Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/797 E. 2023/404 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
…5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/797 Esas
KARAR NO : 2023/404

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2018
KARAR TARİHİ : 07/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan 25.OOOEuro bedelli satış sözleşmesi kapsamında müvekkilinin edimlerini ifa ederek, bir kısım kesici takımı sözleşmede belirtilen sürede karşı tarafa teslim edildiğini, teslim edilen ürünlerin 08.06.2017 tarih … seri numaralı irsaliyeli faturaya konu edilmiş ve aym tarihte davalıya teslim edildiğini, teslim sonrasında aynı sözleşme kapsamında malzemeye ilişkin ödemeler 60-90 gün vade aralığında çek ile yapılacak olup sözleşme öncesi ve sonrası taraflar arasında alışveriş sürekli hale geldiğinden çeklerin müvekkile verilmediğini ve alış verişin devam ettiğini, teslime müteakip fatura itiraz ve iade süresi ile ayıp ihbar süreleri geçtikten sonra davalı hiçbir açıklama yapmaksızın faturayı kargo yolu ile müvekkile yollandığı, gönderilen fatura nedeni ile müvekkilince …. Noterliği ‘nin 26.07.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iadenin taraflarınca kabul edilmediğini, yasal süreninin geçtiğini bildirildiğini, taraflar arasında süre gelen alış-veriş neticesinde cari hesap alacağı olarak 118.352,71TL bulunduğunu bu nedenle …’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, haksız yere uzatmak için davalı yanın itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ve asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 10.03.2017 tarihli sözleşme akdedildiğini, ilk olarak sözleşmenin 3.4.maddesinde “siparişin bu sözleşme eki ile birlikte imzalanmasını takip eden ilk günden itibaren malzemelerin teslim tarihi 6-8 hafta olup, zamanında teslim edilmeyen malzemeyi alıp almamakta serbesttir.” hükmü olduğunu, sözleşmenin imza tarihinin 10.03.2017 tarihi olup, teslim tarihinin 08.06.2017 olduğu ve davacının ürünü zamanında teslim etmeyerek davalının zararının artmasına sebep olduğunu ve denemek maksadıyla ürünü teslim aldığını, ürünün gerekli performansı göstermediği tutanak ile teyit altına alındığını, ürününün revize edildikten sonra da çalışmadığım ve ürünün teslim alma gerekliliğinin davacıya ihtar edildiği ve davacımn ihtara kayıtsız kaldığını, hal böyle olduğundan kanunda belirtilen ayıp ihbarı süresinin huzurdaki yargılamada geçerli olmadığını, arz edilen nedenlerle davanın reddini, alacaklı olmadığım bilerek davalıya icra takibi başlatan davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER;
-Bilirkişi 17/05/2019 tarihli raporda; davacı şirketin muhasebe usul ve ilkelerine uygun olarak kayıt altma alınan 2018 yılı sonu ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 118.352,71 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin muhasebe usul ve ilkelerine uygun olarak kayıt altına alınan 2018 yılı sonu ticari defter kayıtlarına göre, davacıya 3.539,85 TL borçlu olduğu, tarafların ticari defter kayıtları arasında oluşan (118.352,71 TL – 3.539,85TL) 114.812,86TL’lik farkın davacı yan tarafından davalıya verilen 08.06.2017 tarihli … nolu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davalının, faturaya konu malların deneme sırasında yeterli performansı göstermediğini belirterek sözleşme şartlarına uygun olmadığını belirttiğini rapor etmiştir.
-Bilirkişi 18/04/2023 tarihli raporunda özetle; Taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesine konu takımların çalışır vaziyette olmadığını, takımlardan istenilen sonuç alınamadığından revizyon yapıldığının görüldüğünü, revizyon neticesinde takımların yüzey özelliklerinin değiştiği ve istenen performansı sağlayamayacağını, taraflar arası sözleşme hükümlerine göre, davalının dava konusu takımları bu haliyle kabule zorlanamayacağını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 23.10.2019 tarihli ve … sayılı kararı ile, “…toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça 08/06/2017 tarihinde teslim alınan mallar ile ilgili faturanın 26/07/2017 tarihli ihtarname ile iade edildiği, davalı yanın süresinde fatura münderacatına itirazda bulunmayıp, mallarında halen davalı taraf uhdesinde olduğunun kabul edildiği ve fatura bedelinin de ödenmemiş olduğu…” belirtilerek, “Davanın kabulüne, … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki davalı – borçlunun itirazının 118.352,71 TL asıl alacak yönünden reddi ile takibin 118.352,71 TL asıl alacak yönünden devamına, takibin devamına karar verilen kısma takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 avans faizi işletilmesine, 118.352,71 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, …” karar verilmiş, kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, …. … Dairesi’nin 21.10.2022 tarihli ve … sayılı ilamı ile, “.Mahkemece satım sözleşmesine konu makine üzerinde yerinde inceleme yapılarak sözleşmede belirlenen niteliklere haiz olup olmadığı, revizyon uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise sonrasındaki performansı ile birlikte taraflar arasındaki sözleşme hükümleri değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edilmiştir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, kaldırma kararı doğrultusunda iş bu esas üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
…’nün … E. sayılı dosyasının incelenmesinden davacı tarafından davalı aleyhine 120.352,71 TL asıl alacaktan (faturadan kaynaklı cari hesap bakiye alacağı) kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı, takibe süresi içerisinde takibin durduğu ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki satış sözleşmesinin incelenmesinden ödemenin 2000 Euro sipariş avansı, kalan bakiye takımların faaliyete alınıp müşteri onayından sonra 60-90 gün aralığındaki evrak ile ödeneceğinin, satıcının ürünün müşteriye teslim edilip müşteri tarafından denenmesinden itibaren sadece gerekli performansı gösterip göstermediğinden sorumlu olduğu, malzemelerin teslim süresinin 6-8 hafta olduğu, zamanında teslim edilemeyen malzemeyi alıp almamakta alıcının serbest olduğu, istenilen performansın teslim edilen malzemelerde bulunmaması halinde alıcının malzemeleri alıp almamakta tamamen serbest olduğu, revizyon yapılmasını kabul ederse revizyondan sonra malın performansına göre ödeme zamanının belirleneceği, revizyon kabul edilmez ise derhal malzemenin iade edileceği belirlenmiştir.
Davalı tarafça ticari ilişkiye esas malların … sayılı 08/06/2017 tarihli fatura ile alındığı ve halen de davalı tarafta bulunduğu, sözleşmenin imza tarihinin 10.03.2017 tarihi olup, teslim tarihinin 08.06.2017 olduğu ve süresinden sonra malzemenin alıcı davalıya teslim edildiği anlaşılmıştır. Sözleşme ilişkisi kapsamında alıcı bu malı teslim alıp almamakta serbest olmakla birlikte somut olayda denemek amacıyla teslim aldığını ifade etmiştir. Ürünün denemesinin davalı tarafından 26.06.2017 tarihinde yapıldığı ve çalışma performansının istenen düzeyde olmadığının tutanak ile belirlendiği, ancak bu tutanakta davacıyı bağlar bir imzanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Daha sonra davalı tarafından ürünün sözleşmenin 3.5. maddesi gereğince davacı tarafından revizyon yapılması teklifinin müvekkili tarafından kabul edilmesine karşın revizyon sonrasında dahi ürünün çalışmadığı ve sözleşmenin ilgili hükmü uyarınca müvekkilinin malı kabule zorlanamayacağı, ürünün iade alınması için ihtarname keşide edildiği savunmasında bulunulmuş, süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde delillerini sunmuştur.
Dosya kapsamında alınan ve tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda da ihtilaf konusu faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce kaldırma ilamı doğurlutusunda satım sözleşmesine konu makine üzerinde yerinde inceleme yapılarak sözleşmede belirlenen niteliklere haiz olup olmadığı, revizyon uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise sonrasındaki performansının tespiti için bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesine konu takımların çalışır vaziyette olmadığını, takımlardan istenilen sonuç alınamadığından revizyon yapıldığının görüldüğünü, revizyon neticesinde takımların yüzey özelliklerinin değiştiği ve istenen performansı sağlayamayacağını, taraflar arası sözleşme hükümlerine göre, davalının dava konusu takımları bu haliyle kabule zorlanamayacağını bildirmiştir.
Bu haliyle her ne kadar davacı tarafça itirazın iptali istemli iş bu dava açılmış ise de; takip konusu faturaların davalı ticari defterlerine kayıtlı olmadığı gibi, taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesine konu takımların çalışır vaziyette olmadığı, takımlardan istenilen sonuç alınamadığından revizyon yapıldığı, revizyon neticesinde takımların yüzey özelliklerinin değiştiği ve istenen performansı sağlayamayacağı, taraflar arası sözleşme hükümlerine göre, davalının dava konusu takımları bu haliyle kabule zorlanamayacağı bu nedenle söz konusu faturadan sorumlu olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının 1.419,41 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 1.239,51‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 3.045,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 18.751,41 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan gider/delil avansından artan kısmın karar kesinleştiğinden yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır