Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/808 E. 2023/137 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/808 Esas
KARAR NO : 2023/137

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – …
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/03/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Maltepe Vergi Dairesi’ne bağlı olarak ticari faaliyet yürüttüğünü, ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun olarak tuttuğunu ve defterlerinin onay ve tasdiklerini zamanında yaptırdığını, defterlerinin muhafazasının muhasebecisi tarafından sağlandığını, Ancak Vergi Denetim Kurulu tarafından 30/11/2022 tarihli 61791 sayılı yazı ile incelenmek üzere talep edilmesi üzerine müvekkili işletmesine ait Noter onaylı defterlerin temini gerektiğini bu nedenle tüm defter ve belgelerin muhafaza edildiğini ve şirket adresinde bulunan çanta müvekkili tarafından 05/12/2022 tarihinde açıldığını, içerisinden 2018 yılına ait defterin çalındığını, belirterek Yenimahalle 1. Noterliği’nden tasdikli, 22/12/2017 tasdik tarihli, … tasdik numaralı, 2018 yılına ilişkin ticari defterlerinin zayi olduğuna ilişkin belgenin verilmesini talep ve dava etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 02/12/2020 tarih 2020/870 Esas ve 2020/1236 Karar sayılı ilamı; “…Talep eden şirket vekili şirket için muhasebe işlemlerinin takibini yapan …’ın şirkete ait olan 2016, 2018, 2019 yıllarına ait ticari defterlerini 20/09/2019 tarihinde kayıt ve muhafaza altına almak üzere teslim aldıktan sonra şirket merkezine götürmek üzere kendi aracına koyduğunu ve ikamet etmiş olduğu adreste defterlerin araçtan çalındığını iddia ederek zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. Bilindiği üzere bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri korumak için gerekli özeni gösterme yükümlülüğü bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca zayi belgesi verilebilmesi için bir tacirin saklama yükümlülüğü olduğu defter ve belgelerin, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi afet veya hırsızlık sebebiyle ziyaa uğraması gerekli olup, somut olayda ise, talep eden şirket vekilince defterlerin şirket muhasebecisinin aracından ikametgahı önünden çalındığını bildirilmesi karşısında söz konusu defterlerin kayıp olduğu hususunda kesin ve inandırıcı delil ibraz edilmediği gibi davacının tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumadığı (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 15/10/2007 tarih 2006/9938 esas 2007/12819 karar, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03/12/2014 tarih 2014/13593 esas 2014/18941 karar sayılı emsal içtihatları) anlaşıldığından talep eden şirketin istinaf başvurusu yerinde görülmemiş… ” şeklindedir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 08/04/2021 tarih 2021/26 Esas ve 2021/519 Karar sayılı ilamı; “…Bilindiği ve 6102 sayılı TTK’nın 82/7’inci fıkrasında belirtildiği üzere “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Karakola giderek defterlerin kaybı sebebiyle ifade veren muhasebeci çalışanının beyanının defterlerin kaybolma iddiasının zayi belgesi verilmesi için yeterli sebep sayılamayacağı, Türk Ticaret Kanununa göre zayi belgesi verilmesi için gerekli olan yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık gibi sebeplerden hiçbirisinin gerçekleşmediği anlaşılmış olmakla ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Nitekim Yargıtay 11. HD’nin emsal nitelikteki 19/06/2017 tarih ve 2016/817 Esas-2017/3842 Karar, 07/01/2013 tarih ve 2011/15162 Esas-2013/105 Karar, 13.11.2018 tarih 2017/1467 Esas-2018/7030 Karar, 16/05/2018 tarih ve 2016/11963 Esas-2018/3664 Karar sayılı kararları da bu yöndedir. “şeklindedir.
Dava; Yenimahalle 1. Noterliği’nden tasdikli, 22/12/2017 tasdik tarihli, … tasdik numaralı, 2018 yılına ilişkin ticari defterlerinin çalındığı iddiasına dayalı zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
Buna göre, TTK’nun 82/7.maddesi gereğince ticari defter ve belgelerin zayiinin istenebilmesi için öncelikle tacirin saklama yükümlülüğünün usulüne uygun yerine getirip getirmediği, ticari defter ve belgelerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve özenin gösterilip gösterilmediği ve ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelip gelmediği hususlarının irdelenmesi gerekir. Bir başka ifadeyle davacının tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle koruması ve bu konuda basiretli bir tacir gibi davranması gerekir.
Somut olayda; talep eden şirket vekili Vergi Denetim Kurulu tarafından 30/11/2022 tarihli 61791 sayılı yazı ile incelenmek üzere talep edilmesi üzerine, müvekkil işletmesine ait Noter onaylı defterlerin temini gerekmiştir. Bu nedenle tüm defter ve belgelerin muhafaza edildiği ve şirket adresinde bulunan çanta müvekkil tarafından 05/12/2022 tarihinde açılmış, içerisinden 2018 yılına ait defterin alınmış olduğu/çalınmış olduğu iddia ederek zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. Bilindiği üzere bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri korumak için gerekli özeni gösterme yükümlülüğü bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca zayi belgesi verilebilmesi için bir tacirin saklama yükümlülüğü olduğu defter ve belgelerin, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi afet veya hırsızlık sebebiyle ziyaa uğraması gerekli olup, somut olayda ise, talep eden şirket vekilince defterlerin çantadan alınmış olduğu/çalınmış olduğunu bildirilmesi karşısında söz konusu defterlerin kayıp olduğu hususunda kesin ve inandırıcı delil ibraz edilmediği gibi davacının tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumadığı (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 15/10/2007 tarih 2006/9938 esas 2007/12819 karar, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03/12/2014 tarih 2014/13593 esas 2014/18941 karar sayılı emsal içtihatları) anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 179,90 TL harçtan peşin alınar 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır