Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/448 E. 2023/777 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/448 Esas – 2023/777

Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/448 Esas
KARAR NO : 2023/777

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2023
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin diğer faaliyet alanlarının yanı sıra tavuk üretim ve satımıyla da iştigal etmekte olduğunu, davalı yan ile aralarında bu nedenden doğmuş bir ticari ilişkinin bulunduğunu, davalı yanın müvekkili şirketten satın ve teslim almış olduğu emtiaya ilişkin ödeme yapmadığını, 11.03.2023 tarihinde … E. sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının 14.04.2023 tarihinde ödeme emrini tebliğ aldığını, borca itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, itiraz üzerine takibin 14.04.2023 tarihinde durdurulmasına karar verildiğini belirterek davanın kabulü ile davalı borçlunun icra takibine itirazının iptaline ve …. E. sayılı dosyası ile yapılan takibin, takip konusu 27.249,45 TL alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte devamına, davalı yanın kötüniyetli olarak itirazda bulunması nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Dosyamızda davalının gerçek kişi olması nedeni ile öncelikle Mahkememizin davaya bakmaya görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.
Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Bu bağlamda, ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır.Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Nispi ticari davalar ise; her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre; bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Üçüncü grup ticari davalar ise; yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Bu bilgiler ışığında dosyamıza gönderilen … cevabına göre davalının gerçek usulde işletme defteri esasına göre ticari defter tutmakla yükümlü olduğu, işletme hesabına göre defter tutuğu, 03/03/2023 tarihinde mükellefiyetini terk ettiğinin bildirildiği, davalının bilanço esasına göre defter tutmadığı için kendisini doğrudan tacir kabul etmek mümkün olmadığı gibi icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle de mükellefiyetini terk ettiği, bu haliyle davanın iki tarafının da tacir olmadığı, yine davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, bu haliyle mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı anlaşılmıştır. (…. sayılı ilamları )
Açıklanan gerekçelerle; Mahkememiz yönünden göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli …. NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde ….. Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır