Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/179 E. 2023/728 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/179 Esas – 2023/728
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/179 Esas
KARAR NO : 2023/728

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA İHBAR OLUNAN : …

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/03/2023
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/08/2022 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken aracının sağ yan lastikleri ile, çalışma yapılan bölgede kesilen elektrik direklerinin ayak demirlerinin yola taşması ve lastiklere batması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza akabinde olay yerine trafik ekiplerinin intikal ederek kaza tespit tutanağı tanzim edildiğini, tutanağa göre direğin yapım ve onarımından sorumlu kurum/kuruluşun kural ihlalinin olduğunu, sürücü …’in ise kural ihlalinin olmadığı tespit edildiğini, mevcut olay sebebiyle 4.136,00-TL ödeme tarihi olan 30/09/2022 tarihinde müvekkili şirket tarafından ödendiğini, meydana gelen kaza davalının %100 kusuru olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.136,00 TL’nin ödeme tarihi olan 30/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarını kabul etmediklerini, haksız davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından belirtilen direk kesme işleminin … San.ve Tic. Ltd Şti tarafından gerçekleştirildiğinden davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, verilen zarardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davanın … San.ve Tic. Ltd Şti’ye ihbar edilmesini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya bilirkişiye tevdi olunmuş bilirkişi raporunda; … plakalı … marka kamyonun Dava dışı sürücüsü …’in olayın meğdana gelmesinde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun göre herhangi bir kusurunun bulunmadığı, olay mahallinde yapılak çalışmadan sorumlu kuruluş olan Davalı … A.Ş. yetkililerini 2918 sayılı karayolları trafik kanununun 13/b ve c maddesine göre gerekli güvenlik önlemlerini tam olarak almama ve bu tedbirleri güncel olarak denetlememeye bağlı hizmet kusuru nedeniyle söz konusu trafik kazasının oluşumunda %100 kusurlu oldukları, Genişletilmiş Kasko Poliçesi kapsamında yer alan gerek hareket gerek durma halindeyken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması devrilmesi düşmesi yuvarlanması gibi kazalar niteliğinde oluştuğu ayrıca sürücünün kusursuz olduğuna ilişkin tespite de dayalı olarak ödemiş olduğu miktarı rücuen talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, davacı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın hasar görmesi sonucunda dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin TTK’nın 1472. maddesi gereğince davalıdan rücuen tahsili davasıdır.
Dava dilekçesindeki açıklamalara göre dava belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda dava dilekçesi, cevap dilekçesi, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde;05/08/2022 tarihinde dava dışı sigortalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … önüne geldiği esnada aracının sağ yan lastikleri ile , çalışma yapılan bölgede kesilen elektrik direklerinin ayak demirlerinin yola taşması ve lastiklere batması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza tespit tutanağında, sürücü …’in kusursuz, yapım ve onarım işlerinden sorumlu kurum, kuruluş ya da şahısların kural ihlalinin bulunduğunun belirtildiği, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunun da aynı mahiyette olduğu görülmüştür. Bu haliyle davacı sigorta şirketine sigortalı olan … plakalı … marka kamyonun dava dışı sürücüsü …’in olayın meydana gelmesinde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun göre herhangi bir kusurunun bulunmadığı, olay mahallinde yapılağ çalışmadan sorumlu kuruluş olan Davalı … A.Ş. yetkililerini 2918 sayılı karayolları trafik kanununun 13/b ve c maddesine göre gerekli güvenlik önlemlerini tam olarak almama ve bu tedbirleri güncel olarak denetlememeye bağlı hizmet kusuru nedeniyle söz konusu trafik kazasının oluşumunda %100 kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince kazaya konu yerdeki işlerin dava dışı … San ve Tic Ltd Şti tarafından yapıldığı, aralarındaki sözleşme gereğince kendilerinin sorumluluğunun bulunmadığı iddia edilmiş ise de; dava konusu bölgede yapım çalışması yapılmadığı yönünde bir savunmanın olmadığı, davanın haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olması nedeniyle her türlü delil ile ispatının mümkün olduğu, davacının dosyaya sunmuş olduğu delillerle dava dışı sigortalasının zararını ve yaptığı ödemeyi ispat ettiği, öte yandan davalının müteahhit firması üzerindeki gözetim ve denetim yükümlülüğü gereğince üçüncü kişinin uğradığı zararlardan sorumlu olduğu, sözleşme hükümlerini öne sürerek üçüncü kişilere karşı sorumluluktan kurtulamayacağı anlaşılmıştır.
Genişletilmiş Kasko Poliçesi kapsamında yer alan “gerek hareket gerek durma halindeyken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya harpketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması ,devrilmesi, düşmesi yuvarlanması gibi kazalar “ niteliğinde oluştuğu, sigortalı sürücünün kusursuz olduğu, davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalısına yapılan ödemenin kaza ile uyumlu olduğu, bu haliyle davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödemiş olduğu miktarı rücuen talep edebileceği, dava konusu aracın cinsinin ticari olması nedenleri ile avans faiz uygulanarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
4.136,00 TL alacağın 30/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 282,53 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 102,63 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.136,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL başvurma harcı, 179,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 259,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 81,25 TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.081,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince …. bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır