Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/456 E. 2023/560 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/456 Esas – 2023/560
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/456 Esas
KARAR NO : 2023/560

BAŞKAN :….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2023
KARAR TARİHİ : 01/09/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … ile davalı şirket arasında 24/03/2015 tarihinde “…” sözleşmesi imzalandığını, iş kapsamında yapılacak elektirk işleri için alt yüklenici olan müvekkili ile davalı arasında 31/03/2016 tarihinde “…” imzalandığını, geçici kabul tutanağı ile ihtirazi kayıt belirtmeksizin yapılan işin uygun olduğunun imza altına alındığını, sözleşmede belirtilen ve taraflarca da uygunluğu kabul edilen işlerin anahtar teslim bedeli sözleşmede anlaşıldığı gibi davalı şirkete fatura edildiğini, davalı şirketin sözleşmeden doğan edimini yerine getirmeyerek kendilerine kesilen faturalar karşılığında ödeme yapmadığını,…. E sayılı adi iflas yoluyla takip başlatıldığını ve itiraz üzerine …. E sayılı dosyasından dava açıldığını, açılan davanın derdest olduğunu, dava devam ederken davalının sözleşmede yazıldığı gibi kendilerine verilen … Bankası …. nolu teminat mektubunu acele bir biçimde nakde çevirdiğini ve müvekkilini büyük zarara uğrattığını, basiretli bir tacir olan davalının tüm hukuki sonuçları göze alarak öncelikle müvekkilinin hakediş fatura bedellerini ödememesi ve açılan icra takibine haksız olarak itiraz etmesi, sonrasında da geçici kabulü yapılmış işe rağmen 200.000 USD bedelli teminat mektubunu tahsil etmesi, müvekkili nezdinde davalı şirketin şirket içini boşaltma ve mal kaçırmaya yönelik eylemleri olduğuna dair güçlü bir izlenim uyandırdığını beyanla davalı tarafça paraya çevrilen … Bankası … nolu 200.000 USD tutarındaki teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrilmesi nedeniyle tahsil tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile iadesi ile şimdilik 10.000 TL davacının bankaya ödemiş olduğu komisyon ve sair zararların ödenme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalı tarafça ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usul ekonomisi gereği dava dilekçesi tebliğ edilmemiş, davalı vekilince vekaletname sunularak 14/07/2023 tarihli dilekçe ile davaya ilişkin ilk itirazlar da dahil olmak üzere cevap verme hakları saklı kalmak suretiyle öncelikle davanın esasını çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddini, davacı tarafından zorunlu arabuluculuk yolu işletilmeden dava açıldığından davanın usulden reddini, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden ötürü davacı tarafından davalıya verilen teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiği iddiasıyla nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin ise saklı olduğu belirtilmiştir.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü uyarınca ”konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda” dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce 14/07/2023 tarihli ara karar ile arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin tutanağın ibrazı yönünde oluşturulan karar üzerine davacı vekilince 25/07/2023 tarihli dilekçe ile işbu davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak meselesi olduğunu, … E sayılı dosyasındaki konuya ilişkin olup fer’i nitelikte bir dava olması nedeniyle yeniden arabuluculuğa başvurulmadığını ve istirdat davalarının niteliği itibariyle zorunlu arabuluculuk dava şartını gerektirmediğini beyan etmiştir.
…. Esas sayılı dava dosyasının uyap sistemi üzerinden celp edilen belge örneklerinin incelenmesinde; davacısının … Taah. San ve Tic. A.Ş, davalısının … İnş. Tur. Elek. Taah. Tic ve San. A.Ş, dava konusunun …. E sayılı adi iflas takibine yapılan itirazın İİK 156 maddesi gereğince kaldırılması ve borçlu şirketin iflası talebinden ibaret olduğu, arabuluculuk tutanağının davanın dayanağı olan … Esas sayılı icra takip dosyasındaki ihtilafa ilişkin olduğu, arabuluculuk görüşmeleri sırasında işbu dava konusu ihtilafa ilişkin müzakerede bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda dava açılmadan arabuluculuk işleminin tamamlanmadığı ve arabuluculuğa ilişkin dava şartı gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın usulden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, dava dilekçesi karşı yana tebliğe olunmadığından vekalet ücreti tayin ve takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6102 sayılı TTK’nın 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının 89.487,81 TL peşin harçtan mahsubu ile artan ‭‭89.217,96‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/09/2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …