Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/219 E. 2021/350 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/219 Esas
KARAR NO : 2021/350
DAVA : Fikir ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklı Haklara Tecavüzün Önlenmesi, Telif Tazminatı, Manevi Tazminat, Hükmün İlanı
DAVA TARİHİ : 21/10/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklı Haklara Tecavüzün Önlenmesi, Telif Tazminatı, Manevi Tazminat, Hükmün İlanı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 21/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin “…” isimli eserin, eser sahibi olduğunu ve aynı zamanda yayıncısı olduğunu, davalı şirket ile kitabın basılıp yayınlanması için bir yıllık 14/03/2018 tarihli sözleşme imzaladığını ve davalı şirketin de bu kitabı, “… OKUMA YAZMA SETİ adı altında yayınladığını, ancak davalı şirket ve yetkilisinin bu set üzerinde değişiklik yaparak, eser sahibi ile eser adını değiştirerek, eser sahibi olarak “…” adını koyarak “… OKUMA SETİ” olarak yayınlayıp, çoğaltmaya ve satmaya devam ettiğini, bu haliyle davalıların müvekkiline ait olan eser üzerindeki çoğaltma ve yayma mali haklarını ihlal ettiklerini, eserin adını değiştirerek ve müvekkilinin adını eserden çıkararak manevi haklarını ihlal ettiklerini belirterek; müvekkiline ait eserlerin izinsiz ve sözleşmesiz basılması ve yayılması nedeniyle şimdilik FSEK 68. madde gereği 3 kat tazminat olarak 1.000,00 TL’nin ihlal tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile alınarak müvekkiline verilmesine, dava konusu setin müvekkilinin adının çıkarılması, başka adla umuma arz edilmesi, yine değişiklikler yapılarak umuma arzı nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminatın ihlal tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, muhtemel tecavüzün men’ine, davalının bu eserleri tekrar basmasının ve yaymasının önlenmesine, bu kapsamda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, hükmün gazetede ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/11/2019 tarihli replik dilekçesinde özetle; Davalı cevaplarının davayı uzatmaya ve yargılamayı yanlış bir mecraya sürükleme amacı taşıdığını, davanın konusunun; müvekkilinin yazarı ve hak sahibi olduğu “…”nin sadece 2018-2019 öğretim yılında kullanılmasına ilişkin bir sözleşme olduğu, davalının ise bu setin hem adını, hem yazar adını değiştirerek hem de değişiklikler yaparak ayrı bir adla sanki kendi ürünleri imiş gibi pazarlaması, basması ve satmasına ilişkin olduğu, müvekkilinin, bu eserin adının değiştirilmesi, adının çıkarılması ve değişiklik yapılmasına dair herhangi bir muvafakatinin bulunmadığını, …’ın, müvekkiline ait eserlere adı konan ve kendini yazar olarak gösteren kişi olarak ve yine davalı şirket yöneticisi olarak davalı gösterildiğini, davalının sunduğu mutabakat metninin, dava dışı kişilerle başkaca set için yapılmış 2017 tarih 52 sayılı Talim Terbiye Kurulu tarafından yayınlanan program değişikliği ile artık yayınlanamaz olan işi bitmiş kitaplara ilişkin olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 03/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; Telif tazminatı istemini 103.817,60 TL arttırarak, toplam 104.817,60 TL telif tazminatının ihlal tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen hükmen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalılar vekili 18/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile akdedilen sözleşme tarafının müvekkillerinden … Bilişim Yay. Kırtasiye Tem. Gıda San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. olması nedeniyle, sözleşme tarafı olmayan ve kendisine karşı herhangi bir haksız fiil sorumluluğu da yöneltilemeyecek olan diğer davalı müvekkili … aleyhine dava ikame edilmiş olmasına itiraz ettiklerini, müvekkili … aleyhine açılan davanın pasif husumet noksanlığı nedeniyle reddinin gerektiğini, ders kitapları ve yardımcı kaynaklar yayın ve satışı işi ile iştigal eden davalı müvekkil şirket yetkilisi ile temasa geçen davacının, elinde baskıya hazır halde bir okuma-yazma seti olduğunu, seti yeni ürettiğini, ancak müfredat değişikliği nedeniyle seti 2018-2019 eğitim öğretim programına göre düzeltilmiş hale getirerek müvekkili şirkete teslim edebileceğini beyan ettiğini, davacının bu beyanına istinaden taraflar arasında 14/03/2018 tarihli süreli mali hak devir sözleşmesi imzalandığını, sözleşme hükümlerine göre, müvekkili şirketin üzerine düşen 40.000,00 TL tutarındaki avansı davacıya ödemesine rağmen, davacının taahhüt ettiği edimleri yerine getirmediğini, müvekkili şirkete teslim edilen dijital PDF dosyasının güncel olmadığı ve yeni programa uyarlanmadığının anlaşıldığını, davacı ile defalarca görüşülerek eserin 2018-2019 müfredatına uyumu için gerekli çabayı göstermesi gerektiğine dair taleplerin sonuçsuz bırakıldığını, bunun üzerine eseri yayınlamak için zamanı daralan müvekkili şirketin 14.500 adet bandrol alarak “… Okuma Yazma Seti” kutusuna bu bandrolleri yapıştırdığını, eserin basılarak piyasaya çıkarılmasını müteakiben müvekkili şirket ile temasa geçen davacının, eserin 2018-2019 müfredatına uyumlu hale getirilmesine dair çalışmalarda yer alamadığı için özür dilediğini, eserin 1 yılda en az 40.000 adet satış rakamına ulaşması için kendisinin de destek olacağını ve tanıtım yapacağını beyan ettiğini, bu sayede peşin olarak aldığı ücret nedeniyle kendisinin de herhangi bir sorumluluğunun kalmayacağını defaatle ifade ettiğini, ancak, müvekkili şirketçe eserin basılarak satışa arz edilmesini takiben müvekkil şirket ile temasa geçen … isimli şahsın “Mutabakat Metnidir” başlıklı bir belgeyi müvekkili şirkete ibraz ederek satışa sunulan okuma yazma setinin tüm haklarının kendisi yanında … ve …’a ait olduğunu, esere ilişkin taraflar arasında adi ortaklık kurulduğunu, eser için …’la yapılan sözleşmenin kendilerinden habersiz imzalandığını beyan ettiğini, …’ın aynı eseri “… Yayınları” isimli bir firmaya da sattığını ve anılan firmanın eseri başta Ada Kitapevleri olmak üzere satışa sunduğunu ifade ettiğini, böylece, eserin özgün biçimde ve sadece davacı tarafından vücuda getirilmiş olması gerekmekteyken, eser üzerinde başka şahıslar da hak iddia ettiği gibi, eserin başka bir yayınevi tarafından da piyasaya arz edildiğinin öğrenildiğini, davacı tarafından dolandırıldığını anlayan müvekkil şirketin davacı ile temas kurmaya çalışmış ise de, davacı tarafın, müvekkilinin telefon aramalarına cevap vermediğini, peşin tahsil ettiği 40.000,00 TL’yi alarak kayıplara karıştığını, akabinde eldeki davanın ikame edildiğini, davacı ile akdedilen sözleşme kapsamında eser bir bütün halinde üzerinde “… Okuma Yazma Seti” yazılı olduğu halde kutu içinde satışa sunulmuşsa da, eser kutularında sorun çıkması ve kutuların kullanılamaz hale gelmesi üzerine bu kez, eserin birden fazla fasikülden meydana gelmesi, özellikle ses fasiküllerinin kitap haline getirilmesinde zorunluluk bulunması, niteliği itibariyle tüm setin kutulanmak suretiyle satışa sunulması gerektiğine dair teknik zorunluluk kapsamında, içeriğindeki ürünleri hiçbir şekilde değiştirmemek ve aynen korumak suretiyle, eser sahibi kısmında “…” yazılı olduğu halde eserin “… Okuma Yazma Seti” adı altında satışa sunulduğunu, eserde hiçbir değişiklik yapılmaksızın sadece kutusunun değiştirilerek satışa sunulmasını takiben eserin başka bir isimle de piyasaya satışa sunulduğunun ve esere ait hakların davacı … yerine, kendisinin de içinde olduğu adi ortaklığa ait olduğunun ortaya çıkması üzerine … ile kurulan temasta, adı geçen sözleşmenin 4.1 maddesinde yer alan ve müvekkili şirkete devredilen “Adın Belirtilmesi Salahiyeti” hakkı kapsamında eserden davacının adı çıkartılarak bir miktar eserde davacı adına yer verilmeksizin basılarak satışa sunulduğunu, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine, eserin adı hiçbir şekilde değiştirilmemiş olup, yaklaşık 40 parçadan ibaret eserin, davacı yanca başka bir yayınevi tarafından da satışa çıkarılmış olmasından kaynaklanan nedenlerle, sadece satışa arz edildiği kutusunun değiştirildiğini, müvekkili şirketin, davacıya 40.000,00 TL avans ödemek suretiyle ileride hesaplaşılacağı esasına göre sözleşmeyi akdetmişse de, sözleşme kapsamında ve her biri 14.500 adet olmak üzere iki ayrı seferde toplam 29.000 adet bandrol aldığını, bu bandrollerin yapıştırıldığı ilk kutulu ürünlerden sadece 7.600’ünü sattığını, üzerinde bandrol yapışık olan kutular deforme olduğu için diğerlerinin hiçbir şekilde kullanılamadığını, ikinci kutulu ürünlerden ise bugüne kadar sadece 5.143 adetinin satılabildiğini, satılan toplam ürün üzerinden ilk 20.000 adete kadar set başı 2,00 TL tutarındaki sözleşme birim fiyatına göre dahi davacıya ödenmesi gereken telif ücreti 25.486,00 TL iken, davacının, müvekkili şirketten 40.000,00 TL ödeme aldığını, ödenen tutar üzerinden müvekkili şirketten fazladan 14.514,00 TL tahsil etmiş olan davacının üstüne eldeki davayı ikame etmiş olmasına karşı söyleyecek herhangi bir söz bulamadıklarını belirterek; öncelikle müvekkili … aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, yapılacak yargılama neticesinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun tazminat istemlerinin reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili 09/12/2019 tarihli düplik dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili şirkete teslim ettiği dijital PDF dosyasının güncel olmadığı ve yeni programa uyarlanmadığı çekişmesiz olup, davacı ile defalarca görüşülerek eserin 2018-2019 müfredatına uyumu için gerekli çabayı göstermesine dair taleplerin davacı yanca sonuçsuz bırakıldığını, eseri yayınlamak için zamanı daralan müvekkili şirketin gerekli düzeltmeleri yaparak 14.500 adet bandrol alarak “… Okuma Yazma Seti” isimli kutu üzerine yapıştırdığını, eser üzerindeki adla, eserlerin içerisinde bulunduğu kutu üzerindeki adın hukuken farklı anlamlara geldiği noktasında herhangi bir duraksama bulunmadığını, özgün biçimde vücuda getirildiğinden bahisle parası peşin alınmak suretiyle tüm hakları müvekkili şirkete devredilen eser üzerinde sonradan başkalarının hak iddia etmiş olmasının, müvekkilini ilgilendirmeyeceğine dair davacı iddialarına anlam verilemediğini, dosyaya ibraz edilen sözleşme ve mutabakat metninin eldeki davaya konu eserle ilgili olduğu noktasında duraksama bulunmamakta olup, bu hususun yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde kolayca anlaşılabileceğini belirterek; müvekkiline 14.514,00 TL borcu bulunan davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun maddi ve manevi tazminat istemli davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, Fikir ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan, 5846 sayılı Kanuna dayalı; tecavüzün önlenmesi, telif tazminatı, manevi tazminat, hükmün ilanı istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Dava konusu “… Okuma Seti” isimli kitap setinin eser mahiyetinde olup olmadığı, davacının eser sahipliği sıfatının olup olmadığı, davalı …’ın pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davalıların, davacıya ait eser sahipliğinden kaynaklı mali ve manevi hakları ihlal eylemlerinin bulunup bulunmadığı, eserin, eser adının ve eser sahibi adının değiştirilip değiştirilmediği, davacının tecavüzün önlenmesi isteminin yanı sıra, davalılardan telif tazminatı ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ edilmiş, sundukları deliller alınmış, davalılar vekilinin talebi üzerine eldeki dava … isimli şahsa ihbar edilmiş, davalı şirket yetkilisini gösterir ticari sicil kayıt bilgileri temin edilmiş, dava konusu sete ilişkin bandrol talep formu ve taahhütname örnekleri celp edilmiş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası ve Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası UYAP ortamında temin edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, davalı tanık beyanları alınmış, bilirkişi heyetlerinden maddi vakıalara ilişkin raporlar alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, ibraz ettikleri deliller, celp edilen ve temin edilen evrak, dinlenen tanık beyanları, mahkememizce aldırılan 12/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce ilk olarak aldırılan 22/09/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; uyuşmazlığın çözümü bakımından özel veya teknik bilgi gerektirir, hukuki bilgi içermeyen maddi vakıaların incelenmediği, başka bir deyişle; davacıya ait olduğu iddia edilen kitap seti ile davalıların yayınladığı iddia edilen kitap seti üzerinde denetime elverişli ve karşılaştırmalı inceleme yapılmadığı, salt hukuki yorum içeren açıklamalara yer verildiği, 6100 sayılı HMK m.266/1 hükmü uyarınca hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı ve HMK m.281/3 ve m.282 hükümleri uyarınca, 22/09/2020 havale tarihli bilirkişi raporunun gerçeğin ortaya çıkması için çözümlenmesi gereken özel veya teknik maddi olguları içermediği kanaatiyle mahkememizce bu bilirkişi raporuna itibar edilmemiş, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu kapsamda 12/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporu mahkememize ibraz edilmiş olup, bu bilirkişi raporu, uyuşmazlığın çözümü bakımından gerekli özel veya teknik konuları irdelemiş olup, bu bilirkişi raporunda tespit edilen maddi olgular hükme esas alınmıştır. Ancak aşağıda izah edileceği üzere; uyuşmazlığın çözümü bakımından hukuki tavsif HMK m.266/1 hükmü uyarınca mahkememize ait olup, hukuki nitelendirme bakımından bilirkişi raporlarına bağlı kalınmaksızın mahkememizce re’sen değerlendirme yapılmıştır.
Davacı ile davalı … Bilişim Yayıncılık Kırtasiye…Ltd. Şti (bundan sonra kısaca … şirketi olarak bahsedilecektir.) arasında 14/03/2018 tarihinde süreli mali hak devir sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre; “İlkokul 1. Sınıf Okuma Yazma Seti … Yayınları-…” isimli setin tüm mali ve manevi haklarının kullanma ruhsatının tam ruhsat olarak basılı ve her türlü materyal ile yurt içi ve yurt dışı tüm dillerde yayınevine sözleşme imzalandıktan sonra 1 yıl süre ile devredilmesinin kararlaştırıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu sözleşme süreli olup, sözleşme 14/03/2018 tarihinde akdedildiğinden, sözleşe hükümlerinin cari olduğu zaman aralığı 14/03/2018-14/03/2019’dur. Başka bir deyişle; sözleşmeye konu eser üzerinde davalı şirkete verilen ruhsat sınırsız olmayıp, 14/03/2019 tarihine kadar etkilerini doğurmaktadır. Zira; 5846 sayılı FSEK m.48/1 hükmüne göre; Eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre, yer ve muhteva itibariyle mahdut veya gayrimahdut, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredebilirler. Söz konusu hükmü göre; mali hakların devri mümkün ise de, manevi hakların devri mümkün değildir. Manevi haklar, devredilemeyen, mirasa konu olmayan, eser sahibinin kişiliğine sıkı sıkıya bağlı bir hak tipini oluşturmaktadır. Mali hakların süre bakımından sınırlı veya sınırsız olarak devredilebilmesi olanaklıdır. Buna göre, hak sahipleri mali hakları sınırlı bir süre için başkalarına devredebilir. Eser üzerindeki mali haklar süreli olarak devredilebileceği gibi süresiz olarak da başkalarına devredilebilir. Ancak mali hakların süresiz olarak devrine ilişkin sözleşmelerde kişinin ekonomik varlığını ahlaka aykırı olarak tehlikeye sokacak şekilde sınırlandırma yapılması 4721 sayılı TMK m.23/2 hükmüne aykırıdır (Kılıçoğlu, Ahmet (2018) Sınai Haklarla Karşılaştırmalı Fikri Haklar, 4.Baskı, Ankara, Turhan, s.285.).
Somut olayda; taraflar arasında 14/03/2018 tarihli süreli mali hak devir sözleşmesi imzalandığı, bu kapsamda, davacının davalıya teslim ettiği dokümanın “… Okuma Yazma Seti” adıyla çoğaltılıp yayınlanması uyuşmazlık konusu değildir. Ayrıca eldeki davanın konusunu da oluşturmamaktadır.
Davacı taraf, davalıların “… Okuma Seti” ismini verdikleri kitap setini eldeki davaya konu ettiğinden, davanın konusunu bu set oluşturmaktadır. Dolayısıyla söz konusu set esas alınmak suretiyle yargılama yürütülmüştür.
Ankara Valiliği İl Kültür ve Turizm Şube Müdürlüğü Telif Hakları Şube Müdürlüğü’nün mahkememize gönderdiği 06/11/2019 havale tarihli müzekkere cevabına göre; davalı … şirketinin “… 1.Sınıf Set” isimli kitap seti için 14.500 adet bandrol almak üzere 09/08/2019 tarihinde bandrol talep formu ve taahhütname doldurduğu, form içeriğinde eser sahibi olarak davalı “…” adına yer verildiği, bandrol talep formu tarihi olan 09/08/2019 tarihinin, davacı ile davalı … şirketi arasında akdedilen süreli mali hak devir sözleşmesinin sona erdiği tarihten sonraki bir döneme ilişkin olduğu, dolayısıyla, davalı … şirketinin 09/08/2019 tarihinde bandrol almak üzere müracaatta bulunduğu davaya konu “… 1.Sınıf Set” isimli kitap setinin çoğaltılıp yayınlanmasına ilişkin eylemlerini sözleşme hükümlerine istinat ettirmesi hukuken yerinde değildir. Zira; söz konusu kitap seti, süreli sözleşmenin sona ermesinden sonra basım ve yayıma konu olmuş olup, davalı … şirketinin bu eyleminin hukuka uygun olarak kabul edilebilmesi için, bandrol talep form tarihi olan 09/08/2019 tarihi itibariyle, FSEK m.52 hükmü uyarınca, davacının yazılı muvafakatinin alınmış olması gerekirdi. Oysa eldeki uyuşmazlıkta, davalı … şirketi, davacıdan yazılı icazet almaksızın, davaya konu kitap setini çoğaltıp yayınlamak için bandrol talep formu isteminde bulunmuştur.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Soruşturma sayılı dosyasına ibraz edilen 17/12/2019 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; “Soruşturma konusu “… Yayınları-Yıldızların İlk Okuma Yazma Seti” ve “… Okuma Yazma Seti”nin ilköğretime yönelik kitap setleri olduğu, dil ve yazı ile ifade edilen eser türlerinden olduğu, sahibinin hususiyetlerini taşıdığı, bu nedenle 5846 sayılı FSEK uyarınca ilim ve edebiyat eseri oldukları,
Müşteki vekili tarafından dilekçe ekinde sunulmuş olan … Yayınları’na ait Yıldızların İlk Okuma Yazma Seti’nde yazar isminin … olarak belirtildiği, bu doğrultuda Kanunda kabul edilen karineler uyarınca adı geçen eserin sahibinin müşteki … olduğu,
Müşteki vekili tarafından dosyaya orijinal olduğu belirtilerek sunulan … Yayınları’na ait Yıldızların İlk Okuma Yazma Seti ile … Yayınları’na ait … Okuma Yazma Seti karşılaştırmalı olarak incelendiğinde; her iki okuma yazma setinin ilköğretim 1.sınıfa yönelik okuma ve yazma öğrenimine ilişkin olduğu, … Yayınları’na ait okuma yazma setinin müştekiye ait … Okuma Yazma Seti ile ayniyet derecesinde benzer olduğu, şöyle ki; müştekiye ait olduğu belirtilen … Yayınları’na ait kitapların (setin içinde yer alan her bir kitabın içinde) hazırlayan … olarak müşteki ismine yer verildiği, şüpheli yayınevi … Yayınları’na ait kitap setinin içeriğinde yer alan kitaplarda ise müştekinin ismine yer verilmediği, yalnızca ilkokul 1.sınıflar için çizgi ve boyama defteri isimli kitapta yazar …’ın isminin yer aldığı,
Şüpheliye ait eserler incelendiğinde, müştekiye ait eserler üzerinde bilirkişi raporunda yer verilen tabloda izah edilen birtakım değişikliklerin yapıldığının tespit edildiği” şeklinde maddi vakıa tespitleri yapıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 12/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, davacıya ait … Yayınları ile davaya konu … Okuma Yazma Seti karşılaştırmalı olarak incelenmiştir.
Bilirkişi raporunda detaylı olarak tablolaştırıldığı üzere;
… Yayınları içinde yer alan “Hızlı Okuma Kitabı 1” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Hızlı Okuma Dizisi 1” isimli eser karşılaştırıldığında; Hızlı Okuma Dizisi 1’in, Hızlı Okuma Kitabı 1’den aldığı eleman sayısı 141’dir.
… Yayınları içinde yer alan “Hızlı Okuma Kitabı 2” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Hızlı Okuma Dizisi 1” isimli eser karşılaştırıldığında; Hızlı Okuma Dizisi 1’in, Hızlı Okuma Kitabı 2’den aldığı eleman sayısı 68’dir.
… Yayınları içinde yer alan “Hızlı Okuma Kitabı 2” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Hızlı Okuma Dizisi 2” isimli eser karşılaştırıldığında; Hızlı Okuma Dizisi 2’nin, Hızlı Okuma Kitabı 2’den aldığı eleman sayısı 64’dür.
… Yayınları içinde yer alan “Hızlı Okuma 3” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Hızlı Okuma Dizisi 2” isimli eser karşılaştırıldığında; Hızlı Okuma Dizisi 2’nin, Hızlı Okuma 3’den aldığı eleman sayısı 130’dur.
… Yayınları içinde yer alan “Hızlı Okuma Kitabı 4” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Hızlı Okuma Dizisi 3” isimli eser karşılaştırıldığında; Hızlı Okuma Dizisi 3’ün, Hızlı Okuma Kitabı 4’ten aldığı eleman sayısı 124’tür.
… Yayınları içinde yer alan “Hızlı Okuma Kitabı 5” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Hızlı Okuma Dizisi 3” isimli eser karşılaştırıldığında; Hızlı Okuma Dizisi 3’ün, Hızlı Okuma Kitabı 5’ten aldığı eleman sayısı 72’dir.
… Yayınları içinde yer alan “Hızlı Okuma Kitabı 5” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Hızlı Okuma Dizisi 4” isimli eser karşılaştırıldığında; Hızlı Okuma Dizisi 4’ün, Hızlı Okuma Kitabı 5’ten aldığı eleman sayısı 60’tır.
… Yayınları içinde yer alan “Hızlı Okuma Kitabı 6” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Hızlı Okuma Dizisi 4” isimli eser karşılaştırıldığında; Hızlı Okuma Dizisi 4’ün, Hızlı Okuma Kitabı 6’dan aldığı eleman sayısı 141’dir.
… Yayınları içinde yer alan “Hızlı Okuma Kitabı 7” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Hızlı Okuma Dizisi 5” isimli eser karşılaştırıldığında; Hızlı Okuma Dizisi 5’in, Hızlı Okuma Kitabı 7’den aldığı eleman sayısı 183’dür.
… Yayınları içinde yer alan “Hızlı Okuma Kitabı 8” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Hızlı Okuma Dizisi 5” isimli eser karşılaştırıldığında; Hızlı Okuma Dizisi 5’in, Hızlı Okuma Kitabı 8’den aldığı eleman sayısı 131’dir.
… Yayınları içinde yer alan “Seri Okuma Ses Temelli Cümle Yöntemine Uygun” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Hızlı Okuma Ses Esaslı İlk Okuma Yazma Öğretimine Uygun Seri Okuma Kitabı” isimli eser karşılaştırıldığında; “Hızlı Okuma Ses Esaslı İlk Okuma Yazma Öğretimine Uygun Seri Okuma Kitabı” isimli eserin kapaklar ile 1. ve 2. sayfalar hariç tüm içeriği, “Seri Okuma Ses Temelli Cümle Yöntemine Uygun” isimli eserden birebir alınmıştır.
… Yayınları içinde yer alan “… OKUMA Doğru ve Erken Okumayı Kolaylıkla Sağlayan” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “İlkokul 1.Sınıflar İçin HECE KİTABI (Ev Çalışmaları)” isimli eser karşılaştırıldığında; “İlkokul 1.Sınıflar İçin HECE KİTABI (Ev Çalışmaları)” isimli eserin kapak tasarımı ile 1. ve 2. sayfalar hariç tüm içeriği, “… OKUMA Doğru ve Erken Okumayı Kolaylıkla Sağlayan” isimli eserden birebir alınmıştır.
… Yayınları içinde yer alan “Sayı Boncuğu” isimli eserle, … Okuma Yazma Seti içinde yer alan “… Matematik Çalışmaları” isimli eser karşılaştırıldığında; “… Matematik Çalışmaları” isimli eserin ön ve arka kapaktaki resim ve kitap adı hariç tüm içeriği, “Sayı Boncuğu” isimli eserden birebir alınmıştır.
… Okuma Yazma Seti içinde yer alan “Çizgi ve Boyama Defteri” isimli eser ile … Yayınları içinde yer alan “Çizgi ve Boyama Defteri” isimli eser aynı olsa da, … Okuma Yazma Seti içindeki bu eserin 2018 yılında, davacı ve davalı … şirketi tarafından akdedilen süreli mali hak devir sözleşmesi içinde basımı yapıldığı anlaşıldığından, eldeki davada uyuşmazlık konusu değildir.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre icmal tablosu aşağıdaki gibidir:

Yukarıdaki tablodan varılan sonuca göre; davalıya ait “… Okuma Yazma Seti’ içindeki dokümanların, davacıya Ait “… Yayınları Yıldızların İlk Okuma Seti” içindeki dokümanlardan intihal suretiyle meydana getirildiği ve ürünler arası benzerliğin totalde %96 olduğu tespit edilmiştir. Genel ortalamanın % 100 olmamasının sebebi Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı program değişikliklerini dikkate almak, yanlış yazılan kelimelerin (özel isim, cins isim) düzeltilmesi, kitap adlarının düzeltilmesi ve birtakım değişikliklerdir.
Dava konusu olayda, davalı … şirketi ile davacı arasında imzalanan mali hakların devri sözleşmesinin geçerlilik süresi, sözleşmenin imzalandığı 14/03/2018 tarihinden itibaren bir yıl olarak belirlenmiştir. Bu durumda sözleşmenin sona erme tarihi 14/03/2019 tarihidir. Dava konusu “… Seti” için yapılan bandrol başvurusu 09/08/2019 tarihindedir. Bu durumda davalı … şirketi tarafından basılan “… Seti” nin davalı ile davacı arasındaki sözleşme sona erdikten sonra olduğu, dolayısıyla, davalı ile davacı arasındaki mali hakların devri sözleşmesi sona erdikten sonra davalının, davacıya ait eseri izinsiz olarak çoğaltıp satışa konu ettiği tespit edilmiştir. Bu kapsamda davacının çoğaltma hakkının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu olayda, davalı … şirketi ile davacı arasındaki mali hakların devri sözleşmesi sona erdikten sonra, davalı, davacıya ait eseri izinsiz olarak çoğaltmış ve bu çoğaltılmış eser davalı tarafından satışa konu edilmiştir. Bu kapsamda davacının yayma hakkının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu olayda, davalı … şirketi ile davacı arasındaki mali hakların devri sözleşmesi sona erdikten sonra, davalının, davacının eseriyle %96 oranında benzeyen eseri, davacının izni dışında tekrar kamuya sunması nedeniyle davacının umuma arz hakkının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu olayda yapılan incelemede, davalı … şirketi tarafından mali hakların devri sözleşmesi sona erdikten sonra, eser sahibinin diğer davalı … olarak gösterildiği “… 1. Sınıf Set”inin, davacının eseriyle neredeyse aynı olması dikkate alındığında, davalının, davacının FSEK m.15 hükmünde düzenlenen adın belirtilmesi hakkını ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.
Davacıya ait set ve dava konusu set karşılaştırıldığında;
• Davacıya ait 2017 basımının tüm serilerinde; kelimelerin özel isim, cins isim ayrımı yapılmadan baş harflerinin büyük harfle yazıldığı, davalıya ait 2019 basımında özel isim olan kelimelerin baş harfleri büyük, cins isim olan kelimelerin baş harflerinin küçük yazılarak düzeltildiği, bu yazım ve imla düzeltmelerinin eserin basılması için zorunlu teknik değişiklikler olduğu,
• Davacıya ait 2017 tarihli “Seri Okuma” kitabı basımında yer alan “Ses Temelli Cümle Yöntemine Uygun” ibaresinin sonraki davalı basımında “Ses Esaslı İlk Okuma Yazma Öğretimine Uygun” ifadesi olarak değiştirilmesinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2005 yılında yapılan program değişikliği ile “Ses Temelli Cümle Yöntemi” benimsenmişken 2017-2018 öğretim yılında ise “Ses Temelli Cümle Yöntemi” terk edilerek yerine “Ses Esaslı İlk Okuma Yazma Öğretimi” yöntemi benimsenmesi nedeniyle bu değişikliğin zorunlu olarak gerçekleştirildiği,
• Davacıya ait “Sayı Boncuğu” isimli eserin, davalıya ait “… Seti”nde “Matematik Çalışmaları” adı şeklinde değiştirilmesinin; “Sayı Boncuğu”nun literatürdeki adıyla “Abaküs” boncuklarla sayı saymak/saydırmak için kullanılan bir materyal olması, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Esasları gereğince kitap adları ile kitap içeriğinin özdeş olmasının gerekmesi, aksi halde kitabın Talim ve Terbiye Kurulu’ndan geçmesinin mümkün olmaması, bu nedenle söz konusu değişikliğin zorunlu olarak yapıldığı,
• Davacının “… Okuma” kitabı adının “Hece Kitabı” olarak değiştirilmesinin yukarıdaki bentte yer alan sebeple zorunlu olarak yapıldığı, her ne kadar 5846 sayılı Kanun m.16/2 hükmüne göre; Kanunun veya eser sahibinin müsaadesiyle bir eseri işliyen, umuma arzeden, çoğaltan, yayımlıyan, temsil eden veya başka bir suretle yayan kimse; işleme, çoğaltma, temsil veya yayım tekniği icabı zaruri görülen değiştirmeleri eser sahibinin hususi bir izni olmaksızın yapabileceğini düzenlese de, somut olayda, davalının, davaya konu “… Seti”ni, davacıdan izin almak suretiyle çoğaltıp yayınlamadığı, taraflar arasındaki süreli sözleşme sona erdikten sonra bu setin çoğaltılıp yayınlanması eylemlerinin Kanunun veya eser sahibinin müsaadesine mesnet olmaması nedeniyle, zaruri değişiklik kapsamında olsa da, yukarıda yer verilen davalı eylemlerinin, davacının eser üzerindeki değişikliği men hakkını ihlal mahiyetinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Bununla birlikte;
• Davacının eserlerinden olan “Hızlı Okuma Serisinin” 16 sayfalık parçalarla 8 adet şeklinde toplamda 128 sayfa olması, davalının söz konusu seriyi 24’er sayfadan 5 parçadan toplamda 120 sayfadan oluşturması, bilirkişi raporunda yer verilen tablodan da anlaşılacağı üzere davacı eserinden toplamda 8 sayfanın çıkarıldığı,
• Davacının setinde yer alan 80 sayfadan oluşan “Seri Okuma” setinin aynen aktarılması suretiyle oluşturulan “Hızlı Okuma” setinin toplamda 48 sayfadan oluştuğu, diğer bir ifadeyle davacının eserinden 32 sayfanın davalı tarafından set kapsamından çıkarıldığı,
• Davacının 112 sayfadan oluşan “… Okuma” eserinin aynen alınmasıyla oluşturulan “Hece Kitabı”nın 80 sayfadan oluştuğu ve davacının eserinden 42 sayfanın davalı tarafından set kapsamından çıkarıldığı,
Bu değişiklik ve çıkarmaların müfredata uygunluk sağlanması için yapılmadığı ve davacının da bu değişikliklere muvafakati olmadığı dikkate alındığında bu değişikliklerin eser sahibinin manevi hakkı olan eserde değişiklik yapılması hakkını ihlal ettiği tespit edilmiştir.
Eldeki uyuşmazlıkta davalı olarak gösterilen …, aynı zamanda davalı … şirketinin yetkilisidir (Bkz; Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi, 19/12/2017 tarih, 9476 Sayı, s.75). Ayrıca, …, davaya konu “… Seti”nin bandrol talep formuna ilişkin taahhütnamede eser sahibi kimse olarak gösterilmiştir. 4721 sayılı TMK m.50/3 hükmü uyarınca, davalı … şirketinin eylemlerinden, davalı şirket yetkilisi diğer davalı … da hukuki olarak sorumluluk altındadır. Bu nedenle, davalılar vekilinin, müvekkili …’ın pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı yönündeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davalılar vekili her ne kadar cevap dilekçesi ekinde “Mutabakat Metnidir” başlıklı adi yazılı bir evrak sureti ibraz etmişse de, söz konusu evrak, davacının eser sahipliğinden kaynaklı mali ve manevi haklarını davalılara karşı korumak amacıyla eldeki davayı açmasına engel değildir. Şöyle ki; söz konusu mutabakat metni başlıklı evrak incelendiğinde; … Yayınları Okuma Yazma Seti’nin yazarının … olduğu açıkça ifade edilmiştir. Sözleşmede adı geçen … ve … ile birlikte davacı …’ın eser sahipliğinden kaynaklı basım, yayın, tanıtım ve satış gibi haklara 3 yıl süre ile birlikte hak sahibi oldukları kayıt altına alınmış olup, söz konusu metinde tarih kaydı bulunmamaktadır. Yine söz konusu mutabakat metninde adı geçen …, davalılar tanığı olarak mahkememizin 06/11/2020 tarihli duruşmasında tanık olarak dinlenmiştir. Tanık … beyanında; İlkokul 1.sınıf okuma yazma setinin yazarının davacı olduğunu, davacı, kendisi ve … isimli kişinin bir araya gelerek bu setin basımını gerçekleştirdiklerini, kitap setinin istenen düzeyde satılmaması nedeniyle zarar ettiklerini, aralarında yaptıkları üç yıllık sözleşme sona ermeden, bu kitap setinin davalı yayınevi tarafından basımının yapıldığını öğrendiklerini, ifade etmiştir. Davalı tanığı …’nin beyanında da açıkça ifade ettiği üzere; eser sahibi davacı …’dır.
Somut olayda; davacının, dava dışı … ve … isimli kişilerle bir araya gelerek … Yayınları Okuma Yazma Seti üzerinde özellikle bir takım mali haklar bakımından anlaşma yapmış olması, davacı ve davalı … şirketinin akdettiği süreli sözleşme sona erdikten sonra, davalı eylemleri nedeniyle davacının, davalılara karşı eser sahipliğinden kaynaklı hak isteminde bulunmasına engel değildir. Sözleşmelerin nispiliği ilkesi uyarınca, davacı ile dava dışı … ve … arasındaki mutabakat metni, bu metnin tarafı olmayan dosyamız davalılarına sirayet etmez. Dolayısıyla, davacının, eser sahipliği sıfatı bulunduğu hususunda tereddüt bulunmadığından, davacının, davalılara karşı eser sahipliğinden kaynaklı mali-manevi haklarının tecavüze uğradığı iddiasından hareketle eldeki davayı açmasında hukuka aykırı bir yön bulunmamıştır.
Davacı taraf, davalı eylemlerinden kaynaklı olarak telif tazminatı isteminde bulunmuştur. Yukarıda izah edildiği üzere, davalı eylemleri, davacıya ait eser sahipliğinden kaynaklı çoğaltma ve yayma haklarını ihlal mahiyetinde olduğundan, davacının, davalılardan FSEK m.68 hükmü uyarınca telif tazminatı isteminde bulunabileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın telif tazminatı istemi incelendiğinde; Dava dosyasına sunulan 09/08/2019 tarihli “Süreli Olmayan Yayınlar İçin Bandrol Talep Formu ve Taahhütnamesi” ne göre 14.500 adet bandrolün davalı şirket tarafından “… 1. Sınıf Set” i için alındığı görülmüştür.
Kitabın niteliği, eser sahibinin kattığı hususiyet derecesi, hazırlanma süreci gibi hususlar birlikte değerlendirilmiş ve tazminat hesabında dosyada taraflar arasında 2018 yılında imzalanan emsal sözleşme dikkate alınmıştır. Bu sözleşmenin 3.3 maddesine göre yayınevi söz konusu eserden ilk 20.000’e kadar set başı 2,00 TL ödeyecektir. Sözleşmede set başına 2,00 (iki) TL öngörülmüşse de söz konusu bedelin eylemin gerçekleştiği tarihe uyarlanması gerekmektedir. Bu kapsamda bedelin yeniden değerleme yapılarak enflasyon oranında arttırılması uygun görülmüştür. Bu kapsamda http://www3.tcmb.gov.tr/enflasyoncalc/enflasyon_hesaplayici.html adresinden yapılan uyarlama neticesinde sözleşmenin imzalandığı tarihteki (14/03/2018) 2,00 TL nin eylemin gerçekleştiği tarih olan 09/08/2019 tarihinde 2.51 TL ye tekabül ettiği tespit edilmiştir. Buna dair ekran görüntüsüne bilirkişi raporunda yer verilmiştir.
Bandrol miktarı ve emsal sözleşmenin 3.3 maddesinin uyarlanması sonucunda ulaşılan bedel; 14.500 X 2,51 TL = 36.395,00 TL’dir.
FSEK m.68 hükmüne göre; Telif Tazminatı=36.395,00 TL X 3 = 109.185,00 TL’ ye dek olabileceği, ancak intihal %96 nispetinde olduğundan somut olay bazında telif tazminatının 104.817,60 TL’ye dek olabileceği tespit edilmiştir.
Eldeki uyuşmazlıkta; davalı eylemleri aynı zamanda davacıya ait eser sahipliğinden kaynaklı umuma arz, adın belirtilmesi ve eser üzerinde değişikliği men manevi haklarını ihlal mahiyetinde olduğundan, HMK m.26 hükmü uyarınca taleple bağlılık ilkesi uyarınca, davacının, eser sahipliğinden kaynaklı adın belirtilmesi ve eser üzerinde değişikliğin men’i manevi haklarının ihlal edildiği iddialarının sübut bulması nedeniyle, tarafların mali durumu, davaya konu eser üzerinde davalıların gerçekleştirdiği hak ihlalinin niteliği, intihal oranı, 4721 sayılı TMK m.4 hükmünde yer alan hak ve nesafet ilkeleri uyarınca FSEK m.70/1 hükmü uyarınca, davacının, davalılardan talep edebileceği manevi tazminat miktarının, talep sonucu gibi 10.000,00 TL olabileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı ve davalı … şirketi arasında akdedilen süreli mali hak devir sözleşmesinin sona erdiği, buna rağmen, davalıların, davacıya ait eser sahipliğinden kaynaklı mali-manevi hakları ihlal eder mahiyette eylemlerde bulunduğu gözetildiğinden, davalıların, davacıya ait “…” isimli esere muhtemel tecavüz eylemlerinin önlenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak, yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kabulü ile, 104.817,60 TL telif tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalıların, davacıya ait “…” isimli esere muhtemel tecavüz eylemlerinin men’ine, bu eserden aşırma suretiyle oluşturulan … 1.SINIF SET isimli eseri tekrar basması ve yaymasının önlenmesine, 5846 sayılı Kanun m.78 hükmü uyarınca, karar kesinleştiğinde masrafı müteselsilen davalılardan karşılanmak kaydıyla hükmün ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede ilan edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile;
A) 104.817,60 TL telif tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
B) 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
C) Davalıların, davacıya ait “…” isimli esere muhtemel tecavüz eylemlerinin MEN’İNE, bu eserden aşırma suretiyle oluşturulan … 1.SINIF SET isimli eseri tekrar basması ve yaymasının ÖNLENMESİNE,
D) Karar kesinleştiğinde masrafı müteselsilen davalılardan karşılanmak kaydıyla hükmün ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede ilan edilmesine,

2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.843,19 TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah ile alınan 1.960,81 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 5.882,38 TL’nin müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı telif tazminatı istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükümleri gereği hesaplanan 13.907,67 TL nispi vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı manevi tazminat istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükümleri gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tecavüzün önlenmesi istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükümleri gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 187,86 TL peşin harç, 1.772,95 TL ıslah harcı, 2.850,00 TL bilirkişi ücreti, 10,91 TL dosya kapağı, 428,40 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 5.300,92 TL yargılama giderinin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan 8,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalılar vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza