeniyle Türkçe “Zafer, Görkem, Şan, İhtişam” gibi anlamları bulunan “…” kelimesinin son harfinin değiştirilerek oluşturulan bir kelime olduğu düşünülmektedir. Markasal mizanpajda en küçük puntolarla ve markanın en altında konumlandırılan; “… men power system” ibaresi, Türkçe; “Ölümsüz erkekler gücü sistemi.” gibi bir anlama gelen sloganvari bir ifade olup, markanın tamamlayıcını unsurunu oluşturmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; bu ifadede “…” ibaresi tek başına, ayrı ve bağımsız bir etki oluşturmamakta, bir bütün halinde slogan cümlesinin bir bileşeni olarak konumlanmaktadır.
Davacıya ait itiraza mesnet “…” ve “…” ibareli markalar ise salt kelime markalarıdır. Bu markalar sırasıyla; “Ölümsüz” ve “Ölümsüz Aşı/İlham” gibi anlamlara gelmektedir.
Taraf markaları bir bütün olarak karşılaştırıldığında; Karşılaştırılan markalarda “…” ibaresi müşterek olarak bulunsa da, dava konusu markanın esas unsurunu bu ibarenin oluşturmadığı, dava konusu markanın esas unsurunu kral tacı şekilli “G” harfi ile birlikte “…” ibaresinin oluşturduğu, “…” ibaresinin bir bütün halinde “… MEN POWER SYSTEM” olarak “Ölümsüz erkekler gücü sistemi” anlamsal karşılığı ile slogan cümlesi olarak markasal mizanpajının yapıldığı, dava konusu markada marka fonksiyonlarını icra edecek esaslı unsurun; kral tacı şekilli “G” harfi ile birlikte “…” ibaresi olduğu, davacı itiraz markalarında “…” ibaresi markaların esaslı unsurlarını oluştursa da, dava konusu markada “…” kelimesinin içinde geçtiği slogan cümlesi içinde müstakil bağımsızlığının bulunmadığı, slogan marka başvurusu nedeniyle iltibas değerlendirmesine ilişkin olarak Avrupa Birliği Genel Mahkemesi vermiş olduğu bir kararında; “…” ibareli marka ile itiraza mesnet markayı oluşturan “JOY” ibareli marka arasında benzerlik bulunmadığı, slogan markası içerisinde yer alan “JOY” kelimesinin tek başına ayırt ediciliğinin bulunmadığı, diğer kelime unsurları ile birlikte bir bütün olarak algılandığı, slogan içerisinde yer alan ancak slogan içinde ayrıca ayırt ediciliği bulunmayan bu kelime nedeniyle iltibas tehlikesinin oluşmayacağının kabul edildiği (Case:T-808/16, 30.06.2018, curia.europa.eu), somut olayda da benzer bir durumun mevcut olduğu, davacı markalarının esas unsurunu oluşturan “…” kelimesinin, ayrı ve müstakil olarak, diğer kelime unsurlarının önüne geçecek şekilde davalı markasında yer almadığı, diğer kelime unsurları ile birlikte bir bütün olarak algılandığı, bu hale göre; daha önce davacıya ait “…/…” markalarını gören, işiten, bu markalı emtialardan yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “Şekil+… … men power system” markasını davaya konu emtialar üzerinde gördüğünde veya işittiğinde, davaya konu emtialardan faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı davacı markalarından farklı bir marka olarak algılayabileceği gibi marka sahipleri arasında idari ya da ekonomik bir bağlantı da kurmayacağı, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötü niyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir.
Somut olayda; Dava konusu marka başvurusu bakımından davalı şahsın kötü niyetli olup olmadığı hususunun irdelenmesi gerektiği, dava konusu marka ile itiraza mesnet markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığı, her ne kadar davalı şahsın eşi ve kayınpederi ile davacı arasında ticari ilişki bulunmuş olsa ve aralarında Sivas 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza davası bulunmuş olsa da, salt bu olguların dava konusu marka başvurusu bakımından davalı şahsın kötü niyetle hareket ettiği anlamına gelmeyeceği, zira davalı şahısla ilişkili kişilerin davacı markaları ile iltibas oluşturacak derecede benzer fiili markasal kullanımlarının eldeki davaya konu marka başvurusu bakımından davalı şahsın kötü niyetli olduğunu göstermeyeceği, zira; dava konusu marka başvurusunun genel görünüm itibariyle, ceza davasına konu fiili markasal kullanımlardan işaret olarak farklı ve davacı markaları ile iltibas oluşturmayan bir işaret olduğu, markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunmaması ve dava konusu marka başvurusu bakımından davalı şahsın şantaj, tehdit, engelleme, spekülasyon vb amaçlarla ticari dürüstlük kurallarına aykırı hareket ettiğini gösterir somut olgu bulunmadığından kötü niyet iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 194,90 TL posta, tebligat, 10,91 TL dosya kapağı masrafı, 600,00 TL tercüme ücreti olmak üzere toplam 894,61 TL yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 17,00 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şahıs vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/07/2021