Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/222 E. 2021/32 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/222 Esas – 2021/32
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/222 Esas
KARAR NO : 2021/32
DAVA : Marka Hakkının İhlâli / Haksız Rekabet
DAVA TARİHİ : 21/10/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkının İhlâli / Haksız Rekabet davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 21/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … nolu markanın sahibi olduğunu, dava konusu markanın müvekkili tarafından 2007 yılından bu yana SMK m.9 anlamında eylemli olarak kullanılmakta olduğunu, yaptıkları araştırmalar neticesinde davalının Antalya Havaalanı Dış Hatlar bölümünde bir satış noktasına sahip olduğunu belirlediklerini, …yevmiye numaralı e-tespit tutanağının düzenlendiğini, dava konusu … nolu markada iki aynı esaslı unsur bulunduğunu, bunlardan birinin “…” ibaresi, diğerinin bu ibarenin altında kalacak şekilde mavi, sarı, kahverengi ve kırmızı renklerinin oluşturduğu amorf bir kompozisyon olduğunu, davalı tarafından pazarlanan kozmetik ürün ambalajlarının üzerlerinde kelebek şeklinde düşünülmüş kurdelalarda “…” ibaresinin çok defa birebir yazılarak yer aldığını, müvekkili ile dava dışı …TR arasında Ankara 4. FSHHM’nin … E. sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan emsal nitelikte bir davada, değinilen benzer gerekçelerle iltibas tehlikesi bulunduğu sonucuna ulaşıldığını, davalı kullanımlarının marka hakkı ihlali ve haksız rekabet yarattığını, müvekkilinin markalarını tescil başvuru tarihinden bu yana ciddi şekilde kullanmakta olduğunu, bu kullanımla ilgili tüm bilgi ve belgelerin Ankara 4. FSHHM’nin …. E. sayılı dosyası içinde mevcut olduğunu ve bu dosyaya ayrıca takdim edileceğini iddia ederek; marka ihlali ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, ref ve men’ine, davalının kullanımlarına konu ürünlere el konulmasına, el konulan ürünlerin marka ihlali ve haksız rekabet yaratmayacak şekilde değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde imhalarına, davalının marka ihlali ve haksız rekabetle ilgili belgeleri mahkemeye sunmasına, tesis edilecek kabul kararının masrafı davalıdan alınarak Türkiye genelinde yayımlanan üç ayrı gazetede ilan edilmesine, ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve yargılama gideri ile vekillik ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 12/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu ürünlerin üreticisinin ve davalıya satıcısının … firması olduğunu, davacının hak iddia ettiği ürünler için uluslararası marka tescilinin söz konusu olduğunu, davacının hak iddia etmesinin fiili ve hukuki dayanağının bulunmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının 2007 yılında marka başvurusunda bulunup tescil almışsa da anılan tarihten bu yana markayı kullanmadığını, etkin bir ticari faaliyete konu edilmeyen iddia edilen marka hakkının dikkate alınamayacağını, uluslararası kozmetik devi … firması tarafından üretilen ürün ile davacının kendi ürününün aynı olduğunu iddia etmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ürünlerin birbirinin aynısı olmadığını, nitelikleri itibariyle birbirinden esinlenen ürünlerin söz konusu olduğunu, bunların aynı markanın taklidi olduğunun iddia edilmesinin söz konusu olamayacağını, davalıda bulunan ürünlerin süresi dolup imhalık hale gelmiş olmasından dolayı Antalya Gümrük Müdürlüğü tarafından 07.12.2017 tarih ve 26800017-117 sayılı işlem ile imha edildiğini, davacının marka hakkı iddia ettiği herhangi bir ürünün davalı şirketin mağazasında bulunmadığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı SMK m.29, m.149, m.150/3 ile 6102 sayılı TTK 54 vd göre açılan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması, el koyma ve el konan ürünlerin değiştirilmesi ya da imhası, hükmün ilanı istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalının, davacıya ait … nolu marka hakkını ihlal edip etmediği, haksız rekabet eyleminin bulunup bulunmadığı, davacının marka kulanım yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği, bunlara bağlı olarak tespit, önleme, durdurma, elkoyma, değiştirme ya da imha, belge sunma ve hükmün ilanı istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ edilmiş, sundukları deliller alınmış, marka tescil belgeleri getirtilmiş, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin .. Esas sayılı dosyası, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Ankara 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, teknik konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Marka hakkına tecavüz, 6769 sayılı SMK m.29’da düzenlenmiştir.
6769 sayılı SMK m.29/1 hükmüne göre; Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
SMK m.29/1-a bendinin yollamada bulunduğu m.7 hükmüne göre;
(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.
SMK m.29/2 hükmüne göre; 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.
SMK m.19/2 hükmüne göre; 6 ncı maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan itirazlarda, itiraz gerekçesi markanın itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de en az beş yıldır tescilli olması şartıyla, başvuru sahibinin talebi üzerine, itiraz sahibinden, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması talep edilir. İtiraz sahibi tarafından bu hususların ispatlanamaması durumunda itiraz reddedilir. İtiraz gerekçesi markanın, tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin sadece bir kısmı için kullanıldığının ispatlanması hâlinde itiraz, sadece kullanımı ispatlanan mal veya hizmetler esas alınarak incelenir.
SMK m.150/3 hükmüne göre; Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.
Haksız rekabet; rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar olarak tanımlanmıştır. (TTK m.54)
TTK m.55/1-a-4 hükmüne göre; Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemleri almak, haksız rekabet hallerinden biri olarak düzenlenmiştir.
TTK m.56/1hükmü uyarınca; haksız rekabet nedeniyle menfaatleri zarar gören veya zarar görme tehlikesi ile karşılaşabilecek kimsenin, fiilin haksız olduğunun tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabetin oluşturduğu maddi durumun ortadan kaldırılmasını isteme hakkı bulunmaktadır.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, ibraz edilen deliller, davacıya ait marka tescil belgesi,…Esas sayılı dosyası, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacıya ait … sayılı “…” ibareli marka, 02/02/2009 tarihinde tescil edilmiş olup, 3.sınıfta yer alan “Ağartma ve temizlik amaçlı maddeler. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler. Sabunlar. Diş bakımı ürünleri. Aşındırıcı ürünler ( Zımpara bezleri, zımpara kağıtları, pomza taşları, pastalar dahil).Parlatma ve bakım ürünleri (deri, vinil, metal, ahşap v.b.için ).” emtialar ile 5.sınıfta yer alan “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi amaçlı kimyasal ürünler ve elementler. Tıbbi amaçlı diyet maddeleri; zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler.Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç). Hijyen sağlayıcı ürünler ( pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri dahil). Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. Mekanlar için koku gidericiler, koku vericiler (kişisel kullanım amaçlı olanlar hariç). Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar.” emtiaları tescil kapsamına almıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile birlikte davacı markasının kullanılmadığını def’i yolu ile ileri sürdüğünden SMK m.29/2 ve m.19/2 hükmü uyarınca ilk olarak, davacı markasının tescilli olduğu emtialar bakımından dava tarihinden önceki son 5 yıllık süre içerisinde ciddi surette kullanılıp kullanılmadığı irdelenmiştir.
Ankara …. FSHHM’nin … K. Sayılı Kararı; … Türkiye Kozmetik San. ve Tic. A.Ş. ile …tarafından, huzurdaki davacı … Temizlik Gıda İş Güvenliği Tekstil ve İnşaat Malzemeleri İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’ye karşı açılan “kullanmama nedeniyle iptal” davası hakkındadır. Dava tarihi 15.06.2017, karar tarihi 11.03.2020 dir. Belirtilen davada talep konusunun; … tescil numaralı markanın 3. Sınıftaki “parfümeri ve kişisel kullanım amaçlı koku verici” ürünlerle ilgili olarak kullanılmama nedeniyle kısmen iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargılama sonucunda verilen 11.03.2020 tarihli karar; talep konusu mallarla ilgili … kodlu … ibareli markanın dava açıldığı tarihten önceki 5 yıllık süre aralığında (05.02.2009-05.02.2014) ciddi kullanımın tespit edilmiş olması gerekçesiyle davanın reddi yönündedir. 24.06.2020 tarihli kesinleşme şerhinde; “Mahkememizden verilen işbu 11.03.2020 tarihli hüküm taraflara/vekillerine son olarak 09.06.2020 tarihinde tebliğ olunmuş, taraflarca süresi içerisinde yargı yoluna başvurulmamış bulunmakla 24/06/2020 tarihinde kesinleşmiştir.” kaydı yer almaktadır.
Ankara 1. FSHHM’nin 2014/40 E., 2016/40 K. Sayılı Kararı; … S.A ile huzurdaki davacı … Temizlik Gıda İş Güvenliği Tekstil ve İnşaat Malzemeleri İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’ye karşı açılan “marka hükümsüzlüğü” davası hakkındadır. Dava tarihi 05.02.2014, karar tarihi 01.03.2016 dır. Belirtilen davada talep konusunun; … tescil numaralı markanın, tescili kapsamındaki “parfümeri, kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler, sabunlar, diş bakım ürünleri” bakımından kullanılmama nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargılama sonucunda verilen 01.03.2016 tarihli karar; … kodlu … ibareli markanın dava açıldığı tarihten önceki 5 yıllık süre aralığında (05.02.2009-05.02.2014) , talep konusu mallardan “parfümeri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler, kozmetik ürünler ile sabunlar” üzerinde ciddi olarak kullanıldığı, “diş bakım ürünleri” yönünden kullanımı gösteren delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddi yönündedir. 16.01.2019 tarihli kesinleşme şerhinde; kanun yolu aşamalarına ilişkin kayıtlar belirtilerek karar düzeltme talebinin reddine ilişkin Yargıtay 11. HD. Kararı neticesinde 04.11.2019 tarihinde kesinleştiğine ilişkin tasdik bulunmaktadır.
Ankara 4. FSHHM’nin … E. Sayılı Dosyasında 15.04.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davanın açıldığı 29.01.2018 tarihinden geriye yönelik 29.01.2013 tarihleri arasında davacıya ait “…” markasının davacı tarafından “şampuanlar, duş jelleri, el temizleme jelleri, kremleri, solüsyonları, sıvı el temizleyiciler, çok yüksek kokulu konsantre parfümler, hidroalkolik jeller, koku giderici oda sıvıları, otomat deterjanları”nda Türkiye içerisinde ciddi biçimde kullanıldığı yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin eldeki davada ileri sürdüğü kullanmama def’ine göre; dava tarihi olan 21.10.2019 tarihinden geriye … beş yıllık zaman içinde (21.10.2014-21.10.2019) davacının markasının kullanımının ispatı için sunduğu delillerin marka kullanımını ispat edip etmediği belirlenmelidir. Bu kapsamda mahkememizce bilirkişi heyetine verilen yerinde inceleme yetkisi doğrultusunda heyet içerisinde yer alan muhasebe uzmanı bilirkişi tarafından davacının ticari defterlerinin bulunduğu …Yenimahalle/ANKARA adresinde yerinde incelemesi yapılmıştır. Davacıya ait ticari kayıtlar üzerinde gerçekleştirilen inceleme sonucuna göre; davacı şirketçe “21.10.2014–21.10.2019” tarihleri arasında, toplam 4.631 adet fatura düzenlenmiş, bu düzenlenen faturalar içerisinde 269.312 adet/paket … markalı “temizlik amaçlı maddeler, parfümeri; kozmetik ürünleri kişisel kullanım amaçlı koku vericiler ve sabunlar” mallarının muhtelif müşterilere satılmış olduğu görülmüştür. Bilirkişi heyetinin mahkememize ibraz ettiği 08/01/2021 tarihli ek raporda; davacıya ait ticari kayıtlarda yer alan davaya konu “…” markalı emtiaların satışına ilişkin düzenlenen irsaliyeli faturalarda teslim alan kısmının da çoğunlukla imzalandığı, cari hesapların kontrolünde genelde banka ödemesi ve nakit satış olarak davacının bedel tahsil ettiği, bu tahsilatın 120-alıcılar hesabında kayıt ve takip edildiği, davaya konu markalı emtiaların satışının yapıldığı yerler arasında kamu kurumlarının da bulunduğu, davacının 5 yıllık defter, kayıt ve belgeleri üzerinde 4.631 adet fatura düzenlendiği ve 269.312 adet ürün satıldığı, bu satışların üretimi teslimi ve ödemelerinin muhasebe defter ve kayıtları ile birebir uyuştuğu belirtilmiştir. Davacıya ait ticari kayıtlar üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesine göre; dava tarihinden önceki son 5 yıllık süre içerisinde davacının … sayılı “…” ibareli markasını “temizlik amaçlı maddeler, parfümeri; kozmetik ürünleri kişisel kullanım amaçlı koku vericiler ve sabunlar” emtiaları üzerinde Türkiye’de pazar payı oluşturacak derecede ve ciddi surette kullandığı kanaatine varılmıştır.
