Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. …5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
…5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/216 Esas
KARAR NO : 2023/274
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 31/03/2023
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
YAZIM TARİHİ : 18/04/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından yapılan icra takibi ile … AŞ’nin …’den olan alacaklarına el konulmasının talep edildiğini, müvekkil … firmasının o tarihte faal olmadığından yapılan tebligatların müvekkil firmaya ulaşmadığını, en son olarak Üçüncü Haciz ihbarnamesi sonrasında konudan haberdar olduklarını, …’in müvekkili …’den herhangi bir alacağı mevcut olmadığını, … veya herhangi bir şirketin …’nin ortağı olmadığını, hisselerinin devrini yapmadığını, daha öncesinde şirketin yönetimi kayyum ataması neticesinde …’in elinde olduğu süreçte yapmış oldukları işlemlere tam olarak vakıf olmadıklarını ve incelediklerini, ancak herhangi bir alacaklarının kalmadığının hesaplarda görüldüğünü, … Holdingin halka açık bir şirket olduğunu, Holding’in merkezinin …’tan yapılan açıklamalarda yukarıda vermiş oldukları adresinin …’ın ilgili web adresi … olarak görüldüğünü, icra ve haczin direk asıl borçlu olan …’e yöneltilmesi gerektiğini, müvekkil … şirketi ise şu esnada faal durumda olmadığını, adresi olarak gösterilen yerin …’in yönetimde bulunduğu süreçte satıldığını, bu nedenle gönderilen icra takiplerinin taraflarına geç ulaştığını, açıklanan ve resen nazara alınacak nedenler ile sundukları ve toplanacak deliller ışığında; müvekkilinin dava dışı takip borçlusu …’e borcu olmadığının tespit edilmesine, dava kesinleşene kadar takdiren teminatsız olarak müvekkili yönünden icranın geri bırakılmasına, davalının haksız ve kötüniyetli icra takibi yapmış olması nedeni ile dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Usul ekonomisi gereği dava dilekçesi davalıya tebliğe çıkarılmamıştır.
Dava, İİK 89/3 maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. …Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. ve 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olduğu ve davacının takip borçlusuna borcu olmadığının tespitine ilişkindir.
01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. ….)
Bu durumda, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesi görevli görevli olup, göreve ilişkin hususların kamu düzeninden sayılıp, re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli …NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/04/2023
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır