Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/766 E. 2023/66 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/766 Esas – 2023/66
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/766 Esas
KARAR NO : 2023/66

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 21/11/2022
KARAR TARİHİ : 13/02/2023
YAZIM TARİHİ : 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında … Sistemindeki … İşleri kapsamında … (…) mal alımı için 10.06.2013 tarihinde “15 Adet 50 …, 5 Adet 100 …, 3 Adet 100 …” ismiyle sözleşme imzalandığını, davalı firmadan temin edilen …(…) cihazında yaşanan sorunlarla ilgili olarak davalı firmaya bildirim yapıldığını, ancak davalı tarafından 14/04/2022 tarihli yazı ile garanti süresi içinde taahhütlerin yerine getirildiği gibi garanti süresi biten ürünlere ilişkin olarak da hizmet verildiğinin bildirildiğini, davalı şirketin bu bildirimi ile cihazda giderilmesi istenen ayıp ve sorunları hiçbir şekilde gidermeyeceğini aktardığını ve sözleşme ile üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini ileri sürerek … (…) cihazında gizli ayıp bulunduğunun, bu ayıbın davalı tarafından halen giderilmediğinin, belirtilen nedenlerle cihazda bulunan ayıpta davalı firmanın ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın tespit davası olarak açıldığını ve “15 Adet 50 .., 5 Adet 100 … 3 Adet 100 …” alımına ilişkin olarak yapılan ihale ile belirlenen firma olan davalı müvekkil ile davacı arasında imzalanan sözleşme neticesinde davalı müvekkil firmadan temin edilen … (…) cihazında yaşanan sorunların gizli ayıp olduğu ve müvekkil firmanın ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesinin istendiğini, öncelikle HMK’nun “Dava şartları” başlıklı 114. Maddesinin “h” bendinde “davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartlarından sayıldığını, davacının tespit davası ile istediği hukuki korunmanın diğer dava çeşitlerinden biri ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının o konuda tespit davası açmakta hukuki yararının olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davaya konu trafonun teslim tarihi itibarıyla bakıldığında TBK m. 231 ve paralelinde m. 478 düzenlemesi çerçevesinde teslimden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ve bu manada hukuki yarar şartının oluştuğunun kabul edilmesi halinde davanın zamanaşımından reddedilmesi gerektiğini, müvekkil tarafından teslim edilen trafo üzerinde bulunan … 1008 Yağda Çözünmüş Gaz Analizi cihazı sistematik olarak günde ortalama 3 kez ölçüm yapıldığını, yani davacıya 03.06.2014 tarihinde geçici kabul tutanağı ile teslim edilen trafonun o günden itibaren her gün ortalama 3 kez yağda çözünmüş gaz ölçümü yapıldığını, dolayısıyla günde ortalama 3 defa ölçüm yapan bir cihazın teslim tarihi olan 03.06.2014 tarihinden itibaren faal olduğunu, 2017 yılında garanti süresinin bittiğinin de göz önüne alındığında davacı tarafın aradan geçen bunca zaman sonra üründe gizli ayıp olduğundan bahisle bu davanın açılmasının TMK m. 2 anlamında dürüstlük kurallarına da aykırılık teşkil ettiğini, trafoda herhangi bir şekilde gizli ayıp bulunmadığını, teslim tarihinden itibaren çalışan bu cihazda meydana gelen arızaların görünen ve beklenen arızalar olup her birinde ufak müdahaleler ile giderildiğini, ancak garanti süresi bittikten sonra davacı kurumun cihazlarla ilgili bakım ve benzeri maliyetleri karşılamadığı için de garanti süresinden sonra müdahale edilmesinden ihbar edilen firmaları imtina ettiğini, davacı tarafça esas itibarıyla davaya konu edilen … seri nolu trafoda gizli ayıp bulunduğu iddiasının değerlendirilmesi ve gerçekten gizli ayıp bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil firmanın sektöründe ön plana çıkmış ve sorumluluk bilinci ile hareket eden bir firma olduğunu, ancak teslimi 2014 yılında gerçekleştirilip garanti süreleri de bitmiş bir ürün için dava açıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalıdan temin edilen … cihazının gizli ayıplı ve davalının ağır kusurlu olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
HMK. 106. maddesi uyarınca; tespit davası yoluyla mahkemeden bir hakkın veya bir hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun, yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilebilir. Tespit davası açanın kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.
Medeni Usul Hukuku’nda; hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının, bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunması gerektiğine ilişkin ilke anlamına gelir. Davacının, dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalıdır.
HMK. 114/1-h maddesi uyarınca davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartıdır.
Davacının, dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Bu şart; dava konusuna ilişkin genel dava şartlarından biri olup; davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve esas hakkında hüküm verilebilmesi için varlığı gerekli olduğundan olumlu dava şartları arasında sayılmaktadır. Bu nedenle; menfaate, davanın dinlenebilmesi şartı da denilmektedir.
Öte yandan bu yararın “hukuki ve meşru”, “doğrudan ve kişisel”, “doğmuş ve güncel” olması da gerekir.
Davacının, tespit davası ile istediği hukuki korunma diğer dava çeşitlerinden biriyle sağlanabiliyorsa bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur.
Bu açıklamalar ışığında somut olayın incelenmesinde; taraflar arasındaki sözleşmeye konu … cihazında gizli ayıp bulunduğunun tespiti hususu maddi bir vaka olup, davalının ayıba karşı sorumluluğu için açılacak eda davasında tespit edilebileceği, eda davasının sonunda verilecek hükmün tespite ilişkin bölümü ile tespit davası sonucu alınacak hüküm arasında meydana getirdikleri kesin hüküm etkisi bakımından hiçbir fark bulunmayacağı ve bu davada elde edilmesi amaçlanan hukuki korumanın sağlanabileceği, bu nedenle, davacının tespit davası açmakta HMK’nın 114-(h) maddesi uyarınca hukuki yararı bulunmadığından davanın HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın, hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan gider avansının ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/02/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır