Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/11 E. 2021/150 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/11 Esas
KARAR NO : 2021/150
DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 03/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, ülkemizde mühendislik üzerine bilgisayar yazılımı üreten sayılı firmalardan biri olup, bu konuda dünya standartlarıyla rekabet edebilen ve alandaki boşluğu doldurabilen bir firma olduğunu, müvekkili firmanın lisans hakkı kendilerine ait olan “…” isimli bilgisayar yazılımının FSEK Mevzuatı uyarınca eser sahibi olduğunu, müvekkili firmanın, yazılım sektörünün kendisine has özellikleri nedeniyle, öncelikle yapılan üretim için Türk Patent Enstitüsü’nden “…” isim hakkını marka olarak aldığını ve tescil ettirdiğini, müvekkilinin, sahip olduğu programların kullanılması ve sair şekilde çoğaltılması, değiştirilmesi, işlenmesi, tersine mühendislik işlemine tabi tutulması, tamamının veya bir bölümünün başka bir şekilde kullanılmasının vs. hiçbir konuda, ülkemizde veya dışarıda hiçbir kişi ya da kuruluşa izin ya da yetkinin verilmediğini, olay tarihinde müvekkili şirkete gelen ihbar ve şikayetler dikkate alınarak, … Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27.11.2018 T. ve … D. İş sayılı delil tespiti işlemi sonucunda düzenlenen 05.12.2018 T.’li bilirkişi raporu ve tespit tutanağında belirtildiği üzere, karşı tarafa ait …. adresinde yer alan işyerinde: davalı yana ait “…” isimli … adresli bilgisayarda mali hakları müvekkili şirkete ait olan … 5.2. yazılımı ile … modüllerinin kurulu ve çalışır durumda olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin yazılımlarının izinsiz olarak korsan diye tabir edilen biçimde yüklenerek kullanıldığının tespit edildiğini, şahıslar hakkında yapılan şikâyetin devam etmekte olup, ceza davası açılması halinde bilgi verileceğini, arz olunan nedenlerle, davalıların müvekkili şirketin sahibi olduğu bilgisayar yazılımlarını herhangi bir sözleşme ve izne tabi olmaksızın, şifre kırmak suretiyle bilgisayarında kullandıklarını, davalıların işi ve faaliyet alanı gereği bu programlardan haksız kazanç elde ettiklerini ve FSEK mevzuatına aykırı hareket etmek suretiyle müvekkil şirketin mali haklarına tecavüz edildiğini, müvekkilinin sahibi olduğu yazılımları izinsiz çoğaltma yoluyla yarar sağlayan davalıların, müvekkil şirketin mali haklarını açıkça zarara uğrattığını, anılan nedenle, davalılar aleyhine FSEK 68. maddenin 2. fıkrası uyarınca, davaya konu bilgisayar programının satımı konusunda sözleşme olması halinde belirlenecek mutad bedelin 3 katı tutarında tazminat talep ettiklerini beyan ederek; müvekkili şirkete ait bilgisayar programlarının davalılar tarafından izinsiz ve lisanssız kullanılması nedeniyle müvekkili şirketin mali haklarının ihlalinden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin öncelikle programların yükleme tarihlerinin tespit edilmesi halinde yükleme tarihinden itibaren, bunun mümkün olmaması halinde ise haksız eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari (reeskont) faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; Talep sonucunu 121.064,00 TL arttırmak suretiyle toplam 131.064,00 TL telif tazminatının, haksız eylemin gerçekleştiği 10.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalılar davaya cevap dilekçesi ibraz etmediklerinden; 6100 sayılı HMK m.128 hükmü gereği, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmışlardır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu m.68 hükmünden kaynaklı Telif Tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacı yanın sahipliğini iddia ettiği bilgisayar programlarının eser mahiyetinde olup olmadıkları, bu programların hukuka aykırı olarak davalılarca çoğaltılıp çogaltılmadığı, bu suretle davacının mali haklarının ihlal edilip edilmediği, ihlal söz konusu ise bu ihlal eylemlerinin tarihi, davacının talep edebileceği telif tazminatı bedelinin ne kadar olabileceği hususularına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip dava dilekçesi davalılara tebliğ olunmuş, cevap dilekçesi ibraz edilmediğinden dilekçe teatisi aşaması tamamlanmış, davacı tarafın ibraz ettiği deliller alınmış, … Anadolu FSHHM’nin … D.iş sayılı dosyası celp edilmiş, … Anadolu CBS’nin 2019/124348 Sor sayılı dosyası UYAP üzerinden temin edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe veya arabuluculuğa teşvik edilmiş, bundan sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalar hakkında rapor aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek yargılamaya katılan taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen dosya kapsamına, kısmen benimsenen bilirkişi heyeti kök ve ek rapor görüşlerine ve toplanan delillere göre;
… Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27/11/2018 tarih … D.İş … K sayılı kararı ile; “….” adresinde bulunan işyerinde bilirkişi marifeti ile delil tespiti işlemi icra edildiği, bilirkişi … tarafından tanzim edilen 05/12/2018 tarihli rapora göre; Mahallinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda incelenen 1 numaralı, “…” isimli, … adresli, 192.168.1.7 IP adresli, 1 adet diz üstü bilgisayar içerisinde tespite konu, davacıya ait … 5.2 GIS yazılımının kurulu ve çalışır durumda olduğu, denetim masası üzerinde yapılan kontrolde, adı geçen yazılımın 10/08/2018 tarihinde bilgisayara yüklendiği, yazılımın demo olmadığı, kısıtlı süreli kullanım zamanlı olmadığı, tam sürüm olduğu ve yazılımın tüm özellikleriyle kullanılabilir durumda olduğu tespit edilmiştir.
… Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosu’nun … Karar sayılı kararı incelendiğinde; Davalı … hakkında 5846 sayılı Kanun m.71 hükmüne muhalefet ettiğinden dolayı soruşturma işlemleri yapılmış olsa da, suç olduğu iddia edilen tarihin 04/12/2018 tarihi olduğu, şikayet tarihinin ise 12/07/2019 tarihi olduğu, isnat edilen suçun şikayete tabi olduğu, 6 aylık şikayet süresi dolduktan sonra müştekinin şikayet dilekçesi ibraz ettiği anlaşıldığından, dosyamız davalısı şüpheli … hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verildiği anlaşılmıştır.
5846 sayılı FSEK’in 2/1 maddesi uyarınca, bilgisayar programlarının ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olduğu, aynı yasanın 1/B-g maddesi gereğince bilgisayar programının; “Bir bilgisayar sisteminin özel bir işlem veya görev yapmasını sağlayacak bir şekilde düzene konulmuş bilgisayar emir dizgesini ve bu emir dizgesinin oluşum ve gelişimini sağlayacak hazırlık çalışmaları” şeklinde tanımlandığı; şu halde bilgisayar programının bizzat kendisi ve bunun hazırlık çalışmalarının bu tanım içinde yer aldığı, FSEK’in 2/1.madde hükmünde bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları birer fikri eser olarak koruma altına alındıkları, bir bilgisayar programının esas olarak dört bölümden oluştuğu; bunların program akışı, algoritma, kodlar ve kullanıcı ara yüzlerden oluştuğu, bilgisayar programının değişik aşamalardan geçerek oluşan bir mimari yapı gibi olduğu; ortaya çıkartılan bu yapıda programın esasını ve bunun temelinde yatan düşünceleri okumanın mümkün olduğu; aslında bu düşünce ve fikirler tek başlarına korunmasalar da programlara özgünlük veren ve korunmasını gerekli kılan bu fikir ve düşüncelerin “bilgisayar programı” olarak somutlaştıklarında, nesnel fikri ürünler olarak korunmalarının kabul edildiği,
Program akışının, sistem analizlerinin yapılıp, gereksinimlerin belirlendiği ve işletim kavramının oluşturulduğu bölüm olduğu; bu bölümde programcının sistem mimarisini kurmakta, verilerin ve girdilerin değerlendirilmesini yapıp, somut problemin çözümü ile ilgili sistem mimarisinin mantıksal dizilimini yapmakta olduğu; böyle bir sonucun ise bir fikri çaba gerektirip, elde edilen sonucun bir fikrin ifadesi olduğu; şu halde yazılımın program akışı bölümünün koruma altında olduğu,
Kod yazılımının teknik anlamda program yazılımının en önemli bölümlerinden biri olduğu, toplam çalışmanın yaklaşık yüzde ellisini oluşturduğu; hazırlanan program ve hazırlık tasarımlarının gerek insan, gerekse donanım (hardware) tarafından okunup, girdi ve verilerin istenilen şekilde çıktılarının alınmasını sağlayan bölüm kodlaması ile mümkün olabildiği; açıklanan nedenle programın kod bölümünün de, kaynak (source) veya amaç (object) kod ayırımı yapılmadan koruma altına alındığı,
Algoritma ve arayüz veya kullanıcı arayüzü diye bilinen son iki unsurun ise koruma kapsamı dışında oldukları,
Bu bağlamda bilirkişi kurulu tarafından incelenen … ismi ile üretilip pazarlanan bilgisayar programının, sahibinin hususiyetini yansıtacak biçimde şekillenmiş bulunması, FSEK’de öngörülen eser türlerinden birinin içine girmesi ve fikrî bir çabanın ürünü olması nedeniyle ilim eseri vasfında bulunduğu,
Aksi ispat olunmayan kanıtlar kapsamına göre, anılan bilgisayar programının, davalı kullanımının tespiti tarihinden de evvel, davacı şirket ve onunla birleşen şirket tarafından hazırlatıldığı ve pazarlandığı, şu hâle göre FSEK’in 12. maddesi hükmü de nazara alındığında, eserle ilgili hakların ve kullanım yetkisinin sahibinin davacı şirket olduğu,
5846 sayılı Yasa’nın 38. madde hükmü uyarınca bir bilgisayar programının, herhangi bir şekilde bir bilgisayara yüklenmesi ve çalıştırılmasının, ancak programı yasal yoldan edinmiş ve lisans hakkı elde etmiş kişilere ait bulunduğu,
Aynı Yasa’nın 22/son maddesi uyarınca, bilgisayar programının geçici çoğaltılmasını gerektirdiği ölçüde, programın yüklenmesi, görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi ve depolanması fiillerinin, bilgisayar programının çoğaltılması niteliğinde bulunduğu,
Bilgisayar programının yasal yollardan edinmemiş olanların yazılımı kişisel kullanım amacıyla bile çoğaltamayacağı,
Davalıların işyerinde bulunan “…” isimli, … adresli, 192.168.1.7 IP adresli, 1 adet diz üstü bilgisayar içerisinde; … 5.2 Ana modülü, …. ek modüllerin yüklü ve kullanılabilir durumda bulunduğu, bu yazılımların lisanssız olduğu, programların bilgisayara yükleme tarihinin 10.08.2018 olarak tespit edildiği,
Davacıya ait bu eserin davalı tarafın bilgisayarına yüklenebilmesi için, hak sahibinin izninin alındığını gösteren bir belgenin dosyada mevcut olmadığı, ayrıca, olayda mali hakları davacının tasarrufunda olan bilgisayar programının, davalı tarafın kontrolünde olan bir bilgisayara izinsiz (lisanssız) yüklenerek çoğaltılmasının söz konusu olduğu, tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, davalıların, hak sahibi davacının FSEK m.22’den kaynaklanan çoğaltma hakkını ihlal ettiğinin anlaşıldığı, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 24/03/2017 tarih 9291 sayılı nüshasının 668.sayfasında ilan edildiği üzere; davalı şirketin temsilcisinin diğer davalı … olduğu, 4721 sayılı TMK m.50/3 hükmü uyarınca eldeki uyuşmazlıkta davalı şirkete ait işyerinde tespit edilen lisanssız bilgisayar programından kaynaklı olarak davacıya karşı davalı şirketin yanı sıra, davalı şirket temsilcisi diğer davalı …’un da sorumluluğunun bulunduğu, ceza soruşturmasının bir ceza muhakeme engeli olan şikayet süresinin dolması nedeniyle takipsizlikle sonuçlanmasının eldeki hukuki uyuşmazlık bakımından mahkememizi bağlayıcı etki oluşturmayacağı,
Mahkememize ibraz edilen 24/12/2019 tarihli kök bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; Davalı işyerinde tespit edilen lisanssız … 5.2 ana modülü, ….yazımlarının kurulum tarihi 10/08/2018 olarak tespit edildiğinden, telif tazminatı hesaplamasında bu yazımların 2018 yılındaki fiyat listesinin nazara alınması gerektiği, ancak dosyadaki evrak incelendiğinde, satışı yapılmış … versiyon bilgilerinin yer almadığının anlaşıldığı, dosya kapsamında haksız eylem tarihi olan 2018 yılı itibariyle spesifik olarak … 5 versiyonunun satışını gösteren bir faturanın bulunmadığının belirtildiği, telif tazminatı bedelinin FSEK m.68 hükmüne uygun olarak belirlenebilmesi için önceki bilirkişi heyetine 1 SMMM bilirkişi eklenerek ve davacı tarafın ticari kayıtlarında inceleme yapılarak ek bir bilirkişi raporu aldırıldığı, 26/01/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporuna göre; davacıya ait defterler üzerinde yapılan incelemede, davaya konu yazılımların liste fiyatlarının 2018 yılının 10.ayında zamlandığı, iş bu dava açılması sırasında dava dilekçesi ekinde sunulan listenin ise güncellenen fiyat listesi olduğu, öte yandan davalıya ait işyerinde tespit edilen yazılımın yüklenme tarihinin 10/08/2018 olduğu, bu doğrultuda tazminata esas alınması gereken liste fiyatlarının dosya kapsamında sunulan güncellenmiş fiyatlar değil, yükleme tarihi olan 10/08/2018 tarihli liste fiyatları olduğunun anlaşıldığı, bu kapsamda davacıya ait ticari defterlerdeki liste fiyatları ve uygulanan iskonto oranları ile birlikte … 5.1 ….modülünün 5.952,00 TL rayiç bedelle lisansa konu edildikleri, bu anamodül ve modüllerin toplam lisans bedelinin 37.117,30 TL olduğu, ek bilirkişi raporuna göre bu bedel üzerinden hesaplanan telif tazminatı bedelinin 37.117,30 TL X 3 = 111.351,90 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi kök raporunda; dosyadaki evrak incelendiğinde, satışı yapılmış … versiyon bilgilerinin yer almadığı, dosya kapsamında haksız eylem tarihi olan 2018 yılı itibariyle spesifik olarak … 5 versiyonunun satışını gösteren bir faturanın bulunmadığının belirtildiği, yine mahkememizce aldırılan ek bilirkişi raporunda da haksız eylem tarihi olarak tespit edilen 10/08/2018 tarihi itibariyle davacı tarafın … ve ekli modüllerin rayiç değerleri üzerinden inceleme yapılarak telif tazminatı hesabı yapıldığı, ancak tazminata esas alınan bu bedeller içinde … versiyon bilgisinin bulunmadığı,
FSEK’in 68. maddesinin; “Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.” hükmünü içerdiği, anılan hüküm kapsamında, sözleşme yapılmış olması halinde istenebilecek bedelin (varsayımsal sözleşme bedeli) ne şekilde tespit edileceği konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.03.2002 tarih, 2002/176 E 2002/214 K sayılı kararının yol gösterici nitelikte olduğu, anılan kararda, varsayımsal sözleşme bedelinin, eser sahibinin bilimsel/sanatsal yeteneği, üretim kapasitesi, eserin beğeni ölçüsü, sayfa sayısı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi, ihlalin yapıldığı vasıta gibi kriterler dikkate alınarak eser sahibinin tecavüzde bulunanla sözleşme yapması halinde isteyebileceği bedele göre belirlenmesi gerektiğinin açıklandığı, varsayımsal sözleşme bedeli belirlenirken, varsa ihlal konusu mali hakkın devrine ilişkin önceki sözleşmelerden yararlanılabileceği, bu tür sözleşmeler emsal alınırken, sözleşmenin dava konusu olaya ne ölçüde uyduğunun, aradaki farklılıkların ve benzerliklerin neler olduğunun gözetilmesinin zorunlu olduğu, somut olayda, davaya konu programın, davacı tarafça satışa sunulan bir program olması ve benzer uyuşmazlıklardaki Yargıtay uygulamaları da gözetildiğinde, izinsiz olarak kurulan programın ve yan modüllerinin varsayımsal sözleşme bedelinin tespitinde, davacının satış fiyat listesinin de dikkate alınması gerektiği, Ankara BAM 20.Hukuk Dairesi’nin 17/03/2021 tarih 2019/816 E 2021/362 K sayılı karara konu eldeki davaya emsal bir uyuşmazlıkta; “… 5 versiyonunun 2006 yılında piyasaya sürüldüğü, 2012 yılında 6 ve 2015 yılında da 7 versiyonunun çıktığı, davalı iş yerinde tespiti yapılan … 5.1 yazılımının, tespit tarihi itibariyle güncel sürüm olmadığı, güncel sürümün … 7.0 olduğu, yazılımın yükleme tarihleri itibariyle varsayımsal sözleşme ilişkisinin kurulduğunun değerlendirildiği, yeni sürüm çıktığında eski sürümün kullanılmaya devam edilebildiği, ancak genel uygulama olarak yazılım firmalarının, programın yeni versiyonu çıktığında eski sürüm satışını keserek hemen yeni sürüm satışına başladıkları, eski sürümün daha uygun fiyatla satışı gibi bir yöntem izlemedikleri, … yazılımı içinde bu uygulamanın geçerli bulunduğu, davacının yaptığı indirimli fiyatlara göre rayiç bedelin tespit edildiği, bununla birlikte güncel sürümün … 7.0 olduğu, davalının iki eski sürüm yazılım kullandığı değerlendirildiğinde ürünün eksik özellikleri sebebiyle %20 oranında daha düşük olabileceği…” şeklinde değerlendirmeler içeren ek bilirkişi görüşünden dairenin yararlandığı ve söz konusu uyuşmazlıkta tespit edilen eski sürümlü … programının telif tazminatı hesaplanırken, güncel sürümlü program rayiç bedelleri üzerinden %20 indirim yapılmak suretiyle telif tazminatı bedelinin belirlendiği,
Eldeki uyuşmazlıkta da yukarıdaki emsal uyuşmazlığa benzer bir durumun mevcut olduğu, zira eldeki uyuşmazlıkta da … 5 sürümünün lisanssız olarak kurulu ve çalışır vaziyette olduğunun tespit edildiği, haksız eylem yılı olan 2018 yılı içinde davacı tarafın … 5 versiyonunun güncel olmadığı, bu tarih itibariyle davacının … 5 versiyonunun satışını yaptığını ispatlayamadığı, dolayısıyla yukarıda yer verilen bilirkişi heyetinin ek raporunda belirttiği rayiç bedellerin … 5 sürümüne ilişkin olmadığı, 2018 yılındaki güncel sürümlere ilişkin olduğu,
Yukarıda açıklandığı üzere dava konusu sürüm yeni olmayıp, tespitin yapıldığı tarih itibariyle satış fiyatı bulunmadığı, 2018 yılındaki fiyatların, o tarih itibariyle güncel olan sürümün fiyatları olduğu, dolayısıyla varsayımsal sözleşme bedelinin tespitinde bu durumun gözetilmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle bilirkişi heyetinin 2018 yılında haksız eylem tarihi itibari ile güncel sürüme göre tespit ettiği … ana modül ve ek modüllerin rayiç değeri olan toplam 37.117,30 TL üzerinden, davaya konu … ana modül ve ek modüllerin daha eski sürümlü olmaları nedeniyle FSEK m.66/4 ve 6098 sayılı TBK m.50/2 hükümleri uyarınca %20 oranında indirim yapılmasının varsayımsal sözleşme bedelinin tespiti için zorunlu olduğu, bu şekilde yapılan indirim neticesinde haksız eyleme konu anamodül ve ek modüllerin toplam rayiç değerinin; 37.117,30 X 4 / 5 = 29.693,84 TL olduğu, bu bedel üzerinden de FSEK m.68 hükmü uyarınca hesaplanacak telif tazminatı bedelinin; 29.693,84 X 3 = 89.081,52 TL olduğu mahkememizce re’sen hesaplanmıştır.
Belirtilen gerekçelerle; davanın kısmen kabulü ile; 89.081,52 TL telif tazminatının haksız eylem tarihi olan 10/08/2018 tarihinden itibaren değişik reeskont faiz oranları üzerinden işleyecek ticari faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 89.081,52 TL telif tazminatının 10/08/2018 tarihinden itibaren değişik reeskont faiz oranları üzerinden işleyecek ticari faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacının peşin ve ıslah ile yatırdığı 2.238,25 TL harcın mahsubu ile alınması gereken 3.846,91 TL bakiye karar ve ilam harcının müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 12.380,60 TL vekalet ücretinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kabul ret oranının %68 olarak kabulüne,
5-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin ve ıslah ile yatırdığı 2.238,25 TL harcın tamamının müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 10,91 TL dosya kapağı, 597,00 TL posta ve müzekkere, … Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından sarf edilen 868,20 TL delil tespiti masrafı olmak üzere toplam 3.626,91 TL yargılama giderinin % 68’i olan 2.466,30 TL’sinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 1.160,61 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin %68’i olan 897,60 TL’sinin müteselsilen davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin %32’si olan 422,40 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, Davalıların yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2021

Katip …
E İMZA

Hakim …
E İMZA