Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/459 E. 2023/740 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/459 Esas – 2023/740

Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/459 Esas
KARAR NO : 2023/740

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
Av. …
Av. …

İHBAR OLUNAN : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….
Av. …

FERİ MÜDAHİL : ….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ….

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/04/2012
KARAR TARİHİ : 01/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 11.10.1999 tarihinde tasarruflarını değerlendirmek için … Şubesine giderek hesap açtırmak istediğini, banka çalışanlarının yanlış ve kasıtlı yönlendirmeleri ile kağıt üzerinde parasını …. bankasına aktarılmış gibi gösterildiğini, esasen parasının gerçekte … A.Ş. bünyesinde kaldığını, bilahare bankaya el konularak fona devredildiğini, müvekkilinin yatırdığı paranın iadesi için daha önce …. E. ile dava açtığını, 02.07.2004 tarihinde davalı … A.Ş. ve … hakkında açılan davanın bu aşamada şartlar oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, daha sonra banka ortağı olan …’in yatırılan paraları diğer şirketlerde kullandırdığını ve kendisinin bu şekilde dolandırıldığını, … ile birlikte 53 sanık hakkında ….. Mahkemesinde 29.11.2005 tarihli karar ile dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verildiğini ileri sürerek 23.134,00 TL’nin 20.12.1999 tarihinden 22.12.1999 tarihine kadar % 85 faizi ile bu tarihten itibaren ise avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki, görev, zamanaşımı, husumet yokluğu ve esastan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce …. sayılı karar ile; derdestlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verildiği, hükmün davacı vekilinin temyizi üzerine …. 06/01/2014 tarihli …. sayılı ilamıyla onanmasına karar verildiği, davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine ….. 21/10/2014 tarihli ….. sayılı bozma ilamında özetle; “… E sayılı davasında, davacının …. faaliyet gösteren … yatırdığı parasını öncelikle bu bankaya karşı dava açmak, alacağını tahsil etmek için bütün kanun yollarını tükettikten sonra tahsil edememesi ve ileride açılacak bir davada bu parasını davalı … bünyesinde tutulduğunun anlaşılması durumunda TTK’nın 336. maddesine göre şirket yönetiminde sorumlulukları tespit edilen ve TTK’nın 339. maddesine göre şirket yöneticilerinin yanıltıcı beyanda bulunarak davacıyı zarara uğratttığı ortaya çıkarsa sorumlu olacakları, ancak dava tarihi itibari ile davalı banka yöneticilerinin güven ilişkisini ihlal ettikleri ispatlanamadığı, bu nedenle davalı banka ve yöneticileri hakkındaki davanın bu aşamada dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddedildiği, bu durumda …. E sayılı davası ile işbu davanın aynı olduğunun söylenemeyeceğinden derdestlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı” gereğine değinilerek bozma kararı verildiği görülmüştür.
Bozma ilamı sonrasında dosya mahkememizin …. Esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuş, mahkememizce davanın kısmen kabulüne, 21.503,77 TL’nin 21/12/1999 tarihinde itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine …. 28/05/2018 tarihli …. sayılı ilamıyla onanmasına karar verildiği, davalı Banka vekili ve fer’i müdahiller vekillerinin karar düzeltme talebi üzerine …. 28/02/2023 tarihli …. sayılı bozma ilamında özetle; “Özetle … ‘nın, 22.04.2022 tarihli ve …. . sayılı kararı gereğince, mûdilerin … alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde … hesabına aktarma tarihi esas alınarak, daha önceden temyiz incelemesinden geçmiş dosyalar bakımından içtihadı birleştirme kararının, usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri olduğu gözetilerek, zamanaşımına ilişen temyiz itirazları konusunda bir değerlendirme yapılması ve davalı tarafça zamanaşımı hususunda bir temyiz sebebi ileri sürülmemiş olsa dahi ferî müdahil tarafından temyiz nedeni olarak getirilmek kaydıyla davalı yönünden zamanaşımı incelemesinin yapılması, dava konusu olay bakımından ceza mahkemesince banka yöneticilerinin eyleminin dolandırıcılık olarak nitelendirildiği gözetilerek uzamış ceza zamanaşımı süresinin bu suça göre belirlenmesi ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin 10 yıllık zamanaşımı süresinden kısa olması halinde her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin esas alınması, zamanaşımı durduran ve kesen sebeplerden davacı tarafça daha önce açılmış olan bir dava bulunması halinde zamanaşımı süresinin, o davanın kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığa gelindiğinde, davacının bankaya 1999 yılında para yatırdığı ve aynı yıl paranın … hesabına aktarıldığı, işbu davanın ise 2012 yılında 10 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı, bu itibarla davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı, her ne kadar Mahkemece verilen karar, Dairemizce yukarıda yazılı gerekçe ile onanmış ise de hükmün açıklanan bu nedenlerle bozulması gerektiği anlaşıldığından davalı Banka ve fer’i müdahiller vekillerinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı ile belirtilen onama kararının kaldırılarak, mahkeme kararının açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekir. ” gereğine değinilerek bozma kararı verildiği görülmüştür.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı vekilinin, davacının … Şubesi’nde açtırdığı hesaptaki paranın … Ltd. Şirketi’ne aktarılmış gibi gösterildiğini, ancak paranın gerçekte … A.Ş bünyesinde kaldığını, bilahare bankanın fona devredildiğini, daha sonra banka ortağı olan …’in yatırılan paraları diğer şirketlerde kullandırdığını ve kendisinin bu şekilde dolandırıldığının kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğunu ileri sürerek 23.134.00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı vekilinin ve asli müdahilin zamanaşımı itirazında bulunduğu görülmüştür.
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus, davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. …. , 22.04.2022 tarihli ve ….. sayılı kararı ile neticeten mudilerin … alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde … hesabına aktarma tarihinin esas alınması gerektiğine karar verilmiştir. Somut olayda davacının bankaya 1999 yılında para yatırdığı ve aynı yıl paranın … hesabına aktarıldığı, işbu davanın ise 2012 yılında 10 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı, bu itibarla davanın zamanaşımına uğradığı, …. ‘nın, 22.04.2022 tarihli ve …. . sayılı kararı gereğince, mûdilerin … alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde … hesabına aktarma tarihi esas alınarak, daha önceden temyiz incelemesinden geçmiş dosyalar bakımından içtihadı birleştirme kararının, usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri olduğu da gözetilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 343,55 TL harçtan mahsubu ile artan ‭73,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan 430,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- Davalı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-HMK 333. maddesi gereğince gider/delil avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı vekili ve feri müdahil vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 15 gün içerisinde …. temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır