Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/192 E. 2022/193 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/192 Esas
KARAR NO : 2022/193

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/07/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 16/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı firmanın “…” esas unsurlu markaların gerçek hak sahibi olduğunu, davalı tarafından yapılan 2018/102389 sayılı “…” ibareli marka başvurusunun yayınına yapılan itirazın Kurum tarafından kabul edilmediğini, davalı markasının davacı markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, bu benzerliğin markalar arasında iltibasa neden olduğunu, davacının 2014/45584, 2017/71215, 2017/71213 sayılı “…” markalarının sahibi olduğunu, taraf markalarında “top” ibareleri ortak olmakla birlikte davacı markasında yer alan “face” ibaresi ile davalının markasında yer alan “race” ibaresinin neredeyse aynı olduğunu, bu ibareler arasında tek harf farklılığı olduğunu, tüketici nezdinde bıraktığı genel intibaın neredeyse birebir aynı olduğunu, markaların karıştırılacağını, davalının bu markayı davacı markasının tanınırlığından ve bilinirliğinden haksız kazanç elde etmek amacıyla kötü niyetli bir şekilde tescil ettirmek istediğini, davalı tarafın koruma altına almak istediği 3, 8, 9, 11, 12, 20, 21 ve 28.sınıftaki emtiaların daha önce davacı tarafından tescil edildiğini, özellikle 3.sınıftaki kozmetikle ilgili emtiaların aynı zamanda davacının ana faaliyet alanı olduğunu, söz konusu marka başvurusuna itirazları reddeden YİDK kararının iptali ile ilgili markanın hükümsüz kılınmasını talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 08/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İptali istenen YİDK kararının hukuka uygun olduğunu,“…” ibaresinin başvuru kapsamındaki emtialar bakımından ortalama tüketici nezdinde bütün halde bıraktığı izlenim bakımından itiraz gerekçesi markalardan farklılaşmış olduğunu, görsel ve işitsel farklılıklar oluştuğunu, görsel-işitsel-kavramsal ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımından benzer markalar olmadığını, “top” ibaresi ortak olmakla birlikte “yüz” anlamına gelen “face” ve “yarış” anlamına gelen “race” ibarelerinin sesçil özellikleri itibariyle farklılaştığını, davalı markasında kullanılan yazı karakteri, ibarelerin konumlanış biçimi ve renk unsurunun ortalama dikkat ve özen sahibi tüketici kitlesi tarafından davalı markası ile davacı markalarının karıştırılmasını engelleyecek düzeyde markaları farklılaştırdığını, dava konusu markanın davacı markalarını çağrıştırmadığını, tüm bu sebeplerle iş bu davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen, yasal süre içinde cevap dilekçesi ibraz etmediğinden HMK m.128 hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.

UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait 2018/102389 sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, davalı şirketin marka başvurusunda kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde davalı markasının hükümsüz kılınmasının gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin Madrid Protokolü hükümleri uyarınca Türk Patent ve Marka Kurumuna yaptığı “…” ibareli marka başvurusunun 2018/102389 no. ile işleme alındığı, marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.12.2018 tarih ve 315 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 25.02.2019 tarihinde 2014/45584, 2017/71215, 2017/71213, 2017/85817 sayılı markalarını mesnet göstererek SMK m.6/1 hükmü bağlamında itirazda bulunduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 22.05.2019 tarihli kararı ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 18 inci maddesine dayanılarak yapılan itirazın incelenmesi sonucunda haklı bulunmayarak reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafından 19.07.2019 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, karara yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile; itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 19.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka başvurusu 12.03.2021 tarihinde tescil edilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu 2018/102389 sayılı marka başvurusu kapsamında “02.sınıf: Dyes; glazes [paints, lacquers]; primers; repositionable paint patches; aluminium paints; asbestos paints; bactericidal paints; wood stains; ceramic paints; marking ink for animals; distempers; fireproof paints; printing ink; engraving ink; enamels for painting; paints; black japan; bitumen varnish; bronzing lacquers; copal varnish; lacquers; anti-corrosive bands; anti-rust oils; pigments; coatings [paints]; coatings for roofing felt [paints]; wood coatings [paints]; undercoating for vehicle chassis; anti-fouling paints; varnishes; anti-corrosive preparations; protective preparations for metals; anti-rust greases; anti-rust preparations; fixatives [varnishes]; fixatives for watercolors [watercolours]; enamels [varnishes]. Çevirisi: boyalar, vernikler (boyalar, laklar), astarlar, yeniden yerleştirilebilir boya yamaları, alüminyum boyalar, asbest boyaları, bakterisidal boyalar, ahşap boyaları, seramik boyaları, hayvanlar için işaretleme mürekkepleri, tutkallı boyalar, yangına dayanıklı boyalar, matbaa mürekkebi, gravür mürekkebi, tablolar için emaye boyalar, boyalar, Japon siyahı, bitümlü vernik, bronz renk verici laklar, kopal verniği, laklar, korozyon önleyici bantlar, pas önleyici yağlar, pigmentler, kaplamalar (boyalar), çatı örtüsü için kaplamalar (boyalar), ahşap kaplamaları (boyalar), taşıt şasi altı kaplamaları, çürüme önleyici boyalar, vernikler, korozyon önleyici preparatlar, metaller için koruyucu preparatlar, pas önleyici gresler, pas önleyici preparatlar, fiksaj maddeleri (vernikler), suluboyalar için fiksaj maddeleri (sulu boyalar), emayeler (vernikler) 03.sınıf: Amber [perfume]; aromatics [essential oils]; air fragrancing preparations; cake flavorings [essential oils]; flavorings for beverages [essential oils]; scented water; Javelle water; lavender water; toilet water; deodorants for pets; deodorants for human beings or for animals; scented wood; perfumes; windshield cleaning liquids; ionone [perfumery]; incense; oils for perfumes and scents; essential oils; essential oils of cedarwood; essential oils of lemon; bergamot oil; gaultheria oil; jasmine oil; lavender oil; almond oil; rose oil; musk [perfumery]; mint for perfumery; eau de Cologne; bases for flower perfumes; joss sticks; potpourris [fragrances]; fumigation preparations [perfumes]; terpenes [essential oils]; extracts of flowers [perfumes]; ethereal essences; badian essence; mint essence [essential oil]. Çevirisi: amber (parfüm), aromatik yağlar (esansiyel yağlar), havaya koku verici preparatlar, pasta aroma vericileri (esansiyel yağlar), içecek arama vericileri (esansiyel yağlar ), kokulu su, javel su, lavanta suyu, hafif parfüm, hayvanlar için deodorantlar, insanlar veya hayvanlar için deodorantlar, kokulu ahşap, parfüm ve kokular için yağlar, esansiyel yağlar, sedir ağacı esansiyel yağı, limon esansiyel yağı, bergamot yağı, gaultheria yağı, yasemin yağı, lavanta yağı, badem yağı, gül yağı, misk (parfümeri), parfümeri için nane, eau de cologne parfüm, çiçeksi parfümler için bazlar, Çin buhurdanları, potporiler (kokular), tütsü preparatları (parfümler), terpenler (esansiyel yağlar), çiçek ekstraktları (parfümler), eterik esanslar, yıldız anason esansı, nane esansı (esansiyel yağ) 08.sınıf: Wrenches [hand tools]; tap wrenches; hand pumps; car scrapers [hand tools]. Çevirisi: anahtarlar (el aletleri), musluk anahtarları, el pompaları, araba kazıyıcıları (el aletleri) 09.sınıf: Eyeglass holders; reflecting discs for wear, for the prevention of traffic accidents; reflecting elements for the prevention of traffic accidents; reflecting devices for the prevention of traffic accidents; binders adapted for compact discs; car holders and cases for compact discs and DVDs, car holders for mobile telephones and navigation systems, eyeglass holders for cars, clothes holders for cars, universal holders for cars, computer tablet holders for cars, bicycle holders for compact discs and DVDs, eyeglass holders for bicycles, clothes holders for bicycles, universal holders for bicycles, computer tablet holders for bicycles, bicycle holders for mobile telephones and navigation systems, holders for bicycles. Çevirisi: gözlük tutucuları, giyilebilir, trafik kazalarının önlenmesine yönelik reflektör diskleri, trafik kazalarının önlenmesine yönelik reflektörlü öğeler, trafik kazalarının önlenmesine yönelik reflektörlü cihazlar, CD çantaları, araç içi CD ve DVD tutucuları ve kutuları, araç içi cep telefonu ve navigasyon sistemleri tutucuları, araç içi gözlük tutucuları, araç içi kıyafet askıları, araçlar için evrensel tutucular, bisikletler için kıyafet askıları, bisikletler için evrensel tutucular, bisikletler için bilgisayar tablet tutucuları, bisikletler için cep telefonu ve navigasyon sistemleri tutucuları, bisikletler için tutucular 11.sınıf: Lights for automobiles; bicycle lights; motorcycle lights; lights for vehicles; pocket torches, electric; lanterns for lighting. Çevirisi: otomobiller için aydınlatmalar, bisiklet aydınlatmaları, motosiklet aydınlatmaları, taşıtlar için aydınlatmalar, cep fenerleri, elektrikli, aydınlatma fenerleri 12.sınıf: Horns for vehicles; bicycle bells; pumps for bicycle tires; stroller covers; spare wheel covers; covers for vehicle steering wheels; saddle covers for bicycles or motorcycles; seat covers for vehicles; vehicle covers [shaped]; drink holders for vehicles, drink holders for bicycles, water bottle cages for bicycles. Çevirisi: taşıtlar için kornalar, bisiklet zilleri, bisiklet lastikleri için pompalar, puset kılıfları, yedek lastik kılıfları, taşıt direksiyonları için kılıflar, bisiklet veya motosikletler için sele kılıfları, taşıt koltuk kılıfları, araç örtüleri ( şekillendirilmiş), araç içi bardak tutucular, bisikletler için bardak tutucular, bisikletler için kafes suluklar 16.sınıf: Pictures; transfers [decalcomanias]; stickers [stationery]. Çevirisi: Fotoğraflar, transferler (renkli bezemeler), çıkartmalar (kırtasiye) 20.sınıf: Pillows, including decorative; air pillows, not for medical purposes. Çevirisi: dekoratif yastıklar dahil yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yastıklar 21.sınıf: Sponges; scrapers for household purposes; currycombs; cloths for cleaning; dusting cloths [rags]; brushes [except paintbrushes]. Çevirisi: süngerler, ev içi kullanım amaçlı kazıyıcılar, kaşağılar, temizleme bezleri, toz bezleri (tekstil), fırçalar (boya fırçaları hariç) 28.sınıf: Toy dolls; stuffed toys; plush toys. Çevirisi: oyuncak bebekler, içi dolgulu oyuncaklar, pelüş oyuncaklar.” emtiaları bulunmaktadır.
Dava konusu marka kapsamında yer alan 03., 08., 20., 21.sınıf emtiaların tamamı davacının itiraza/hükümsüzlüğe gerekçe 2014/45584, 2017/71215, 2017/71213, 2017/85817 sayılı markalarının kapsamında yer alan 03, 08, 20, 21.sınıf emtialar ile AYNI / AYNI TÜRDÜR.
Dava konusu markanın kapsamında yer alan 03.sınıf emtialar ile davacının itiraza/hükümsüzlüğe gerekçe 2014/45584 sayılı markasının kapsamında yer alan (03. ve 08.sınıf emtiaların satışına özgülenmiş) 35.sınıf hizmetler BENZERDİR.
Dava konusu markanın kapsamında yer alan 03.sınıf emtialar ile davacının itiraza/hükümsüzlüğe gerekçe 2017/71215 ve 2017/71213 sayılı markasının kapsamında yer alan 21.sınıf ” Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç),” ile BENZERDİR.
Dava konusu markanın kapsamında yer alan 03. ve 08.sınıf emtiaların tamamı davacının hükümsüzlüğe gerekçe 2013/27646 sayılı markasının kapsamında yer alan 03. ve 08.sınıf emtialar ile AYNI / AYNI TÜRDÜR.
Dava konusu markanın kapsamında yer alan 03. ve 8.sınıf emtialar ile davacının hükümsüzlüğe gerekçe 2013/27646 sayılı markasının kapsamında yer alan (03. ve 08.sınıf emtiaların satışına özgülenmiş) 35.sınıf hizmetler BENZERDİR.
Davaya konu 2018/102389 sayılı marka incelendiğinde; “…” kelimesinden oluşmaktadır. Büyük ve içi kırmızı renk dolgulu, dış hattı siyah çizilmiş TOP kelimesi üstte, büyük ve içi beyaz renk dolgulu, dış hattı siyah çizilmiş RACE kelimesi altta olacak şekilde bir konumlandırma yapılmıştır.
Davacıya ait itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalar incelendiğinde ise; “…” kelimesi etrafında türetilmiş ve tamamen özgün ve yaratılmış markalardır ve ayırt ediciliklerini bu özgün yapıları ile bütün olarak sağlamaktadırlar. 2017/71213 ve 2014/45584 sayılı davacı markalarında siyah zemin üzerine küçük harflerle ve yuvarlak hatlı bir yazı karakteri ile birleşik olarak “…” kelimesi yer almaktadır. Bu kelimenin üst kısmında ise içinde “tf” harflerinin yazdığı bir çember şekli yer almaktadır. 2013/27646 ve 2017/71215 sayılı markalarında ise açık renkli zemin üzerinde siyah renkle yazan “…” ibaresinin üst kısmında t ve f harflerinin çizgilerinin de birleşimini oluşturan kavisli yatay bir şerit yer almaktadır. 2017/85817 sayılı markada yuvarlak hatlı “…” markasının altında, bu kelimeye dik olacak şekilde konumlanmış, kırmızı renkli büyük harflerle INSTYLE kelimesi yer almaktadır.
Taraf markaları bütün olarak karşılaştırıldığında; taraf markalarında ortak olarak yer alan “top” kelimesi İngilizce’de “tepe nokta, en üst, zirve,doruk” v.b. anlamlara gelmektedir ve ülkemizde de genel kitleler tarafından anlamı bilinen ve günlük hayatta dahi kendine oldukça geniş kullanım alanı bulmuş bir kelimedir. Davacı markalarında yer alan “face” kelimesi de aynı yaygın kullanıma sahip, dilimizde anlamı herkesçe bilinen bir kelimedir ve İngilizcede “yüz, sima, surat” v.b. anlamlara gelmektedir. Dava konusu “…” markasında yer alan “race” kelimesi İngilizce’de “ırk, yarış, koşu, nesil, cins, sınıf v.b.” anlamlara gelmektedir. Bu kelime “top” ve “face” gibi yaygın kullanıma sahip, günlük hayatın içine girmiş bir kelime değildir. Anlamsal açıdan davacı markaları ile dava konusu marka birbirinden farklıdır ve birbirinden kolaylıkla ayırt edilebilmektedir. Markalar arasında müşterek harf benzerliğinden kaynaklı olarak görsel ve işitsel olarak kısmi benzerlik bulunsa da, umumi intibaları bakımından kavramsal olarak birbirlerinden oldukça farklı çağrışımlar oluşturmaları nedeniyle aralarında ilgili tüketici kesimi nezdinde ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Başka bir deyişle; çekişme konusu bakımından markaların karşılaştırılmasında bütünsel karşılaştırmanın esas olması hususu dikkate alındığında; taraf markaları arasında ilgili tüketiciler nezdinde herhangi bir benzerlik kurulmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Markaların hitap ettiği tüketici kesimi bu iki markanın farklı işletmelere ait, ilişkisiz markalar olduğunu kolaylıkla anlayacak ve markalar arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere herhangi bir bağlantı kurmayacaktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; somut olayda karşılaştırılan işaretlerin 6769 sayılı SMK’nın 6/1maddesi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzer olmadığı ve aralarında karıştırma ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/4 hükmüne göre; Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
SMK m.6/5 hükmüne göre; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
SMK m.6/4 hükmü bağlamında tanınmış marka koruması için; toplumun her kesimince bilinme gerekli olmayıp, toplumun ilgili kesimindeki bilinilirlik düzeyi dikkate alınacaktır. Toplumun ilgili kesimi; markanın tanındığı iddia edilen ve kaynak ülkede markanın tescilli olduğu ve kullanıldığı sektörü ifade eder. (Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4.Baskı, İstanbul 2018, s.344-345) Bir markanın Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka olarak kabul edilebilmesi için, bu markanın Türkiye’de tanınmış olmasının ya da kullanılmasının gerekip gerekmediği hususu bakımından; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13.02.2019 tarih 2017/3943 Esas 2019/1154 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Türkiye’de tescilli olmayan markalara tanınmış marka koruması sağlanabilmesi için, söz konusu markanın, itiraza konu marka başvuru tarihinden önce Türkiye’de ilgili sektörde tanınmış marka olduğunun dosyaya sunulan objektif delillerle ispat edilmesi gerekir. (Aynı yönde Y11HD; 18.09.2019 tarih, 2018/790 E 2019/5512 K; Y11HD; 20.11.2018 tarih, 2017/1345 E 2018/7216 K)
SMK m.6/5 hükmü uyarınca; önceki tarihli tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış olan bir marka, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle, aynı veya benzeri sonraki tarihli marka başvurusunun, aynı veya farklı nitelikteki mal ya da hizmetlere ilişkin tescil talebinin reddini talep edebilir. Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için;
A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi,
B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi,
C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir.
Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır. Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez. Burada önemli olan husus; her somut olayda, yukarıda yer verilen kıstaslardan da yararlanarak, global bir değerlendirme yapılması, bunun sonucunda tanınmışlık vasfı ve varsa bu tanınmışlığın etki alanının belirlenmesidir.
Tanınmış markanın itibarından haksız yararlanılmasından söz edilebilmesi için; tanınmış markanın iyi şöhret ve itibar sahibi olması, ilgili tüketici kesimi nezdinde markanın olumlu bir imajının olması gerekir. Bu nedenle imaj transferine konu olabilecek sonraki tarihli marka başvurusunun, tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma tehlikesi doğurabileceği söylenebilir. Burada önemli olan, sonraki tarihli markayı gören tüketicinin, önceki tarihli tanınmış markanın kendi zihninde oluşturduğu olumlu imaj ile sonraki tarihli marka arasında bir bağlantı (link) kurması, imaj transferi ihtimalinin bulunması, böylece tanınmış markanın olumlu imajının sağladığı kolaylıktan yararlanarak sonraki tarihli marka başvuru sahibinin ticari avantaj sağlama ihtimalinin bulunmasıdır. Böylece, sonraki tarihli marka başvuru sahibi, tanınmış marka sahibinin uzun uğraşlar sonucu oluşturduğu kalite ve güven birikiminden parazitvari yararlanarak, kendi lehine haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Tanınmış markanın itibarına zarar verilebilmesi için; Tanınmış markanın, arzu edilmeyen olumsuz imaj tehlikesine maruz kalacağı bir hal olasılığı içerisinde bulunması gerekmektedir. Tanınmış markanın itibarının zarar görme tehlikesi altında bulunup bulunmadığı incelenirken, tescile konu mal ve hizmetlerin kapsamı dikkate alınmalıdır. Örneğin; tanınmış bir içecek markasının, aynı veya benzerinin tuvalet temizliği emtialarında marka olarak kullanılması halinde, böyle bir olumsuz imaj tehlikesi söz konusu olabilir.
Tanınmış markanın ayırt etme gücünün zedelenmesi için; Sonraki tarihli marka başvurusu nedeniyle, tanınmış markanın ayırt etme gücünün zayıflaması ve bu suretle markanın reklam değerinin düşme ihtimali bulunmalıdır. Tanınmışlık derecesi ve karşılaştırılan markaların hitap ettiği mal veya hizmetlerin birbirleri ile yakınlığı arttıkça, markanın ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali de artmaktadır. Bu durumda, markanın muhatap çevresi, sonraki tarihli marka nedeniyle, önceki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve onun ürünlerine ait olmadığı kanısına varmaktadır.
Somut olayda yapılan değerlendirmede; davacı markalarının TÜRKPATENT tarafından tanınmış marka olarak kabul edildiği yönünde bir bilgi veya belge dosya kapsamında bulunmadığı, davacı tarafından sunulan belgelerin de haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği kriterlerini karşılar nitelikte olmadığı, zira dava konusu markanın genel görünüm itibariyle davacı markalarından farklılaştığı, bu nedenle davacı yanın tanınmışlık iddiasından kaynaklı hükümsüzlük isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötü niyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir.
Somut olayda; davaya konu marka ile itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markaların iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadıkları, bunun haricinde davalı şirketin kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu da ileri sürülmediğinden kötü niyet iddiasına dayalı istemler yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı TÜRKPATENT kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 34,90 TL vekalet harcı, 10,91 TL dosya kapağı masrafı, 83,30 TL posta, tebligat masrafı, 4.200,00 TL tercüme ücreti, 100,00 TL yurt dışı tebligat harcı, 1.750,00 TL bilirkişi ücretine esas olmak üzere toplam 6.267,91 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza