Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/170 E. 2021/425 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/170 Esas – 2021/425
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/170 Esas
KARAR NO : 2021/425

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkının İhlâli / Haksız Rekabet
DAVA TARİHİ : 14/10/2019

KARŞI DAVA : Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
KARŞI DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Dava; Endüstriyel Tasarım Hakkının İhlâli / Haksız Rekabet, Karşı Dava; Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü istemli karşılıklı davaların yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar-karşı davalı vekili 14/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden … adına 2004/2995 sayısı ile tescilli tasarımın bulunduğunu, söz konusu tasarımın diğer müvekkili tarafından üretilerek “…” adıyla piyasaya sunulduğunu, davalı yana ait; https://www…..com ve https://www…..com.tr adlı web sitelerinde yer alan bir kısım görsellerde, müvekkiline ait tescilli tasarımın ayniyete varan derecede benzer olarak kullanıldığını tespit ettiklerini, Ankara 4. FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyası kapsamında yapılan tespit işlemi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda davalı eylemlerinin tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturduğunun tespit edildiğini, alınan bilirkişi raporunu değerlendiren mahkemenin ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verdiğini, söz konusu tedbir kararının uygulanması için icra dairesine müracaatta bulunduklarını, tazminat istemleri bakımından dava açmadan önce arabulucuya müracaat edildiğini, ancak herhangi bir netice elde edilemediğini, müvekkilinin tescilli tasarımının ayniyete varacak derecede benzerinin, davalıya ait olduğu ekte sunulan belgeden de görülen ve ayrıca bilirkişi raporu ile de tespit edilen “www…..com” alan adıyla hizmet veren internet sitesinde kullanıldığı ve satışa arz edildiği tespit edildiğinden dava açma zaruretinin doğduğunu belirterek; davalı yan fiillerinin, müvekkiline ait 2004 02995 sayılı tescilli tasarımdan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, müvekkiline ait 2004 02995 sayılı tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil eden eylemlerin durdurulmasına ve önlenmesine, tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen, ithal veya ihraç edilen ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulmasına, davalı yan fiillerinin devamını önlemek üzere el konan ürünlerin ve araçların imhasına, davalı fiillerinin TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile haksız rekabetin önlenmesine, maddi tazminat bakımından HMK m.107 hükmü uyarınca belirsiz alacak olarak şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, manevi tazminat olarak davaya konu tescilli tasarımın varlığı ve özelliği gözetilmek suretiyle 20.000,00 TL manevi tazminatın, ihlalin tespit edildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, SMK m.150 hükmünün uygulanması suretiyle, müvekkiline ait tasarımın, uygun olmayan ve kalitesiz koşullarda piyasaya sürüldüğünün anlaşılması halinde, bu gerekçe ile de ayrıca tazminata hükmedilmesine ve bu tazminatın da bu aşamada belirsiz alacak davası şeklinde değerlendirilmesine, SMK m.151 hükmünün uygulanması suretiyle, mahkemece yapılacak tahkikat sonucunda tespit edilecek zarara makul bir payın daha eklenmesine, tescilli tasarımdan doğan haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile davanın kabulüne dair verilen kararın masrafı davalı yan tarafından karşılanarak ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması için ülke çapında yayın yapan gazetelerden birinde ilanına, Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası için müvekkili tarafından yapılan giderlerin ve vekalet ücretinin de davalı yandan alınarak müvekkiline ödenmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP – KARŞI DAVA:
Davalı-karşı davacı vekili 05/11/2019 tarihli davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;
Davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu 2004 02995 sayılı tasarım tescil belgesinde yer alan ürünlerin Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında “tasarım” olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu ürünlerin, yurt içi ve yurt dışı olmak üzere ve özellikle Çin’de imalatı yapılarak dünyanın her tarafına dağıtımı yapılan bir ürün olarak, birçok firma tarafından satışı yapılan, piyasada farklı isimlerle birçok firma tarafından üretilen, görünüm, dizayn ve ölçüleri itibariyle “anonim” niteliğini haiz ofis koltuğu türleri olduğu, tespit konusu ürünün, imalat ve satışının yapıldığı ve aynı zamanda internet ortamında görsellerinin bulunduğu Çin’li firmanın “https:…. görseller incelendiğinde, ihtar konusu ürünün ve benzerlerinin üretim ve dağıtımının bir çok firma tarafından uzun yıllardır yapıldığının görüleceğini, dolayısıyla dava konusu ürünlerin “tasarım” olarak korunmasının “yenilik unsuru” taşımaması nedeniyle mümkün olmadığını, dava konusu tasarım ürünlerinin “ayırt edici” de olmadığını belirterek; karşı dava olarak, davalıya ait 2004 02995 sayılı tasarımın hükümsüz kılınmasını talep etmiştir.
Davaya cevap olarak; HMK’nin 116.maddesinde sayılan ilk itiraz nedenlerinin tümünü tekrar ettiklerini, mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkisizlik nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, mahkeme görevsiz olduğundan esasa girmeksizin bu nedenle de davanın reddinin gerektiğini, dava değeri düşük gösterildiğinden, eksik harç ikmal edilmeden davaya devam edilmesinin mümkün olmadığını, eksik harcın ikmali için davacı yana kesin süre verilmesi gerektiğini, harcın verilecek kesin süre içerisinde ikmal edilmemesi halinde davanın bu sebeple reddedilmesi gerektiğini, davaya konu talep zamanaşımına uğradığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, sair dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususunun mahkemece re’sen araştırılması gerektiğini, davacı tarafın iddiasını ispatlamakla mükellef olduğunu, ancak dava dilekçesinde soyut ithamların ötesine geçecek ispat araçlarının ibraz edilemediğini, öyle ki; dava dilekçesinde belirtildiği üzere, müvekkile ait belirtilen her iki web sitesinde de NCI-01, NCI-02 ve NCI-03 kodları altında satılan herhangi bir ürüne rastlanmadığı ve ihlale konu ürünlerin satışının yapılmadığı kanaat ve sonucuna vardığını esas alan bilirkişi raporuna rağmen, üstelik müvekkilinin 1974 yılından bu yana, ahşap ürün üretimi dışında koltuk üretimi yapmadığı gerçeği de göz ardı edilerek iş bu davanın haksız kazanç temin etmek amacıyla açıldığını, müvekkilinin 1974 yılından bu yana ofis mobilyası alanında üretim ve satış yapan, sektöründe tanınan düzgün bir firma olduğunu, ofis mobilyasında hali hazırda sunmakta olduğu makam takımları, çalışma masaları, toplantı masaları, bankolar, ahşap makam masaları, masif makam grupları gibi tamamen koltuk dışında kalan ofis ürünlerini üretip sattığını, ofis mobilyası üretiminin yanında ihtiyaç duyulan çalışma koltuğu, makam koltuğu ve kanepe gibi koltuk ürünlerini ise müşterilerine sürekli oturumda sırt sorunlarını azalttığı Almanya Ulusal Sırt Sağlığı Birliği tarafından ispatlanmış ve her türlü kalite belgesi olan, sağlıklı ürünler satan ağırlıklı yerli firmalar olmak üzere çeşitli firmalardan temin ederek faaliyetlerini sürdürdüğünü, davacının ileri sürdüğü tasarım ürünlerini müvekkilinin üretmediğini ve satışını da yapmadığını, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu gerçeğe ve hukuka aykırı tespit raporunu kabul etmediklerini, fiziki olarak inceleme yapılmadan sadece internette bulunan resimler üzerinden yapılan karşılaştırma ile sonuca gidilemeyeceğini, internette bulunan resim üzerinden incelemeye konu yapılan kanepenin satışı ve üretimi müvekkili firma tarafından yapılmamakta olup, resim internet üzerinden Çin menşeli Woshi Furniture sitesinden kopyalanarak müvekkili şirketin web sitesine konulduğunu, tespite konu bilirkişi raporu taraflara tebliğ edildiği gün, zaten satışı yapılmayan, tamamen ahşap ürünleri desteklemek amacıyla görsel amaçlı kullanılan bir ürün olmasına karşın, derhal kaldırıldığını, dava konusu tasarım ürünlerinin “yeni” ve “ayırt edici” olmayıp, “anonim” mahiyette ürünler olduklarını, müvekkilinin davacıya ait tasarım hakkının ihlal etmediğini, haksız rekabet eyleminde bulunmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP:
Davacılar-karşı davalı vekili 29/11/2019 tarihli karşı davaya cevap ve replik dilekçesinde özetle; Taraflarınca açılan davanın 2004 02995-1 sayılı tasarım tesciline dayandığını, ancak davalı-karşı davacı yanın hükümsüzlük talebinin tescilde yer alan 3 tasarıma da yönelik olduğunun anlaşıldığını, müvekkiline ait tasarımın tescili 554 sayılı KHK döneminde yapılması nedeniyle hükümsüzlük konusundaki değerlendirmenin de 554 sayılı KHK’ye göre yapılması gerektiğini, müvekkiline ait tasarımın “tasarım” tanımına uyan, yeni ve ayırt edici niteliği haiz görünümler olduğunu, bu nedenle müvekkili tasarımının hükümsüz kılınması için gerekli yasal şartların somut olayda oluşmadığını, davalı yanın hükümsüzlük iddiasına mesnet gösterdiği; https://….com/
adresinde yer alan ürününün ne zaman tasarlandığına dair bir bilgi bulunmamakta ise de, eğer sayfada yer alan “12 yıllık deneyim” açıklaması dikkate alınırsa, bugünden geriye dönük olarak 12 yıl öncesinin 2007 yılına tekabül ettiğini, müvekkiline ait tasarımların ise 2004 yılında tescil edildiğini, diğer yandan, bu sandalye tasarımının, müvekkiline ait çoklu tasarımda yer alan hiçbir tasarımla benzerliğinin bulunmadığını, https://…adresine ilişkin olarak, taraflarınca yapılan araştırmada böyle bir siteye ulaşılamadığını, ancak, davalı-karşı davacı yan, dilekçe ekinde EK-1 olarak yer alan koltuk görselinin, bu siteden alındığını iddia etse de, sadece bir fotoğraf olarak yer aldığından, bu görselin hangi yıl üretildiği, kime ait olduğu, ne zaman tasarlandığı ve ne zaman piyasaya sürüldüğünün belli olmadığını, diğer yandan bu tasarım görseli ile müvekkiline ait tescilli tasarımlar arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkili tasarımlarının hükümsüz kılınmasını gerektirecek herhangi bir olgunun bulunmadığını, eldeki davaya bakmaya fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin kanunen ödevli olduğunu, gerek 554 sayılı KHK, gerekse 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca Ankara Mahkemele’nin eldeki davayı görmeye yetkili olduğunu, davalı-karşı davacı yan dava değerinin eksik gösterildiğini ileri sürmüşse de, eldeki davanın belirsiz alacak olarak açılması nedeniyle zaten alacak talebi belirlenebilir hale geldiğinde, eksik harcın tamamlanacağını, zamanaşımı def’inin gerekçesiz olduğunu, ayrıca zamanaşımı def’inin de yerinde olmadığını, dava şartlarının somut olayda tam olduğunu, tasarım hakkına tecavüz oluşturan eylemlerinin salt “üretim” ile sınırlı olmadığını, davalının tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan eylemlerinin bulunduğunun değişik iş dosyasında yapılan tespit işlemi ile belirli hale getirildiğini belirterek; davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar-karşı davalı vekili 11/02/2022 tarihli dilekçesi ile; İtibar tazminatı istemine ilişkin dava değerini 2.000,00 TL olarak göstermiş, dava dilekçesinin talep sonucunda belirttiği maddi tazminat isteminin hesaplanmasına ilişkin olarak 6769 sayılı SMK m.151/2-b hükmüne göre davalı yanın elde ettiği net kazancın hesaplanmasını talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava; tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabetten kaynaklı olup, karşı dava ise; çoklu tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
Dava bakımından; Mahkememizin eldeki davayı görmeye görevli ve yetkili olup olmadığı, ileri sürülen zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı, davacı … şirketine ait ve diğer davacı …’un ürün olarak ticaretini yaptığı 2004 02995-1 sayılı tescilli tasarım hakkından kaynaklı olarak davalının, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan eylemlerinin bulunup bulunmadığı, varsa bu eylemlerin tespiti, önlenmesi, durdurulması, tecavüze konu nesnelere el koyma ve bunların imhası, maddi tazminat, manevi tazminat, itibar tazminatı, makul pay eklenmesi ve hükmün ilanı istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu,
Karşı dava bakımından; Karşı davalı … şirketi ait 2004 02995 sayılı çoklu tasarımın yeni ve ayırt edici olup olmadığı, buna bağlı olarak; söz konusu çoklu tasarımın hükümsüz kılınmasının gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, Ankara 4. FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyası celp edilmiş, dava konusu tasarım tescil belgesi temin edilmiş, tarafların ticari sicil kayıt bilgileri dosya arasına alınmış, Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası UYAP üzerinde incelenmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetlerinden maddi vakıalara ilişkin raporlar alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, ibraz edilen deliller, celp edilen evrak, maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki; 6769 sayılı SMK m.156 hükmü uyarınca, mahkememiz eldeki davayı görmeye görevli ve yetkilidir. Bu nedenle davalı-karşı davacı vekilinin görev ve yetki itirazları reddedilmiştir. Zira; eldeki davada, tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabetten kaynaklı hukuki istemler ileri sürülmüş olup, davacılar-karşı davalının kayıtlı adresleri Ankara’dır.
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesi ile birlikte zamanaşımı def’inde bulunmuşsa da, bu def’iye de itibar edilmemiştir. Zira; dosyamız içerisine celp edilen Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında yapılan delil tespiti neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporunun 23/08/2019 havale tarihli olduğu, bu havale tarihli bilirkişi raporu içeriğinde, davaya konu tasarım ürünün davalı-karşı davacı yana ait internet adresinde sergilendiğine dair saptamada bulunulduğu, bilirkişilerin, davalı-karşı davacının tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturduğuna yönelik tespit eylem tarihi ile dava tarihi arasındaki süre nazara alındığında, 6769 sayılı SMK m.157 ve bu hükmün yollaması ile uygulanması gereken 6098 sayılı TBK m.72 hükmü uyarınca, eldeki davanın zamanaşımına uğramadığı tespit edildiğinden, zamanaşımı def’inin reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Karşılıklı davaların çözümü bakımından, usul ekonomisi ilkesi uyarınca, ilk olarak karşı davada ileri sürülen çoklu tasarımın hükümsüz kılınmasının gerekip gerekmediği hususu incelenmiştir. Zira; karşı davada, davaya konu 2004 02995 sayılı çoklu tasarımların hükümsüz kılınmasına karar verilmesi halinde, 6769 sayılı SMK m.79/1 hükmü uyarınca; hükümsüzlüğe ilişkin karar geçmişe etkili olup, çoklu tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. Böyle bir durumda ise, tasarım hakkı ihlalinden bahsedilemeyecektir.
I-Karşı Davada 2004 02995 Sayılı Çoklu Tasarımların Hükümsüz Kılınması İddiasına Yönelik Değerlendirme:
2004 02995 sayılı çoklu tasarımların, başvuru tarihi itibariyle yeni veya ayırt edici olup olmadıklarının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememize ibraz edilen 06/10/200 havale tarihli bilirkişi raporunda yer verilen tespitlere göre;
https://…. sayfasında yer alan hükümsüzlüğe mesnet … tasarımı ve tasarıma ilişkin açıklamada … koltuğunun Denver Sanat Müzesi ve Belconnen Sanat Merkezinde sergilendiği ve 2005 tarihli … Ödüllerinde yılın ürünü kategorisini kazandığı ve ürünün 2 yıllık çalışmanın ürünü olduğu belirtilmektedir. Aynı tasarıma ilişkin http://www…..com.au/….sayfasında yer alan görsel ve açıklamalarda ise … koltuk olarak adlandırılan koleksiyonun Uluslararası Milan Mobilya Fuarında Genç ve Tasarım kategorisinde mansiyon aldığı ve … Ödüllerinde ürün kategorisini kazandığı belirtilmektedir.
Yukarıda hükümsüzlüğe mesnet gösterilenler haricinde, bilirkişi heyetince mutlak yenilik araştırması da yapılmıştır. Buna göre; 2004 02995 sayılı çoklu tasarımların kendine has çizgilere ve detaylara sahip özgün tasarımlar olduğu, tasarımların 20.08.2004 başvuru tarihinden önceki yıllara ait tasarım literatür tarama (internet, yandex, pinterest vb.) sonuçlarına göre de bu tasarımların aynısına rastlanılmadığı görülmüştür.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; https://…. sayılı tasarımın yeniliğini ortadan kaldırabilecek nitelikte bulunmamıştır.
Diğer taraftan …’in … koltuk tasarımı ve tasarıma ilişkin https://www.australiandesignreview.com/interiors/…-retrospective-ross-…/ ve http://www…..com.au/project/…-upholstered-sofas/ sayfalarının incelenmesi neticesinde ise tasarımcı …’e ait … koltuk tasarımının 2005 yılında İngiliz firması Allermuir firmasınca üretimine başlanıldığı, … kanepesinin Denver Sanat Müzesi ve Belconnen Sanat Merkezinde sergilendiği ve 2005 tarihli … Ödüllerinde yılın ürünü kategorisini kazandığı tespit edilmiştir. Bununlar birlikte bu bilgiler …’in tasarımının, davacının koltuk ve sandalye tasarımlarının başvuru tarihi olan, 20/08/2004 tarihinden önce kamuya sunulduğunu ispat etmemektedir. Diğer taraftan tasarım hukukunda değerlendirmede esas alınacak tarih, ürünün kamuya sunulduğu tarih olup, kamuya sunma olmadan yapılacak hazırlık çalışmalarının değerlendirmeye herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle …’in tasarımının 2 yıllık çalışmanın ürünü olduğu şeklindeki beyanda 2005 yılında ödül alan tasarımın, 20/08/2004 tarihinden önceki kamuya sunulmayı ispatlar nitelikte bulunmamıştır. İlaveten, davacının 2004 02995 tescil numaralı tasarımı ile … tasarımı arasında farklılıklar da bulunmakta olup koltuk tasarımları birebir aynı da değildir.
Mahkememize ibraz edilen 15/12/2020 havale tarihli ek bilirkişi raporunda davalı-karşı davacı vekilinin ileri sürdüğü itirazlar kapsamında incelendiği üzere; davalı-karşı davacı yanın iddialarını ispatlamaya matuf olmak üzere “https://com.au/….” URL adresinde yapılan inceleme neticesine göre de, web sayfasında … koltuk takımının 2004 yılında kamuya sunulduğundan değil, tasarımcı Ross Didider’in 2004 yılında Designmall Berlin festivaline katıldığından, burada dikkat çekmesi üzerine ….’e davet edildiğinden ve …’in 2005 yılında üretime başladığından bahsedilmektedir. Dolayısıyla sayfadaki ifade davalı-karşı davacı yan vekilinin kök rapora karşı ileri sürdüğü itiraz beyanlarının aksine … koltuk takımının 2005 yılından önce kamuya sunulduğunu ispatlar nitelikte bulunmamıştır.
Bununla birlikte; talimat yolu ile mahkememize ibraz edilen 15/09/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, … isimli ürün ile dava konusu 2004 02995-1 sayılı tasarımın aynı veya benzer olup olmadığı da karşılaştırılmıştır. Buna göre; dava konusu yenilik ve ayırt edici nitelik yönünden incelenen tasarımlar koltuk tasarımıdır. Tasarımlar; sırt, font, kolçak ve ayaktan oluşmakta olup bu öğelerin biçim oran ve yerleşimleri ile ayırt edici nitelik kazanmaktadır. Karşılaştırılan koltuklarda yer alan kolçakların biçim ve açıları birbirinden farklıdır. 2004 02995-1 numaralı tasarım tescilinde kolçağın arka yüzeyi yer düzlemine dik ve üst kenarda dar bir açı ile aşağı ilerlerken,….isimli üründe arka kenar açılı olup, üst yüzeyde düz ilerlemekte ve daha dik bir açı ile inmektedir. Kolçakların ön ve alt yüzeylerinin de farklı olduğu görülmektedir. 2004 02995-1 numaralı tasarım tescilinde kolçak ön kenarı geniş radyuslu ve aşağı inen kenarı uzun ve aşağıda düz iken, diğer tasarımda ön kenar keskin, aşağı daha kısa inmekte ve üst kenar ile aynı açıda paralel olacak biçimde yukarı çıkmaktadır. 2004 02995-1 numaralı tasarım tescilinde yer alan oturma yüzeyi kolçağın altında kalırken, diğer tasarımda kolçak oturma yüzeyine kadar inmektedir. Tasarımların sırtlarında ayırt edici bir unsur yer almamaktadır. 2004 02995-1 numaralı tasarım tescilinde yere paralel boru formunda iki adet ayak yer almakta iken, diğer tasarımda “L” biçiminde plaka bir ayak yer almaktadır. Tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda hükümsüzlüğü talep edilen davacı-karşı davalı tarafa ait 20.08.2004 başvuru tarihli 2004 02995-1 numaralı tasarım tescili ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen ve geçmiş tarihli olduğu iddia edilen … isimli ürün arasında kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları sonucuna varılmıştır
Tüm bu yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; davalı-karşı davacı tarafından sunulan web sitelerinin ve bilirkişi heyetince re’sen yapılan araştırmaların; davacı-karşı davalılardan …-… … Mobilya ve İmalat Sanayi A. Ş. adına tescilli ve hükümsüzlüğü talep edilen 2004 02995 sayılı çoklu tasarımın başvuru ve tescil tarihi olan 20.08.2004 tarihinden önce bu tasarımların aynısının veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin kamuya sunulduğunu ispatlayamadığı ve bu nedenle dava dosyası ve re’sen yapılan incelemeler kapsamında 2004 02995 sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici olduğu ve tasarım koruması kapsamında kaldığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer verilen tespitler neticesine göre, karşı davada 2004 02995 sayılı çoklu tasarımların hükümsüz kılınmasını gerektirir yasal şartların oluşmadığı anlaşılmakla karşı davanın reddine karar verilmiştir.
II-Tasarım Hakkı İhlali ve Haksız Rekabetten Kaynaklı Hukuki İstemler Hakkında Yapılan Değerlendirme:
Tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabet iddiasına mesnet gösterilen 2004 02995-1 sayılı tasarım davacı … şirketi adına tescilli olup, 13.06.2019 tarihinde 3.yenilemesi yapılmıştır. Dava tarihi itibari ile söz konusu tasarım geçerliliğini korumaktadır.
Diğer davacı … şirketi ise 2004 02995-1 sayılı tasarıma ilişkin üretim yaparak “…” koltuk adı ile piyasaya sunmakta olup, iş bu tasarım üzerinde, diğer davacı …’ın verdiği icazet doğrultusunda, tasarımın kullanılmasına ilişkin hakka sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası incelendiğinde; davacıların, davalıya karşı 05/08/2020 tarihinde delil tespiti ve ihtiyati tedbir isteminde bulunduğu, mahkemenin 06/08/2019 tarih … D.İş 2019/61 Karar sayılı kararı ile delil tespiti isteminin kabulüne karar verildiği ve oluşturulan bilirkişi heyeti marifetiyle delil tespiti işleminin icra edildiği, bilirkişi heyetinin mahkemeye ibraz ettiği 23/08/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; www…..com sitesindeki “Kurumsal” başlığına tıklandığında, sitenin otomatik olarak www…..com.tr web sitesine yönlendirme yaptığı, www…..com.tr alan adına bakıldığında, ilgili alan adının … Mobilya Dekorasyon Ticaret Ltd. Şti. adına halen kayıtlı olduğu, ancak ilgili ticaret unvanının 29.05.2019 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilan üzerine … Ofis Mobilyaları A.Ş. olarak değiştiği, ancak alan adı sahiplik bilgilerinin güncellenmediği, yukarıda belirtilen her iki web sayfasının da genel içerik ve tasarımı neredeyse aynı olup yine iletişim bilgilerinin de aynı olduğu, dolayısıyla her iki web sayfasının da davalıya ait olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı, davalıya ait web sitesinde “NICE” ismiyle yer aldığı görülen koltuklara bakıldığında, ürünlerin birbirinin aynı tasarımına sahip koltukların tekli, ikili ve üçlü versiyonları oldukları, davacılara ait tasarım ürünün ise üçlü koltuk niteliğinde değerlendirilebilecek boyutta olduğu, taraf tasarım ve ürünleri karşılaştırıldığında her iki taraf ürünün de en belirgin özelliğinin, arka kısımlarının havada asılı duruyor izlenimi vermesi olduğu ve buna bağlı olarak kenar kısımlarının aynı yapıdaki beşgen şeklinde olduğu, keza yine bu beşgen yapıya bağlı olarak her iki üründe de kolçak üst yapısı öne doğru eğimli olup, oturma yüzey ve sırt alanlarının da kesitleri birbiri ile aynı olduğundan tasarımların da neredeyse aynı algıyı yarattıkları, her ne kadar davacı tasarımında arkaya doğru uzanan ayak yapısı daha silindirik, ihlale konu tasarımda ise yine arkaya doğru uzanan ayak yapısı düz yapılı ise de bu husus ürünlerin bütününe hakim algıda, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde bir farklılık yaratımı için yeterli görülmediği, aynı şekilde ihlale konu tasarımlarda üçlü koltukta koltuk orta kısmında da bir destek ayağının ek olarak yer aldığı görülmekte ise de bu da bütünde herhangi bir bariz farklılık oluşturmadığı, buna göre; davalıya ait www…..com web sitesinde “NICE” adı altında ve “NCE-01, NCE-02, NCE-03” kodlarıyla satılan ürünlerin, davacı … firmasına ait 2004 02995-1 sıra sayılı tasarımdan doğan hakları ihlal eder mahiyette olduğu, tespit edilmiştir.
Mahkememizce talimat mahkemesi aracılığıyla aldırılan bilirkişi raporunda da; davacı …’a ait 2004 02995-1 numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait web sitesinde sergilenen ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları sonucuna varılmıştır.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; davalı-karşı davacının, kendisine ait www…..com adresinde “NICE” ismiyle yer verilen koltuklar ile davacı-karşı davalı …’ın hak sahibi olduğu, diğer davacı …’un, …’tan aldığı icazet doğrultusunda “…” ismi ile üretimini sağladığı 2004 02995-1 sayılı tasarım ürününün, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer tasarımlar olarak algılandığı, davalı-karşı davacının, kendisine ait web adresi üzerinde, ticari etki doğuracak şekilde “NICE” ismiyle yer verilen koltukları sergilemesi eyleminin 6769 sayılı SMK m.81/1-a hükmü uyarınca, davacı-karşı davalı …’ın tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiği ve 6102 sayılı TTK m.54 vd hükümler uyarınca davacı aleyhine haksız rekabet mahiyetinde olduğu, yine davalı-karşı davacının söz konusu edilen bu eylemlerinin, diğer davacı … firması bakımından da, davacının anılan tasarım tesciline konu ürünleri “…” ismiyle piyasaya sürdüğü, dolayısıyla davalı-karşı davacı eylemlerinin aynı zamanda, bu davacıya ait ürünlerinden haksız yararlanma olarak adlandırılabileceği, bu durumun ise TTK 54 vd maddeleri uyarınca haksız rekabet oluşturduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı-karşı davacı vekilinin yukarıda yer verilen eyleminin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu tespit edildiğinden;
Davalı-karşı davacı fiillerinin, … sayılı tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil ettiğinin TESPİTİNE,
Davalı-karşı davacının, … sayılı tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil eden fiillerinin DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen, ithal veya ihraç edilen ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan araçlara EL KONULMASINA, el konan bu ürün ve araçlar üzerinde tasarım hakkı ihlali oluşturan şekillerin DEĞİŞTİRİLMESİNE, bunun teknik olarak mümkün olmaması halinde bunların İMHASINA, Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasına ibraz edilen 23/08/2019 havale tarihli bilirkişi raporunun kararın icrası aşamasında dikkate alınmasına,
Davalı-karşı davacı fiillerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE, karar verilmiştir.
Davacılar-karşı davalının SMK m.151/2-b hükmü uyarınca maddi tazminat isteminde bulunduğu dikkate alınarak, tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabetten kaynaklı olarak belirsiz alacak şeklinde ileri sürdüğü maddi tazminat miktarının hesaplanabilmesi için davalı-karşı davacıya ait ticari defterler üzerinde talimat mahkemesince görevlendirilen bilirkişi heyeti marifetiyle yerinde inceleme yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyetinin ticari defterler üzerinde yaptıkları inceleme neticesinde tanzim ettikleri rapora göre; davalı-karşı davacı tarafça “NİCE” adı altında ve “NCE–01, NCE–02, NCE–03” kodlarıyla satışı gerçekleştirildiği iddia edilen herhangi bir ürün tespit edilememiştir. Bu nedenle maddi tazminat bedeli hesaplanamamıştır.
Davacılar-karşı davalının 6769 sayılı SMK m.151/2-b hükmüne göre hesaplanmasını istediği maddi tazminat istemi bakımından, davalı-karşı davacıya ait ticari defterlerde tecavüze ve haksız rekabete konu ürünlerin satışı tespit edilemediğinden hesaplama yapılamamışsa da, davalı-karşı davacı yanın, kendisine ait internet sitesinde tecavüz ve haksız rekabet oluşturan ürün görsellerine yer vermesi nedeniyle davacılar-karşı davalının maddi anlamda zarara uğradıklarının kabul edilmesi gerekir. 6769 sayılı SMK m.151/2-b hükmüne göre maddi tazminatın, ticari defterlerde satışa ilişkin kayıt bulunmaması nedeniyle hesaplanamaması halinde, bu kez 6098 sayılı TBK m.50/2 hükmü uyarınca maddi tazminat bedelinin hakim tarafından belirlenmesi gerekir. Bu hale göre; davaya konu 2004 02995-1 sayılı tasarımın özgünlüğü, davacılar-karşı davalının bu tasarıma kattığı ekonomik değer, davalı-karşı davacının bu tasarım ürünü ile benzer ürünleri kendisine ait web sitesinde ticari etki doğuracak şekilde piyasaya sunma eylemi, 6100 sayılı HMK m.26 hükmü uyarınca taleple bağlılık ilkesi uyarınca, davacılar-karşı davalının dava dilekçesinde bildirdiği 1.000,00 TL bedelin, 6098 sayılı TBK m.50/2 hükmü uyarınca somut olayın özelliğine uygun, ölçülü bir bedel olduğu kanaati ile; 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak, davacılar-karşı davalıya VERİLMESİNE, karar verilmiştir.
Davalı-karşı davacının yukarıda yer verilen, tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan eylemleri, aynı zamanda davacılar-karşı davalının manevi itibarını da zedelemiştir. Manevi tazminatın amacının, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilen sınai hak sahibinin ticari piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararların tazmin edilmesi olduğu, manevi tazminatın takdirinde sınai hakkın tanınmışlığı ve ihlal niteliği taşıyan ürünlerin niteliğinin dikkate alınması gerektiği, bu nedenle, sınai hak ihlaline ilişkin fiilin niteliği, tarafların kusur oranları, sıfatları, işgal ettikleri makam, ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılması gerektiği, buna göre; tarafların mali, sosyal ve ekonomik durumları, ihlale konu ürün sayısı, bu ürünlerin niteliği, tarafların kusur oranları, sıfatları, davacılar-karşı davalının uğradığı maddi zararın boyutu, işgal ettikleri makam ve 4721 sayılı TMK m.4 hükmünde ifadesini bulan hak ve nesafet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde; davalı-karşı davacının tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabet eylemi nedeniyle, 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi olarak delil tespiti yolu ile belirlenen ilk tarih olan 23/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak, davacılar-karşı davalıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, karar verilmiştir.
Davacılar-karşı davalı vekili her ne kadar itibar tazminatı isteminde bulunmuşsa da, itibar tazminatı şartları somut olayda oluşmamıştır. Şöyle ki; 6769 sayılı SMK m.150/2 hükmüne göre; Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir.
Yukarıda yer verilen kanun hükmüne göre somut olay değerlendirildiğinde; davalı-karşı davacı yana ait web sitesinde tespit edilen ve davacılar-karşı davalı aleyhine tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan tecavüze konu ürünlerin, davalı-karşı davacı tarafından kötü şekilde kullanıldığı veya üretildiği, bu şekilde üretilen ürünlerin temi edildiği yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürüldüğü hallerinden birine ilişkin olarak ispat külfetinin yerine getirilemediği gerekçesiyle itibar tazminatı istemi yerinde bulunmamış ve itibar tazminatı isteminin REDDİNE, karar verilmiştir.
Davacılar-karşı davalı tarafın hükmün ilanı istemi bakımından hukuki menfaati bulunduğundan karar kesinleştiğinde masrafı davalı-karşı davacı tarafından karşılanmak suretiyle hükmün ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede bir defa İLAN EDİLMESİNE, karar verilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı-karşı davacı fiillerinin, … sayılı tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil ettiğinin TESPİTİNE,
Davalı-karşı davacının, … sayılı tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil eden fiillerinin DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen, ithal veya ihraç edilen ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan araçlara EL KONULMASINA, el konan bu ürün ve araçlar üzerinde tasarım hakkı ihlali oluşturan şekillerin DEĞİŞTİRİLMESİNE, bunun teknik olarak mümkün olmaması halinde bunların İMHASINA, Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasına ibraz edilen 23/08/2019 havale tarihli bilirkişi raporunun kararın icrası aşamasında dikkate alınmasına,
Davalı-karşı davacı fiillerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE,
1.000,00 TL maddi tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak, davacılar-karşı davalıya VERİLMESİNE,
5.000,00 TL manevi tazminatın 23/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak, davacılar-karşı davalıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
İtibar tazminatı isteminin REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalı-karşı davacıdan karşılanmak suretiyle hükmün ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede bir defa İLAN EDİLMESİNE,
2-Karşı davanın REDDİNE,
3-Davacılar-karşı davalının peşin ve tamamlama ile yatırdığı 495,63 TL harçtan alınması gereken 409,86 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 85,77 TL harcın talebi halinde davacılar-karşı davalıya iadesine, aksi halde hazineye irad kaydına,
4-Karşı davada; davalı-karşı davacının peşin yatırdığı 360,00 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 300,70 TL harcın talebi halinde davalı-karşı davacıya iadesine, aksi halde hazineye irad kaydına,
5-Davacılar-karşı davalı, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, tecavüz oluşturan eylemlerin önlenmesi, durdurulması, el konma ve imha ile hükmün ilanı istemleri bakımından kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacılar-karşı davalıya verilmesine,
6-Davacılar-karşı davalı, maddi tazminat istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacılar-karşı davalıya verilmesine,
7-Davacılar-karşı davalı, manevi tazminat istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacılar-karşı davalıya verilmesine,
8-Davalı-karşı davacı, manevi tazminat istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminatın reddedildiği miktar üzerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacılar-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
9-Davalı-karşı davacı, itibar tazminatı istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacılar-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
10-Karşı davada; davacı-karşı davalı … … … Mobilya İmalat Sanayi Anonim Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalı … … … Mobilya İmalat Sanayi Anonim Şirketi’ne verilmesine,
11-Asıl davanın kabul red oranının 4/5 olarak kabulüne, karşı dava bakımından yapılan yargılama giderlerinden davalı-karşı davacının sorumlu tutulmasına,
12-Davacılar-karşı davalı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 39,00 TL vekalet harcı, 10,91 TL dosya kapağı masrafı, 427,80 TL posta-tebligat masrafı ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.722,11 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 1.377,69 TL’sinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacılar-karşı davalıya verilmesine, 344,42 TL yargılama giderinin davacılar-karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
13-Karşı davada; Davalı-karşı davacı tarafından yapılan 59,30 TL karar ve ilam harcı, 20,60 TL vekalet harcı ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.879,90 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
14-Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında yapılan delil tespiti işleminin tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabetin tespitine ilişkin olduğundan ve bu istemlerin kabulüne karar verildiğinden; 123, 90 TL harç, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 25,30 TL tebligat masrafı ve 606,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.955,20 TL yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacılar-karşı davalıya verilmesine,
15-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin toplam talep edilen para alacağına göre kabul edilen para alacağı bakımından yapılan oranlamaya göre %26’sı olan 343,20 TL’nin davalı-karşı davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
16-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin toplam talep edilen para alacağına göre reddedilen para alacağı bakımından yapılan oranlamaya göre %74’ü olan 976,80 TL’nin müteselsilen davacılar-karşı davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
17-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacılar-karşı davalı vekillerinin ve davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2021