Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/263 E. 2021/337 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2021/337
DAVA : 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Tecavüzün Durdurulması, Ref’i
DAVA TARİHİ : 30/10/2019

BİRLEŞEN DAVA : 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 30/10/2019

BİRLEŞEN DAVA : 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 13/01/2020

KARAR TARİHİ : 06/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Tecavüzün Durdurulması, Ref’i / 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat / 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat davalarının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 30/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … isimli kitabın çevirisini davalı şirketçe karşılıklı yapılan sözleşme gereğince tek başına ve eksiksiz yapan kişi olduğunu, çeviri bedeli sayfa başına ücretlendirme yöntemiyle yapılan kitabın çevirisini 17.08.2015 tarihinde bitirdiğini, davaya konu çeviri bedelinin tamamının karşı taraftan tahsil edildiğini, müvekkilinin çevirisini yaptığı kitabın basıldığını 10 Eylül 2019 tarihinde internet yoluyla öğrendiğini, kitabın internet üzerinden satış yapan sanal mağazalarda hala kapak görselinde müvekkilinin adının çevirmen olarak yer aldığını, müvekkilinin kitabı sanal mağaza idefix.com’dan satın aldığında ise ikinci bir kapak ve künye sayfası hazırlanarak adının kitabın kapak ve iç künyesinden çıkarıldığını, bunun üzerine çevirmen kopyalarının gönderilmesini davalıdan talep etmesine rağmen cevap alamadığını, davalıyla aralarındaki çeviri sözleşmesine aykırı olarak kitabın basıldığını düşündüğü için Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne başvurduğunu, gelen yanıtta çeviri ve eser sahibi olarak … isminin bildirildiğini, davaya konu kitabın künyesinde son okumasını yapan kişi olarak görünen … isminin gerçeğe aykırı bir şekilde Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne çeviri eser sahibi olarak bildirildiğini, kitap künyesine ise Psikoterapi Enstitüsü Tercüme Ekibinin çevirmen olarak gösterildiğini, kitabın tek çevirmeninin müvekkili olduğunu, davalının müvekkilinin tanınmışlığından faydalanarak kitap yayına sunulmadan önce internet sitelerinde çevirmen olarak müvekkilinin adını yazarak yanıltıcı olarak pazarlamaya çalıştığını, davalının bu fiilleri nedeniyle müvekkilinin maddi manevi zararının oluştuğunu, bu nedenle müvekkilinin çevirisini yaptığı Trans ve Tedavi Hipnozun Klinik Kullanımları isimli kitaba ilişkin eser sahibi haklarına yönelik tecavüzün durdurulmasına, davaya konu kitabın yayından çekilmesine, basılmış kopyalarının toplatılmasına, bandrolün iptaline, 20.000 TL manevi tazminat ile fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 1.000 maddi tazminata kitabın basım tarihi olan Nisan 2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 29/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının gerçek dışı taleplerini ileri sürdüğü huzurdaki davada, davacının ileri sürdüğü iddialara ilişkin maddi vakıayı öğrenmesi üzerinden 2 yıl geçmiş olduğundan eldeki davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşme incelendiğinde müvekkili şirket yetkilisinin imzasının bulunmadığının görüleceğini, mevcut olmayan bir sözleşmesel ilişkiye dayalı olarak hak talep edilemeyeceğini, davacının, eserin orijinal anlamını yansıtmayacak/bozacak şekilde Türkçe’ye uygun biçimde çevirmeyerek hatalı çeviri yaptığını, davacı tarafından yapılan çeviri hatalı ve niteliksiz olduğundan müvekkili tarafından bu çevirinin kullanılmadığını, yeniden, yepyeni bir çeviri yaptırıldığını, davacının çevirisi kullanılmadığından ve yayınlanmadığından eserde davacının adına doğal olarak yer verilmediğini, müvekkili şirketçe basımı yapılan kitapların hiçbirinde davacının adına tercüman olarak yer verilmediğini, davacının dava dilekçesinde adının geçtiğini ileri sürdüğü internet sitelerinin dava dışı ve müvekkili ile hiçbir yasal bağı olmayan 3.kişilere ait olduğunu, bu nedenle müvekkilinin söz konusu internet siteleri içeriklerinden kaynaklı olarak hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin, … tarafından yazılmış bulunan “…” isimli eserin Türkçe dilinde Türkiye’deki fikri ve mali haklarının sahibi olduğunu, söz konusu eserin akademik ve bilimsel bir nitelik taşıdığını, bu nedenle eserin orijinal dilinden farklı bir anlama gelecek şekilde çevrilmesine müsaade edilemeyeceğini, müvekkili tarafından, çevirinin, eserin orijinal dilindeki anlamına aykırı olarak davacı tarafından Türkçe’ye çevrildiğinin tespit edildiğini, davacı tarafından yapılan çevirinin eserin aslına sadık kalmaksızın baştan savma bir şekilde yapıldığının müvekkili şirket yetkililerince tespit edilmesinin ardından eserin davacının hatalı çevirisiyle basılması açıkça eserin mahiyetine ve itibarına aykırı olacağından yeniden çeviri yaptırıldığını, davacının çevirisi kullanılmadığından/yayınlanmadığından da eserde davacının adının kullanılmadığını, davacının maddi ve manevi zararının bulunmadığını, tam aksine, davacının bilimsel olmayan ve açık yanlışlarla dolu çevirisi nedeniyle müvekkilinin başka bir çevirmenle anlaşmak zorunda kaldığını, müvekkilinin eserin çevirisi için tek bir ücret ödemesi gerekirken iki ayrı çevirmene ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA (ANKARA 3.FSHHM … ESAS):
Birleşen davacı vekili Ankara 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayısına kaydedilen 13/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Trans ve Tedavi isimli kitabın çevirisini davalı şirketle karşılıklı yapılan sözleşme gereğince tek başına ve eksiksiz yapan kişi olduğunu, bu kitaba ilişkin olarak Ankara 5.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile eser sahibi haklarına yönelik tecavüzün durdurulması, davaya konu kitabın yayından çekilmesi ve basılmış kopyaların toplatılması, eser hakkında verilmiş yayınlanabilir bandrolünün iptali talepli dava derdest olup iş bu dava ile anılan hak ihlalinden dolayı maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulduğunu belirterek; davalı tarafından müvekkiline 20.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine hükmedilmesini, maddi tazminat bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kitabın basım tarihi olan Nisan 2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN CEVAP:
Birleşen davalı vekili 24/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İş bu davadan tefrik edilip ayrı bir esas numarası alan Ankara 5.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …karar sayılı dava dosyası dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddedilmişse de, verilen red kararının kesinleşmediğini, eldeki davanın derdestlik dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddedilmesinin gerektiğini, açılan davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşme incelendiğinde müvekkili şirket yetkilisinin imzasının bulunmadığının görüleceğini, mevcut olmayan bir sözleşmesel ilişkiye dayalı olarak hak talep edilemeyeceğini, davacının, eserin orijinal anlamını yansıtmayacak/bozacak şekilde Türkçe’ye uygun biçimde çevirmeyerek hatalı çeviri yaptığını, davacı tarafından yapılan çeviri hatalı ve niteliksiz olduğundan müvekkili tarafından bu çevirinin kullanılmadığını, yeniden, yepyeni bir çeviri yaptırıldığını, davacının çevirisi kullanılmadığından ve yayınlanmadığından eserde davacının adına doğal olarak yer verilmediğini, müvekkili şirketçe basımı yapılan kitapların hiçbirinde davacının adına tercüman olarak yer verilmediğini, davacının dava dilekçesinde adının geçtiğini ileri sürdüğü internet sitelerinin dava dışı ve müvekkili ile hiçbir yasal bağı olmayan 3.kişilere ait olduğunu, bu nedenle müvekkilinin söz konusu internet siteleri içeriklerinden kaynaklı olarak hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin, … tarafından yazılmış bulunan “…” isimli eserin Türkçe dilinde Türkiye’deki fikri ve mali haklarının sahibi olduğunu, söz konusu eserin akademik ve bilimsel bir nitelik taşıdığı, bu nedenle eserin orijinal dilinden farklı bir anlama gelecek şekilde çevrilmesine müsaade edilemeyeceğini, müvekkili tarafından, çevirinin, eserin orijinal dilindeki anlamına aykırı olarak davacı tarafından Türkçe’ye çevrildiğinin tespit edildiğini, davacı tarafından yapılan çevirinin eserin aslına sadık kalmaksızın baştan savma bir şekilde yapıldığı müvekkili şirket yetkililerince tespit edilmesinin ardından eserin davacının hatalı çevirisiyle basılması açıkça eserin mahiyetine ve itibarına aykırı olacağından yeniden çeviri yaptırıldığını, davacının çevirisi kullanılmadığından/yayınlanmadığından da eserde davacının adının kullanılmadığını, davacının maddi ve manevi zararının bulunmadığını, tam aksine, davacının bilimsel olmayan ve açık yanlışlarla dolu çevirisi nedeniyle müvekkilinin başka bir çevirmenle anlaşmak zorunda kaldığını, müvekkilinin eserin çevirisi için tek bir ücret ödemesi gerekirken iki ayrı çevirmene ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Mahkememizin 01/11/2019 tarihli 1. tensip tutanağı ile davacı vekiline, dava konusu maddi ve manevi tazminat istemlerine dair uyuşmazlığa ilişkin olarak, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu nedenle kendisine son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunması gerektiği, aksi takdirde maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren muhtıra çıkartılmış olup, davacı vekili mahkememize ibraz ettiği 06/11/2019 tarihli dilekçe ile; eldeki dava bakımından arabuluculuk başvurusu yapılmadığı beyan etmiştir.
Mahkememizin 08/11/2019 tarihli ara kararı ile davacının davalıya yönelttiği maddi ve manevi tazminat istemleri iş bu esasa kayıtlı dava dosyasından tefrik edilerek mahkememizin 2019/319 Esas sayılı dava dosyasına kaydedilmiştir. Mahkememizin 08/11/2019 tarih 2019/319 Esas 2019/14 Karar sayılı kararı ile de davacının davalıya yönelttiği maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili 09/03/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile mahkememizin 08/11/2019 tarih 2019/319 Esas 2019/14 Karar sayılı kararına lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi nezdinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi’nin 29/04/2021 tarih 2020/618 Esas 2021/629 Karar sayılı kararı ile eldeki davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı, tefrik edildiği dava ile birlikte görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkememize iade edilmesine karar verilmiş olup, iade edilen dava dosyası mahkememizin 2021/137 Esas sayılı dava dosyasına kaydedilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi’nin 29/04/2021 tarih 2020/618 Esas 2021/629 Karar sayılı kararı KESİN olarak verildiğinden, mahkememizin 28/05/2021 tarih 2021/137 Esas 2021/199 Karar sayılı kararı ile söz konusu dava dosyasının mahkememizin … Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş olup, birleştirilen dava dosyası iş bu dava dosyası arasında alınarak yargılama yürütülmüştür.
Ankara 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/01/2020 tarih … … Karar sayılı kararı ile; davacının davalıya yönelttiği dava, mahkememiz dava dosyası ile birleştirilmiş, birleştirilen dosya mahkememize gönderilmiştir. Birleşen dava, iş bu dava dosyası içine alınmış, birleşen dava bakımından dilekçe teatisi tamamlanmış ve yargılama birlikte yürütülmüştür.
Dava, 5846 sayılı Kanundan kaynaklı tecavüzün durdurulması ve ref’i, birleşen davalar ise; 5846 sayılı Kanun m.70 hükmünden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davaya konu “…” isimli doküman üzerinde davacının işleme yolu ile eser sahipliği sıfatının bulunup bulunmadığı, davalının davacının eser sahipliğinden kaynaklı haklarını ihlal eylemlerinin bulunup bulunmadığı, davalının yayınladığı ve davacıya ait olduğu iddia edilen eserden davacı adının haksız yere çıkarılıp çıkarılmadığı, buna bağlı olarak tecavüzün durdurulması, davaya konu eserlerin piyasadan toplatılması ve bakanlıkça verilen bandrollerin iptal edilmesi istemlerinin yerinde olup olmadığı, davacının davalıdan maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği, tazminat istemleri bakımından derdestlik dava şartı noksanlığının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, iş bu dava dosyası ile birleştirilen dosyaları iş bu dava dosyası arasına alınmış, dava konusu kitaba ilişkin bandrol talep formu ve taahhütnamesi celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetlerinden maddi vakıalara ilişkin raporlar alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe kısmında birçok karşılaştırmalı tablo olup, bu tabloların UYAP Doküman Editörü’ne işlenmesi teknik olarak mümkün olmadığından; bir bütün olarak gerekçeli karar, dolayısıyla delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe kısmı, iş bu gerekçeli karar ekinde DOC formatında mündemiçtir.
HÜKÜM:
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile; Davalının, davacıya yönelik gerçekleştirdiği eser sahipliğinden kaynaklı haklara tecavüz eylemlerinin DURDURULMASINA, davaya konu …ISBN numaralı davalının yayınladığı “TRANS VE TEDAVİ” isimli kitapların yayından ÇEKİLMESİNE ve basılmış kopyalarının TOPLATILMASINA, idari işlem niteliğindeki kitaplar hakkında verilmiş olan yayımlanabilir bandrolün iptali isteminin REDDİNE,
2-Mahkememizin iş bu dava dosyası ile birleştirilen 2021/137 Esas sayılı dava dosyasında talep edilen maddi tazminat isteminin REDDİNE, manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın 04/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Mahkememizin iş bu dava dosyası ile birleştirilen Ankara 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında ileri sürülen talepler bakımından derdestlik dava şartı noksanlığı bulunduğundan bu davanın USULDEN REDDİNE,
4-Tecavüzün Durdurulması ve Ref’i istemi bakımından; Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 44,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat istemi bakımından; Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL’den birleşen davada peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Manevi tazminat istemi bakımından; Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 341,55 TL’nin birleşen davada davacının peşin yatırdığı 358,63 TL’den mahsubu ile arta kalan 17,08 TL’nin talebi halinde davacıya iadesine, aksi halde hazineye gelir kaydına, 341,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tecavüzün Durdurulması ve Ref’i istemi bakımından; Kabul edilen kısma ilişkin olarak, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Tecavüzün Durdurulması ve Ref’i istemi bakımından; Reddedilen kısma ilişkin olarak, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Maddi tazminat istemi bakımından; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Manevi tazminat istemi bakımından; Kabul edilen kısma ilişkin olarak, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Manevi tazminat istemi bakımından; Reddedilen kısma ilişkin olarak, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Ankara 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin iş bu dava dosyası ile birleştirilen … Esas sayılı dava dosyası bakımından; karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.7/2 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Davanın kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak kabulüne,
14-Davacı tarafından yapılan 143,20 TL başvurma harcı, 14,20 TL vekalet harcı, 10,91 TL dosya kapağı masrafı, 9,00 TL müzekkere masrafı, 183,00 TL tebligat masrafı, 75,80 TL temin edilen kitap masrafı, 88,80 TL tefrik masrafı ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.324,91 TL yargılama giderinin 1/2’si olan 1.162,455 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 1.162,455 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Davalı tarafından yapılan 6,40 TL vekalet ücreti, 32,00 TL tebligat, 23,50 TL posta ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.061,90 TL yargılama giderinin 1/2’si olan 1.530,95 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye 1.530,95 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
16-Ankara 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin iş bu dava dosyası ile birleştirilen … Esas sayılı davada davanın usulden reddine karar verildiğinden; bu davaya ilişkin olarak dava tarihinden önce yapılan zorunlu arabuluculuk görüşmesi nedeniyle, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
17-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı-birleşen davacı …, Davacı-birleşen davacı vekili ve davalı-birleşen davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza