Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/195 E. 2021/61 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/195 Esas
KARAR NO : 2021/61

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali – Tasarımın hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 05/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali – Tasarımın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 16/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 2008 yılında kurulduğunu, alkolsüz içecek üretimi ve satışı alanında faaliyet gösterdiğini, ürünleri 35 ülkeye ihraç ettiğini, davaya konu olan … sayı ile işlem gören “…” başlıklı tasarım tescil başvurusuna yenilik ve ayırt edicilik kriteri taşımadığı yönünde itiraz yapıldığını, müvekkilinin tescilli tasarım ve markalarının bulunduğunu, davaya konu olan tasarımın müvekkiline ait tescilli tasarım ve markaları ile ayırt edilmeyecek derecede benzer olduğunu, davaya konu tasarımın 2014 senesinden beri müvekkili adına tescilli olduğunu, davaya konu olan tasarımın aynı zamanda 3. Kişi adına tescilli olan … sayılı tasarım ile de ayniyet derecesinde benzer olduğunu, bu tasarımın ilanına da müvekkili tarafından itiraz edilerek reddedildiğini, bu nedenle … sayılı tasarımın yenilik kriterine haiz olmadığından tescile konu edilemeyeceğini belirterek; … nolu tasarım tescilinin iptaline, hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, Türk Patent YİDK’nın … sayılı kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 15/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 01/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı iddialarının yerinde olmadığını, davaya konu ambalajın sol kısmında belirgin bir şekilde aslan başı yer aldığını, davacı yanın itiraza dayanak tasarımlarında ise; ambalajın orta kısmında, daire içerisinde puma başı yer aldığını, davaya konu tasarımda yoğun şekilde sarı rengin kullanıldığını, davaya konu ambalajda gündoğumunu gösteren fotoğraf bulunduğunu, davacı yanın itiraza dayanak tasarımlarında ise alev şeklinde desenlerin yer almakta olduğunu, ambalajlar üzerindeki markaların farklı olduğunu, müvekkilinin 2019 yılında başvuruda bulunmasının bu işe 2019 yılında başladığı anlamına gelmediğini, uzun yıllardır bu işi yapmakta olduğunu savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.77 hükmüne göre açılan Tasarımın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şahsa ait … sayılı tasarımın başvuru tarihi itibari ile mutlak anlamda yeni ve ayırt edici olup olmadığı, tasarım koruması kapsamında kalıp kalmadığı, davalı şahsın tasarım başvurusunda kötüniyetli olup olmadığı, davalı tasarımının tescili halinde hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetlerinden maddi vakıalara ilişkin raporlar alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şahsın 13.02.2019 tarihinde … sayılı “…” tasarım başvurusunda bulunduğu, başvurunun Tasarımlar Dairesi Başkanlığı’nın 25.02.2019 tarih ve 311 sayılı Resmi Tasarım Bülteni’nde yayımlandığı, davacının 13.03.2019 tarihli dilekçesi ile yayına itiraz ettiği, …nolu tasarımlarını itiraza mesnet gösterdiği, davalı şahıs tarafından 28.06.2019 tarihli karşı görüş dilekçesi ibraz edildiği, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun … sayılı kararı ile “İtirazın reddine ve … sıra numaralı tasarımın tescilinin devamına” şeklinde oybirliği ile karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 19.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
SMK m.55’e göre tasarım “ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünüm” olarak tanımlanmış olup SMK m. 56/1’de ise “Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.” denilmiştir.
Yenilik kavramı yine SMK m.56/4 maddesinde tanımlanmış olup buna göre; “Bir tasarımın aynısı; başvuru veya rüçhan tarihinden önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.” denilmiştir. Kanunun düzenlemesi gereği aranan yenilik, mutlak yeniliktir. Yani tasarım başvuru veya rüçhan tarihi itibariyle, bu tasarımın daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması halinde tasarım koruması kapsamında kalabileceği ifade edilmek istenmiştir. Ayır edicilik kavramı da aynı maddenin devamında “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” denilmek suretiyle tanımlanmıştır.
Ayırt edici nitelik belirlemesi yapılırken, koruma talep edilen tasarımın, önceki tasarımlarla karşılaştırması sırasında, tasarımcının bu sınıftaki ürünler yönünden sahip olduğu seçenek özgürlüğü de dikkate alınarak, tasarımlar arasında farklılıklardan çok ortak özelliklerinin belirlenmesi ve bilgilenmiş kullanıcının genel izlenimi itibariyle, ortaya çıkan farklılıkların, tasarımı önceki tasarımlara nazaran ayırt edici kılıp kılmadığının belirlenmesi gerekir ve karşılaştırılan ürünlerin teknik ve işlevsel özellikleri dikkate alınmaz.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, itiraza mesnet gösterilen tasarımlar, marka, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu tasarım; bir ambalaj tasarımı olup, somut olay özelindeki bilgilerden anlaşıldığı üzere ise enerji içecekleri sektöründe kullanıma konu edilecek bir tasarımdır. Sektörü ne olursa olsun ambalaj tasarımları çok geniş seçenek özgürlüğüne sahip, üzerine sonsuz tasarımsal faaliyette bulunulması mümkün olan nitelikteki tasarımlardır. Bazı sektörlerdeki mutat renk uygulamaları (örneğin doğal ürünleri temsil için yeşil/mavi, diyet ürünleri temsil için pembe/metalik gribi, acılı ürünleri temsil için kırmızı renk gibi renklerin kullanımı) haricinde ambalaj görselleri açısından hiçbir sınırlamanın mevcut olamayacağı düşünülmektedir. Mahkememizce aldırılan 18/08/2020 havale tarihli ve 16/11/2020 havale tarihli iki ayrı bilirkişi raporunda örneklendirildiği üzere; dava konusu içecek kutusu ambalaj tasarımı için çok geniş bir seçenek özgürlüğünün mevcut olduğu yorumunda bulunulması mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta bilgilenmiş kullanıcının; bu tasarımların kullanım alanının bulunduğu bar, restaurant, cafe, market, tekel gibi yerlerde çalışan veyahut tasarıma konu ürünleri pek çok defa deneyimleyerek bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan herhangi bir kimsenin olabileceği kanaatine varılmıştır.
Davalının davaya konu … sayılı tasarımı, kutu içecek ürünü ambalaj tasarımıdır. Alkollü/alkolsüz sıvı içecek/meşrubatların içine konulduğu içecek kutusu tasarımlarında, kutunun silindirik yapıda oluşu, elle kolay kavranabilirliği açısından mutat nitelikte bir form olup yine bu kutuların temel formu alüminyum malzemeden yapılmaktadır. Nitekim başvuru ile kutunun şekli değil yalnızca ambalaj grafiği korunmak istenmiştir. Bu açıdan başvuru değerlendirildiğinde, ambalaj görselinin siyah fon üzerinde, sol kısımda bir aslan figürü, onun hemen yanında yavru bir aslan figürünün konumlandırıldığı, yine ambalajda bulutlar arasında doğan güneş görselinin, mat altın sarısı renkte konumlandırılarak tasarımın kompoze edildiği, bu görselin üst kısmında ise kırmızı renk, kalın harfler ve hafif italik karakterde yazılmış “…” markası, alt ön kısmında ise beyaz harflerle yazılmış “energy drink” ve 500 ml mutat unsurlarının kullanıldığı görülmüştür.
Davacı yanın dayanak yaptığı önceki tarihli tasarım ve markaları incelendiğinde; yine siyah bir fonun kullanıldığı, bu fonun alt kısmında kırmızı renklerle kor alev görseline yer verildiği, görseldeki alevin 4-5 adet alev dalgasının yan yana konumlandırılması ile stilize edildiği, davacı tasarım ve ambalaj markalarında ayrıca kırmızı renk ve kalın harf karakterleri ile yazılmış , hafif italik yazım stilinde “…” şeklinde markasal bir unsura da yer verildiği, dolayısıyla davacının hem tasarımlarında hem de markasında yer alan bu ibarenin, davacı yanın tescilli markası olduğunun kabulü gerekeceği, yine davacı tasarım ve ambalaj markalarında jaguar/puma benzeri bir vahşi hayvan kafası görselinin kullanıldığı, görselin siyah renk ve kırmızı konturlu olarak tasarlandığı görülmektedir. Yine davacı tasarım ve markalarının bir kısmında “energy drink” ve “500ml” şeklinde mutat unsurların beyaz renklerle ambalajın alt – ön kısmında konumlandırıldığı görülmektedir.
Taraf tasarımları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; tasarımlar arasında benzer olarak nitelendirilebilecek unsurların, siyah fon üzerinde kompoze edilmiş olmaları ve yine dava konusu tasarımda kullanılan “…” ibaresinin tipografisi ile davacı yanın önceki tarihli tasarım ve markalarındaki “…” ibaresinin tipografisindeki ortaklıktır. Bununla birlikte davacı tasarımlarında belirgin bir ateş figürü ve puma/jaguar vb bir vahşi hayvan figürü varken, dava konusu tasarımda herhangi bir alev figürü yer almamakta ve birden fazla aslan figürü konumlandırılmış olarak kullanılmaktadır. Siyah renk tabanlı ambalajın, seçenek özgürlüğü kapsamında yer verilen emsallerden de görülebileceği üzere tek başına kimsenin tekeline bırakılması mümkün olamayacağından yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesinde ambalaj üzerindeki sair görsel unsurlar bakımından bir karşılaştırma yapılması gerekmektedir. Dava konusu tasarımlarda siyah zemin üzerine kullanılan şekiller, kırmızı-sarı degrade ton değerlerinde olmakla birlikte bu şekil elemanların zeminde yerleşimleri birbirinden farklıdır. “…”(…) markalı üründe sözkonusu şekiller, ambalajın alt sınırına düz bir hat üzerinde yerleştirilirken, “…”(…) markalı üründe renk geçişlerinin ambalajın sağ üst tarafından çapraz bir hat üzerinde yapıldığı görülmektedir. Öte yandan, dava konusu tasarımlar, kullandıkları hayvan görsellerinin niteliği açısından da farklıdır. … sayılı tasarımda gerçeğe yakın illüstratif bir anlatım varken … numaralı tasarımda soyutlanmış hayvan figürü, markanın amblemi halini almıştır. Görsel unsurlar bakımından karşılaştırma yapıldığında, ambalajlar üzerindeki sözcük unsurları (tipografik elemanlar) haricinde kalan şekli, başka bir ifadeyle tasarım bütünlüğünü etkileyen grafik unsurlar bakımından taraf tasarımları arasında, tasarım hukuku anlamında, yenilik ve ayırt edicilik kriterini ortadan kaldırır mahiyette herhangi bir benzerlik bulunmamaktadır.
Dava dışı 3. Kişiye ait … sayılı tasarım görselinin, davacı yanın önceki tarihli tasarımlarına konu ambalajlar ile bütünsel mizanpaj bakımından daha yüksek bir benzerlik taşımakla birlikte dava konusu tasarım açısından aynı benzerliği taşımadığı, zira dava konusu tasarımda kullanılan ek şekli unsurların bütünsel anlamda yarattığı algının farklı olduğu, salt renk unsurlarındaki benzerliğin ya da kullanılan figür konseptlerindeki benzerliğin, tasarım hukuku anlamında yenilik ve ayırt ediciliği tek başına ortadan kaldırmayacağı, bu değerlendirmenin bütüne hakim unsurlar gözetilerek yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Dava konusu tasarımın mutlak anlamda yeni olup olmadığı 16/11/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda re’sen değerlendirilmiş olup; bilirkişi heyeti benzer nitelikte önceki tarihlerde kamuya sunulmuş dokümanları incelemiştir. Yapılan araştırmalarda dava konusu tasarımda kullanılan görselin The Lion King isimli 2019 yapımı bir film için hazırlanan bir illustrasyon olduğu tespit edilmiş ve tablo olarak satışa konu edildiği görülmüş ise de ilgili çizimin hangi tarihte kamuya sunulduğuna yönelik bir bilgi edinilememiştir. Dolayısıyla anılan görselin yenilik değerlendirmesinde dikkate alınması mümkün olamamıştır. Bunun dışında ise erişime açık veritabanları üzerinde, dava konusu tasarımın yeniliğini veya ayırt ediciliğini ortadan kaldırabilecek mahiyette ve tarihleri sarih görseller tespit edilememiştir. Belirtilen nedenlerle dava konusu tasarımın mutlak anlamda yeni olmadığı tespit edilememiştir.
Bununla birlikte davacı yanın, hükümsüzlük talebini de içerir dava dilekçesindeki iddiaları bakımından ayrıca dava konusu tasarımda, davacı adına tescilli ambalaj markalarına (… sayılı markalar) da dayanmış olduğundan, bu tescilli markalar ile benzer bir kullanımın dava konusu başvuruda aynı ya da benzer şekilde kullanılıp kullanılmadığının da incelenmesi gerekmektedir. Zira eldeki dava salt YİDK kararının iptaline ilişkin olmayıp, ayna zamanda tasarımın hükümsüzlüğü istemini de içinde barındırmaktadır. Tasarım işlem dosyasında ileri sürülmese bile tasarımın hükümsüzlüğü istemli davada ileri sürülen iddianın salt tasarımın hükümsüzlüğü istemi bakımından değerlendirilmesi gerekmektedir. YİDK kararının iptali istemli dava ise salt tasarım işlem dosyasında ileri sürülen itiraz ve karşı görüşlerle sınırlı olarak sonuçlandırılacaktır.
Mevzuatta da belirtildiği üzere tasarım görsel anlatımı içerisinde başkasına ait bir marka, (yahut başkasına ait bir tasarımın veyahut da tescilli başka bir sınaî hakkın) bulunması, başka bir ifadeyle bir fikri mülkiyet hakkının izinsiz kullanımı gibi bir nedenle tasarımın kısmen ya da tamamen iptali mümkündür. (SMK m. 77/2)
Bu düzenlemenin temel hareket noktası, sınai mülkiyet hakkına tecavüzdür. Hal böyle olunca davalının tasarım başvurusuna konu ettiği ambalaj tasarımındaki “…” ibaresinin davacının tescilli ambalaj markalarında kullandığı “…” ibaresinden doğan hakkı ihlal edip etmediği dikkatle incelenmelidir.
Davacı ambalaj markasında yer alan “…” ibaresi, “sadece güç” anlamına gelen ingilizce bir kelime grubu olup, “just” ibaresinin bu nitelikteki ambalajlı ürünler açısından tanımlayıcı ya da ayırt edici vasfı zayıf bir sözcük olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Böyle bir durumda dava konusu tasarım üzerinde de benzer şekilde “JUST” ibaresinin ve yine “POWER” kelimesi ile ortak harfler içeren ve Arapça’da “kaplan” anlamına geldiği görülmekle birlikte “NEMR” ibaresini birlikte kullanımı ve üstelik bu kullanımlarda davacı markalarındaki yazım biçimi ile birebir aynı yazım biçimini tercih eden dava konusu tasarımdaki kullanım biçimi de anılan ibareler arasındaki benzerlik düzeyini oldukça yükseltmekte ve bu ambalajları taşıyan ürünlerden yararlanmak isteyen kullanıcıların, ürünlerin aynı iktisadi kaynağa ait ürünler olduğu zannıyla hareket etmesine neden olacağı düşünülmektedir. Zira bahsi geçen ambalajların kullanılacağı ürünlerin, tasarım görsellerinden bir içecek ürünü olduğu anlaşılabilmekte olup birbirine oldukça benzer bu sözcük grubu unsurunu taşıyan ambalajlı ürünlerin aynı satış noktalarında ve hatta aynı raflarda, yan yana ya da altlı üstlü satılacağı/tüketici algısına sunulacağı düşünüldüğünde, tüketicinin bu şekildeki ibareleri taşıyan ambalajlı ürünler bakımından, ambalajlar üzerindeki farklı grafik/şekli unsurlara rağmen yanılgı yaşaması kuvvetle muhtemeldir.
Hal böyleyken davalıya ait tasarımdaki “…” yazısı, iki kelimenin konumlandırılışı, yazı karakteri ve stili açılarından davacı markalarındaki “…” yazısına ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu değerlendirilmekte olup bu durumun davalının kendisine ait tasarımın sınırlarını aşan ve davacı ambalaj markalarının sınırlarına müdahale eden bir sonuç ortaya koyacağı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımı olarak değerlendirilebileceği, bununla birlikte anılan ibare dışında kalan kısmın tasarımsal açıdan korunabilir niteliğini sürdüreceği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili, her ne kadar davalı şahsın kötüniyetli olarak tasarım başvurusunda bulunduğunu ileri sürmüşse de, tek başına bir fikri mülkiyet hakkının ihlal edilmiş olmasının, davalı şahsın kötüniyetli olduğunu ispatlayamayacağı, bunun haricinde davalı şahsın engelleme, spekülasyon, şantaj, davacının ticari faaliyetlerini baltalama gibi amaçlarla davaya konu tasarım tescil başvurusunda bulunduğunu gösterir nesnel olguların bulunmadığı anlaşıldığından kötüniyet iddiası yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kısmen kabulü ile; YİDK kararının iptali isteminin reddine, dava konusu tasarımın hükümsüzlüğü isteminin kısmen kabulü ile; … sayılı tasarım üzerinde yer alan “…” ibaresinin 6769 sayılı SMK m.77/2 hükmü uyarınca kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-YİDK kararının iptali isteminin REDDİNE,
2-Dava konusu tasarımın hükümsüzlüğü isteminin KISMEN KABULÜ ile; … sayılı tasarım üzerinde yer alan “…” ibaresinin 6769 sayılı SMK m.77/2 hükmü uyarınca KISMEN HÜKÜMSÜZ KILINMASINA ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
3-6769 sayılı SMK m.79/4 hükmü uyarınca hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen TÜRKPATENT’e gönderilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davalı … ‘den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı, tasarımın hükümsüzlüğü davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve hükümsüzlük isteminin kısmen kabulüne karar verildiğinden, karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …, tasarımın hükümsüzlüğü davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve hükümsüzlük isteminin kısmen reddine karar verildiğinden, karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
7-YİDK kararının iptali davasında davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davanın kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak kabulüne,
9-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 44,40 TL peşin karar ve ilam harcının tamamının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL başvurma ve vekalet harcı, 3.820,91 TL posta, dosya kapağı, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.871,71 TL yargılama giderinin 1/2 si olan 1.935,855 TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye 1.935,855 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … tarafından yapılan 7,80 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin 1/2 si olan 3,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, bakiye 3,90 TL yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
12-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı kurum vekili, davalı şahıs vekilinin yüzüne karşı HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/02/2021

Katip 155161
E imza

Hakim …
E imza