Ankara 62. Noterliği’nin 16.09.2019 tarih ve 47083 yevmiye numaralı E-Tespit Tutanağı’nda bulunan (Ürün Takip Sistemi (ÜTS) üzerinden elde edilen görüntüler) ve davalı ile ilişkilendirilen kullanım görsellerine göre; davalı şirket adına ÜTS’de kayıtlı olan kozmetik ürünler, … … ibarelidir. E-tespit tutanağında kayıt altına alınan bilgilere göre; Fransa’dan ithal edilen kozmetik ürünlerinin cinsi, “parfüm”dür. E-tespit tutanağında kayıt altına alınan bilgilere göre; ithalatçı firma, davalı şirkettir. E-tespit tutanağında kayıt altına alınan bilgilerde yer alan ve davalı şirket tarafından ithal edilen ve ÜTS’de kayıtlı üç adet ürüne ilişkin görseller sıralı olarak verilmiştir. Buna göre ürün ambalajları üzerinde ambalaj için oluşturulmuş gibi görünen bir kurdele figürünün üzerinden sıralı biçimde (kurdelaya doğrudan basılmış gibi görünen) … ibareleri yer almaktadır. Bu kurdele figürlerinin altında da … ibareleri yer almaktadır. Bu renkli görsellere göre; kurdele figürü, ambalajların ayrı bir unsuru olmayıp üç boyutlu bir görüntü ile doğrudan ambalaj üzerinde yer almaktadır. Başka bir ifadeyle, üzerinde … ibaresi birden fazla olacak şekilde yazılı bulunan kurdela figürü, … ibaresinin yer aldığı ambalajın süslenmesi için bir ek değil, ambalajın kapsamında yer alan bir unsurdur.
Noterlik tarafından düzenlenmiş olan e-tespit tutanağında yer alan kayıtlar, davalının ithal ederek satışa sunmak için (ürünlerin cinsi nedeniyle ) ÜTS’ye kaydı konulmuş parfüm ürünlerindeki … … ibareli kullanımlar çekişme konusunun temelini oluşturmaktadır. Davalı parfüm ürününün hitap ettiği makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesimi, davalıya ait somut kullanımlarda … ibaresini, … isimli parfümlerin bir türü olarak algılayabileceği gibi (ambalajlardaki yerleşimin etkisiyle) … isimli parfümlerin … olarak adlandırılan bir türü ile karşı karşıya olduğunu da düşünebilecektir. Dolayısıyla davalı fiillerinde … ibaresinin markasal etki yarattığı gözlemlenmiştir. Başka bir deyişle ÜTS kayıtlarında yer verilen ambalaj görselinde; “…” ibaresinin mizanpajı, ambalaj ürünü bir bütün olarak değerlendirildiğinde, markasal etki oluşturacak şekilde dizayn edilmiştir. Bu ibare; tasviri-tanımlayıcı bir konumda ürün ambalajına eklemlenmiş değildir.
Davalı savunmalarında; davalıda bulunan ürünlerin süresi dolup imhalık hale gelmiş olmasından dolayı Antalya Gümrük Müdürlüğü tarafından 07.12.2017 tarih ve 26800017-117 sayılı işlem ile imha edildiği üzerinde durulmuştur. Dava dosyasına bu konuda ibraz edilen belgeler, davalının belirttiği tarihleri desteklemektedir. Ancak, imha sebebi “hasarlı, kırık, isim hakkı sebebiyle satılamayan” biçiminde geniş kapsamlı olarak belirtildiği gibi tarih kaydı 22.11.2017 dir. Başka bir ifadeyle davalının savunma olarak ileri sürdüğü imha, noterlik tarafından 16.09.2019 tarihinde düzenlenen e-tespit tutanağından öncesine ilişkindir. Şu halde davalının ürünlerle ilgili olarak ileri sürdüğü imha süreci sonrasında … ibareli parfümlerin ithal edilerek ÜTS kaydı gerçekleştirilip satışa arz edildiği anlaşılmıştır.
Davacının dayanak markası, “…” ibaresinden oluşmaktadır. Davalının fiilleri kapsamında (kurdele figürü üzerinde yer alan) … ibaresinin markasal etki oluşturması karşısında marka hakkının ihlalinden söz edilmesine konu olabilecek işaret benzerliğinin bulunduğu kanaatine ulaşılmıştır. Ayrıca, davacının … tescil numaralı markasının “parfümeri” (kozmetiklerin ve güzel kokuların tümü) malları için tescilli olması, davalı fiillerine konu olan ürünlerin “parfümeri” kapsamında yer alan parfümlere ilişkin olması karşısında marka hakkının ihlalinden söz edilmesine konu olabilecek kapsam benzerliğinin de bulunduğu anlaşılmıştır. Belirtilen kapsam ve işaret benzerliği karşısında davacının … markası ile davalının … ibareli parfümleri ithal ederek ÜTS’ye kaydetmek yoluyla ticaret alanına çıkarmasının davacının tescille koruma altındaki markası ile karıştırılabileceği kanaatine ulaşılmıştır. Davacı markasındaki renk ve bu renklerle oluşturulmuş harelerin davalı kullanımlarında yer almaması, tüketicinin işaretleri benzer olarak algılamasının veya ilişkilendirmesinin ortadan kalkmasına neden olacak düzeyde değildir. Zira … biçimindeki sözcük unsurları aynıdır. Dolayısıyla ilgili tüketici kesimi nazarında davacı markası ile davalı kullanımlarının birbiri ile ilişkilendirilmeleri, aralarında idari/ekonomik bir bağlantının bulunduğunun düşünülmesi söz konusu olabilecektir.
Davalının ileri sürdüğü kullanmama def’ine ilişkin olarak (bilirkişi heyeti tarafından davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme ve tespitlere göre) çekişme konusu parfümler için dava tarihinden geriye … beş yıllık süre içinde davacının markasal kullanım gerçekleştirdiği değerlendirilmiştir. Bu nedenle davacının marka hakkının ihlaline ilişkin iddialarının dikkate alınabilir nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Neticede davacı markası ile davalının kullanımlarının karşılaştırması neticesinde; davalının kullanımlarının davacının “Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.” kapsamında olduğu ve herhangi bir izne dayalı olarak gerçekleştirildiğine ilişkin herhangi bir veriye rastlanmamış olması nedeniyle davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğundan söz edilebileceği kanaatine ulaşılmıştır. Davalının gümrüksüz satış yapmasından mütevellit davacı marka hakkının ihlal edilmediği savunmasına da itibar edilmemiştir. Zira, yukarıda belirtildiği gibi, davalı, davaya konu ürünleri dava dışı yabancı menşeli şirketten ithal ettiğini ÜTS’ye beyan etmiştir. SMK m.7/3-c hükmüne göre; salt işareti taşıyan malın ithal edilmesi eylemi de tescilli marka hakkının ihlaline sebebiyet verdiğinden, davalının davacıya ait tescilli “…” markası ile benzer işareti taşıyan davaya konu parfümeri ürünlerini ithal etmesi eylemi, davacıya ait marka hakkının ihlaline sebebiyet vermiştir.
Davalının … ibaresini parfüm ürünleri üzerinde kullanması, davacının dayanak yaptığı markasının kapsamındaki parfümeri ürünleri ile karıştırılmaya yol açacağı kanaatine ulaşılmıştır. Bu kanaat doğrultusunda davalı kullanımlarının marka hakkı ihlali oluşturmasının yanı sıra aynı zamanda haksız rekabet de yarattığı tespit edilmiştir.
Belirtilen tespitlere göre; davalının eylemlerinin haksız rekabet ve davacının … sayılı marka hakkına ihlâl oluşturduğunun tespitine, davacıya ait … sayılı markanın ve/veya ayırt edici gücü yüksek “…” ibaresinin kozmetik ürünler yönünden markasal olarak kullanılıp taklit edilmesinin, kısmen veya tamamen taklit edilmiş ürünlerin satılmasının, dağıtılmasının, satışa sunulmasının, bu amaçla sunumunun ve/veya sergilenmesinin, ithalinin, ihracının ve benzeri şekilde her nasıl olursa olsun ticaret mevkiine konulmasının önlenip durdurulmasına, davalının haksız rekabet eylemlerinin men’ine ve ref’ine, davalının gerçekleştirdiği marka ihlali ve haksız rekabete konu “…” ibaresini markasal olarak taşıyan tüm kozmetik ürünlere Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil bulundukları her yerde el konulmasına, el konulan ürünlerin marka ihlali ve haksız rekabet yaratmayacak şekilde şekillerinin değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde imhalarına, karar kesinleştiği takdirde masrafı davalı tarafından karşılanmak suretiyle hüküm özetinin Türkiye ölçeğinde yayın yapan üç ayrı gazetede ilan edilmesine, karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile birlikte; davalının gerçekleştirdiği marka ihlali ve haksız rekabetle ilgili belgeleri mahkemeye sunması talebinde de bulunmuştur. SMK m.150/3 hükmüne göre; Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. Belirtilen hükmü göre; sınai mülkiyet hak sahibi, ya sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasından kaynaklı tazminat davası açmadan önce delil tespiti yoluyla, ya da açılmış tazminat davasında sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgeleri, marka hakkını ihlal ettiğini ileri sürdüğü kimseden mahkeme aracılığıyla talep edebilir. Böyle bir talebin yapılması halinde mahkemenin, öncelikle davalıdan buna ilişkin tüm fatura, sipariş fişleri, irsaliye evrakı, fatura ve benzeri ticari kayıtlarını, ticari defterlerini ibraz etmesi için süre vermesi, buna uyulmaması halinde gerekirse davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırarak ortaya çıkacak sonuca göre davacıya SMK’nin 151/2.maddesine göre yoksun kalınan kâr tercihini bildirmesi için süre vermesi gerekecektir. (Çolak, Uğur (2018) Türk Marka Hukuku, 4.Baskı, İstanbul, Onikilevha, s.853.)
Somut olayda; davacı vekilinin, davalıya yönelttiği davada herhangi bir tazminat talebinde bulunmadığı anlaşıldığından, davalının gerçekleştirdiği marka ihlali ve haksız rekabetle ilgili belgeleri mahkemeye sunması talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
A)Davalının eylemlerinin haksız rekabet ve davacının … sayılı marka hakkına ihlâl oluşturduğunun TESPİTİNE,
B)Davacıya ait … sayılı markanın ve/veya ayırt edici gücü yüksek “…” ibaresinin kozmetik ürünler yönünden markasal olarak kullanılıp taklit edilmesinin, kısmen veya tamamen taklit edilmiş ürünlerin satılmasının, dağıtılmasının, satışa sunulmasının, bu amaçla sunumunun ve/veya sergilenmesinin, ithalinin, ihracının ve benzeri şekilde her nasıl olursa olsun ticaret mevkiine konulmasının ÖNLENİP DURDURULMASINA,
C)Davalının haksız rekabet eylemlerinin MEN’İNE ve REF’İNE,
D)Davalının gerçekleştirdiği marka ihlali ve haksız rekabete konu “…” ibaresini markasal olarak taşıyan tüm kozmetik ürünlere Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil bulundukları her yerde EL KONULMASINA, el konulan ürünlerin marka ihlali ve haksız rekabet yaratmayacak şekilde şekillerinin DEĞİŞTİRİLMESİNE, bunun mümkün olmaması halinde İMHALARINA,
E)Davalının gerçekleştirdiği marka ihlali ve haksız rekabetle ilgili belgeleri mahkemeye sunması talebinin REDDİNE,
F)Karar kesinleştiği takdirde masrafı davalı tarafından karşılanmak suretiyle hüküm özetinin Türkiye ölçeğinde yayın yapan üç ayrı gazetede İLAN EDİLMESİNE,
2-05/11/2019 havale tarihli … tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davanın kısmen reddolunması ve davalının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davanın kabul ret oranının takdiren 3/4 olarak kabulüne,
7-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 44,40 TL peşin karar ve ilam harcının tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL başvurma ve vekalet harcı, 2.718,91 TL posta, dosya kapağı, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.769,71 TL yargılama giderinin 3/4 ü olan 2.077,28 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 692,43 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 6,40 TL vekalet harç sarfiyatı yargılama giderinin 1/4 ü olan 1,60 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye 4,80 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/01/2021