Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/196 E. 2021/85 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/196 Esas – 2021/85
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/196 Esas
KARAR NO : 2021/85
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 16/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ilk olarak 1955 yılında “çelik eşya ve elektrikli ev aletleri” üretimi ile girdiği pazarda beyaz eşya sektörünün lideri konumuna gelmiş bir firma olduğunu, müvekkili şirket adına … işlem numaralı “…” ibareli marka başvurusunun davalı şirketin … tescil numaralı “…” ibareli marka ile iltibas ihtimali oluşturacak düzeyde benzer olduğu gerekçesi ile TÜRKPATENT YİDK kararı ile reddedildiğini, müvekkili şirketin dava konusu marka başvurusu ile redde gerekçe gösterilen davalı markası arasında karıştırılma ihtimali doğuracak düzeyde bir benzerliğin bulunmadığını, markaların renk, yazı stili ve şekil unsuru bakımından birbirlerinden farklı olduklarını, markaların kelime unsurlarının aynı olmasına rağmen genel görünüm itibariyle benzer olmadığı yönünde CJEU ve EUIPO’nun birçok emsal kararı bulunduğunu, davalı kurum tarafından yapılan mal ve hizmet benzerliği değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından üretilen ve pazarlanan ürünlerin 11. Sınıfta yer alan “elektirikli aletler” kategorisinde yer alırken, davalının markasını üzerinde kullandığı ürünlerin “tencereler” olduğunu, bu nedenle 21. Sınıfta yer alan “kap ve kacak” emtiası ile 11. Sınıfta yer alan “pişirmede kullanılan elektrikli aletler”in tüketici tarafından karıştırılmasının mümkün olmadığını, dava konusu markaların kapsadığı mallar karşılaştırıldığında söz konusu malların aynı raflarda olmasının ve aynı dağıtım kanallarına sahip olmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket markasının kapsadığı 11. Sınıfta yer alan malların günlük tüketime konu olmayan yüksek fiyatlı ürünler olduğunu, bu nedenle ilgili tüketici kitlesinin satın alma sürecinde azami dikkat ve özen göstereceği gerçeğinin dikkate alınması gerektiğini beyan ederek; işbu … sayılı YİDK kararının iptalini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 13/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin “…” markası ile diğer davalının redde gerekçe markasının yan yana incelendiğinde her iki markanın da esas unsurunun … ibareleri olduğunu, her ne kadar diğer davalı markasında tencere görseline benzer bir şekil unsuru bulunsa da, iş bu görselin ayırt edici nitelikte ve kelime unsurunun önüne geçecek derecede ön planda bulunmadığını, taraf markalarının birebir “…” ibarelerinden oluşmaları sebebiyle anılan markaların işaret anlamında ayniyet derecesinde benzer olduğunu, somut uyuşmazlıkta başvuru markası kapsamında 11. Sınıfta yer alan “pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar edlektirikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları (Kettle, Ekmek kızartma makinesi, kahve makinesi, çay makinesi dahil)” malları ile redde mesnet marka kapsamında yer alan 21. sınıfta yer alan “elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri: elektiriksiz pişirme aletleri” mallarının benzer olduklarını ve benzer alıcı kitlesine hitap ettiklerini, yan yana yakın raflarda aynı … ibaresini görecek olan ortalam tüketicilerin kolaylıkla yanılgıya düşebileceklerini, markaların farklı olduğunu algılasalar bile markaların sahibi firmanın aynı olduğunu zannedebileceklerini, dava konusu YİDK kararının hukuka uygun olduğunu beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Porselen San. ve Tic. A.Ş vekili 14/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kuruluşunun 1958 yılına dayandığını ve Türkiye’de züccaciye sektörünün en köklü üretici firmalarından biri olduğunu, müvekkilinin “…” markasını ilk olarak 1995 yılında 95/002088 numarası ile 21. Sınıfta yer alan emtialar bakımından tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu ancak talebin reddedilmesi üzerine bu tarihten itibaren markayı belirtilen emtialar bakımından fiilen kullanmaya başladığını, müvekkili firmanın 2005 yılına ait marka tescillerinin ekonomik gerekçelerle yenilenmese de tescilsiz kullanımının halen devam ettiğini, davacı şirketin … sayılı “…” ibareli marka başvurusuna müvekkili şirketin … sayılı “…” ibareli markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazın TÜRKPATENT Markalar Dairesi tarafından kabul edildiğini, bu karara karşı yapılan itirazın da YİDK tarafından reddedildiğini, dava konusu markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğunu, taraf markalarının kapsamındaki 11. Sınıf emtialar ile 21. Sınıf emtiaların da benzer olduğunu, EUIPO tarafından verilen kararlarda da 11. Sınıftaki emtialar ile 21. Sınıftaki emtiaların benzer olduğunun belirtildiğini, müvekkili şirketin … markasının sektördeki kullanımı ve sahip olduğu yüksek ayırt edicilik nedeniyle taraf markalarının karıştırılma ihtimalinin yüksek olduğunu beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … nolu marka tescil başvurusu ile davalı şirkete ait … nolu marka arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacı şirketin “…” ibaresinin 11. Sınıf: “Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları (Kettle, Ekmek kızartma makinesi, kahve makinesi, çay makinesi dahil)
” emtialarının tescili amacıyla 25.10.2018 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında, başvurunun 27.11.2018 tarih ve 313 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davalı yanın 28.01.2019 tarihinde … sayılı markayı mesnet göstererek SMK m.6/1 hükmü bağlamında itirazda bulunduğu, davacı şirketin 05.03.2019 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca itirazların incelenmesi sonucunda marka tescil başvurusunun reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı şirket tarafından 31.05.2019 tarihinde itirazda bulunulduğu, davalı şirketin 18.07.2019 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi sunduğu, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın ve başvurunun reddedilmesine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 19.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi kök raporunda tablolaştırıldığı üzere; Dava konusu … sayılı marka başvurusundan çıkartılan “Elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, saç kurutucuları, Kettle, Ekmek kızartma makinesi, Kahve makinesi, Tost makinesi, Çay makinesi” emtiaları ile davalı tarafın redde mesnet markası kapsamında 08 ve 21. Sınıfta yer alan ev ve mutfak gereçleri emtialarının benzer alıcı kitlesine sahip olduğu, ev ve mutfak gereçleri satan mağazalarda yakın reyonlarda bulunduğu, aynı dağıtım ve satış kanallarına sahip olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Şöyle ki; bilirkişi ek raporunda alanında uzman bilirkişi heyetinin ifade ettiği üzere, züccaciye ürünleri üreten, bu alanda sektörde tanınan ve büyük bir pazarlama ağına sahip (Karaca, Emsan, Hisar, Korkmaz, Tefal vb.) firmaların günümüzde yaygın olarak elektrikli küçük ev aletleri de ürettiği, bu ürünlerin aynı reyonlarda yan yana satıldığı, aynı pazarlama ağında bulunduğu, ilgili tüketicinin mutfak pişirme ürünleri olarak nitelendirilen “elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri, elektriksiz pişirme aletleri” ile küçük ev aletleri olarak adlandırılan “kettle, tost makinesi, elektrikli su kaynatıcıları, saç kurutucuları, ekmek kızartma makinesi, kahve makinesi, çay makinesi ….” gibi ürünleri bir arada görmeye alışkın olduğu, bu ürünlerin bazılarının birbiri yerine ikame edilebileceği ve birbirini tamamladığı, ilgili tüketicinin ürünün aynı firmanın ürünü olabileceği algısını taşıması ihtimalinin kuvvetli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı markasının kapsadığı “Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, el kurutma cihazları” emtiaları ile davalı markasının kapsadığı emtialar ise benzer değildir. Şöyle ki; Fırınlar (ocaklı, mini, kuzine, mikro dalga) ve elektrikli çamaşır kurutma makinelerinin beyaz eşya olarak nitelendirilen ürünler arasında sayılması, “el kurutucularının” daha çok profesyonel işletmeler için satılan ürünler arasında yer alması, yine “mangalların ve barbekülerin” bahçe ürünleri olması nedeniyle kullanım alanlarının farklı olduğu, bu ürünlerin küçük ev aleti olarak adlandırılamayacağı, züccaciye ve küçük ev aleti satan firmaların ürün yelpazesinde yer almadığı, dolayısıyla davalının “elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri, elektriksiz pişirme aletleri” ürünleri ile aynı reyon ya da raflarda yan yana satılmadığı, birbiri yerine ikame edilmedikleri, dağıtım kanallarının ortak olmadığı ve aynı pazarlama ağına tabi olmadığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar bu emtiaların redde mesnet marka kapsamındaki emtialar ile benzer olduğuna ilişkin EUIPO kararları bulunduğu belirtilmişse de; ülkesellik ilkesi gereği EUIPO uygulamasının ülkemizde bağlayıcılığı bulunmadığı, karşılaştırılan emtiaların aynı veya benzer olup olmadığının ülkemiz ilgili tüketicisinin piyasa algısı nazara alınarak belirlenmesi gerektiği, somut olayda da ülkemiz piyasası ve ilgili tüketici kesimi nazara alınarak emtia karşılaştırmasının yapıldığı, mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyeti içerisinde elektrikli aletlere ilişkin olarak bir elektrik mühendisi ve yine pazarlama alanına ilişkin olarak bir öğretim üyesinin yer aldığı, tarafların emtia benzerliği/farklılığına ilişkin olarak kök bilirkişi raporuna karşı ileri sürdükleri itirazların, ek bilirkişi incelemesinde taraf ve mahkeme denetimine elverişli olarak irdelendiği, yukarıda benzer olmadığı belirtilen emtiaların, salt benzer tüketici kesimine hitap etmesinin, bu emtialar arasında iltibas tehlikesi oluşturacak derecede emtia benzerliği şartını sağladığı sonucuna yol açmayacağı, aksi yöndeki bir düşüncenin söz gelimi ekmek emtiası ile araç için takoz emtiasının da benzer emtia olduğu kabulüne yol açacağı, zira araç için takoz emtiasına ihtiyaç duyan bir tüketicinin aynı zamanda ekmek emtiasına da yaşamını idame ettirmek için ihtiyaç duyduğu, bu yönde bir kabulün verilen örnekten de anlaşılacağı üzere abesle iştigal olduğu, somut olayda da yukarıda benzer olmadığı belirtilen emtiaların aynı reyon ya da raflarda yan yana satılmadığı, birbiri yerine ikame edilmedikleri, dağıtım kanallarının ortak olmadığı ve aynı pazarlama ağına tabi olmadığı, bu nedenle salt benzer tüketici kesimine hitap ediyorlar diye benzer emtialar olduklarının kabul edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu … sayılı marka incelendiğinde; beyaz bir zemin üzerine siyah baş harfi büyük şekilde yazılmış “…” ibaresinden oluşmuş bir kelime markası olduğu tespit edilmiştir.
Davalıya ait itiraza gerekçe … sayılı marka incelendiğinde; beyaz bir zemin üzerine siyah harflerle yazılmış “…” ibaresi ile bu ibarenin önüne eklenmiş kırmızı tencere görselinden ibaret olan bir kelime şekil markası olduğu tespit edilmiştir.
Taraf markaları bir bütün olarak karşılaştırıldığında; her iki markada müşterek olarak bulunen “…” ibaresinin Türkçe “sonsuzluk” anlamına geldiği, anlamı itibariyle bu ibarenin davaya konu emtiaları doğrudan tanımlamadığı ve somut ayırt edici niteliği haiz olduğu, redde mesnet markada her ne kadar renkli bir tencere görseli bulunsa da, “Söz görünümden yüksek sesle konuşur.” ilkesi gereği bu görsel figürün kelime unsuruna göre arka planda kaldığı, dolayısıyla her iki markanın esas unsurunun da “…” ibaresinden oluştuğu, yukarıda benzer olduğu emtialar bakımından, markaları oluşturan işaretlerin de yüksek düzeyde benzer olmalarından mütevellit, benzerlik bulunduğu tespit edilen emtialar bakımından markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, zira daha önce redde mesnet markayı gören, işiten, bu markalı emtialardan yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu markayı benzer emtialar üzerinde gördüğünde veya işittiğinde, bu markayı davacıya ait marka veya davacıya ait markanın serisi bir marka zannedebileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla benzer olduğu belirtilen emtialar bakımından SMK m.6/1 hükmü koşulunun somut olayda oluştuğu; ancak, yukarıda redde mesnet marka kapsamındaki mal ve hizmetlerle benzer olmadığı belirtilen ve davaya konu marka başvurusundan çıkartılan “Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, el kurutma cihazları” emtiaları bakımından, her ne kadar karşılaştırılan markalar arasında işaret benzerliği bulunsa da, ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı, zira SMK m.6/1 hükmü koşulunun oluşması için ilk olarak karşılaştırılan emtialar arasında benzerlik bulunması gerektiği, oysaki somut olayda karşılaştırılan bu emtiaların benzer olduğunun söylenemeyeceği, bu nedenle daha önce redde mesnet markayı gören veya işiten makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu markayı yukarıda belirtilen emtialar üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, bu emtiaların redde mesnet marka kapsamındaki emtialardan farklı bir emtia grubu olduğunu nazara alarak markalar arasında kafa karışıklığı yaşamayacağı, markaları birbiri ile ilişkilendirmeyeceği, marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı kurmayacağı tespit edilmiştir. Dolayısıyla bu emtialar bakımından, somut olayda SMK m.6/1 hükmü koşulunun oluşmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kısmen kabulü ile; “Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, el kurutma cihazları” emtiaları bakımından … sayılı YİDK kararının iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; “Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, el kurutma cihazları” emtiaları bakımından … sayılı YİDK kararının İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile alınması gereken 14,90 TL harcın müteselsilen davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddolunması ve davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davanın kabul ret oranının takdiren 3/4 olarak kabulüne,
6-Karar ve ilam harcının davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 44,40 TL peşin karar ve ilam harcının müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL başvurma ve vekalet harcı, 2.104,01 TL bilirkişi ücreti, dosya kapağı masrafı, posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.154,81 TL yargılama giderinin 3/4 ü olan 1.616,11 TL’sinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan 538,70 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … Porselen San. ve Tic. A.Ş tarafından yapılan 6,40 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin 1/4’ü olan 1,60 TL’sinin davacıdan alınarak davalı … Porselen San. ve Tic. A.Ş’ye verilmesine, bakiye 4,80 TL yargılama giderinin davalı … Porselen San. ve Tic. A.Ş üzerinde bırakılmasına,
9-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iade edilmesine,
Dair, davacı vekili, davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket vekilinin yokluğunda, HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2021

Katip 155161
E imza

Hakim 199137
E imza