Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/427 E. 2023/486 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/427 Esas
KARAR NO : 2023/486

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … TC: …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – … …

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/06/2023
KARAR TARİHİ : 03/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı takip alacaklısı … müvekkili …’a, dava dışı takip borçluları … ve …’in müvekkilinden doğduğu iddia edilen 492.983,54 TL alacağı için 06/04/2023 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesi gönderdiğini, birinci haciz ihbarnamesine cevaben üçüncü kişi …’ın maaşına haciz konduğu ve sırası geldiğinde ödeme yapılacağının bildirildiğini, bu cevabın … süresinde geçerli bir itiraz olarak değerlendirilmeyerek 26/04/2023 tarihinde ikinci ihbarname tebliğ edildiğini, buna karşıda birinci haciz ihbarnamesi ile borçlu …’ın maaşına haciz konduğu bildirilerek ikinci haciz ihbarnamesine de açıkça itiraz edilmiş olduğunu, anılan itirazında icra dairesince yerinde bulunmayarak müvekkilince üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin takip borçluları … ve …’e herhangi bir borcu bulunmayıp borçlulardan …’nın sadece kendisine ait adi şirketten aldığı maaş bulunmakta olduğunu, müvekkili tarafından da anılan maaşına haciz konularak sıraya alındığını, işveren çalışan dışında müvekkili ile borçlu arasında herhangi bir ticari bağ bulunmamakla birlikte müvekkilininde borçluya herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, aynı şekilde … ile müvekkilinin herhangi bir ticari bağı olmayıp kendisinde herhangi hak ve alacağı bulunmamakta olduğunu belirterek müvekkilinin dava dışı takip borçluları … ve …’e borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötüniyetli olması nedeni ile dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK 89/3 maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. ( …, sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olduğu ve davacının takip borçlusuna borcu olmadığının tespitine ilişkindir.
01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (….)
Bu durumda, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesi görevli görevli olup, göreve ilişkin hususların kamu düzeninden sayılıp, re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,

Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/07/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı