Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/73 E. 2022/365 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/73 Esas
KARAR NO : 2022/365

DAVA :İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
YAZIM TARİHİ : 06/06/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından araç kiralama hizmetine ilişkin 13/09/2021 tarihli faturanın, davalı … mali ve idari işlerden sorumlu genel başkan yardımcısına 15/09/2021 tarihinde mail olarak gönderildiğini, davalı yan tarafından süresi içinde işbu faturaya itiraz edilmediğini, faturaya itiraz edilmemiş olmasının, faturanın kabulü anlamına geldiğini, davalı partinin faturaya süresi içinde itiraz etmemesi sebebi ile itirazlarının iptali gerektiğini, müvekkilinin, borçlu partinin etkinlik ve tanınmasını artırma adına sosyal medya, iletişim ve tanınırlığı artırmaya yönelik etkinlikler düzenleme üzerine davalı … genel başkanı ile anlaşma sağlandığını, bu kapsamda müvekkili şirketin davalı partinin sosyal medya ve iletişim kanallarının etkin kullanılması ve düzenlenmesi, gerekli etkinliklerde teknik ekip sağlanması, partinin kırtasiye ve temel ihtiyaçlarının karşılanması, parti genel merkezinin ihtiyaçlarının giderilmesi, parti tanıtımı ve Türkiye turu için otobüs kiralanması gibi hizmetler sunması adına taraflar arasında anlaşma sağlandığını, bu hizmetlerine karşılık müvekkili şirket davalı partiden diğer hizmetlere karşılık alacaklarını aldığını, ancak otobüs kiralamaya ilişkin bedel davalı borçlu parti tarafından karşılanmadığını, Haziran 2021 tarihinde müvekkili şirket ile davalı borçlu parti arasındaki hizmet ilişkisi sonlandırıldığını, hizmet ilişkisinin sonlandırıldığı tarihe kadar sunulan hizmetlere ilişkin hesap tablosu müvekkil şirket yetkilisi Hakan Köseoğlu tarafından davalı borçlu parti genel başkanına ve ilgili genel başkan yardımcılarına mail olarak gönderildiğini, hesap tablolarının davalı borçlu partiye gönderilmesi neticesinde, davalı borçlu tarafından müvekkile parça parça ödemeler yapıldığını, ancak parti otobüsü kiralanmasına ilişkin ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle davanın kabulünü, borçlu tarafın icra takibine yaptığı itirazın iptalini, davalı asile % 20den az olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı borçlu yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, alacaklı olduğunu iddia eden davalı şirket ile hiçbir hukuki ve ticari ilişkisi bulunmadığını müvekkilinin adı geçen firmadan hiçbir şekilde araç kiralama hizmetinin alınmadığını, müvekkili aleyhine başlatılmış olan icra takibine dayanak olan faturanın imzasız olduğunu davacı tarafın müvekkilinin araç kiralama hizmeti almış olduğuna dair hiçbir belge de sunmadığını, davalı tarafın ödeme emri ekinde yalnızca imzasız fatura sunduğunu, sözleşmeye dayanmayan bir faturanın soyut olarak muhataba gönderilmesi faturanın konusu olan hizmetin muhataba sağlandığını göstermeyeceğini, …’nin davacı firmayla hiçbir hukuki veya ticari ilişkisi bulunmadığı gibi müvekkilinin, ilgili firmadan hiçbir şekilde araç kiralama hizmetinin almadığını, davacının icra takibi başlatırken dosyaya müvekkilinin araç kiralama hizmeti aldığına dair herhangi bir sözleşme, araç teslim tutanağı vb. belge de sunmadığını, müvekkiline gönderilen ödeme emri ve ekindeki belge gerçeği yansıtmamakta olup müvekkilin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın konusu; otobüs kiralama işine dayalı olarak alacak iddiası ile davacının başlattığı takibe davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, bu kapsamda itirazın iptali ile tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Dava başlangıçta Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış, Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/1547 Esasta yürüttüğü davada, 08/12/2021 tarihinde, taraflar arasındaki sözleşmenin sürücülü araç kiralama işine dair hizmet alım sözleşmesi olduğundan ve iş ticari nitelikte bulunduğundan Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiş, karar istinaf incelemesi yapılmaksızın kesinleştikten sonra mahkememizin esasına kaydolmuştur.
Davanın konusu gözetildiğinde, sürücülü araç kiralama söz konusu olduğundan, insan unsuru kira sözleşmesinin bir parçası olamayacağından taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesine dayalı olmadığı yönündeki Sulh Hukuk Mahkemesi tespitine mahkememizce iştirak edilmekle birlikte görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi mi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi mi olduğunun ve buna göre dava şartı arabuluculuk başvurusunun dava açmadan önce yerine getirilmesinin gerekli olup olmadığı ayrıca tartışılmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/06/2021 tarihli, 2017/(6)3-2222 Esas 2021/760 sayılı kararında da belirlendiği üzere;
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kiralamadan bahsedilmiş ise de kiralanan araçların beraberinde sürücü hizmetininde alınması söz konusu olduğundan karma nitelikteki işbu sözleşmede yanlar arasında kira ilişkisinin değil hizmet alımı unsurunun ağır bastığı kabul edilmiş, bu kez eldeki davanın ticari dava olup olmadığı değerlendirilmesine geçilmiştir. Hizmet sözleşmesi mutlak nitelikte ticari davalardan değildir. Sürücüsü ile araç kiralanması ve sürücülü aracın davalı hüküm ve tasarrufuna belirli bir süre terk edilmiş olması nedeniyle taraflar arasında taşıma akdi bulunduğu da söylenemeyecektir. Mutlak ticari davalar TTK.’nun 4/1.maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Eldeki davaya ticaret mahkemesince bakılabilmesi için bu durumda her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili husustan davanın doğması gerekmektedir. Somut olayda davacı taraf tacir olup ticari işletmesi ile ilgili faaliyet göstermekte ise de davalının bir siyasi parti olduğu ve tacir olduğu söylenemeyecektir. Tacir olmadığı için ticari işletmesi bulunması da mümkün görülmediğinden mahkememizin değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır