Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/527 E. 2023/748 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/527 Esas – 2023/748

Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/527 Esas
KARAR NO : 2023/748

HAKİM :….
KATİP : …..

DAVACILAR : 1- …..
2- ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …..

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2023
KARAR TARİHİ : 02/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri …’un müteveffa …’un annesi ve babası olduğunu, müteveffa …’un … T.A.O’dan 15.12.2021 tarihinde ”…” ürün adında ve … banka kayıt numarası ile 120 ay süreli ve 260.000,00 TL tutarlı kredi kullandığını, davalı … A.Ş’nin ise müteveffa …’un kullanmış olduğu kredinin “hayat sigortasını” yapan sigorta şirketi olduğunu, müteveffanın 19.05.2023 tarihinde, yani konut kredisini kullanmasının üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra vefat ettiğini, müteveffa’nın kredi çekerken herhangi bir hastalığının olmadığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 1487. maddesinde “hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstleneceğini.” açıkça hüküm altına aldığını, müteveffa’nın mirasçıları olan baba … ve anne …’un söz konusu kredi borcu ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere poliçe limitinin … A.Ş. tarafından, tarafımıza ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde dava değerinin 500 TL olarak belirtildiğini, 66.000,00-TL ve bu tutarın altındaki uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine başvuru zorunlu olduğu için işbu davanın reddi gerekmekte olduğunu, davacıların dava dilekçesinde dava değerini 500 TL olarak gösterdiklerini, dava konusu uyuşmazlıkta görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmeksizin işbu davada davacıların bahse konu hayat sigortası sözleşmesinin teminat tutarını bildiği için işbu davayı kısmi dava /belirsiz alacak davası olarak açamayacaklarını, şirketleri ile ….. T.A.O arasında yapılmış olan Grup … Sözleşmesi kapsamında sigortalı olan … ile akdedilen hayat sigortası kredi borcunun devamı süresince vefat riskine karşı güvence altına alan yıllık yenilemeli ve teminatın kredi borcuyla orantılı olarak belirlendiği bir sigorta olduğunu, işbu davada dava değerinin eksik gösterildiğini ve dolayısıyla eksik harcın yatırılmadığını, bu kapsamda dava değerinin eksik gösterilmesi sebebiyle davanın reddini talep ettiklerini, dain-i mürtehin bankanın muvafakati alınması gerektiğini, davacılar murisi sigortalının vefat tarihi itibariyle … numaralı poliçesi bulunmakta olduğunu, sigortalının sigorta başlangıç tarihi öncesinden gelen kanser hastalığı olduğunu, hastalık tanısının sigorta tanzim tarihi öncesinde konulduğunun tespit edildiğini, bu kapsamda sigortalının kapsama alınmadan kanser hastalığı olduğu ve beyan yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sigortalının poliçe başlangıç tarihi öncesinden gelen, sigorta kurulma aşamasında müvekkili şirkete beyan etmediğini kanser hastalığının sigorta teminatı kapsamı dışında olduğundan tazminat dosyasının reddedildiğini, müvekkili şirketin ret kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, Sağlık Beyan Formları’nda “kanser hastalığı” sorusuna sigortalı tarafından “Hayır” cevabı verildiğini, formda sigortalının imzası bulunmakta olduğunu belirterek şirketlerinin hayat sigortası kapsamında ödeme yükümlülüğü bulunmadığından işbu davanın reddini talep etmiştir.
Dava; yenilemeli konut kredi sözleşmesi nedeniyle düzenlenmiş … sözleşmesi gereğince sigorta poliçe limitinin ödenmesi talebine ilişkindir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun geçici 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı yasanın 3/l maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda; davacılar vekili, davacıların muris …’un yasal mirasçıları olduklarını, … T.A.O’dan 15.12.2021 tarihinde ”…” ürün adında ve … banka kayıt numarası ile 120 ay süreli ve 260.000,00 TL tutarlı kredi kullanıdığı, 19.05.2023 tarihinde vefat ettiğini, bu kredilere bağlı olarak … A.Ş tarafından hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, davalı sigorta şirketinden ödenmeyen vefat teminatları ile kredi borçlarının ödenmesinin talep edildiğini ve davalı sigorta şirketince bu talebin reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL’lik kısmının davalının davacılara ödemesine karar verilmesini ve ayrıca yargılama giderleri ile sair giderleri ve ücret-i vekaleti de davalının davacılara ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde görev itirazında bulunulmuş, davanın reddi talep edilmiştir.
…. 16.05.2017 tarih ve …. sayılı; …. 14.03.2017 tarih ve …. sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, davanın dayanağı … sözleşmesi olup ticari kredi sözleşmesi değildir. … sözleşmelerinin niteliği gereği, sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. Bu nedenle, davacılar miras bırakanı tüketici olup, davalı sigorta şirketi ile arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına göre, 6502 sayılı yasa kapsamında kalan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. HMK 114/1-c ve 115/2. Maddeleri gereğince görev dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından, dava şartı gerçekleşmediğinden görev yönünden davanın usülden reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Görevli mahkeme Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde ….. Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır