Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/8 E. 2023/382 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/8 Esas – 2023/382
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/8 Esas
KARAR NO : 2023/382

HAKİM :…..
KATİP :….
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….
Av. ….

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketle aralarında akdedilen sözleşmeyle müvekkili şirketin çağrı merkezi hizmetlerinin davalı şirketçe ihaleyle yüklenildiğini, sözleşme gereği çağrı merkezi hizmetlerini yürüten firmanın iş sözleşmesi feshedilen eski bir çalışanının (…) …’nin … Esas ve …mahkemesi … Esas sayılı dosyalarında verilen kararlar gereğince…’nün … ve…’nün … sayılı dosyaları üzerinden müvekkili şirket aleyhine başlattığı icra takipleri sonucu 30.638,95 TL ödeme yapmak zorunda kaldıklarını ifade ederek ödenen bu bedelin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede ikame edilmediğini, dilekçe ekindeki belgelerin taraflarına gönderilmediğini, dava konusu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili firmanın davacı firma bünyesinde çağrı merkezi hizmeti verdiğini, çağrı merkezinde çalışmak üzere iş akdiyle çalıştırılan dava dışı …’in müvekkil şirket ile iş sözleşmesi akdetmiş olsa da davacı firma çağrı merkezinde ve davacının emir ve talimatlarına göre çalıştığını, iş sözleşmesinin de davacı tarafça sonlandırıldığını, dolayısıyla davacı şirketin ödemelerden sorumlu tutulması gerektiğini, müvekkili firmanın davacı firmanın çağrı merkezi hizmetlerini ihale yoluyla üstenmediğini, sadece çağrı merkezinde çalışacak personel bulunması ve bordrolama işlemlerinin yapılması hizmeti verildiğini, taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacı tarafça ihale yapıldığı, hizmet verildiği ya da işyeri devrine dair belge de sunulmadığını, davacı tarafın kendi şirketinde çalışan bir çalışanına kıdem ve ihbar tazminatı ile işe iade ödemesi yaptığını ve müvekkili şirkete ait borcun ifa edilmediğini, işe iade davasında da dava dışı …’in davacı şirketteki işine iadesi kararı verildiğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELLİLER;
-Bilirkişi raporunda özetle; Davanın dayanağını oluşturan … isimli işçinin 14.03.2006 tarihinde … Tic. Ltd. Şti’nde işe başladığı, iş akdi devam ederken 05.02.2007 tarihinde, bu kez… A.Ş.’de işe başladığı; …’e ait Şubat 2007 – Kasım 2007 arası ücret bordrolarında ödemelerin… A.Ş … tarafından yapıldığının tespit edildiği ve son olarak …. Noterliği’nin 02.11.2007 tarih ve…yevmiye sayılı ihtarnamesiyle … A.Ş tarafından iş akdine son verildiği, davacı tarafça talep edilen alacağın hüküm altına alınabilmesi için 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesi kapsamında taraflar arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisinin kurulması gerektiği, bu ilişkinin kurulması bağlamında gerekli şartların mevzuatta yer verilen ve … uygulamasıyla belirlenen şartlarının raporumuzun “Değerlendirmeler” kısmında detaylı bir şekilde açıklanmış olduğunu, davanın her iki tarafının davalı sıfatıyla taraf oldukları …’nin … Esas sayılı dosyasında verilen kararın temyiz incelemesinin yapıldığı …’nin 12.12.2011 Tarih, … Esas ve Karar sayılı ilamında “…davalı … A.Ş. ile dava dışı … A.Ş. arasındaki asıl – alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olduğunun belirlendiği, dosyanın davacısının da … firmasında çağrı merkezinde çalışmakta olup asli nitelikteki bu işin alt işverene verilmesini gerektirecek İş Kanununun 2. maddesinde düzenlenmiş koşulları taşımadığının açık olduğu,..” gerekçesine yer verilmek suretiyle taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulamadığının kabul edilmiş ve bu kararın kesinleşmiş olduğu, bu haliyle, kuvvetli delil mahiyetinde değerlendirilebileceğini, taraflar arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisinin kurulduğu kabulüne varılacak olursa; davalı tarafın … Dairesi’nin … sayılı dosyasında 07.03.2013 tarihinde yapılmış bulunan 1.742,39 TL ile … Dairesi’nin … (yenileme: …) sayılı dosyasında 19.02.2020 tarihinde yapılmış bulunan 28.896,56 TL ödemeyi ödeme tarihlerinden itibaren yürütülecek avans faiziyle birlikte davacı tarafa ödemesi gerekeceğini, sözü edilen ilamın sadece işe iade davası bakımından hüküm altına alınan ve icra takibine konu edilen alacak bakımından hüküm ve sonuç doğuracağı düşünülecek olursa raporun “Değerlendirme” kısmında detaylı olarak açıklandığı üzere 8.211,04 TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerekeceğini, …’nin 12.12.2011 Tarih, … Esas ve Karar sayılı ilamında kabul edildiği şekliyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesi kapsamında taraflar arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisinin kurulamadığı kabul edilecek olursa; davanın hukuki dayanaktan yoksun olup olmadığının ve reddinin gerekip gerekmediğinin takdirinin mahkemede olduğunu bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, rucüen tazminat davasıdır.
Davacı vekili; davalı şirketle aralarında akdedilen sözleşmeyle müvekkili şirketin çağrı merkezi hizmetlerinin davalı şirketçe ihaleyle yüklenildiğini, sözleşme gereği çağrı merkezi hizmetlerini yürüten firmanın iş sözleşmesi feshedilen eski bir çalışanının (…) …’nin … Esas ve …mahkemesi … Esas sayılı dosyalarında verilen kararlar gereğince…’nün … ve…’nün … sayılı dosyaları üzerinden müvekkili şirket aleyhine başlattığı icra takipleri sonucu 30.638,95 TL ödeme yapmak zorunda kaldıklarını ifade ederek ödenen bu bedelin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise, sadece çağrı merkezinde çalışacak personel bulunması ve bordrolama işlemlerinin yapılması hizmeti verildiğini, taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacı tarafça ihale yapıldığı, hizmet verildiği ya da işyeri devrine dair belge de sunulmadığını, davacı tarafın kendi şirketinde çalışan bir çalışanına kıdem ve ihbar tazminatı ile işe iade ödemesi yaptığını ve müvekkili şirkete ait borcun ifa edilmediğini, işe iade davasında da dava dışı …’in davacı şirketteki işine iadesi kararı verildiğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…’nin … Esas sayılı dosyasında her iki tarafın davalı sıfatıyla birlikte taraf oldukları, verilen kararın temyiz incelemesinin yapıldığı …’nin 12.12.2011 Tarih, … Esas ve Karar sayılı ilamında “…davalı … A.Ş. ile dava dışı … A.Ş. arasındaki asıl – alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olduğunun belirlendiği, dosyanın davacısının da … firmasında çağrı merkezinde çalışmakta olup asli nitelikteki bu işin alt işverene verilmesini gerektirecek İş Kanununun 2. maddesinde düzenlenmiş koşulları taşımadığının açık olduğu,..” gerekçesine yer verilmek suretiyle taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulamadığı kabul edilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Davacı tarafça davalı ile aralarında sözleşme bulunduğu da ispat edilemediğinden asıl işveren – alt işveren ilişkisinin kurulamadığı kanaatine varılarak açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 179,90 TL harçtan peşin alınan 523,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 343,34 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-DavaIı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince … bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023 31/05/2023

Katip ….
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır