Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/308 E. 2023/318 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/308 Esas
KARAR NO : 2023/318

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – ….

DAVA : Tazminat (Yurtiçi Hava Taşımacılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2023
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Yurtiçi Hava Taşımacılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 16/12/2022 tarihinde … bünyesindeki …firmasına ait uçakla …’dan…’a seyahat ettiğini, bu seyahat sırasında müvekkilinin teslim ettiği bagajı kaybettiğini, müvekkilinin yetkililere seyahate konu işin süreli olduğunu kaybolan bagajındaki teknik malzemeleri olmadan hiçbir iş yapamayacağını açıkça ifade ettiğini, ayrıca eğer bulunamazsa malzemeleri tedarik etmesi gerektiğinin yetkililere ilettiğini, müvekkilinin kayıp valize ilişkin prosedürün uzun sürmesi ve saatin geç olması sebebiyle de …’ye gidecek olan servisi kaçırdığını, müvekkilinin ekstra ücret ödeyerek çok geç saate kalsa da …’ye kendi imkanları ile ulaştığını, ancak havayolları sisteminde yaptığı sorgulamada bagajın bulunamadığını yanıtı alması ve “Öğrenci Yurtlarında bulunan yüksek yangın olasılığı sebebiyle” bulunamayan bagajındaki teknik malzemeleri satın almak durumunda kaldığını, müvekkili kuruma ait işi tamamlayıp dönüş için hava limanına gittiğini akşama doğru bagajının bulunduğunu ve hangi hava limanına yönlendirme yapılmasını istendiği bilgisi kendisine geldiğini, müvekkilinin de zaten durumun hayati derecede önemli olması sebebiyle malzemeleri yeniden temin ettiğini ve seyahat konusu işi tamamladığını ve dönüş yoluna geçiği için seyahate başladığı … … dan teslim alacağını davalı kurum yetkililerine bildirdiğini, müvekkilinin kayıp valiz konusu eşyaları yeniden temin etmek zorunda kaldığını, 25.948,20 TL zararı bulunduğunu, süreli işin yetişmemesi ve onarım gerektiren işin hayati bir önem arz etmesi sebebi ile yaşamış olduğu bu elem ve ızdırap dolayısıyla manevi zararına yönelik 10.000 TL lik tazminat talep ettiklerini, toplam zarar olan 35.948,20 TL.’nin davalı şirketten rücuan tahsiline, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… … sayılı ilamı;” Dava, havayolu ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkili davacıların dava dışı tur şirketinden İtalya turu satın aldığını turun davalı şirketin uçak biletlerini de kapsadığını, uçuşun …aktarmalı …-… şeklinde olduğunu …-…uçuşunun rötar yaptığını, bunun üzerine İstanbul-… uçuşunun kapı kapanması sebebiyle… uçuşunun önerildiğini, …’e varıldığında, davacıların bagajlarının uçağa yüklenmediğinin anlaşıldığını, durumun davalı şirkete bildirildiğini, yapılan kontrollerde bavulun ilk kodlamasının … yerine … şeklinde yapıldığını, davalı şirketin, bavullara ne olduğunu tespit edemediğini, müvekkillerinin gerek bavul kaybı gerek …’daki tur kapsamında gün kaybı sebebiyle zarara uğradığını beyan ederek 816,47 TL maddi zarar ile 5.000,00 TL manevi zararın faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… …Mahkemesince, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin 6502 sayılı TKHK hükümleri gereğince “tüketici işlemi” olarak kabulü mümkün olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
… …Mahkemesince ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı ve aynı Kanun’un 73/1. maddesi gereğince görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi”, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Tüketici Kanunu’nun 83/2 maddesinde; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Eldeki davada; uyuşmazlığın taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı, davacıların 6502 sayılı Kanun uyarınca tüketici konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiğine karar verilmiştir. ” şeklindedir.
Dava, havayolu ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanun’un 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Kanun’un yürürlükte bulunduğu, davacıların ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu açıkça ortada bulunmaktadır. Nitekim … Dairesi’nin bu yöne ilişkin kararlarında da görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğuna karar verilmiştir (…)
Bu gerekçelerle açılan davada tüketici mahkemeleri görevli olduğundan, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına
Dair, davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır