Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/300 E. 2022/50 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/300 Esas
KARAR NO : 2022/50
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 05/11/2019 tarihli dava ve 07/07/2021 tarihli replik dilekçelerinde özetle; Davacının … numaralı marka başvurusundaki ve davalı şirketin itirazına ve redde mesnet gösterilen markalarındaki şeklin ayırt edilmeyecek kadar aynı/benzer olmadığını, davaya konu şekiller ve sembollerin birbirinden oldukça farklı olduğunu, taraf markalarındaki kız çocuğu elbisellerinin farklı modelde olduğunu, elbise ile saç renklerinin, saç biçiminin ve ayak duruşunun farklı olduğunu, başvuru markasındaki şekil ve sembollerin özgün olduğunu, karşılaştırma konusu işaretlerdeki küçük farklılıkların dahi ortalama tüketicide oluşacak olan genel intibayı farklı kılacağını, birbirinden oldukça farklı olan karşılaştırıma konusu işaretlerin birbirinden farklı olduğunu ortalama tüketicinin anlayabileceğini, davaya konu kız çocuk figürü ile davalıya tescilli kız çocuk figürünün benzerlik arz ettiğini iddia etmenin, davalının tescilli sembolünün ihtiva ettiği fikri mülkiyet alanının haddinden fazla geniş yorumlanması anlamına geleceğini, öyle ki, davalının iddia ettiği bağlamda yorumlayacak olursak başlıklı her kız karakterinin davalının fikri mülkiyet alanının gaspı anlamına geleceği ve böylesi bir durumun hukukun mantık ve doğasına uygun ve işlevsel olmadığını, başvuru markasında karakterin üç farklı hareket sergilediğini, davacının 2018/35869 numaralı şekil başvurusunda da benzer bir formatı benimsediğini, davacının bu tür görsellerle özdeşleştiği ve tanınır hale geldiğini, davacının unlu mamuller alanında faaliyet gösterdiğini, ekmek, lavaş üretimi yaptığı için başvuru markasının sektör itibariyle bir çizgi film karakteri olan davalı markası ile özdeşleştirilemeyeceğini, davalının emsal gösterdiği Yargıtay kararlarındaki benzerlik oranlarının huzurdaki davadan farklı ve fazla olduğunu, davacının kullanmış olduğu küçük kız sembolü ile davalının markası arasında sıradan bir tüketicinin karıştırmasına ve çağrışım yapmasına mahal vermeyecek derecede farklılıkların mevcut olduğunu öne sürerek; … sayılı YİDK Kararının iptali ile … numaralı marka başvurusunun tescil işlemlerinin tüm mal ve hizmetler bakımından tamamlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 03/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu başvuru ile tescili talep edilen kız çocuğu figürünün redde gerekçe olarak gösterilen markayı oluşturan kız çocuğu figürüyle, yüz yapısı, kıyafetleri ve hareketleri yönünden güçlü bir benzerliğe sahip olduğunu, bu nedenle aynı ya da benzer mal ve hizmetler yönünden karıştırılma ihtimalinin yüksek olduğunu, ayrıca redde konu olan mal ve hizmetlerin de 2013 96284 sayılı markanın tescil kapsamında bulunan mal ve hizmetlerle aynı ya da benzer türden olduğunu, YİDK tarafından kız çocuğu figürleri arasında, saç şekli ve kıyafetlerin rengi yönünden bazı farklılıklar bulunmakla birlikte bu farklılıkların aynı/benzer mal ve hizmetler için karıştırılma ihtimalini ortadan kaldıracak düzeyde olmadığı kanaatine varıldığından başvurunun kısmen reddi kararı isabetli bulunarak itirazın reddine karar verildiğini öne sürerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili 23/06/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık konusu ibarelerin ayırt edilmeyecek derecede benzer olduğunu, YİDK kararında ele alınan markaların şekil markası olması, ortalama tüketicinin ayrıntıları hatırlayamamasına sebep olacağını, her iki görselle ortalama tüketiciye sunulanın, küçük yaşta, heyecanlı bir şekilde tebessüm eden, uzun elbise giyinmiş, saçlarının önden kahkülü görünen, yanakları kırmızı, ellerini açmış bir kız çocuğu olduğunu, çağrışım doğuracağını ve bunun da karıştırılmaya yol açacağını, karakterlerin elbiselerinin ve saçlarının renginin farklı olmasının veyahut saç modeli ile eşarp bağlama stilinin birebir aynı olmamasının karşılaştırma konusu işaretlerin zihinlerde oluşturacağı izlenimi farklılaştırmayacağını, Yargıtay HGK’nun E.2012/11-1569 K.2013/750 sayılı kararında da “marka örneklerini oluşturan unsurlar sebebiyle markaların bir bütün olarak algılandığını, markalardaki “yaşlı adam” şekillerinin detaylarındaki farklılıkların hatırda tutamayacak olan ortalama tüketicinin, markalar arasında irtibat kuracağını ve davacının markaları ile aynı seri içinde bir marka olarak algılanma ihtimalinin ve dolayısıyla karıştırma ihtimalinin mevcut olduğunun” belirtildiğini, davalı markasının güçlü ayırt edici niteliğinin karıştırılma ihtimalinde göz önünde bulundurulması gerektiğini, davacıya ait markanın … olarak bilindiğini, Rusça’da …, …’nın küçültülmüş hali olduğunu, bu karakterin özellikle Rus folklörünü ve kültürünü yansıtan, başı yarı açık kız çocuğu karakterinin görselleştirildiğini, söz konusu karaktere yine Rus coğrafyasının ve kültürünün ayrılmaz parçası bir ayının eşlik ettiğini, bu haliyle davalı markasının oldukça ciddi bir ayırt edicilik gücüne sahip olduğu gibi gerek tesciller ve gerekse yaygın kullanım ve promosyon faaliyetleri ile katlanmış ayırt edicilik gücü kazandığını ve tanınmış hale geldiğini, davacı tarafından unlu mamuller alanında faaliyet gösterdiğini ve ekmek, lavaş üretimi yaptığını, davalı markasının 30. sınıfta yer alan “un, tahıl müstahzarları, ekmek, kekler, hamur işleri” gibi emtiaları kapsadığından taraf markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzerliğinin yanında kapsamda yer alan mallarında da aynı/benzer olduğunu, davacının 2018/35869 numaralı başvurusunun, kısmi ret kararına konu başvurusuyu hukuka uygun hale getirmediğini öne sürerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … sayılı “ŞEKİL” ibareli marka başvurusu ile redde mesnet alınan davalı şirkete ait 2013/96284 sayılı “ŞEKİL” ibareli marka arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 30.04.2018 tarihinde “ŞEKİL” ibareli … sayılı başvuru ile 29, 30, 35 ve 43.sınıfta yer alan mal ve hizmetler için tescil talebinde bulunduğu, marka başvurusunun 12.06.2018 tarih ve 302 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde ilan edildiği, davalı şirket tarafından 24.07.2018 tarihinde SMK m.6/1, m.6/3, m.6/4, m.6/5, m.6/6 ve m.6/9 hükümleri kapsamında 2016/100842, 2015/63187, 2015/07020, 2014/98173, 2014/15118, 2013/96284, 2013/66930, 2013/54421, 2013/102298, 2010/85136 sayılı markalar itiraza mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, davacı tarafından itiraza karşı 03.10.2018 tarihli karşı görüş dilekçesi sunulduğu, itirazları değerlendiren Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından SMK m.6/1 hükmü ve redde mesnet 2013/96284 sayılı markanın varlığı gerekçesiyle başvurudan “Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar; hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil); patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. çaylar, buzlu çaylar. her türlü un, irmikler, nişastalar. pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Sakızlar” mal ve hizmetlerin çıkarılmasına, tescil işlemlerinin kalan mal ve hizmetler için devam ettirilmesine karar verildiği, bu karara karşı davacının 05.03.2019 tarihli karara itiraz dilekçesi ibraz ettiği, davalı şirketin bu itiraza karşı 08.04.2019 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, 06.09.2019 tarihinde Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun yapmış olduğu incelemede, … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 09.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından eldeki davanın iki aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet marka, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu … sayılı marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan mal ve hizmetler; “Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar; hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil); patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. çaylar, buzlu çaylar. her türlü un, irmikler, nişastalar. pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Sakızlar” şeklindedir.
Başvuru markasından çıkartılan “Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar; hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil); patates cipsleri” malları, redde mesnet marka kapsamında AYNI/AYNI TÜR mal niteliği taşımaktadır. Aynı şekilde başvuru markasından çıkartılan “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. çaylar, buzlu çaylar. her türlü un, irmikler, nişastalar. pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler” malları, redde mesnet marka kapsamında AYNI/AYNI TÜR mal niteliğindedir. Yine başvuru markasından çıkartılan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri”, redde mesnet marka kapsamında AYNI/AYNI TÜR mal niteliğindedir.
Redde mesnet markanın 30. sınıfta tescili kapsamında ürettiği “ice cream, popcorn, chewing gum, cereal preparations; gruel, with a milk base, for food; groats for human food; flour; meal)” malları ile başvuru markasından çıkartılan “Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Sakızlar” emtiaları da AYNI/AYNI TÜR’dür.
Sonuç olarak; dava konusu marka başvurusundan çıkartılan mal ve hizmetler ile redde mesnet marka kapsamında yer alan bir kısım mal ve hizmetlerin AYNI/AYNI TÜR olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu … sayılı marka başvurusu ile redde mesnet 2013/96284 sayılı marka incelendiğinde;
 Her iki taraf markasının müşterek olarak “küçük kız çocuğu” figüründen oluştuğu,
 Davacı markasındaki kız çocuklarının yüz ve göz yapısının, davalı markasındaki kız çocuğu ile neredeyse ayniyet taşıdığı,
 Davacı markasındaki kız çocuklarının ağız yapısı ile dili hafiften gözüken gülümseme biçiminin, davalı markasındaki kız çocuğu ile neredeyse ayniyet taşıdığı,
 Davacı markasındaki kız çocuklarının başlık modelinin, davalı markasındaki kız çocuğunun taşıdığı başlık modeli ile neredeyse ayniyet taşıdığı,
 Davacı markasındaki kız çocuklarının aynı davalı markasındaki gibi kahküllü olduğu,
 Her iki taraf markasında, müştereken, kız çocuklarının belden aşağıya çan şeklinde genişleyen ve etek uçlarında desenli neredeyse ayniyet düzeyinde benzer modelde elbise giydiği,
 Davacı markasındaki kız çocuklarının ayakları açılmış bedensel duruş şeklinin, davalı markasındaki kızın bir ayağını hafifçe hafaya kaldırması detayı dışında oldukça yüksek benzerlik taşıdığı,
 Davacı markasında en öne yerleştirilip konumu itibarıyla ilk vurguya yapıp dikkati çeken kız çocuğu figürünün, aynı davalı markasındaki kız çocuğu gibi sağ kolu hafif daha yüksekte kalacak şekilde iki kolu açık poz verdiği, tespit edilmiştir.
Dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet marka global olarak karşılaştırıldığında; gerek kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür olması, gerekse markaları oluşturan işaretlerin genel görünümleri itibariyle benzer olmaları nedeniyle davaya konu mal ve hizmetlerin hitap ettiği ilgili tüketici kesimi nezdinde markalar arasında ilişki bulunduğu şeklindeki algılılamanın kaçınılmaz olduğu, başvuru markasında 3 kız çocuğu figürünün olması, bu kız çocuklarının redde mesnet markayı oluşturan kız çocuğundan saç veya elbisesinin renk veya modelindeki veya ayak duruşundaki farklılıkların detaydan ibaret olduğu, bununla birlikte; yukarıda detaylı olarak izah edilen ortak yönlerin ilgili tüketici kesimi algısında ön planda olacağı, zira, ortalama tüketici kesiminin bir markanın detaylarını analiz etmediği, markanın ayırt edici unsurlarını genel olarak değerlendirdiği, bu hale göre, daha önce redde mesnet markayı gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu marka başvurusunu aynı/aynı tür mal ve hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu mal ve hizmetlerden yararlanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu marka ile redde mesnet markanın genel görünüm olarak birbirlerine benzemeleri nedeniyle, bu markayı redde mesnet marka ya da onun serisi niteliğinde bir marka zannederek tüketim tercihinde bulunabileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 23,40 TL vekalet harcı, 180,50 TL posta, 10,91 TL dosya kapağı masrafı, 1.665,00 TL yurtdışı tebligat evrakı tercüme ücreti, 95 ABD doları yurtdışı tebliğ masrafı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.718,61 TL ve 95 ABD doları yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … CORP tarafından yapılan 8,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …a verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket vekilinin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza