Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/137 E. 2023/270 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/137 Esas – 2023/270
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/137 Esas
KARAR NO : 2023/270

DAVA : Telif Tazminatı (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2019
KARAR TARİHİ : 26/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Telif Tazminatı (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 07/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nin yurtiçinde ve yurtdışında alçak, orta ve yüksek gerilim enerji hatları ve trafo merkezleri, elektrik tesisleri konusunda proje yapımı, danışmanlık, tesis yapımı hizmetleri de verdiğini, davalılardan …’in talebi üzerine “… … …” projesinin elektrik projelerinin hazırlanması konusunda 28.07.2007 tarihinde teklif verdiğini ve tarafların KDV hariç 90.000 USD bedel üzerinden anlaştıklarını, projenin yüklenicisinin davalılardan … olduğunu; proje kapsamını içeren vaziyet planının (2.280.000m2) ekte sunulduğunu; ilk aşamada Ocak-Şubat 2008 tarihlerinde …. ve bazı taslak elektrik alt yapı projelerinin tetkik için sunulduğunu; 12.02.2008 tarihinde 220kW kablo güzergahı için …’dan gelen yorumun da ekte sunulduğunu; Şubat 2008’de vaziyet planının büyük ölçüde değiştiğini ve … projesinin iptal edildiğini, mevcut vaziyet planının “…” ismini alarak büyük ölçüde revize edildiğini; buna bağlı olarak vaziyet planının %50 civarında azaldığını ve 1.174.000 m2’ye düştüğünü; bu durum karşısında müvekkilinin yaptığı çalışmaların boşa çıktığını; yeni vaziyet planına göre hazırlanan elektrik altyapı projelerinin 2008 Ekim ayı civarında incelemeye sunulduğunu; 2 Aralık 2008 tarihinde vaziyet planının 3.defa revize edildiğini ve projelerin buna göre yeniden düzenlendiğini, müşavir firmanın 17.02.2009 tarihli yorumlarında müvekkili ile ilgili isteklerin olduğunu, 7.madde uyarınca düzenlenen projelerin ekte sunulduğunu; talepler üzerine sonraki tarihlerde yapılan revize projelerin de hazırlanarak sunulduğunu, … … (…) 7 Eylül 2010 projesine davalı … ile yapılan ve … …projesi baz alınarak 35.000 USD + KDV bedel üzerinden sözlü olarak anlaşmaya varıldığını ve 2010 Eylül ayında ekte sunulan vaziyet planına göre çalışmaya başlandığını ve … … (…) ve … … projelerinin 2011 Nisan ayında tamamlandığını, davalı … tarafından 19 adet ödeme dekontu ile müvekkiline toplam 62.750 USD + KDV tutarında ödeme yapıldığını; davalı … ile yapılan görüşmelerde vaziyet planı değişikliği ve diğer talepler için ilave ödeme talep edildiğini; …’in de revizeler nedeniyle ilave ücret alacağını belirterek müvekkilini oyaladığını, bu konudaki e-posta üzerinden yapılan yazışmaları ekte sunduklarını, bu bilgiler doğrultusunda projelerin yapımına devam edildiğini ve müvekkilinin … … için 20.06.2011 tarih ve 2770 sayılı, 21.850,00 TL tutarında fatura düzenlediğini, daha sonra davalı …’in, …’daki siyasi olayları bahane ederek müvekkiline … (…) revize projeleriyle ilgili herhangi bir ilave ücret ödemediği gibi … projesinin bedelini de ödemediğini, …’daki siyasi karışıklıklar sonrasında 2013 yılı başlarında …’da tekrar işlere başlanabileceği ihtimali üzerine …’in, müvekkiline para ödememek için diğer davalı … firmasına, orijinali müvekkiline ait projeye %1-2 mertebesinde değişiklik yaptırarak …’e teslim ettiğini; dava konusu … … isimli projenin antetinin … tarafından … …olarak değiştirildiğini; antette yer alan “…” ibaresinin de “….” olarak değiştirildiğini ve …’e sunulduğunu, bunun tespit raporu ile sabit olduğunu, müvekkili şirket tarafından … kısım projesinin 25.06.2009 tarihine kadar talep edilen tadilatlara göre düzenlenerek teslim edildiğini; 2010 Mart ayındaki revizelere göre 05.03.2010 tarihli projelerin revize edildiğini ve bu iş karşılığında KDV Hariç 62.750.-USD’ın ödendiğini, bununla ilgili bir ihtilaf bulunmadığını, …’den kaynaklanan sebeplerle ödemelerde sorun yaşandığının 2011 yılında …’e iletildiğini, ödeme taahhüdünde bulunulması üzerine … projesinin … formatında 2011 Mayıs ayında teslim edildiğini, ancak herhangi bir ödemede bulunulmadığını, … tarafından 01.03.2019 tarihinde müvekkiline e-posta gönderilerek keşif çıkarılması için talepte bulunulduğunu; müvekkilinin gönderilen projeleri incelediğinde, yukarıda belirtilen değişiklikler ve ilaveler yapıldığını gördüğünü, bu hususların … nezdinde görülen …sayılı dosya kapsamında tespit edildiğini, davaya konu projelerin … kapsamında eser niteliğinde olduğunu ve davalıların eylemlerinin kanuna aykırı olduğunu belirterek; 5.000,00 USD’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine, alacağa tecavüzün ortaya çıktığı 01.03.2019 tarihinden itibaren, bu talep kabul edilmezse; temerrüt tarihi olan 06.07.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun m.4/a hükmü uyarınca devlet bankalarının USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına en yüksek faiz oranının işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 05/02/2022 tarihli somutlaştırma dilekçesi ile; Müvekkili ile davalılardan … şirketi arasında “… …” elektrik projelerinin hazırlanması hususunda anlaşma sağlandığını, müvekkili tarafından projenin yapımına başlandığını, …’da meydana gelen karışıklıklar sonucu işlerin durduğunu, 2013 yılında …’da işler tekrar başlanabilir hale geldiğinde, bunu fırsat gören … şirketinin müvekkiline para ödememek için diğer davalı … şirketine, orijinali müvekkiline ait projeyi teslim ettiğini ve projenin künye bilgileri değiştirilerek … firmasına aitmiş gibi gösterildiğini, … sayılı dosyası ile proje versiyonlarının karşılaştırıldığını ve 5846 sayılı Kanun bağlamında her iki proje arasında iltibas bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı ücretini alamadığı gibi eserinin kopyalanmasıyla karşı karşıya kaldığını ve eser sahipliğinden kaynaklı mali-manevi haklarının ihlal edildiğini, 5846 sayılı Kanun m.68 hükmü bağlamında müvekkilinin eser sahipliğinden kaynaklı haklarına yapılan tecavüzün sonuçlarının ortadan kaldırılması gerektiğini, nitekim eldeki uyuşmazlığın konusunun; müvekkilinin eser sahibi olduğu bir projenin davalı … ve … tarafından ücret ödemekten kaçınmak amacıyla …’e aitmiş gibi gösterilerek kopyalanması ve isim değiştirilmek suretiyle çoğaltılarak diğer davalı … tarafından ticari amaçlı olarak kullanılması eylemlerine ilişkin olduğu, izah edilen gerekçelerle; … m.68 hükmü uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin üç katı tutarını tazminat olarak talep ettiklerini belirtmiştir.
Davacı vekili 12/04/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; 405.347,00 TL tazminata hükmedilmesini, hükmedilecek tazminatın olayın ortaya çıktığı 01.03.2019 tarihinden, bunun kabul edilmemesi halinde; 30.09.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun m.2/1 hükmü uyarınca belirlenecek yasal faizin altında kalmamak kaydıyla 3095 sayılı Kanun m.2/2 hükmü uyarınca … Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı … Mühendislik Tic. San. Ltd. Şti. vekili 25/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile …’in, …’ın (…) … ve … bölümündeki tüm alt yapı işleri için anlaştıklarını, müvekkilinin bu projenin elektrik altyapı proje işini, davacının 28.11.2007 tarihli teklif mektubunu uygun bularak kabul ettiğini ve tarafların 90.000 USD +KDV bedel üzerinden anlaştıklarını; teklif mektubunun müvekkili tarafından, uygulamanın … VE … arasında imzalanan sözleşme şartlarına göre yapılacağına dair şerh konularak onaylandığını ve tarafların şartlarda anlaştıklarını; dolayısıyla davacının, müvekkilinin elektrik projeleri konusunda …’e karşı olan tüm yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olduğunu, işe başlanmasını takiben müvekkilinin davacıya, işin %5’ine karşılık gelen 4.500 USD’yi ön ödeme olarak ödediğini; işin yavaş yapılması ve yaşanan aksaklıklar sebebiyle sözleşme konusu işin tamamlanamadığını, … devleti tarafından proje değişikliği yapıldığını ve işin kapsamının büyük oranda değiştiğini, davacının da bunu kabul ettiğini; bu değişiklik üzerine müvekkili ile … arasında işin bedelinin yeniden görüşüldüğünü ve 12.08.2008 tarihli ek sözleşme yapıldığını, bu sözleşmede işin kapsamının yeniden belirlendiğini, ancak davacının işin tamamını bitirmemesi ve projenin tam olarak zamanında teslim edilmemesi ve işverenin memnuniyetsizliği nedeni ile davacıya, ek sözleşmeye istinaden yaptığı işlerin idare tarafından onay verilmemesine rağmen müvekkili tarafından, sözleşmede kararlaştırılan tüm bedelin ödendiğini ve davacı ile çalışmaya devam edilmediğini; bunun üzerine müvekkilinin işin kalan kısmını … Ltd.Şti.’ye verdiğini ve yapılan işin bedelini de …’ye ödediğini, davacının projeyi şartnameye göre hazırlayamaması üzerine, …’in talebi doğrultusunda davacıyla çalışmaya devam edilmediğini, 12.08.2008 tarihli ek sözleşmenin ödeme planı kısmında, davacı tarafından yapılan proje bedelinin idarenin onay yazısından sonra ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacı tarafından idarenin onay yazısının alınamadığını ve böyle bir belgenin müvekkiline sunulamamasına rağmen müvekkili tarafından …’e daha fazla mahcup olmamak adına tüm zararı müvekkili şirketin göze aldığını ve davacıya ödeme yaptığını, davacı ile yapılan sözleşmede, güneyin tamamı ve kuzeyin bir kısmının elektrik projelerinin yapılması için anlaşıldığını ve bu anlaşmaya göre davacının edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirmemesine rağmen davacının kestiği tüm fatura bedellerinin ödendiğini, davacının, … tarafından kendisine gönderilen 01.03.2019 tarihli e-mail’i fırsat bilerek haksız kazanç sağlamak amacıyla huzurdaki davayı açtığını, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü “… … (…) 7 Eylül 2010 projesine davalı … ile yapılan ve … projesi baz alınarak yapılan sözlü anlaşmaya göre 35.000 USD + KDV olarak anlaşmaya varıldığı ve Eylül 2010 yılında Ek-20’deki vaziyet planına göre çalışmaya başlanmıştır.” şeklinde bir sözlü anlaşmanın bulunmadığını, sözleşmenin hem … hem de … bölümlerini kapsadığını, nitekim davacı tarafından düzenlenen 20.06.2011 tarihli faturada da “…” açıklamasının yer aldığını; davacının proje üzerinde revizyon yapmasının en büyük nedeninin, projeyi gerektiği gibi yapmaması olduğunu; revize işlemler ile ilgili davacıya ek bir ücret ödeneceği taahhüdünde bulunulmadığını; 12.08.2008 tarihli sözleşmenin her iki kısmı da kapsadığını, fakat davacının … bölümün projesini tamamlamadığını, birçok aksaklık çıktığını ve projenin müvekkiline teslim edilmediğini, bunun üzerine müvekkilinin … firması ile … parkın yapımı konusunda anlaştığını ve firmaya ayrıca ücret ödendiğini; yarım kalan projenin 2013 Temmuz ayı itibariyle davalı …’ye yeniden çizdirildiğini, … tarafından davacıya gönderilen 01.03.2019 tarihli e-mail ile müvekkilinin bir ilgisinin bulunmadığını, … sayılı dosya kapsamında yaptıkları itirazlar sonucunda davacının …… elektrik projesi işi ile ilgili sözleşme kapsamında bir alacakları olmadığını anlayarak, bu kez de şifahen yapılan sözleşmeye dayalı alacak talebinde bulunduğunu, ayrıca, anılan dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporuna itirazda bulunduklarını, tekrar etmek gerekirse, davacının ek sözleşme uyarınca hazırlaması gereken projeyi, müvekkili ile … arasındaki sözleşmeye uygun olarak hazırlamadığını, müvekkilinin de … Enerji tarafından yapılan projeyi mevcut hali ile …’e gönderdiğini, davacının, projenin onaylanması halinde istenilen sayıda çoğaltılmasına icazet verdiğini, ancak henüz onaylı bir projenin bulunmadığını; …’in …’ye ait projeyi ne şekilde kullandığı hakkında bilgilerinin bulunmadığını; ayrıca … tarafından davacıya gönderilen projelerin …’in teslim ettiği elektrik altyapı projeleri olup olmadığının belli olmadığını; bilirkişi raporunda projeler arasında iltibas olduğunun tespit edilmesi ile ilgili hususa katılmadıklarını, zira projeler arasında benzerlik bulunmasının işi doğası gereği olduğunu; proje hangi elektrik mühendisi tarafından hazırlanacak olursa olsun muhakkak benzerlik bulunacağını, kaldı ki davacının projeyi tek başına hazırlamadığını, projede yapılan yanlışlıklar sebebiyle … tarafından sürekli olarak yönlendirildiğini; dolayısıyla projenin özgün olmadığını, davacının projeyi eksik ve hatalı olarak teslim etmesi sebebiyle aynı işin yeniden (… park ile ilgili kısım) … Ltd.Şti.’ye verilerek yeni bir proje hazırlatıldığını, ancak projelerin aynı olmadığını, işin konusu ve yapılması gereken işlerin belirli olması nedeniyle projeler arasında benzerlik bulunmasının olağan olduğunu, ……’ın konsept projelerinin … firması tarafından çizilip … hükümetine teslim edildiğini, yani projenin asıl sahibinin Hager firması olduğunu, davacının konsept projeye göre elektrik alt yapısı uygulama projelerini çizmesi sebebiyle projede özgün bir emeğinin bulunmadığını, alacağın zaman aşımına uğradığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … Kd. Elektrik Mek. Tic. Ltd. Şti. vekili 11/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin tasfiye edildiğini, terkin işlemlerinin de gerçekleştirildiğini, süre verilmesi ve şirketin ihya edilmesi halinde taraf teşkilinin sağlanabileceğini, davacının iddialarında bahsi geçen sözleşmelere müvekkilinin taraf olmadığını, diğer davalıların cevap dilekçelerinde projeyi hazırlayanın Hager firması olduğunu belirttiklerini, ayrıca … dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda projenin özgün olup olmadığının değerlendirilmediğini, müvekkilinin hazırladığı projenin tamamıyla özgün olduğunu, davacının hazırladığını iddia ettiği proje ile aynı olmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat ve Mühendislik A.Ş. vekili 11/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir ticari anlaşma veya hukuki ilişki bulunmadığını; müvekkili ile diğer davalı … arasında 06.05.2009 tarihli taşeron sözleşmesi bulunduğunu, davacının dava dilekçesini açıklaması gerektiğini, zira dilekçesinde hem dava konusu proje çizim ücretinin ödenmediğini hem de haksız rekabet hükümlerinin ihlal edildiğini iddia ettiğini, talep sonucunda ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 USD’nin faiziyle tahsilini talep ettiğini; bu tutarın proje çizim ücretine ilişkin mi yoksa haksız rekabet hükümlerinin ihlalinden kaynaklanan bir talep mi olduğunu belirtmediğini, dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, mahkemenin görevsiz olduğunu, iş bu davayı görme hususunda Ticaret Mahkemeleri’nin ödevli olduğunu, davacının kendisinin oluşturduğunu iddia ettiği layer adları vb.nin kendisine ait olmadığını, bunların, işin yapımına başlanmadan önce … devleti tarafından atanan mühendislik firmasıyla ortaklaşa kararlaştırılan standartlar olduğunu; öte yandan … Projeleri önceden hazırlandığından, … Projelerinin de aynı standartlara göre yapılmasının proje bütünlüğü açısından bir zorunluluk olduğunu, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu m.68 hükmünden kaynaklı Telif Tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacıya ait … … … Bölümü için hazırlanan elektrik projelerinin eser vasfının bulunup bulunmadığı, eserse davalıların bu eserden kaynaklı mali hakları ihlal eylemlerinin bulunup bulunmadığı, varsa bu ihlal eylemleri karşılığında davacının davalılardan … m.68 hükmü uyarınca telif tazminatı talep edip edemeyeceği ve bunun bedelinin ne kadar olabileceği, davayı görmeye mahkememizin görevli olup olmadığı, zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı olarak tebliğ edilmiş, davalı … ‘nin terkin edilmiş olduğu anlaşıldığından söz konusu şirketin ihyası için davacı yana süre verilmiş, davacı yanın açmış olduğu ihya davasının sonucu beklenmiş, …. sayılı kararı ile adı geçen şirketin ihyasına karar verilmiş, tasfiye memuru olarak …’ın atandığı belirtilmiş, mahkememizce tasfiye memuruna tebligat çıkartılarak taraf teşkili sağlanmış, tarafların ibraz ettikleri deliller dosya arasına alınmış, dilekçelerinde belirttikleri delil niteliğini haiz evrak ilgili yerlerden getirtilmiş … sayılı dosyası iş bu dava dosyası arasına alınmış, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe veya arabuluculuğa teşvik edilmiş, bundan sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetlerinden özel veya teknik hususlara ilişkin olarak kök ve ek raporlar aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek yargılamaya katılan taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, ibraz ettikleri deliller, ….Noterliği’nin 03/07/2019 tarih … numaralı ihtarnamesi, ….Noterliği’nin 05/07/2019 tarih … numaralı ihtarnamesi, … sayılı dosya içeriği, hukuki çıkarımları hariç olmak üzere; özel veya teknik hususlarda tespitler barındıran bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre;
Davanın konusu 5846 sayılı … m.68 hükmünden kaynaklı telif tazminatı istemine ilişkin olduğundan görev yönünden dava şartı noksanlığı bulunduğu yönündeki usuli itirazın reddine karar verilmiştir.
5846 sayılı …’in 68. maddesi uyarınca varsayımsal bedel veya telif tazminatı talebi, farazi sözleşme ilişkisine dayandırıldığından, TBK.’nın 146 vd. maddeleri uyarınca bu istemin 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunun …’ın yerleşik hale gelmiş uygulamaları gereği olduğu (…) dikkate alınarak, …. sayılı dosyası ile yapılan delil tespiti tarihi ile gerek dava tarihi, gerekse ıslah tarihi arasında en az 10 yıl süre bulunmadığından ileri sürülen zamanaşamı def’ilerin reddine karar verilmiştir.
Davanın konusunu; “…” oluşturmaktadır. Söz konusu proje, belirlenen bir konsepte göre, davacı tarafından hazırlanan, hazırlayanın hususiyetini taşıyan, özgün bir fikir ürünü olarak değerlendirilmektedir. Her ne kadar işin uzmanları tarafından belirli bilimsel ve teknik yöntemler kullanılarak meydana getirilecek eserlerde (projelerde) belli oranda benzerliklerin bulunması kaçınılmaz ise de, davaya konu projenin, iş sahibinin talepleri doğrultusunda, ancak bağımsız olarak meydana getirildiği ve yaratıcılık unsuru taşıdığı değerlendirilmektedir. Dolayısıyla …’Te aranan subjektif şartın mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan proje, … m.2/3 hükmünde yer alan “…her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler,…her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri…” kapsamında olduğundan, Kanun’da aranan objektif şart da gerçekleşmiş olmaktadır. Sonuç olarak, davaya konu projenin … kapsamında eser niteliğinde olduğu kanaatine ulaşılmaktadır. Davaya konu projenin 5846 sayılı Kanun anlamında “eser” vasfında olduğu; 10/06/2021 havale tarihli bilirkişi raporu, 02/11/2022 havale tarihli bilirkişi raporu ve 01/02/2023 havale tarihli bilirkişi raporunda açıkça belirtilmiştir.
İşin yeri ve sahibi; … yerel idaresi ana yüklenici davalı …, alt yüklenici davalı … ve proje müellifi davacı …, 2. projeyi hazırlayan (iş bu davanın konusunu oluşturan ve mütecaviz olduğu iddia edilen proje) davalı …’dir.
Dosyadaki mevcut belgelerden; projelerin hazırlanması için … ve … arasında farklı tarih, kapsam ve bedelde karşılıklı anlaşılarak imzalanan aşağıda verilen iki adet belge bulunmaktadır. Bunlar;
1-28.11.2007 tarih ve … nolu, ….’nin teklifi ve teklif içinde belirtilen hususlar ve 90.000 USD+KDV bedel ile … tarafından uygun bulunarak varılan mutabakat.
2-12.08.2008 tarihli, proje kapsamının ve mali boyutunun revize edildiği ve (55.000 USD+7000 YTL)+KDV ödeme yapılacağı kabul ve taahhüt edilerek … ve … tarafından imzalanan sözleşme.
12.08.2008 tarihli sözleşmede, sözleşme düzenleme gerekçesi kapsam ve yapılacak işlerin özeti;
“28.07.2007 tarih ve … teklif nolu … Projesi içinde yer alan tesislerin işinin kapsamı, …’da bulunan yerel İdarenin talimatı ile değişikliğe uğramıştır. Toplam, yaklaşık 2280000 m2 alanı kapsayan, … park ve kuzeydeki tesislerden, … park bölgesinde önemli bir değişiklik olmamış, sadece … alanında bulunan kamu binaları, servis galerileri, yer altı otoparkları ve yolları, cami v.b. yapılar kaldırılmıştır. Kuzeyde, teklifinize esas projeden … Tüneli ve ilgili yapıları ve alt yapı için gerekli yapılar kalmıştır. Yeni konsepte kuzeydeki1100000 m2 lik bu alanda, genellikle park, 18 delikli golf sahası havuz, anfi tiyatro, spor sahalar, yeşil alanlar ve yollar bulunacaktır. İşin … kısmının konsepti değiştiğinden teklifiniz kapsamında bu aşamada (… +…) yapacağınız işlerin özeti aşağıda sıralanmıştır:
Enerji temini, dağıtımı, enerji temini ile ilgili trafo merkezleri, tüm zayıf akım tesisatı (iletişim, kablolu TV, internet ) güvenlik v.b. saha güvenlik kamerası ve sistemleri, yıldırımdan korunma projeleri.
Saha yol ve otoparkların aydınlatma projeleri, altyapı tesisleri enerji temini ve bu tesislere ait trafo merkezlerinin projeleri.
… bölgesinde ise … Tüneli ve ilgili yapılarının elektrik projelerinin hazırlanması. Ayrıca bu bölgede yer alan altyapı teknik merkezine enerji ve zayıf akım götürülmesi ve ilgili elektrik projelerinin hazırlanması işini kapsamaktadır.
Bizim irademiz dışında gelişen bu proje değişikliği, işin mali boyutunda da revizyon yapmayı zorunlu kılmıştır. Bugüne kadar yapılan iyi niyetli hizmetler göz önüne alınarak ve İşverenin tarafımıza uygulamayı düşündüğü mali tabloya ve işin kapsamındaki azalmaya göre, size önerdiğimiz proje ve ödeme bedeli ve planı aşağıda gösterilmektedir.” şeklinde düzenlenmiştir. (NOT: Sözleşme başında atıf yapılan ilk teklif mektubu tarihi için 28.07.2007 yanlış yazılmıştır. Teklif üstündeki tarih 28.11.2007 dir.)
Proje ile ilgili taraflar arasında düzenlenen başka bir sözleşme bulunmaması, 12.08.2008 tarihli sözleşmede, sözleşmenin önceki sözleşmenin yeniden düzenlenmesi olduğu, …+… kısımları kapsadığı, iş özetlerinde … tarafında yapılacakların da yazılması nedenleri ile revize sözleşmenin … kısmındaki projeleri de kapsadığı ve …+… olarak tümünün bedeli olarak (55.000 USD + 7000 YTL)+KDV olduğu kanaatine varılmıştır.
… … … … kapsamında … ve … tarafından yüksek/alçak gerilim yeraltı kablolu elektrik dağıtım hatları, transformatör ve anahtarlama merkezleri, … ve Sesli uyarı sistem projeleri, projelerle ilgili alınan teknik raporlar ve görüşler bilirkişi heyeti marifetiyle incelenip değerlendirilmiştir.
01/02/2023 havale tarihli bilirkişi raporunda izah edildiği üzere; Hazırlanan her iki elektrik projesi de aynı iş “…” için yapılmıştır. Projelerde, proje yüklenicisi …, altyapı … olarak belirtilmiştir. … projelerinde yapan …, … projelerinde ise çizim yapanlar … olarak belirtilmiştir.
Davalı taraf, davacıya ait projeden yararlanmak suretiyle değişiklikler yapmıştır. Davalının, davacının eserinden yararlanmak suretiyle yaptığı değişiklik oranı teknik bilirkişilerce %20 olarak tespit edilmiştir. Şöyle ki; dava konusu olan … ve … tarafından hazırlanan projeler arasında; kablo, transformatör ve tesislerin özellik ve ebatlarında farklılıklar olduğu için birebir aynı ve kopyalama projeler değildir. Projeler arasında benzerlik vardır. Aynı iş kapsamında, aynı şartname, aynı yerleşim planı, aynı mimari altlık ile hazırlanan elektrik projeleri, istenilenlere uygun ve doğru yapılmak şartı ile değişik mühendisler tarafından yapılsa da benzer olacaktır. Bu bilimsel ve genel bir doğrudur. Bu genel doğru ışığında ve ana projenin … ve … olarak iki kısımdan meydana gelmesi nedeniyle tüm projelerde antet, sembol, çizim tekniği ve tablo düzenlemelerinde benzerlik ve bütünlük sağlanması için … tarafından hazırlanan projelerde … projelerinden faydalanıldığı ve belirtilen özelliklerde yapılan benzetme çalışmasının, mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyeti içinde yer alan Elektrik Mühendisleri tarafından mütalaa edilerek %20 lik bir kısma tekabül edeceği kanaatine ulaşılmıştır. Bilirkişi heyetinin iki elektrik mühendisi üyesi; bunun “davacıya ait projeden faydalanma” olduğunu beyan etmektedirler. Başkasına ait eserden faydalanma, 5846 sayılı Kanun md. 35 gereğince iktibas anlamına gelir. Ancak dava konusu olayda, davalı taraf, iktibasla ilgili hükme uygun davranmamış, maksadın haklı göstereceği oran aşıldığı gibi, şekli açıdan da iktibas hükümlerine uymamıştır. Zira; … tarafından hazırlanan projede; davacının daha öncesinde hazırladığı projenin hangi kısımlarından yararlanıldığı belirtilmemiş, davacı unvanına veya davacının mesnet gösterdiği eser sahibi … adına yer verilmemiştir. Dolayısıyla; davalı …’in, davacının iznini almaksızın, davacıya ait proje üzerinde değişiklikler yaptığı, değişiklik yaptığı projeyi diğer davalı …’e, …’in de diğer davalı …’e ticari amaçlı olarak kullanmak üzere teslim ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı …’in, diğer davalılar ile silsile halinde eylem birlikteliğinin bulunduğu gözetilerek; davacıya ait proje üzerinde değişiklikler yapılması, yine bu değişiklikler yapılırken davacıya ait projeden %20 oranında yararlanılması nedeniyle, davalıların müşterek ve müteselsilen, davacıya ait eser üzerindeki mali hak sahipliğinden kaynaklı çoğaltma ve yayma hakkını ihlal ettikleri, bu nedenle; … m.68 hükmü uyarınca, davacı yanın davalılardan telif tazminatı talep etme hakkının bulunduğu tespit edilmiştir.
Farazi sözleşme ilkesine göre; telif tazminatının hesaplanmasında “taraflar arasında bir sözleşmenin yapılmış olsa idi talep edilebilecek” bedel dikkate alınmalıdır.
Dava konusu olayda taraflar arasında “emsal alınabilecek sözleşme” mevcuttur. Dolayısıyla; başka bir faraziyeye gitmeye gerek yoktur. Bu anlamda olmak üzere; … … ve … için, revize edilen ikinci anlaşmada toplamda (55.000 USD+7.000 TL)+KDV anlaşması mevcuttur.
Davacıya ait projeden davalının yararlandığı kısım … değil … ile ilgilidir. Bu nedenle toplam proje için kararlaştırılan yukarıda sözünü ettiğimiz proje bedel miktarını ikiye bölmek, çıkan rakam üzerinden % 20 oranında telif tazminatını bulmak gerekir.
Bilirkişi heyeti tarafından; davacının USD ve TL üzerinden telif tazminatı toplamda TL olarak belirlemiştir.
((55.000 USD+ 7.000 TL) /2 )* % 20 * 3= 343.514+KDV= 405.347 TL Açıklama: Sözleşme tarihindeki döviz kuru: 1,1770 USD/TL kullanarak, 7000 TL olan bedel 5947 USD olarak, güncel kur değeri 18,7876 USD/TL alınarak hesaplamalar yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde telif tazminatı bedelini 5.000 USD olarak döviz cinsinden talep etmişse de, 12/04/20223 tarihli ıslah dilekçesi ile bu talebini Türk Lirası olarak revize etmiş ve uygulanacak faizin türünü de değiştirmiştir. Islah dilekçesiyle; başlangıçta talep edilen faizin türünün değiştirilmesi mümkündür (…).
….Noterliği’nin 03/07/2009 tarih … numaralı ihtarnamede; davacıya ait projenin müellif ismi değiştirilerek bedeli ödenmeksizin kullanılması suretiyle davalıların hukuki sorumluluklarının bulunduğundan bahisle talep edilen bedelin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 gün içinde, ihtarnamede belirtilen banka hesabına ödenmesi gerektiği, aksi durumda yasal hakların kullanılacağı belirtilmektedir. Söz konusu ihtarname; davalılar … ve …’e 04/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı …’e tebligat yapılamamıştır. İhtarname ile davalılar … ve …’e verilen ödeme süresinin 05/07/2019 gün sonu ile tamamlandığı, bu nedenle 06/07/2019 tarihi itibariyle adı geçen davalıların mütemerrit duruma düştükleri tespit edilmiştir. Davalı …’e her ne kadar ihtarname tebliği yapılamasa da, müşterek ve müteselsil sorumluluk ilkesi uyarınca, diğer davalılara yapılan ihtarname nedeniyle davalı …’in de 06/07/2019 tarihi itibariyle müteselsil olarak mütemerrit duruma düştüğü kabul edilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; 405.347,00 TL telif tazminatının 06/07/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2/1 maddesi uyarınca belirlenecek yasal faizin altında kalmamak kaydıyla 3095 sayılı Kanunun 2/2 maddesi uyarınca … Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; 405.347,00 TL telif tazminatının 06/07/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2/1 maddesi uyarınca belirlenecek yasal faizin altında kalmamak kaydıyla 3095 sayılı Kanunun 2/2 maddesi uyarınca … Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 27.689,25 TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah ile alınan 6.922,42 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 20.766,83 TL’nin müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükümleri gereği hesaplanan 59.748,58 TL nispi vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 488,42 TL peşin harç, 6.434,00 TL ıslah harcı, 10,91 TL dosya kapağı masrafı, 7.950,00 TL bilirkişi ücreti, 754,50 TL posta masrafı, 1.123,90 TL …. sayılı dosyada sarf edilen delil tespiti masrafı olmak üzere toplam 16.812,53 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan 17,00 TL dosya masrafı ve 39,20 TL vekalet harcına ilişkin toplam 56,20 TL sarfiyatın kendileri üzerinde bırakılmasına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL nin müteselsilen davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı … vekilinin, Davalı … vekilinin, Davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı tasfiye halindeki … şirketi tasfiye memurunun yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/05/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza